Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/883 E. 2019/356 K. 06.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/883 Esas
KARAR NO : 2019/356
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/02/2017
KARAR TARİHİ : 06/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; DAVALININ … Belediyesinin yaptırmakta olduğu … inşaatının yüklenicisi olduğunu, müvekkilinin de … Firması olarak davalının yaptırdığı spor tesis inşaatında ücret karşılığı kepçe çalıştırdığını, müvekkilinin davalıya yapmış olduğu iş karşılığı faturalar kestiğini ve faturaların davalının inşaat sahasındaki bürosunda görevli … adındaki çalışana teslim edildiğini, davalının fatura borcunu ödemediğini, müvekkilinin … Belediyesine müracaatla davalıdan olan alacağının, davalının belediyede olarak alacak ve teminatlarından mahsup edilmesini talep ettiğini, Belediye tarafından davacıya … tarihli verilen cevapta takipte bulunulması yolunda cevap verildiğini, bunun üzerine davalı aleyhinde Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının takibe itiraz etmesi sonucu icra takibinin durdurulduğunu, davalının itirazlarının haksız ve yersiz olup iptali gerektiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya bir borcu bulunmadığını, davacının fatura içeriğinde belirtilen işi yaptığını ve bu nedenle alacaklı olduğu iddiasını ispat etmesi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin adresinin … olması nedeniyle yetki itirazlarının bulunduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; fatura suretleri, … Başkanlığının cevabi yazısı sunulmuş, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor aldırılmış, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Dava; sözleşmeden kaynaklandığı iddiasıyla alacağın tahsiline ilişkin girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça borçlu davalı aleyhinde faturadan kaynaklı …-TL asıl alacak, 283,20.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine süresinde davalı borçlu vekilince icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle, İcra Müdürlüğünün yetkisine, borca ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf takibe itirazında icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, süresinde verdiği cevap dilekçesiyle de mahkememizin yetkisine itiraz etmiştir. Öncelikle icra müdürlüğünün yetkisine yapılan itirazın incelenerek çözüme kavuşturulması gereklidir. Bu nedenle yetki itirazı hadise şeklinde incelenmiştir.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişiye incelettirilmesi bakımından … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, davalı şirket adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, davalı taraf defter ibrazından kaçınmıştır.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları bilirkişiye incelettirilerek rapor aldırılmış, Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen … havale tarihli rapora göre; davacının inceleme konusu olan … ve … yılı ticari defterlerinin TTK’nın 64/3 maddesi gereğince açılış tasdiklerinin yapıldığı, davacının ticari faaliyetlerini kayıt ettiği ticari defter olan işletme defterinin kapanış tasdik kapsamında olmadığı için kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı, dava konusu alacağın dayanağı olan toplam …-TL tutarındaki 2 adet faturanın defterlerde davalı şirket adına borç kaydedildiği, karşılığında bir tahsilat yapıldığı ile ilgili bir kaydın olmadığı, dolayısıyla da dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacının …-TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı hususu ihtilaflıdır. Davacı tarafın sadece işletme defteri incelenmiş, davalı taraf ise talimat mahkemesince çıkartılan meşruhatlı tebligata rağmen defter ibrazından kaçınmıştır. Yine icra takibinin dayanağı olan faturalarda davalının imzası da bulunmamaktadır. Davacı taraf açıkça yemin deliline de dayanmamıştır. Tek başına davacı defterinin lehe delil olma özelliği de bulunmadığından, mevcut delillerle davacı taraf akdi ilişkinin varlığını ispat edememiştir. Dolayısıyla dava konusu olayda uygulanması gerekli yetki kuralları HMK’nın 6. Maddesindeki genel yetkiye ilişkin kurallardır. Yani, davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ve İİK’nın 50.maddesi yollamasıyla davalının yerleşim yerindeki icra dairesi yetkili olup, davalının yerleşim yerinin de … İli olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla yetkili icra dairesi de … İcra Müdürlükleridir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında akdi ilişkinin varlığının çelişkili olması nedeniyle TBK’nın 89. Maddesinin uygulanamayacağı (para borçlarında alacaklının ikamet yeri mahkemesinin yetkili olmasına ilişkin), genel yetki kurallarının uygulanması gerektiği, buna göre genel yetki kuralları uyarınca icra takibinin davalı şirketin yerleşim yeri … İcra Müdürlüklerinde başlatılması gerekliyken yetkisiz olan … Müdürlüğünde takibe girişilmiş olması değerlendirildiğinde, ortada yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından, bu hususun da dava şartı niteliğinde olup, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine davaya bakan Antalya BAM … Hukuk Dairesinin … tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı ile; “Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, ilk itirazlardan önce incelenir ve taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra … tarihinde açılmıştır.
6102 sayılı TTK. 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir. 26/06/2012 tarihinde kabul edilen ve 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6335 sayılı yasanın 2.maddesinde, “6102 sayılı Kanun’un 5.maddesinin başlığı” 2. ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler” şeklinde, 1. Fıkrasında yer alan “davalara” ibaresi ise davalar ve ticari nitelikteki “çekişmesiz yargı işlerine” şeklinde 3.ve 4. fıkraları değiştirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır”. şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK 16/1.maddesinde: “Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.” ve TTK’nun 19.maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davalı şirket tacir olmasına rağmen, davacının tacir olduğuna ilişkin olarak dosyada herhangi bir belge bulunmamaktadır. Davacının tacir olmaması halinde uyumazlığın çözümünde genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu izahtan varestedir. Bu durumda mahkemece Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunun kabulü ile görevsizlik kararı verilmesi gerektiği de açıktır.
Ancak, davacının tacir olup olmadığı konusunda mahkemece herhangi bir araştırma ve değerlendirme de yapılmamıştır.
Mahkemece davacının tacir olup olmadığı hususu usulünce araştırılarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir.” gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesi üzerine dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Antalya BAM … Hukuk Dairesinin … tarihli kararı uyarınca davacının tacir olup olmadığı hususu araştırılmış, bu konuda resen görevlendirilen Mali Müşavir Bilirkişi …’ndan yerinde inceleme yapma yetkisi verilmek suretiyle rapor aldırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; … tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan … sayılı Bakanlar Kurulunda belirlenen kriterler uyarınca davacının tacir olmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nın 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişikli yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; taraflar arasındaki ihtilafın sözleşmeden kaynaklanıyor olması, davacının tacir olmayışı, yine bu davanın TTK’nın 4.maddesinde sayılan dava türlerinde de bulunmayışı göz önüne alındığında ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, görev ile ilgili düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği göz önüne alındığında ve HMK 114 maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı niteliğinde oluşu gözetilerek mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/05/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)