Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/131 E. 2021/637 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/131 Esas
KARAR NO : 2021/637
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2019
KARAR TARİHİ: 09/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin vermiş olduğu hizmetin gerek müvekkilini gerekse davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, ISG defterlerinde mevcut olduğu gibi davalı taraf ile yapılan sözleşmede de bu husus açıkça ortada olduğunu, ticari uyuşmazlık olması hasebiyle arabulucuya başvurulduğunu, tarafların anlaşamamaları üzerine arabuluculuk son tutanağı düzenlendiğini, davalı tarafın itirazları tamamen icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla olup taraflarınca hiçbir şekilde kabul edilmediğini, müvekkili sonuna kadar gereken hizmeti davalıya vermiş hizmet alımı esnasında herhangi bir itirazda bulunmayan davalı taraf iş para ödemeye geldiğinde kötüniyetli olarak itirazda bulunduğunu, müvekkilinin hizmet verdiği dönemde davalı tarafın işyerinde hiçbir iş kazası ve meslek hastalığı yaşanmadığını, müvekkili davalı taraf ile yapılan sözleşmenin 6. Maddesinin 3. Fıkrası gereğince haklı fesihle … hizmeti durdurduğunu, …’ler çalıştırdığı prfesyonellerle yıllık sözleşme imzaladığını ve ilgili firmada görevlendirdiğini, firmalar yükümlülüklerine uymadığı için yaklaşık 8 ay süren … hizmetine rağmen çalışanlarına 1 yıllık ödeme yaptığını, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri sonuna kadar yerine getirdiğini, İş sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri yönetmeliğinin gerekleri müvekkilince sonuna kadar yerine getirildiğini, ancak verdiği hizmetin karşılığı davalı tarafça ödenmediğini, Karmersan firmasının hukuk dışı talepleri yerine getirilmediğini, bu nedenlerle davalı tarafın …İcra Müdürlüğünün … E. nolu dosyasındaki itirazının iptali ile kötüniyetli davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilerek söz konusu tazminatın davalı taraftan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı şirket arasında 6331 sayılı iş sağılığı ve iş güvenliği kanunu gereğince, işverence yapılması gereken işlerin ve alınması gereken tedbirlerin alınabilmesi işlerinin yapılması ve yasal sorumluluklarının yerine getirilmesi için davacı ile (…) anlaşıldığını, sözleşme gereğince davacının yapacağı işler örnekseyici olarak sayıldığını ve iş güvenliği hususunda yapılması gereken her türlü iş ve işlemin … firmasınca yapılması kararlaştırıldığını, … firması müvekkiline düzenli olarak faturalar kesildiğini ve gönderildiğini, kesilen faturalar müvekkilince ödendiğini, müvekkili firma yetkilileri çıkarılan yeni kanun uyarınca kanunda belirtilen işlerin yapılmasını … firmasına devir ettiğini, ancak kanun yeni olduğundan ve yapılması gereken işlerin ne olduğu müvekkilince tam olarak bilinmediğinden firmanın çalışması ve çalışma içeriği ve verimi görülemediğini, … firmasının işini yapmadığını, davacı şirketin işini düzgün yapması, sözleşmede kendisine düşen sorumlulukları yerine getirmesi ve düzenli olarak raporlama yapması konusunda defalarca uyarıldığını, ancak davacı şirket kendisine düşen sorumlulukları yerine getirmediği gibi yaptığı işlerin takip edilmesine olanak verecek şekilde düzenli raporlamada yapmadığını, … firması kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemesine ve sözleşmeye uygun davranmamasına rağmen müvekkili şirket hakkında icra takibine başlattığını, (… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası) ancak, başlatılan icra takibi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, akabinde davacı itirazın iptali davası açtığını, açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin davacı tarafa borcu bulunmadığını, bu nedenlerle öncelikle tüm ticari ilişki ve davacının müvekkiline yapması gereken iş ve işlemler tüm cari hesap bakiyesi birlikte bilirkişiler vasıtası ile değerlendirilerek; şirketçe yapılması gereken işlerin tespitini, yapılan ve yapılmayan işlerin neler olduğunun tespiti ve bedellerinin tespitini, borçlu olmadıklarının tespitini, fazla ödeme var ise tespitini, haksız ve hukuka aykırı gerekçelerle açılan davanın reddini, davacının Alacağın %20 sinden az olmayan kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Dava: İş sağlığı ve güvenliği hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için faturaya dayalı başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptaline ilişkin olup, taraflar arasında davacı tarafça davalıya iş güvenliği hizmeti verilmesi konusunda sözleşme yapıldığı hususu ihtilafsızdır.
