Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/418 E. 2022/395 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/418 Esas
KARAR NO : 2022/395
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2019
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının çalışan olarak elde ettiği müvekkili şirkete ait sırları rakip firma ile paylaşarak haksız kazanç elde ettiğini, bu amaçla müvekkilinin ticari sırlarını kullanmak üzere rakip firmaya geçtiğini ve tüm stratejilerini de …’nun mevcut müşterini ele geçirmek olarak belirlediğini, bu kapsamda davalının, …’nun tüm satış yöntemlerini, kira sözleşme tutarlarını, müşteri bilgilerini, aylık ve yıllık cirolarını, masraflarını bildiği için direk satış yapılan mağazayı ele geçirme ve ayak alışkanlığı olan müşteri, tellalları, hiç çaba ve para harcamadan bir anda elde etme yolunu seçtiğini, davalının bahsi geçen eylemleri ile müvekkili şirketin ticari sırlarını kullanarak müvekkil şirketi yok etmeye, piyasadan silmeye ve bu kapsamda hem rakip firmaya hem de kendisine açıkça haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, müvekkillinin en önemli ticari sırrının müşteri portföyü olduğunu, davalının müşteri portföyünü el geçirmeye çalıştığını, kira sözleşmesi bitmeden ve otomatik uzayacağı bilinmesine rağmen, mağazanın mülk sahibi … … ay öncesinden rakip adına ödeme bile yaptırdığını, müvekkilinin kira sözleşmesi bitmeden, kira süresinin uzamamasını ve müvekkilinin mağazasını kaybetmesini garanti altına almaya çalıştığını, …’un davalı eski şirket müdürü …’tan rakip firma vasıtası ile aldığı ön ödeme sonucunda, müvekkili aleyhine haksız olarak Serik … Sulh Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı tahliye davasını açtığını ve davalının kamuoyuna ve müşterilerine müvekkili … yerine rakip firmanın geleceğini söylemeye başladığını ve tüm bunların sonucunda rakip firma adına … başka bir mağaza kiraladığını, müvekkili … ile davalı arasında … tarihli iş sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşme kapsamında davalının … acenteleri ile görüşmesi, … acentelerinden müşteri sağlaması, mağaza personelinin işe alımı ve idaresi, şirket adına yapılacak tüm ödemeleri yapması ve görev aldığı mağazanın günlük işleri ile ilgilenmesi adına mağaza Genel Müdürü olarak atandığını, davalının kanundan ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerine aykırı hareket ettiğini, yönetici sıfatı sebebiyle güven ilişkisine dayanılarak kendisi ile paylaşılan bilgileri 3. kişilerle paylaştığını, rekabet yasağına aykırı davrandığını ve müvekkilini telafisi imkânsız zararlara uğrattığını, davalının haksız kazanç elde etmek amacıyla müvekkili davacı şirketten istifa ettiğini ve söz konusu istifadan çok kısa bir süre sonra yine … ve … sektöründe faaliyet gösteren dava dışı … A.Ş.’de yine benzer bir sıfatla çalışmaya başladığını, müvekkili şirketin …’da …’in içerisinde yer alan ve halihazırda müvekkili şirket tarafından kullanılmakta olan mağazanın açılmasından önce söz konusu taşınmazda … alanında faaliyet gösteren bir işletme bulunmadığını, dava dışı …, davalı aracılığıyla müvekkili şirket bilgilerini haksız olarak ele geçirdiğini ve müvekkili şirketin saf dışı bırakılarak yıllardır edindiği itibarının zedelenmeye çalışıldığını, davalının … içindeki kiralanan taşınmaza ait ödemeleri, kira sözleşmesinin süresi, kira bedeli dahil olmak üzere tüm bilgilere sahip olduğunu, bu bilgileri dava dışı rakip firma ile paylaşarak müvekkilinin mağazadan çıkarılmaya çalışılmasının Ticaret Kanuna, hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin ciddi yatırımlar yaparak müşteri portföyü oluşturduğu mağazadan çıkarılmasının ticari itibarını zedeleyici olduğunu, mağazanın elde edeceği karı müvekkili ile paylaşmak istemeyen davalının müvekkilinin tahliye edilmesi için … baskı yaptığını, davalının iş kanunu kapsamında işveren vekilinin veyahut işçinin sır saklama ve rekabet etmeme yükümlülüğü