Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/461 E. 2022/265 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/461 Esas
KARAR NO : 2022/265
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2019
KARAR TARİHİ: 24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki gereğince davalının müvekkili şirketten mal ve hizmet satın aldığını, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından davalıya satılan mal karşılığında 20/12/2018 tarihli …seri nolu 50.000,00.-TL bedelli irsaliyeli fatura tanzim edildiğini ve davalı tarafa teslim edildiğini, söz konusu fatura alacağının tahsili için davalı hakkında Antalya 11.İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibin davalının itirazları sebebiyle durduğunu, müvekkilinin alacağının da dava sonuçlanıncaya kadar semeresiz kalmaması için davalının dava miktarına yetecek miktarda yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczine karar verilmesini, davalının itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Antalya 11. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına konu 20/12/2018 tarihli, …seri nolu ve 50.000,00.-TL bedelli faturanın irsaliyeli olduğunun iddia edildiğini, işbu durumun gerçekliği yansıtmadığını, faturanın irsaliyesiz olduğunu, fatura muhteviyatındaki soğuk hava deposunun müvekkiline teslim edilmediğini, buna karşın karşılıklı ticari güven ilişkisi nedeni ile müvekkili tarafça ödemenin senet ile önceden davacıya yapıldığını, müvekkilinin borçlu olmadığını, davacıdan alacaklı olduğunu, davanın reddine karar verilerek, davacı aleyhine takip konusu alacağın % 40’ından az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Dava; İtirazın İptali talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık; icra takibine dayanak teşkil eden faturaya konu malın davalıya teslim edilip edilmediği, fatura bedelinin davalı tarafça ödenip ödenmediği, takip tarihi itibariyle davalının davacıya borçlu olup olmadığı, neticeten alacağın varlığı ve miktarı hususlarından ibarettir.
Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin taraflar arasında alacağın varlığı konusunda İİK’nın 257. Maddesi gereğince kanaat oluşturacak belge sunulmadığı, faturanın tek başına yeterli delil olmadığı anlaşılmakla, davacının ihtiyati haciz talebinin tensiple reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/4110 E 2016/7024 Karar sayılı ilamı)
Dosya içerisine; davacı vekilince fatura sureti, davalı vekilince mutabakat aslı ibraz edilmiş, Antalya 11. İcra Dairesinin …Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, tarafların bağlı bulunduğu Antalya Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğünün ve Üçkapılar Vergi Dairesi Müdürlüğünün cevabi yazıları dosyamız arasına alınmış, Antalya 14. Noterliğinden vekaletnamenin bir sureti celp edilmiş, duruşmada mutabakat altında imzası bulunan belge tanığı dinlenmiş, mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Antalya 11. İcra Dairesinin …Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Alacaklı …tarafından borçlu …hakkında 20/12/2018 tarihli …seri nolu 50.000,00.-TL bedelli faturaya istinaden 50.000,00.-TL asıl alacak, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %19,50 faizi birlikte tahsili için ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 22/07/2019 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılayacağı ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mali müşavir bilirkişi …tarafından ibraz edilen 30/01/2020 tarihli raporda sonuç olarak; taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturanın davalı tarafa teslim edildiğini, tarafların ticari defterlerine ve dava dosyası kapsamına göre, tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olan dava konusu alacağın dayanağı olan faturaya istinaden takip tarihi itibariyle davacının 50.000,00.-TL tutarında davalı taraftan alacağının olduğunu, dava konusu faturanın tarafların davalı tarafa teslim edilmesi ve davalının ticari defterlerine işlenmesine rağmen, fatura muhteviyatında belirtilen soğuk hava deposunun davalı tarafa teslim edildiği ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belgenin ibraz edilmediği, kanaat ve sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 10/06/2021 tarihli celse duruşmasında davalı vekilince dosyamıza ibraz edilen mutabakat belgesinin altında imzası bulunan …belge tanığı olarak dinlenmiş, duruşmadaki beyanında aynen; “Bana gösterilen 10/05/2019 tarihli mutabakat altındaki imza bana aittir. İçeriği doğrudur. Aynen tekrar ederim. Mutabakatı fatura bedelini davalıdan tahsil ettiğim için düzenledim. Davacı şirketin işlemlerini zaman zaman ben takip ediyordum. Davalı şirketten tahsil ettiğim parayı davacı şirket sahibi …’a ödedim, bununla ilgili uyuşmazlık çıkacağını düşünmediğimden dolayı parayı davacı şirket yetkilisine ödediğime dair bir belge almadım. Parayı da elden kendisine ödedim, tarafların her ikisini de tanırım aralarındaki ticari ilişkide benim vasıtamla oldu. Devamla fatura borcuna karşılık tarafıma senet verildi. Aldığım senedi davacı şirketin yetkili temsilcisi …’a teslim ettim. Az önce davalı şirkete fatura bedeline karşılık elden para aldığımı belirtmiş isem de şu anki ifadem doğrudur. Fatura bedeline karşılık davalı şirketten 1 adet bono aldım. Senet bedeli davacı tarafından tahsil edildi diye biliyorum. Davacı şirket adına birçok işlem yaptığım için ve olayın üzerinden de uzunca bir zaman geçtiği için olayları şu anda net olarak hatırlamıyorum. Ancak mutabakat metninde ne yazmış isem doğrudur.