Uyuşmazlığın hizmetin eksik ve ayıplı ifa edilip edilmediği ve iddia edilen alacağın olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Dosya içerisine, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından dosyamız mali müşavir bilirkişi … ile iş güvenliği uzmanı … tarafından rapor ve ek rapor aldırılmış, Mali müşavir bilirkişi …, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı …, İş Mevzuatından kaynaklı hesap bilirkişisi … heyetince ve Mali müşavir bilirkişi …, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı … heyetince de rapor aldırılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının davacı, borçlunun davalı olduğu, …-TL asıl alacak, …-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL cari hesap alacağa işleyecek yıllık %9 faizi ile birlikte tahsili için icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 23/01/2019 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından dosyamız mali müşavir bilirkişi … ile iş güvenliği uzmanı … heyetine tevdi edilerek rapor aldırılmış bilirkişilerin 02/11/2019 havale tarihli raporunda: davacının davalı ile imzalamış olduğu “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmet Alım Sözleşmesi” “… nin Hak ve Yükümlülükleri” başlığı altında belirtilen; “… sözleşme kapsamı içerisinde vermeyi taahhüt ettiği hizmetlerin hepsini, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve tüm yasal mevzuat hükümlerine göre eksiksiz olarak yerine getirecektir.” Maddesinde belirtilen sorumlulukları dosya kapsamındaki belge ve bilgilere göre tümünü verine getirmediğini, bir kısmını verine getirdiğini, bir cok belgenin de hem hazırlayanlar tarafından hemde işveren tarafından onaylanmadığının görüldüğü bu belgelerinde geçersiz sayıldığı taraflarınca değerlendirildiğini, davacı tarafın ticari defterlerine göre, davalı şirket adına borç kaydedilen dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye … TL. tutarında davalı şirketten alacağının olduğu, davalı tarafın ticari defterlerine göre, davacı şirket adına alacak kaydedilen dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye …TL. tutarında davalı şirketten alacağının olduğu, bu alacak üzerinden 31.12.2018 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz tutarının … -TL. olduğu, davacının faiz talebi yönünden talebi ile bağlı kalacağı, dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar bedeli içine dahil edilen yukarıda belirtilen toplam … TL. tutarındaki 3 adet faturanın davalı şirkete teslim edildiği ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edilmediği davacının davalı ile imzalamış olduğu “iş Sağlığı ve Güvenliği Hizmet Alım Sözleşmesi” “…’nin Hak ve Yükümlülükleri” başlığı altında belirtilen; “… sözleşme kapsamı içerisinde vermeyi taahhüt ettiği hizmetlerin hepsini, 6331 sayılı iş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve tüm yasal mevzuat hükümlerine göre eksiksiz olarak yerine getirecektir.” maddesinde belirtilen sorumlulukları dosva kapsamındaki belge ve bilgilere göre tümünü verine getirmediği, bir kısmını verine aetirdidi. bir cok belgenin de hem hazırlayanlar tarafından hem de İşveren tarafından onaylanmadığının görüldüğü bu belgelerinde geçersiz sayıldığı” hususunun bilirkişiler tarafından değerlendirildiği anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi …, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı …, İş Mevzuatından kaynaklı hesap bilirkişisi … heyetince rapor ve ek rapor aldırılmış bilirkişilerin 01/04/2020 havale tarihli raporunda “davacının davalıdan takip tarihi itibariyle … TL asıl alacağın hesaplandığı davalı temerrüde düşürülmediği için faiz hesaplaması yapılmadığı, davacı kayıtlarında olup davalı kayıtlarında olmayan … -TL lik hizmet bedeli davacı tarafça davalıya verildiğinden bu tutarın mahkemenizce davacının alacağına dahil edilmesinin uygun görülmesi halinde takip tarihi itibariyle davacının asıl alacağının … TL olarak hesaplandığı” yönünde kanaat getirdikleri 01/10/2020 tarihli ek raporda ise “davacının davacıdan takip tarihi itibariyle … TL asıl alacağın hesaplandığı davalı temerrüde düşürülmediği için faiz hesaplaması yapılmadığı, davacı kayıtlarında olup davalı kayıtlarında olmayan …-TL lik hizmet bedeli davacı tarafça davalıya verildiğinden bu tutarın mahkemenizce