Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/856 E. 2021/1051 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/856 Esas
KARAR NO : 2021/1051
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Bankası … Şubesinin bazı müşterilerinin, hesaplarında mutabakatsızlık bulunduğu şeklindeki şikayetleri üzerine banka müfettişlerince şube müşterilerinin hesaplarının incelemeye alındığını, söz konusu usulsüz işlemlerle ilgili olarak yapılan ve halen devam eden soruşturma sırasında şube personeli … tarafından anılan şubenin bazı müşterilerine bilgisi ve rızası dışında kullandırılan kredilerin başka müşteri hesaplarına aktarılması ya da bazı müşterilerin mevduat hesaplarındaki paraların yine rıza dışında başka müşteri hesaplarına aktarılması suretiyle halihazırda …-TL’nin üzerinde tutarın zimmete geçirildiği/temellük edildiğinin anlaşılmış olup halen devam eden soruşturma neticesinde banka zararının çok yüksek tutarlara ulaşmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, bu bağlamda şube müşterisi … Şti yetkilisi …’ın … tarihli dilekçesi ile … tarihli …TL tutarlı krediden bilgileri olmadığını bildirmesi üzerine firma hesabındaki işlemlerin banka müfettişlerince incelemeye alındığını usulsüz işlemler tespit edildiğini, gerek para çekme gerekse de para yatırma işlemleri sırasında şube kamera kayıtlarında ilgili tutarın çekildiği veya yatırıldığına ilişkin bir fiili para hareketinin olmadığı iş̧lemler esnasında … Şti’nin yetkililerinin şubede bulunmadığının görüldüğünü, mevcut bilgi/belge ve kamera kayıtlarının tetkiki sonucunda, … Şti. firmasının hesabından müşteri beyanına göre bilgi ve rızası dışında, …Ş̧ti hesabına …TL aktarıldığının anlaşıldığını, … Şirketinin söz konusu hesap hareketlerinin tetkikinde ise; hesabına aktarılan …TL’lik tutarın …-TL’lik kısmı ile aynı gün firmanın çeklerinin ödendiği, bakiye …-TL’lik kısmının ise aynı gün Firma yetkilisi … tarafından çekildiğinin tespit edildiğini, görüleceği üzere, yukarıda belirtilen usulsüz kredi kullandırım ve transfer işlemlerinin … Şubesi Girişimci Müşteri İlişkileri Yetkilisi …’un kontrolü altında gerçekleştirildiği, gerçekleştirilen işlemler sonucunda … firmasının hesabına kredi kullandırılması suretiyle … Şirketine maddi menfaat sağlandığının sabit olduğunu, sonuç olarak, …Şti. hesabına usulsüz şekilde … TL aktarıldığını, konu ile ilgili Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında kamu davası açıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla …-TL’nin usulsüz ödeme işleminin yapıldığı … tarihinden tahsil edileceği tarihe kadar geçen süre için 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1. ve 2. maddelerini değiştiren 4489 sayılı Kanunun 2/2 maddesine göre hesaplanacak faiz ve diğer borç fer’ileriyle birlikte toplam alacak tutarı üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın kendi içerisindeki usulsüz işlemleri müvekkiline yüklemeye çalıştığını, muhatap bankanın kendi çalışanlarının usulsüz işlemler yaptığını, bu durumdan müvekkilinin de mağdur olduğunu, bahsedilen ödemenin …Şti.’nden çekilen para olduğu yönünde sadece fareziye ve iddia bulunduğunu, müvekkilinin bu şirketle bir bağı bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı bankanın personelinin yaptığı usulsüzlükler sebebiyle hiç bir menfaati olmadığını, zira müvekkili şirket yetkilisi …’ ün şahsi hesabından …-TL’nin bilgisi ve onayı olmaksızın kredi tanımlattırıldığını ve bu paranın başkalarına gönderildiğini, davacı bankanın alacağının varlığını ispatlamakla yükümlü olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; banka kayıtları, dekont örnekleri ifade tutanakları sunulmuş, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasının UYAP evrakları celp edilmiştir.
