Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/491 E. 2021/1019 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/491 Esas
KARAR NO : 2021/1019
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2019
KARAR TARİHİ : 13/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında davalıya ait … adlı otele ait tekstillerin yıkanması amacıyla … tarihli … sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin …- … tarihlerini kapsadığını, bu sözleşme çerçevesinde taraflar arasında cari hesap ilişkisi kurulduğunu, davalı tarafın sözleşmeye ve mevzuata aykırı düzenlemiş olduğu kur farkı faturasıyla cari hesap ilişkisinde haksız ve ihtilaf yarattığını, davalının noter aracılığı ile gönderdiği ihtarnamede sözleşme gereğince dövizli fiyatlandırılan faturaların … tarihli 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile hizmet alımına ilişkin sözleşmelerde ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden kararlaştırılamayacağı ve sözleşmenin yeni koşullara uyarlanması gerektiğinin hukuki bir zorunluluk olduğu hususunun müvekkiline ihtar edildiğini, taraflar arasında yapılan görüşmelerde mutabakat sağlanamadığını, yapılan sözleşmenin davalı tarafından haksız bir şekilde fesih edildiğini ve akabinde … tarihli …-TL bedelli fiyat farkı faturası gönderildiğini, bu hususlara müvekkilinin noter aracılığı itiraz edildiğini, sözleşmenin davalı tarafından fesih edilmesi nedeniyle sözleşme gereğince haksız fesihten kaynaklı … € bedelin ve …-TL cari hesap alacağın ödenmesi hususunda davalı tarafın temerrüde düşürüldüğünü, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça haksız ve geçersiz şekilde feshinden dolayı … € yatırım bedeli tazminatı alacağının şimdilik … €=…-TL bedelin ve …-TL cari hesap alacağını … tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekilinin … tarihli beyan dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin hizmet sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin oteldeki tüm tekstillerin yıkanması için anlaşıldığını, 13/09/2018 tarih ve 30534 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe konulan 12.09.2018 tarihli 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile gerek eser sözleşmelerinde ve gerekse hizmet alım sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden kararlaştırılamayacağı, hükmün kararın yayım tarihinden önce yapılmış olan sözleşmeler için de geçerli olacağı, kararın yayım tarihinden önce yapılan sözleşmelerde döviz cinsinden kararlaştırılan bedellerin 30 gün içinde TL olarak yeniden belirlenmesi gerektiğine dair düzenlemenin yürürlüğe girdiğini, bu düzenleme üzerine davacıya … tarihli ihtarnamenin gönderilerek döviz cinsinden gösterilen bedellerin TL olarak yeniden düzenlenmesinin talep edildiğini ve düzenleme yapılıncaya kadar kesilecek faturaların ihtirazi kayıtla kabul edilip ödemelerin de ihtirazi kayıtla yapılacağının bildirildiğini, aynı ihtarnamede davacının taahhüdüne rağmen davalıya ait tekstil ürünlerine … okuyucundan geçirilip sisteme kaydı için gerekli olan çiplerin halen takılmadığını, fiyatlamada çip bedellerinin de müvekkiline yansıtılmasına rağmen aylardır takılmayan çipler nedeniyle müvekkilinden fazladan para tahsil edildiğini, sözleşmeye aykırı davranıldığını, fazla tahsilatın sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan zarar kapsamında davacı alacağından mahsubu gerektiğinin ihbar edildiğini, davacının … tarihli ihtarname ile sözleşmenin çamaşır yıkama hizmeti alınmasına ilişkin sözleşme olduğuna herhangi bir itirazda bulunmaksızın sözleşmenin uyarlanması konusunda Maliye Bakanlığının Tebliğ yayınlanmasının beklenmesini talep ettiğini, davacının taraflar arasındaki sözleşmenin döviz cinsinden maliyet içerdiğine ilişkin iddiasının gerçek dışı olduğunu, ülkemizde doğal gazın TL ile satışı yapıldığı gibi, davacının tekstil yıkamada kullandığı temizleme ürünlerinin de TL üzerinden satıldığını, davacının kullandığı makineler ve makinelerin servis bakım ücretinin ise döviz cinsinden maliyet olarak dikkate alınmasının mümkün olmadığını, davacının