kapsamında sorumlu olduğunu, bu kapsamda işçinin yalnızca sözleşme süresince değil, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra da sır saklama yükümlülüğü altında olduğunu bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları kalmak kaydıyla, davalının işlemleri sebebiyle doğan doğrudan ve dolaylı tüm zararların tespitini, davalı …’un kişisel sorumluluğu söz konusu olduğundan müvekkiline ve şirkete verilen maddi ve manevi her türlü zararın davalı …’tan tazminini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: İşçi işveren ilişkisine dayanan davalarda görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğunu, davacı ile davalı arasında işçi işveren ilişkisinden kaynaklı olarak Antalya … İş Mahkemesinin … Esas ile derdest olan dava dosyası olduğunu, derdestlik nedeniyle davacının davasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının dilekçesinde bir bedel izahına yer vermeden belirsiz bir tazminat davası açmasının HMK’ya aykırı olduğu, müvekkilinin mernis adresinin … olduğunu, yetkili mahkemenin … İş Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin davacı işletmesindeki çalışma ilişkisinin … yılında sona erdiğini, davacının dava konusu talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının ticari işletmesinin … da olduğunu … yılında … da ticarete başladığını, … yılından önce … da hiç bir mağazasının olmadığını, davalı müvekkilinin ise bu sektörün içinde … yılından beri bilinen ve gerekse kendi hesabına ve gerekse çalışan olarak, davaya konu sektör açısından çok tecrübeli ve hizmet vermiş ve pazarlama ve satış konusunda yetenekli olan tanınmış bir kişi olduğunu, zaten davacının da müvekkilinin bu çevresinden ve yeteneğinden yararlanmak için … yılında kendisi ile işçi işveren ilişkisine girdiğini ve davacının ilk defa mağaza olarak müvekkili vasıtasıyla …’ya gelmiş bir şirket olduğunu, bu nedenle müşteri portföyünden yararlanılan pazarlaması ve satış potansiyeli yönüyle iş hayatı çevresinden yararlanılan kişinin asıl müvekkilinin kendisi olduğunu, işi bilmeyen davacının müvekkilinin bu olağan üstü satış ve pazarlama yeteneklerini nazara alarak … dolar aylık ücret ve aylık %3 ciro pirimi ile işin başına getirdiğini, davacı işverenin müvekkilinin yıllara dayanan tecrübesinden ve çalışma yeteneğinden yararlandığını, … piyasasında bu şekilde kendisine yer bulduğunu ve satış noktasında müvekkili eliyle bu işi öğrendiğini, burada asıl davacının müvekkilinin sosyal çevresinden istifade etmeye çalıştığını ve haksız rekabet yapmakta olduğunu, bu nedenle davacının tazminat istemine dair yasal unsurlar açısından talebinin hukukilikten yoksun olduğunu, davacı … … ilk faaliyet gösterdiği … ve kiralama yaptığı binaya …-…-… ve … yılının ortalarına kadar kira borçlarını ödemediğinden icra yolu ile çıkartıldığını ayrıca müvekkilinin … çalışan veya … mağazalarının kiralanmasında rol alan veya karar veren birisi olmadığını, … içerisindeki … mağzasının …’in kiraladığını, … … tam yetkili acenta olduğunu, … … deri, … ve … olmak üzere … kiralama yaptığını, … çalışmış olduğu …, … çalışmış olduğu …, … mağzası olarak da … yılında … da ticari faaliyetine başlayan … … kiralama yaptığını, bütün acentelerin de bu sistem ile çalıştığını, davacı … … hakkını arayacaksa … ve … karşı hukuk mücadelesine girişmesi gerektiğini, davacının davasını kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; rekabet yasağına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Taraflar arasında, İş Sözleşmesinin bulunduğu ve sözleşme ilişkisinin sona erdiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; mahkememizin görevli ve yetkili olup olmadığı, davalı vekilinin derdestlik itirazının yerinde olup olmadığı, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davalının rekabet yasağına aykırı davranışlarının olup olmadığı, neticeten davacının maddi ve manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı hususlarından ibarettir.
