Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/148 E. 2019/349 K. 06.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/148
KARAR NO : 2019/349
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 06/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … adına kayıtlı … plakalı otomobilin davacı ….nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı vekilinin, sigortalı araç sürücüsünün …’de dava dışı …’a ait … plakalı araca çarparak kaçtığından, zarar gören araç için hasar bedeli ödediklerinden, sigortalının kaza yerini terk etmekle sigorta şirketince ödeme yapılmasına yol açtığından ve bu ödemeden sorumlu olduğundan söz ederek ödedikleri hasar bedelinin sigortalıdan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih, … esas … karar sayılı kararı ile, davanın görev yönünden usulden reddine, talep halinde dosyanın görevli Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res’en araştırmakla yükümlüdür.
Dava: İtirazın İptali davasıdır.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesince her ne kadar görevsizlik yönünde hüküm kurulmuş ise de;
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da Ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
TTK 4. maddesinin birinci fıkrasında sınırları çizilmiştir. “ Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri” şeklinde ki düzenleme ile bir davanın nispi ticari dava sayılması için mutlak surette her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğması gerekmektedir. Bu demektir ki her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan davalar olmalıdır. Bu nedenle yalnızca bir tarafın ticari işletmesi ile ilgili olan istisna, satış, kira gibi sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar ticari dava sayılmayacaklardır. TTK 19. maddesine göre, taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır. Burada ifade edilen işin ticari iş olması onu ticari dava yapmaz. Ticari dava olabilmesi için, ayrıca bu işin taraflarının her ikisinin de tacir olması ve işin ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir. Yani her ticari iş, şartlarını taşımıyorsa ticari dava sayılmaz.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: Davacı … şirketi, davayı ödeme yaptığı dava dışı alacaklının halefi olarak açtığı, dolayısıyla da sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığı gibi, halefiyet davası bir ticari dava da sayılamayacağından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği nazara alınarak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2.m.uyarınca davanın usulden reddi ile kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Görevli mahkemenin Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
HMK 21 maddesi uyarınca verilen kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde görev uyuşmazlığının giderilmesi bakımından dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi Uyuşmazlık Dairesine gönderilmesine,
2-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/05/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)