Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/930 E. 2019/19 K. 09.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/930
KARAR NO 2019/19
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket adına kayıtlı davacı müvekkili şirket …’nin … genelinde petrol ve petrol ürünleri satın almak, ithal etmek ve depolama terminallerinde depolayarak ülkenin tümünü kapsayacak şekilde dağıtımını yapmak amacıyla faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı şirketin ise müvekkili şirketle aynı sektörde faaliyet gösteren işlenmiş akaryakıt ürünlerini deniz tankerleri ile akaryakıt depoları, kara tankerlerine dolum sağlayan bir şirket olduğunu, davalı şirketin … adresinde terminali bulunduğunu, müvekkilinin ise maliki bulunduğu dava konusu parsel üzerinde … Tesisleri bulunduğunu, davalı şirketin, davacı şirketin maliki olduğu … Parselde bulunan taşınmazını işgal ettiğini, müvekkili şirket tarafından defalarca şifahi ve yazılı olarak defalarca haksız müdahalenin sonlandınlması istenmiş ise de işgal devam ettiğini, bu nedenle taraflarınca Beyoğlu … Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnameyi keşide etme zorunluluğu hâsıl olduğunu, işbu ihtarname ile müvekkili şirketin maliki olduğu … ve … Parselde bulunan … adresinde kayıtlı taşınmazında kazai akaryakıt sızıntılarını Önlemek için alınan önlemleri arttırma çalışmaları kapsamında …’nde alanda … inşa etmekte olduğu, söz konusu işlem için kazı yapılması esnasında davalı tarafın da malumu olduğu müvekkil şirketten habersiz ve izinsiz olarak … metre uzunluğunda iki adet ( 6″ ve 8″ ) akaryakıt deniz boru hattı olduğunun fark edilmesi üzerine işlem durdurulmak zorunda kalındığını, davalı ile itetişime geçilmesine rağmen davalı şirket tarafından ne haksız müdahalenin sona erdirildiğini ne de haksız işgalleri nedeniyle hukuken ödemekle yükümlü oldukları ecri misil bedelinin taraflarına ödendiğini davalı şirket tarafından iş bu ihtarnameye cevaben Kadıköy … Noterliğinin … tarihli … Yevmiye Numaralı ihtarnamesi ile kendilerine tebliğ edilen ihtarnameden sonra ilgili boru hatlarının akıbeti ile teknik ölçüm ve mühendislik çalışmalarının başlatılmış olduğunu, fizibilite çalışmalarının yapıldığını, boru hatlarının deplase ( yerini değiştirmek ) işlemleri için üç ortaklı girişim şirketi olmaları nedeniyle şirket ortaklarının bir araya gelemediklerini, ayrıca ecri misil bedeli ile ilgili olarak da görüşme günü belirlenmesini talep etmiş bulunmaktadırlar Ne var ki, teknik ölçüm ve mühendislik çalışmalarının başlatıldığı bilgisi gerçeğe aykırı ve geciktirme amaçlı olup … tarihinde yapılan yüz yüze yapılan görüşme neticesinde de bu husus davalı tarafça kabul edildiğini, ortaklarının karar almaması sonucu bu hususta herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişikli yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: Taraflar her ne kadar tacir olsalar da, taraflar arasındaki uyuşmazlık tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olmayıp haksız fiilden kaynaklı haksız işgal tazminatı olup, haksız işgal tazminatının TMK 995 ve devamı maddelerinde düzenlendiği göz önüne alındığında ve davanın TTK’nın 4. maddesinde sayılan ticari dava türlerinden de bulunmayışı gözetilerek, mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce değerlendirilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/01/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)