sözleşmenin döviz cinsinden maliyet içeren bir eser sözleşmesi olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davacının iddia ettiği biçimde taraflar arsındaki sözleşmenin döviz cinsinden maliyet içeren bir eser sözleşmesi olduğu varsayılsa dahi davacının sunduğu hizmetin bedeli belirlenirken …-… tarihleri arasında … tarihli Tebliğ hükümlerinin … tarihinden sonra ise … tarihli Tebliğ hükümlerinin dikkate alınması gerektiğini, davacının tebliğlere aykırı olarak kestiği faturalardan dolayı müvekkilinin davacıya borcu olmadığını, müvekkilinin sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğunu, davacı şirket yetkilisi ile mail yoluyla yapılan görüşmelerde taraflar arasındaki sözleşmenin tebliğ hükümlerine tabi olduğunun kabul edildiğini, sözleşmenin ileriye dönük olarak haklı feshiyle birlikte … tarihli …-TL bedelli …-TL bedelli fiyat farkı faturalarının tanzim edildiğini, kesilen faturalar nedeniyle müvekkilinin …-TL alacaklı hale geldiğini, haklı fesih söz konusu olduğundan davacının müvekkiline … Euro cezai şart ödemesi gerektiğini, haksız fesih olduğu düşünülse dahi … Euro cezai şart bedelinin fahiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Dosya içerisine davacı vekilince sözleşme, e-faturalar, ihtarnameler, mutabakat mektubu ibraz edilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri incelettirilmiş, mali müşavir bilirkişi, tekstil mühendisi bilirkişi ve hesap bilirkişisinden kök ve ek raporlar aldırılmıştır.
Dava; Cari hesap alacağı ve sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasıyla tazminat talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık; taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunup bulunmadığı, bulunması halinde cari hesap ilişkisi nedeniyle davalının davacıya borçlu olup olmadığı, taraflarca imzalanan … Sözleşmesinin davalı tarafça feshedilmesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, davacının sözleşmenin feshi nedeniyle tazminata hak kazanıp kazanmadığı, neticeten alacağın varlığı ve miktarı hususlarından ibarettir.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mali müşavir bilirkişi … tarafından ibraz edilen … tarihli raporda sonuç olarak, tarafların ticari defterleri ve dava dosyası kapsamına göre, davalı şirketin davacı şirket adına düzenlediği ve taraflar arasında ihtilaf konusu olan … tarihli … sıra nolu …-TL bedelli fiyat farkı faturasının kabul edilmemesi durumunda dava tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye …-TL tutarında davalı şirketten cari hesap alacağının olduğunu, kabul edilmesi durumunda ise dava tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten cari hesap alatağının olmadığı sonuç ve kantine varıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin döviz cinsinden maliyet içeren sözleşme olup olmadığı ve davacının tazminat talebi hususunda 1 Tekstil Mühendisi bilirkişi ve 1 Hesap bilirkişiden oluşan heyetten rapor aldırılmış, Tekstil Mühendisi bilirkişi … ve Hesap Uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli raporda sonuç olarak; … A.Ş. tarafından tedarik edilen tüm makine, ekipman ve teçhizatın döviz maliyetli olduğu, ancak temizlik için kullanılan ana temizlik malzemelerine dair dosya kapsamında tercümesi yapılamayan evraklar dışında herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığı, bu maliyetlerin TL kurundan mı döviz cinsinden mi olduğunun tespitinin yapılamadığı, her ne kadar … A.Ş. tarafından döviz maliyetli olarak tedarik edilmiş olunsa da davacı şirket ile yapılan sözleşme ve davacı şirkete tanzim edilen fatura içeriklerine göre de davacının tedariklerinin TL cinsinden olduğu, ancak her iki şirketin grup şirket olması, sadece makine, ekipman ve teçhizatın döviz cinsinden olması ve … tarihinde de şirketlerin birleşmesi ile davacının da tedariklerinin döviz cinsinden sayılıp sayılmayacağına ilişkin nihai takdirinin mahkememize ait olduğunu, bu kapsamda davacının tedariklerinin döviz cinsinden olduğunun kabulü halinde, taraflar arasında akdedilen … tarihli … sözleşmesinin döviz cinsinden