davacının alacağına dahil edilmesinin uygun görülmesi halinde takip tarihi itibariyle davacının asıl alacağının … TL olarak hesaplandığı” şeklinde değerlendirildiği anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi …, hesap bilirkişisi …, İSG uzmanı … heyetince rapor aldırılmış bilirkişilerin 17/05/2021 havale tarihli raporunda “ilgili … firmasının mevzuatlar kapsamında görevlerinin tamamını olmasa da büyük bölümünü yerine getirdiği değerlendirilmiş olup %20 kesintiyle davacı firmanın davalıdan … TL asıl alacak ve … TL işlenmiş faiz ile birlikte toplam … TL alacaklı olduğu” hususunun heyetçe belirtildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan, 6098 sayılı TBK‘nun birinci kısım birinci bölümünde, borç ilişkilerinin kaynakları, birinci ayrımda ise , sözleşmeden doğan borç ilişkileri, 1. maddede ise, sözleşmenin kurulması üst başlığı ile irade açıklamasına yer verilmiştir. Maddede, sözleşmenin tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamaları ile kurulacağı belirtilmiştir. Borçların ifası 83 vd maddelerde düzenlenmiş, 97. maddede, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde ifada sıraya yer verilmiş ve karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın , Sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça , kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerektiği ifade edilmiştir. Aynı yasanın 112. maddesinde ise, borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse, borçlunun kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğuna yer verilmiştir. Aynı yasanın 125/3. Maddesinde ise, Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebileceğini, bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebileceğine yer verilmiştir.
6331 sayılı İş Sağlığı VE Güvenliği Kanunu’nun 8/3. Maddede, Hizmet sunan kuruluşlar ile işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanları, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yürütülmesindeki ihmallerinden dolayı, hizmet sundukları işverene karşı sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Yine İş Sağlığı ve Güvenliği Gizmetleri Yönetmeliği’nin …’lerin görev, yetki ve sorumluluklarını belirleyen 13. Maddesinde … ve …’lerin “İşyerinde sağlık ve güvenlik risklerine karşı yürütülecek her türlü koruyucu, önleyici ve düzeltici faaliyeti kapsayacak şekilde, çalışma ortamı gözetimi konusunda işverene rehberlik yapılmasından ve öneriler hazırlayarak onayına sunulmasından; Çalışanların sağlığını korumak ve geliştirmek amacı ile yapılacak sağlık gözetiminin uygulanmasından; Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ve bilgilendirilmeleri konusunda planlama yapılarak işverenin onayına sunulmasından; İşyerinde kaza, yangın, doğal afet ve bunun gibi acil müdahale gerektiren durumların belirlenmesi, acil durum planının hazırlanması, ilkyardım ve acil müdahale bakımından yapılması gereken uygulamaların organizasyonu ile ilgili diğer birim, kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılmasından; Yıllık çalışma planı, yıllık değerlendirme raporu, çalışma ortamının gözetimi, çalışanların sağlık gözetimi, iş kazası ve meslek hastalığı ile iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin bilgilerin ve çalışma sonuçlarının kayıt altına alınmasından; Çalışanların yürüttüğü işler, işyerinde yapılan risk değerlendirmesi sonuçları ve maruziyet bilgileri ile işe giriş ve periyodik sağlık muayenesi sonuçları, iş kazaları ile meslek hastalıkları kayıtlarının, işyerindeki kişisel sağlık dosyalarında gizlilik ilkesine uyularak saklanmasından; İşyeri hekimi ve diğer sağlık personelinin görev, yetki, sorumluluk ve eğitimleri ile ilgili yönetmelik ile İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik kapsamında hizmet verdikleri alanlarda belirtilen görevlerin yerine getirilip getirilmediğinin izlenmesinden” sorumlu oldukları ve yine “İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunmak üzere …’lerce görevlendirilen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı tarafından saklanması gereken onaylı defter suretleri, yıllık çalışma planı ve yıllık değerlendirme raporu suretleri ile çalışanlara verilen iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerine dair kayıtlar … arşivinde tutulması gerektiği belirtilmiştir.