İş akdinin sona ermesinden sonra rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi hâlinde, buna dayalı olarak açılacak dava, niteliği itibarıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444. ve devamı maddeleri kapsamına girmekle ve bu kapsamdaki davalar Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-c maddesi uyarınca tarafların sıfatına bakılmaksızın mutlak ticarî davalardan olmakla, bu tür davalarda ticaret mahkemesi görevli olduğundan davalı vekilinin görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Haksız rekabet, haksız fiilin özel bir türü olup, haksız rekabete dayalı davalarda genel yetki kuralları uygulanacaktır. Haksız fiilin özel bir türü olması dolayısıyla HMK’nın 16’ncı maddesi uyarınca haksız rekabete ilişkin davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. İş yeri adresi gözetildiğinde haksız rekabete teşkil eden eylemlerin Antalya’da gerçekleşmesi nedeniyle davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Antalya … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının işçi alacağına ilişkin olup iş bu davanın ise iş akdinin sona ermesinden sonra rekabet yasağına aykırı hareket edildiği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin derdestlik itirazının, davacı vekilinin birleştirme talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekiline … nolu celse duruşmasında dava konusunun değerinin belirtmesi ve her bir tazminat kalemi açısından talep edilen miktarı belirtmesi, belirtilen değer üzerinden peşin harcı yatırması için süre verilmiş, davacı vekilinin … tarihli beyan dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla …-TL maddi, …-TL manevi tazminat talep ettiği ve belirtilen değer üzerinden bakiye peşin harcı yatırdığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisine Antalya … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosya sureti, Serik … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosya sureti celp edilmiş, İstanbul ve Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün, dava dışı … A.Ş’nin müzekkerelere cevap yazıları dosyamız arasına alınmış, Antalya SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalının sicil dosyasının gönderilmesi istenilmiştir.
Antalya … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosya suretinin incelenmesinde; davacının …, davalının … A.Ş. davanın İşçi ile İşveren İlişkisinden Kaynaklanan Alacak davası olduğu, dosyanın derdest olduğu yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır.
Serik … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosya suretinin incelenmesinde; davacının … A.Ş. davalının … A.Ş. davanın Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali davası olduğu, mahkemenin … tarih … Esas ve … Karar sayılı kararı ile mahkemenin yetkisizliğine davaya bakmaya Antalya Sulh Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça davalının iş akdinin sona ermesinden sonra iş akdindeki rekabet ve gizlilik yasağına aykırılığı nedeniyle zarara uğranıldığı gerekçesiyle tazminat talep edilmiştir.
6098 Sayılı Kanun’un 444.maddesinde “Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir.
Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.”
Aynı Kanun’un 445.maddesinde “Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz.
Hakim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir.” düzenlemeleri mevcuttur.
Davacı şirket ile davalı arasındaki … tarihli iş sözleşmesinin … Maddesinde “iş gören çalıştığı süre veya herhangi bir nedenle hizmet akdinin son bulması sonrası model, müşteri adı, adresi gibi işveren şirkete ait özel bilgileri hiçbir şartta ve zamanda 3. Kişilere açıklamayacağını, bilgi vermeyeceğini, taahhüt etmektedir. Aksi halde iş gören işverenin uğrayacağı tüm zararlardan sorumlu olacağını kabul ve beyan etmektedir.” düzenlemesi mevcuttur.