maliyetli olduğunun değerlendirileceği, sözleşmede kararlaştırılan … EURO tazminat bedelinin dava tarihi itibariyle TL karşılığının …-TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazı üzerine daha önce rapor sunan Mali Müşavir bilirkişi …, Tekstil Mühendisi bilirkişi …, Hesap Uzmanı bilirkişi …’den ek rapor aldırılmış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen … tarihli raporda sonuç olarak; tebliğ hükümlerinin kabul edilmesi durumunda, davalı şirketin davacı adına düzenlediği … tarihli … sıra nolu …-TL bedelli fiyat farkı faturasının yerinde olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılayacağı ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Hem delil olarak dayanılması hem de tarafların tacir olmaları nedeni ile HMK 222 ve TTK 83. Maddeler kapsamında tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davacının usulüne uygun tutulan defterlerinde ticari ilişkinin, dayanak faturaların, davalının yaptığı bir kısım ödemelerin kayıtlı olduğu, defter kayıtlarına göre davacının davalıdan dava tarihi itibari ile bakiye …-TL cari hesap alacağının bulunduğu, davalının usulüne uygun tutulan defterlerinde davalının davacıya bakiye …-TL cari hesap borcunun bulunduğu kayıtlı iken davalının … tarihli …-TL fiyat farkı faturasını davacı adına borç kaydettirmesi nedeniyle dava tarihi itibariyle davalının davacıya borcunun bulunmadığının kayıtlı olduğu, ancak fiyat farkı faturasının davacının defterlerinde kayıtlı olmaması, ihtilaf konusu olmayan … tarihli mutabakat mektubu uyarınca davacının davalıdan bakiye …-TL bakiye alacağının bulunduğunun belirtilmesi, mutabakat tarihinden sonra davalının davacıdan … tarihli … tarihli faturaya konu hizmeti alması ve bu faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle bu fatura bedelinin de eklenmesi sonucunda davacının davalıdan bakiye …-TL cari hesap alacağının olduğu kanaatine varılmış, davacının alacağını ispat etmesine rağmen davalının borcu olmadığını yahut ödendiğini ispat edemediği, davacının davadan önce Antalya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıyı temerrüde düşürdüğü, ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi olan … tarihi itibariyle davalının temerrüdünün gerçekleştiği, taleple bağlı kalınarak … tarihinden itibaren hüküm altına alınan alacağa avans faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacının cezai şart alacağı yönünden yapılan değerlendirmede;
13/09/2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 12/9/2018 tarihli ve 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 1. maddesi ile, 07/08/1989 tarihli ve 32 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kararın 4. maddesine g bendi eklenmiş ve Türkiye’de yerleşik kişilerin, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki bazı sözleşmelerde bu sözleşmelerden kaynaklanan ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları yasaklanmış, Cumhurbaşkanı Kararının 2. maddesi ile de, aynı Karara geçici 8. madde eklenmiş ve bu kararın 4. maddesinin g bendinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, söz konusu bentte belirtilen ve daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedellerin, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen haller dışında, Türk parası olarak taraflarca yeniden belirleneceği belirtilmiştir.
85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile öngörülen dövizle sözleşme yasağının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığınca 06/10/2018 tarihli ve 30557 sayılı Resmî Gazetede tebliğ yayımlanmıştır. Bu Tebliğ ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’in mülga 8. maddesi başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiştir.
Döviz Cinsinden ve Dövize Endeksli Sözleşmeler başlığı altında düzenlenen 8/4. Maddesinde, “Türkiye’de yerleşik kişiler; kendi aralarında akdedecekleri, aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.”
8/23. Maddesinde “Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedellerin Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunludur.”
