Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/274 E. 2021/1028 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/274
KARAR NO : 2021/1028
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/06/2019
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı … yönetimindeki … plakalı çekiciye bağlı … plakalı yarı römürkun sol 3. Dingil tekerlek kısmına aracın ön kısmıyla çarpışması sonucu ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plaklı çekicinin maliki … Şti olup kaza esnasında kullanan kişinin … olduğunu, davalının bu aracın ZMM sigortacısı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde …’ in asli kusurlu olduğunun tespit ettirildiğini, kaza sonrasında müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücündeki geçici kaybından …-TL, sürekli iş kaybından …-TL olmak üzere …-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davadan önce davacı tarafın müvekkili şirkete vaki aşvurusu üzerinde hesaplanan …-TL ‘ nin … tarihinde davacıya ödendiğini, ödeme tarihindeki veriler dikkate alınarak tazminat hesaplaması yapılmasını, bu hesaplamaya göre bulunan miktar ile yapılan ödemenin mukayese edilmesini, bulunan ve ödenen iki tutar arasında bariz bir fark yok ise davanın reddini, ayrıca kusur raporu aldırılmasını ve maluliyet raporu aldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir.
Dava; trafik kazası nedeniyle açılan bakiye maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihinden önce sigorta tarafından bir kısım ödeme yapıldığı hususu sabit olup uyuşmazlık; ödemenin zararı karşılayıp karşılamadığı, ibranamenin geçerli olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Davada kesin yetki kuralının bulunmadığı, davalının da cevap dilekçesinde yetkiye itirazının olmadığı anlaşılmakla mahkememizin yetkili hale geldiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisine, davacıya ait tedavi evrakları getirtilmiş, … Ağır Ceza Mahkemesinin … Eas sayılı dosyası celp edilmiş, kusur raporu ve maluliyet raporları aldırılmıştır.
Yargılama devam ederken celse arasında davacı vekili … tarihli dilekçesi ile davalıyla sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini beyan ettiği anlaşılmış, … tarihli celsede de beyanlarını tekrarla vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili … tarihli dilekçesi ile davacı tarafın ödeme yaptığını beyanla ekinde “ibraname, feragatname ve makbuz” başlıklı belge ile ödeme dekontu ibraz ettiği görülmüş, karşı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri olmadığını belirttiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın Davaya Son Veren Taraf İşlemleri başlığı altında 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat, davayı kabul sulh düzenlenmiştir.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Kabul ise davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.
Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.
6100 Sayılı HMK’nın 313 ve devamı maddeleri uyarınca; sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Ancak irade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.
Taraf beyanları ve yukarıda anılan HMK hükümleri kapsamında dosya ele alınarak incelenmiş, tarafların davaya konu olan tazminat taleplerinin karşılanması nedeniyle sulh oldukları, sulhun yargılamaya son veren ve kesin bir hükmün sonuçlarını doğuran taraf işlemlerinden olduğu ve taraf vekilinin vekaletnamesinde davayı sulhe yetkilerinin olduğu anlaşılmış ve sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sulh nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Sulhun gerçekleştiği aşama gözetilerek alınması gereken 2/3 oranında belirlenen …-TL harcın, peşin alınan …-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan …-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı lehine vekalet ücreti verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği davacıdan alınarak Hazineye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/12/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)