Yukarıda belirtilen sözleşme hükümleri incelendiğinde; davalının iş akdi ile davacı kurumda işçi olarak çalıştığı, sözleşme imzalanırken yukarıda belirtilen rekabet yasağına ilişkin hükümleri kabul ettiği, bu hükümlere aykırı davranılması halinde zararlardan sorumlu olacağını kabul ettiği görülmüştür.
Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … gün, … Esas, … Karar sayılı emsal içtihadında, “…Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti başlığı altında düzenlenen 48. ve devamı maddelerinde herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğu anayasal teminat altına alınmıştır. 818 sayılı BK’nın 19. maddesinde bir akdin mevzunun, kanunun gösterdiği sınır dairesinde serbestçe tayin olunabilir denilmekle birlikte 20. maddesinde ise akdin mevzunun gayrimümkün veya gayri muhik yahut ahlaka (adaba) aykırı olması halinde o akdin batıl olacağı belirtilmiştir. Sözleşmenin tarafları, sözleşme özgürlüğü ilkesi çerçevesinde sözleşmenin konusunu belirlemede özgür iseler de bu özgürlüğün sınırsız ve sonsuz olduğu söylenemez. 818 sayılı BK’nın 19, 20, 349. maddelerinde bu özgürlüğün sınırları çizmiştir. Sözleşmede öngörülen rekabet yasağı; ancak işçinin iktisadi geleceğinin hakkaniyete muhalif olarak tehlikeye girmesini menedecek surette zaman, yer ve işin nevi noktasından hal icabına göre münasip bir hudut dahilinde şart edilmiş ise geçerlidir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; davalının imzaladığı hizmet akdinin rekabet yasağına ilişkin maddesinde bir coğrafi alan sınırlaması bulunmaması işçinin iktisaden mahvına sebep olacak mahiyette olup, davacı şirketin faaliyet alanının tüm inşaat sektörünü ilgilendirmesi nedeniyle yukarıda açıklanan çalışma özgürlüğüne, akit serbestisine ilişkin yasal düzenlemelere aykırıdır. Bu nedenle haksız rekabete ilişkin sözleşme hükmünün batıl sayılması gerekmektedir…” düzenlemesi mevcuttur.
Yine Antalya … Hukuk Dairesi’nin … gün, … Esas, … Karar sayılı kararında “… davalının imzaladığı hizmet akdinin rekabet yasağına ilişkin maddesinde bir coğrafi alan sınırlaması bulunmaması işçinin iktisaden mahvına sebep olacak mahiyette olup, davacı şirketin faaliyet alanının … sektörünü ilgilendirmesi nedeniyle yukarıda açıklanan çalışma özgürlüğüne, akit serbestisine ilişkin yasal düzenlemelere aykırıdır. Bu nedenle haksız rekabete ilişkin sözleşme hükmünün batıl sayılması gerekmektedir. Bu husus gözetildiğinde davanın esasında taraflar arasında imzalanan hizmet akdinde yer alan haksız rekabete ilişkin düzenlemelerin batıl olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafça, davalının gizlilik yasağını ihlal ettiğine ilişkin iddiayı ispata yönelik somut delil bildirilmediği anlaşılmış, mahkemece benzer gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olup, karar usul ve yasaya uygundur….” denilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede; Davacının … sektöründe olduğu, davalının davacı şirket bünyesinde müdür olarak çalışmaya başladığı, davalının davacı şirket ile imzaladığı iş sözleşmesinde rekabet yasağına ilişkin maddesinde bir coğrafi alan ve süre sınırlamasının bulunmadığı bu durumun işçinin iktisaden mahvına sebep olabilecek nitelikte olduğu bu haliyle sözleşmedeki hükümlerin çalışma özgürlüğüne, akit serbestisine ilişkin yasal düzenlemelere aykırı olduğu anlaşılmıştır.
Anılan gerekçelerle haksız rekabete ilişkin sözleşme hükmünün batıl nitelikte olduğunun kabulü ile davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli …-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan …-TL ve …-TL olmak üzere toplam …-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan …-TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/05/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)