8/24 maddesinde de “Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yeralan bedeller Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı KararınGeçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamazsa; akdedilen sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, söz konusu bedellerin … tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki … Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının … tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyatendeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenir.
….
Bu fıkra hükmü, bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar için uygulanmaz.”

Ancak daha sonra Hazine ve Maliye Bakanlığınca 16/11/2018 tarihli ve 30597 sayılı Resmî Gazete’de yeni bir tebliğ yayımlanmış ve bu Tebliğ ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’in 8. maddesi tekrar değiştirilmiştir.
Anılan Tebliğin 8/7. Maddesinde, “Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.”
8/27. Maddesinde, “Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yeralan bedellerin 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunludur.”
8/28. Maddesinde, “Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yeralan bedeller 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamazsa; akdedilen sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, söz konusu bedellerin … tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının … tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE)aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenir.

Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar ile gayrimenkul kira sözleşmeleri kapsamında verilen depozitolar ve sözleşmelerin ifası kapsamında dolaşıma girmiş kıymetli evraklar için bu fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda; Taraflar arasında … tarihli … Sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşmenin 1. Maddesinde, davalının işveren konumunda olduğu, sözleşmenin 2. maddesinde, sözleşmenin konusunun davalı işverene ait tekstil ürünlerinin davacı tarafından teslim alınması, yıkanması, kurutulması, ütülenmesi, tertip ve tanzim edilmesi, cinslerine göre ayrılıp tasnif edilerek işverene teslim edilmesi olduğunun belirtildiği, sözleşmenin 6-A maddesinde, sözleşme süresinin … – … olarak belirlendiği, sözleşmenin 7-A maddesinde, sözleşme bedelinin EURO olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunu belirtmiş ise de, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı dikkate alınarak sözleşmenin tacirler arası çamaşır yıkama hizmet sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasal mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere 13/9/2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 12/9/2018 tarihli ve 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nın 1’inci maddesi ile 7/8/1989 tarihli ve 32 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Karar’ın 4’üncü maddesine g bendi eklenmiş ve Türkiye’de yerleşik kişilerin, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki bazı sözleşmelerde bu sözleşmelerden kaynaklanan ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları yasaklanmıştır.
85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile öngörülen dövizle sözleşme yasağının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığınca 06/10/2018 tarihli ve 30557 sayılı Resmî Gazetede bir tebliğ yayımlanmıştır. Bu Tebliğ ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’in mülga 8. maddesi başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiştir. Ancak daha sonra Hazine ve Maliye Bakanlığınca 16/11/2018 tarihli ve 30597 sayılı Resmî Gazete’de yeni bir tebliğ yayımlanmış ve bu Tebliğ ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’in 8. maddesi tekrar değiştirilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin hizmet sözleşmesi olduğu, anılan sözleşmenin Hazine ve Maliye Bakanlığınca gerek 06/10/2018 tarihli ve 30557 sayılı gerekse 16/11/2018 tarihli ve 30597 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Tebliğlerde belirtilen sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılabilecek sözleşmeler arasında yer almadığı, dolayısıyla 06/10/2018 tarihli ve 30557 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Tebliğin 8/23. Maddesi, 16/11/2018 tarihli ve 30597 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Tebliğin 8/27. Maddesi uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yeralan bedellerin 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesinin zorunlu olduğu, davalı işverenin anılan düzenlemeler doğrultusunda Antalya … Noterliğinin … tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşme bedelinin uyarlanması talebinin davacı tarafından kabul edilmediği, aradan geçen süre içerisinde tarafların sözleşme bedelinin uyarlanması konusunda anlaşamamaları neticesinde davalının Antalya … Noterliğinin … tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiği, feshin yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında haklı nedene dayandığı anlaşılmakla davacının cezai şart alacağına ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
…-TL alacağın … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Alınması gerekli …-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan …-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan …-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan …-TL harç ve …-TL başvurma harcı toplamı …-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam …-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan …-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
7-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği …-TL’sinin davalıdan, …-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
8-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/12/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)