Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/21 E. 2019/77 K. 04.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/21
KARAR NO : 2019/77
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 14/01/2019
KARAR TARİHİ : 04/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle: şirketlerinde daha önce sandviç çatı paneli alıp 3 adet çek verip ödemesini yaptıklarını, daha sonra ihtiyaçları olup 32.000,00.-TL nakit 2 adet – … tarihli 16.000,00.-TL bedeli ve … tarihli 16.000,00.-TL bedelli çekleri davalı … adına kestiklerini, sonra ortağı olan çekleri verdikleri …’a verdiklerini, …, … ve … olan iş ortakları ile birlikte çeklerini …’da bulunan …’e bozdurduklarını, kendilerine verilen süre içerisinde mallarını teslim etmediklerini ve kendilerini zarara uğrattıklarını, kendileri arayıp sorduklarında malları teslim edemeyeceklerini ve çeklerin geri iade edileceğinin belirtildiğini, kendileri de ihtiyaçlarını başka firmadan karşıladıklarını, bu süreçte karşı tarafın çekleri geri iade etmediklerini, kendileri de bu hususta suç duyurusunda bulunduklarını, bu nedenle belirtilen çekler hususunda ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ardından çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava: İİK’nın 72/2. Maddesi uyrınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır.
19/12/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 7155 sayılı “Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun” ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa 5/a maddesi eklenmiştir. Yeni düzenleme uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir.
06/12/2018 tarihinde kabul edilip 19/12/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmak suretiyle 01/01/2019 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 7155 sayılı kanunun 20.maddesine göre; “13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir:
3.Dava şartı olarak arabuluculuk
Madde 5/A-(1) Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren 6 hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla 2 hafta uzatılabilir.
Madde 21 – 6102 sayılı kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Geçici Madde 12- (1) Bu kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle ilk derece mahkemeleri ve Bölge Adliye Mahkemeleri ile Yargıtay’da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.
Madde 23 – 6325 sayılı kanuna dördüncü bölümden sonra gelmek üzere ‘Dava Şartı Olarak Arabuluculuk’ başlığıyla beşinci bölüm ve aşağıdaki madde eklenmiş, diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir:
“Dava Şartı Olarak Arabuluculuk”
Madde 18/A-(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
3-…….”
Açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalılar aleyhinde icra takibinden önce İİK’nın 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmakta ise de, 06/12/2018 tarihinde kabul edilip 19/12/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak 01/01/2019 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20.maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinden sonra gelmek üzere 6102 sayılı TTK’ya eklenen 5/a maddesi uyarınca davanın TTK’nın 4.maddesinde sayılan ticari dava niteliğinde oluşu ve dava açmadan önce arabulucuya başvurulmasının zorunlu olduğu, ancak dava dilekçesi içeriğindeki açıklamalardan davacı tarafça arabulucuya başvurulmaksızın eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla, 6235 sayılı kanuna eklenen 18/a-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 546,48.-TL harçtan mahsubu ile fazlaya ilişkin 502,08.-TL harcın istem olması halinde kararın kesinleşmesine müteakip davacıya İADESİNE,
3-Tedbir talep eden davacı, mahkememizin … tarihli ara kararıyla verilen ihtiyati tedbir kararının, iş bu gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurmadığı veya arabulucuya başvurduğuna ilişkin evrakı dosyamıza sunmadığı takdirde kendiliğinden kalkacağına
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/02/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)