MK’nın “İspat Yükü” başlıklı 190. maddesinde yer almakta olup; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosya kapsamı itibariyle, taraflar arasındaki iş sağlığı ve güvenliği sözleşmesi nedeni ile ticari ilişki bulunduğu hususunun ihtilafsız olduğu, bu kapsamda davacının davalıya bu hizmeti belli bir süre temin ettiği, davacının bu sözleşmeden kaynaklı bakiye alacağı olduğu iddiasıyla davalı hakkında ilamsız icra takibi başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine eldeki iş bu itirazın iptali davasının ikame edildiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesinde, davacı ile olan ticari ilişkiyi kabul etmekle birlikle, … firması tarafından vekil edenine düzenli olarak faturalar kesilip gönderildiğini, kesilen faturalar davalı firmaca ödendiğini, vekil edeni firma yetkilileri çıkarılan yeni kanun uyarınca kanunda belirtilen işlerin yapılmasını … firmasına devir ettiğini, ancak, kanun yeni olduğundan ve yapılması gereken işlerin ne olduğu davalı tarafca tam olarak bilinmediğinden firmanın çalışması ve çalışma içeriği ve verimi görülediği, … firmasının işini yapmadığı; uygulamanın zamanla genişlemesi, başka firmalarınında piyasada yer alması ve yapılması gereken işlerin tam olarak öğrenilmesi üzerine ancak çok daha sonra anlaşıldığını, … firmasının birçok işi eksik yaptığının anlaşıldığını ileri sürmüştür
Dava konusu alacağın dayanağı olan faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığında faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren davacı tarafa ait olup malın/hizmetin verildiğini her türlü delille ispat edebilir. Davacı taraf da tarafların ticari defter ve kayıtlarına, İSG katip sistemi kayıtlarına ve ş güvenliği takip defterleri ile kayıtlarına dayandığı görülmüştür. Bu kayıtlar üzerinde bilirkişi heyetlerine yaptırılan inceleme sonucunda “… firmasının mevzuatlar kapsamında görevlerinin tamamını olmasa da büyük bölümünü yerine getirdiği değerlendirilmiş olup %20 kesinti” yapılması gerektiği saptanmıştır. Neticeten hizmet yüklenicisi firma tarafından edimlerin ortalama % 80 nispetinde yerine getirildiği, bu durumun hizmet alan şirketin ödeme yükümlülüğünün bulunduğunu gösterdiği, alacağın faturaya dayalı olup likit nitelikte olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Antalya 11. Hukuk Dairesi 09/07/2019 Tarih 2018/2406 E. 2019/1468 K. Sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
… İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasın yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin … TL asıl alacak, … -TL işlemiş faizi olmak üzere toplam … TL alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
… -TL asıl alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.320,40.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 412,63-TL harcın mahsubu ile bakiye 907,77.-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile Hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 412,63-TL peşin harcı toplamı 457,03-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti, ihtar masrafı toplamından ibaret toplam 2.467,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 1.973,59-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan 1.320,00.TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği 1.055,99-TL’sinin davalıdan, ‭‭264,01.-TL’ sinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/09/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)