Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/410 E. 2022/507 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/410 Esas
KARAR NO : 2022/507
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/08/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde müvekkilleri … ve …’in … Plakalı minibüsün içeresinde yolcu olarak bulunmakta iken davalı … adına kayıtlı, … sevk ve idaresindeki … Plakalı kamyonun … ilçesi istikametinden … ilçesi istikameti yönünde çarpışmaları sonucu ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza ile ilgili … Ağır Ceza Mahkemesine … Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, … Plaka sayılı araca, davalı adına tescilli araç ve gayrimenkullerinin bulunması halinde ihtiyati tedbir konulmasına, şimdilik …-TL tedavi masrafları, …-TL geçici iş göremezlik tazminatı, …-TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı olmak üzere …-TL tazminatın davalılar … ve … yönüden olay tarihi olan … tarihinden davalı sigorta şirketleri yönünden e-mail yoluyla başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, davaya konu kaza nedeniyle müvekkilinin uğradığı cismani ve manevi zararlara karşılık …-TL …, …-TL … için olmak üzere toplamda …-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin sorumlulukları nispetinde davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; işbu davada zaman aşımı süreleri geçtikten sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından yapılan geçerli bir başvuru olmadığından davanın reddine, aleyhe hüküm kurulacak olması halinde SGK tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkilimiz şirketin sorumluluğundan tenziline, kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasına, davacının maluliyet oranının tespiti için Erişkinler Yönetmeliğine göre rapor alınmasına, tazminat oranı ve miktarının tespiti için aktüer bilirkişiden rapor alınarak gerçek zararın tespit ettirilmesine, davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından faiz, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvuran tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş.vekilinin cevap dilekçesinde özetle; zarar görenin zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, müvekkili şirketin tedavi giderlerinden sorumluluğu bulunmadığını, davacının manevi tazminat talepleri poliçe kapsamında olmadığını, müvekkili şirket açısından, avans faizi talebi yerinde olmadığını, dava öncesi müvekkili şirkete yapılan başvuru eksik evrak sebebiyle usulüne uygun olmadığından ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, davanın reddi ile masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … adlarına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmamışlardır.
… tarihli tensip tutanağının … nolu ara karar ile davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; Dava değeri …-TL ile sınırlı olmak kaydıyla dava değerinin %10’una isabet eden …-TL oranındaki nakti teminatın mahkeme veznesine depo edilmesi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun sunulması halinde, davalı … adına kayıtlı menkul ve gayri menkulleri üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
Dava; davacıların yolcu olarak bulundukları, davalılardan … sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davalılardan … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı …’un maliki olduğu, davalı …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda, davacıların yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsili talebine ilişkindir.
… tarihinde trafik kazasının meydana geldiği, … plaka sayılı aracın davalılardan … şirketine, … plaka sayılı aracın davalılardan … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı oldukları hususunda ihtilaf yoktur.
Uyuşmazlık; tarafların kusur oranı, davacıların maluliyet oranı, hatır taşıması olup olmadığı, emniyet kemeri takılmaması nedeniyle tazminata hükmedilmesi halinde indirim yapılması gerekip gerekmediği, davacıların maddi ve manevi tazminat zararının varlığı ve miktarı hususlarından ibarettir.
Dosya içerisine; … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosya sureti celp edilmiş, gerçek kişilerin sosyal ekonomik durumları araştırılmış, SGK’dan davacıya rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığı hususu sorulmuş, davalı sigorta şirketlerinden kazaya karışan aracın poliçe ve hasar dosyası istenilmiş, davacının tedavi gördüğü kurumlardan tedavi evrakları celp edilerek maluliyet durumuna ilişkin rapor aldırılmış, aktüer bilirkişiden rapor ve ek rapor aldırılmıştır.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında “…1-Görev kamu düzenine ilişkindir ve 6100 sayılı HMK ‘nun 114/1-c madde ve bendi uyarınca dava şartlarındandır. Dolayısıyla muhakeme süresince mahkemece göz önünde bulundurulması gerektiği gibi, taraflarca da her zaman ileri sürülebilir.
2-28/11/2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak 6 ay sonra (28/05/2014) yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Tanımlar”başlıklı 3.maddesinin k-l bentlerinde “tüketici” ticari ya da mesleki olmayan amaçlarla mal veya hizmet satın alan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmış, tüketicilerin – kamu tüzel kişiler de dahil- karşı tarafla yapmış olduğu taşımacılık, sigorta, bankacılık gibi işlemler de tüketici işlemi sayılmıştır. Yine aynı Yasanın 73.maddesinin 1.fıkrasında tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olacağı düzenlenmiş, nihayetinde 83/2. maddesinde ise “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez. “biçiminde hükmün getirildiği görülmektedir. Dolayısıyla başka özel mahkemelerinde görevli olabileceği davalara ihtisas mahkemesi olarak tüketici mahkemelerinin bakması hedeflenmiştir.
3-Bu açıklamalara göre dosyanın incelenmesinde, davacıların dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı yolcu minibüsü ile … ilçesinden … ilçesi istikametine yolculuk yaparlarken vasıtanın şoförünün direksiyon hakimiyetini kaybedip kaza yapması sonucu yaralanmaları nedeniyle aracın sigorta şirketinden tazminat talep etmektedirler. Davacılar vasıtada mesleki ve ticari olmak amaçla taşınmaktadırlar. Dolayısıyla tüketici konumundadırlar. Dava tarihine göre 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki kanun 3., 73. ve 83.maddeleri uyarınca davanın tüketici mahkemesinde görülüp karara bağlanması icap eder.”,
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında da”…. Davacılar ile diğer davalılar arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmasa dahi, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının istenilmesi, diğer davalılar hakkındaki davanın tefrikinin usul ekonomisine uygun düşmemesi ve farklı kararların verilmesinin önüne geçilmesinin amaçlanması nedeni ile tüketici mahkemesinin görevli olmadığından bahsedilemez.” denilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacılar … ve …’ın içerisinde yolcu olarak bulunduğu, davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı yolcu minibüsü ile davalı … (…) şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı …’un maliki olduğu, davalı …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonun çarpışması sonucunda davacıların yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının açıldığı, yukarıdaki emsal karar ilamlarında da belirtildiği üzere davacıların ticari ve mesleki olmayan amaçla yolcu otobüsünde taşınırken vaki kaza sebebiyle yaralandıkları, davacıların 6502 sayılı yasa uyarınca tüketici konumunda olduğu, eldeki davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği, davacılar ile diğer davalılar arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmasa dahi, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının istenilmesi, diğer davalılar hakkındaki davanın tefrikinin usul ekonomisine uygun düşmemesi ve farklı kararların verilmesinin önüne geçilmesinin amaçlanması nedeni ile tüketici mahkemesinin görevli olmadığından bahsedilemeyeceği, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği nazara alınarak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2.m.uyarınca davanın usulden reddi ile kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın davaya bakmakla görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Dosyanın süresinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/06/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza