Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/615 E. 2021/1015 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/615 Esas
KARAR NO : 2021/1015
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/11/2019
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … tarihinde … üzerinde yolun karşısına geçmek isterken sigorta şirketleri tarafından sigortalı bulunan …’a ait … plakalı yolcu otobüsünden indiğini ve yolun karşısına geçmek isterken arka yönden gelen, …’na ait olan ve … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkiline çarptığını ve ağır derecede yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilim kaza sebebiyle hem geçici hem de sürekliği iş görmezliğe uğradığını, yine kaza sebebiyle çok uzun bir tedavi süreci geçirdiğini ve bu süreç içerisinde manevi anlamda da büyük bir yıkım yaşadığını, davalı sigorta şirketlerine yapmış oldukları ön müracaatlarının sonuçsuz kaldığını,
müvekkili … için, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, …-TL geçiçi iş görmezlik ve …-TL sürekli iş görmezlik nedeniyle maddi tazminatın davalı sigorta şirketlerinden sigorta şirketlerinin temerrüde düştüğü tarih olan … tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, diğer davalılar bakımından kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, …-TL manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, kazaya karışan … ve … plakalı araçların trafik kaydına İhtiyati Tedbir konulmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen zararın gerçekte belirli bir alacak olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğinden davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin yaya geçidinin hemen önünde durduğunu söz konusu kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun olmadığını, hasar dosyasında yapılan medikal incelemelerde davacının maluliyet oranını %8 olabileceğinin tespit edildiğini ve davalı ile yapılan görüşmelerde %8 oranında mutabık olduğunu beyan ettiğini, Sosyal Güvenlik Kurumundan davacı tarafa herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığının sorulmasını, davacı tarafın isteği manevi tazminat miktarının fahiş bir miktar olduğunu, haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu taleplerinin zaman aşımına uğradığını, dava konusu trafik kazasının … İlçesinde meydana geldiğini, davaya bakmakla yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olanın davacı taraf olduğunu, davacı tarafın kendi ihmali ve dikkatsiz davranışı sonucu, dava konusu kazanın meydana geldiği, davacı tarafın manevi tazminat talebinin yersiz ve dayanaksız olduğunu, davanın ve davacı tarafın tüm taleplerinin reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın, müvekkili şirket nezdinde … poliçe numaralı …-… vade tarihleri olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin, ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde, poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olduğunu, kusur tespiti yapılmasını, davacının müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurunu ispat etmesi gerektiğini, sigortalı araca %20 kusur verildiğini, davacının maluliyetinin % 32 olduğunun ifade edildiğini, söz konusu maluliyet oranının gerçeği yansıtmadığını, hasar dosyasında yapılan medikal incelemede başvuranın maluliyet oranın %8 olabileceğinin tespit edildiği, davacının ıslak imzasını taşıyan beyan dilekçesinde %8 maluliyet oranına göre işlem yapılmasını ve bu oranda mutabık olduğunu beyan ettiğini, hesaplama yapılırken %8 maluliyet oranının dikkate alınmasını, geçici iş göremezlik giderlerinin sağlık giderleri teminatına girdiğini ve bu teminattan SGK’nın sorumlu olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava; davacının yolcu olarak bulunduğu, davalı … sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı …’ın maliki olduğu, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, davalı … sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı …’nun maliki olduğu, davalı …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda, davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsili talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık; mahkememizin yetkili olup olmadığı, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, tarafların kusur oranı, davacının maluliyet oranı, davacının maddi ve manevi tazminat zararının varlığı ve miktarı hususlarından ibarettir.
Dosya içerisine; … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, kaza tutanağı örneği dosyaya sunulmuş, gerçek kişilerin sosyal ekonomik durumları araştırılmış, SGK’dan davacıya rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığı hususu sorulmuş, davalı sigorta şirketlerinden kazaya karışan araçların ZMSS poliçe ve hasar dosyası istenilmiş, davacının tedavi gördüğü kurumlardan tedavi evrakları celp edilerek iş göremezlik durumuna ilişkin raporlar ayrıca kusur raporu aldırılmış, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığının, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün, Üç Kapılar Vergi Dairesinin müzekkereye cevap yazıları dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında “…1-Görev kamu düzenine ilişkindir ve HMK ‘nun 114/1-c madde ve bendi uyarınca dava şartlarındandır. Dolayısıyla muhakeme süresince mahkemece göz önünde bulundurulması gerektiği gibi, taraflarca da her zaman ileri sürülebilir.
2-28/11/2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak 6 ay sonra (28/05/2014) yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Tanımlar”başlıklı 3.maddesinin k-l bentlerinde “tüketici” ticari ya da mesleki olmayan amaçlarla mal veya hizmet satın alan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmış, tüketicilerin – kamu tüzel kişiler de dahil- karşı tarafla yapmış olduğu taşımacılık, sigorta, bankacılık gibi işlemler de tüketici işlemi sayılmıştır. Yine aynı Yasanın 73.maddesinin 1.fıkrasında tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olacağı düzenlenmiş, nihayetinde 83/2. maddesinde ise “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez. “biçiminde hükmün getirildiği görülmektedir. Dolayısıyla başka özel mahkemelerinde görevli olabileceği davalara ihtisas mahkemesi olarak tüketici mahkemelerinin bakması hedeflenmiştir.
3-Bu açıklamalara göre dosyanın incelenmesinde, davacılardan … yanında kızı … da olduğu halde otobüsle şehirlerarası yolculuk yaparken şoförün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu oluşan tek taraflı kaza sonucu yaralandıkları ve ve sebeple tazminat davası açtıkları görülmektedir. Davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılmıştır. Oysa ki davacıların ticari ve mesleki olmayan amaçla yolcu otobüsünde taşınırlarken vaki kaza sebebiyle yaralandıkları, kendilerinin 6502 sayılı yasa uyarınca tüketici konumunda oldukları, eldeki davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği…”,
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında da”…. Davacılar ile diğer davalılar arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmasa dahi, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının istenilmesi, diğer davalılar hakkındaki davanın tefrikinin usul ekonomisine uygun düşmemesi ve farklı kararların verilmesinin önüne geçilmesinin amaçlanması nedeni ile tüketici mahkemesinin görevli olmadığından bahsedilemez.” denilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu, davalı … sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı …’ın maliki olduğu, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüs ile davalı … sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı …’nun maliki olduğu, davalı …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının açıldığı, yukarıdaki emsal karar ilamlarında da belirtildiği üzere davacının ticari ve mesleki olmayan amaçla yolcu otobüsünde taşınırken vaki kaza sebebiyle yaralandığı, davacının 6502 sayılı yasa uyarınca tüketici konumunda olduğu, eldeki davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği, davacı ile diğer davalılar arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmasa dahi, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının istenilmesi, diğer davalılar hakkındaki davanın tefrikinin usul ekonomisine uygun düşmemesi ve farklı kararların verilmesinin önüne geçilmesinin amaçlanması nedeni ile tüketici mahkemesinin görevli olmadığından bahsedilemeyeceği, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği nazara alınarak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2.m.uyarınca davanın usulden reddi ile kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın davaya bakmakla görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Dosyanın süresinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı ve bir kısım davalılar vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/12/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)