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıdan fatura alacağı olduğundan bahisle Antalya 11. İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresinde ibraz ettiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, davacı vekilinin takibin devamı için eldeki itirazın iptali davasını ikame ettiği, davalı vekili cevap dilekçesinde, davacıya olan fatura borcunun ödendiğini, davacıya borçlu olmadıklarını belirterek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Hem delil olarak dayanılması hem de tarafların tacir olmaları nedeni ile HMK 222 ve TTK 83. Maddeler kapsamında tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davacının ibraz edilen 2018 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, davacının ticari defterlerinde, dava konusu alacağın dayanağı olan 50.000,00.-TL bedelli faturanın davalı adına borç olarak kaydedildiği, karşılığında tahsilat yapıldığına ilişkin bir kaydın bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının 50.000,00.-TL alacağının olduğunun kayıtlı olduğu, davalının ibraz edilen 2018 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, davalının ticari defterlerinde, dava konusu alacağın dayanağı olan 50.000,00.-TL bedelli faturanın davacı adına alacak olarak kaydedildiği, karşılığında 10.000,00.-TL havale ve 50.000,00.-TL senet olmak üzere toplam 60.000,00.-TL ödeme yapıldığı, faturadan dolayı takip tarihi itibariyle davalının davacıya borçlu olmadığının kayıtlı olduğu, davalının dava konusu faturayı bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, davacının defterinde kayıtlı olmayan 50.000,00.-TL bedelli senet ödemesine ilişkin 10/05/2019 tarihli mutabakat başlıklı belge ibraz edilmiş, mutabakat belgesinde imzası bulunan …’e davacı şirket tarafından verilen vekaletnamenin bir sureti Antalya 14. Noterliğinden celbedilmiştir.
10/05/2019 tarihli mutabakat başlıklı belgenin incelenmesinde; davaya konu 50.000,00.-TL bedelli fatura alacağı için 10/07/2019 tarihli senet düzenlendiği, senet bedelinin Antalya 14. Noterliğinin 22/03/2017 tarihli, …yevmiye numaralı vekaletnamesine istinaden davacı şirket adına vekil …tarafından davacı şirket adına tahsil edildiğinin belirtildiği,
Antalya 14. Noterliğinin 22/03/2017 tarihli, …yevmiye numaralı vekaletnamesinin incelenmesinde; davacı şirket tarafından …’e işyerinde her tür idare yetkisini ve banka hesaplarından her türlü işlemi yapma yetkisini içeren geniş kapsamlı bir vekâletname verildiği, vekaletnamede taşınmaz alım satımı, ipotek tesis etme, araç alım satım ve tescili, banka hesaplarından para çekme, ahzu kabza, ibralar vermeye, Vergi Dairelerinde iş takibi, dava ve takiplerden dolayı şirketi temsil ve ahzu kabz gibi yetkilerinin verildiği, Antalya 14. Noterliğinin 01/07/2019 tarih ve …yevmiye numaralı işlemi ile …’in azledildiği, mutabakat belgesinin azil tarihinden önce düzenlendiği anlaşılmıştır.
10/05/2019 tarihli mutabakat başlıklı belge altında isim ve imzası bulunan …’in belge tanığı olarak beyanı alınmış, tanık beyanında, mutabakat belgesi altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, içeriğinin doğru olduğunu belirtmiştir.
Buna göre ve dava dosyasındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalıya karşı fatura alacağının tahsili için icra takibi başlatılmış, takibe itiraz üzerine eldeki dava açılmış ise de; fatura bedelinin 10/05/2019 tarihli mutabakat belgesi ile davacı şirket tarafından Antalya 14. Noterliğinin 22/03/2017 tarihli, …yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil tayin edilen …’e davacı adına düzenlenen 10/07/2019 tarihli senet ile ödendiği, senet bedelinin de davacı şirket adına vekil … tarafından tahsil edildiği, dolayısıyla davalının fatura borcunu ödediğinin anlaşıldığı, vekilin tahsil edilen bedeli davacıya ödememesinden davalının sorumlu olmayacağı, dolayısıyla davacının alacaklı olduğunu usulüne uygun ve kesin delillerle ispat edemediğinden, sübuta ermeyen davanın reddine, yapılan ödemenin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı dikkate alınarak davacının takibinde kötü niyetli oluşu ispatlanamadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 80,70.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 603,88.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 523,18‬ ‬.-TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 7.300,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/03/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)