Dava: davacı banka personelinin usulsüz işlemleri ile davalıya haksız menfaat sağladığı …-TL paranın başka bir müşterinin hesabından davalıya aktarıldığı, bu nedenle bankanın zarara uğratıldığı iddiasıyla sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca açılan alacak davası niteliğindedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı banka eski personeli tarafından usulsüz işlemler yapılarak davalıya maddi menfaat sağlanıp sağlanmadığı, davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açacak şekilde banka personeli tarafından davalı hesabına para transferi yapılıp yapılmadığı, davacının davalıdan bu eylem ve işlemler sonucu talep edebileceği sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca alacak bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Antalya …Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında yargılama sonucunda … Sayılı karar ile davacı banka memurları hakkında zimmet suçundan dolayı cezalandırma cihetine gidilmiş, mahkeme gerekçesinde dava dosyamıza konu olan banka alacağı ile ilgili olarak yapılan incelemede “… tarihinde sanık …’un müşteki şirket … Şti hesabına şirket yetkilisi/ortağı bilgisi dışında … TL kredi kullandırım işlemi gerçekleştirdiği ve kredi tutarı olan … TL parayı müşteki sanık …’ün yetkilisi/ortağı olduğu … Şti hesabına aktardığı iddiası
Dosyada mevcut katılan banka müfettişlerinin hazırladığı denetim raporu, bu raporlara dayanak teşkil eden banka güvenlik kamerası görüntüleri, taraf anlatımları ve uzman bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporuna göre gerek para çekme gerekse para yatırma işlemleri sırasında müşteki firma yetkililerinin şubede bulunmadığı bu şekilde sanık … ın … TL banka zimmetinden sorumlu olduğu kanısına varılmıştır. Bilirkişi raporuna göre eylem basit zimmet suçunu oluşturduğu için sanık … TCK 160/1 maddesi gereğince cezalandırılmalıdır.
Paranın aktarıldığı … ün de zimmete iştiraki olduğu iddia edilmiştir. Yukarıda … numaralı iddiada da … ün hesabına giren … TL ile birlikte sanık … ün … TL zimmetten sorumlu olduğu iddia edilmiştir ancak mağdur sanık … tüm aşamalarda hesaplarından bu olaylardan önce bilgisi dışında … TL para çekildiğini hesaba yatan paraların önceden çekilen paralar olduğunu düşündüğünü savunmuştur. Gerçekten de banka müfettişlerinin raporlarında da belirtildiği üzere (… Bankası Teftiş Kurulu Başkanlığı nın … tarihli Kanuni soruşturma raporu sayfa 75-78) sanık … hesabından … tarihinde … TL para çıkışı olduğu, aynı zamanda sanık … hesabına … TL para girişi olduğu, para çekme işlemine ilişkin görüntülerde fiziki bir para hareketi olmadığı ve firma yetkilisinin de banka şubesinde bulunmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar müfettişlikçe para çekme dekontunda … ün imzasının sonradan alındığı için işlemden bilgisi olduğu belirtilmiş ise de dosyamızdaki bir çok olayda müşteri imzalarının işlem öncesinde boş dekonta attırılmak suretiyle (örn … … …) veya başka bir işlem yapıyorken o işleme ait fiş imiş gibi başkaca bir işlemin dekontunu imzalatmak (örneğin … … … tarafından … tarihinde mağdur … hesabından mağdurun sadece … TL para çekme işlemi gerçekleştirmesine rağmen … TL’ lik dekont imzalatıp … TL nin kullanılması ) imzaların müşterilerin iradeleri yanıltılarak alındığı görülmekle … ün imzasının sonradan tamamlanmış olmasının işlemi rızalı hale getirmeyeceği kanısına varılmıştır.
Yine müfettiş raporuna göre … ün şirketi olan … şirketinin hesabından … tarihinde … TL, … TL ve … TL olmak üzere … TL çekildiği sabittir. Para çekme işlemine ilişkin görüntülerde fiziki bir para hareketi olmadığı ve firma yetkilisinin de banka şubesinde bulunmadığı, 2 dekontta müşteri imzası bulunduğu, bir dekontta müşteri imzasının da bulunmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda bahsedildiği üzere işlem anında bankada olmayan müşterinin imzasının daha önceden veya sonradan kandırılarak alınması muhtemeldir kaldı ki işlem rıza ile yapılmış ise üç dekontun da sonradan imzalanmış olması gerekirken bir dekontun imzasız olması şüphe oluşturmaktadır.
Her ne kadar bu para hareketlerinin … ün kayınpederi olan … a verilen borç para olduğu müfettiş raporunda belirtilmiş ise de bu yönde sadece … in beyan ve dilekçesinin bulunduğu, sadece paranın transfer edildiği hesap sahibinin beyanına itibar edilecek olsa dosyadaki tüm usulsüz para transferi işlemlerine sanıkların bir kılıf bulduğu düşünüldüğünde … ın beyanına itibar edilmesi mümkün görülmemiştir.
Dolayısıyla sanık … ün olaydan menfaat eden durumunda olmayıp hesabından çıkan para ile sonradan yatan paranın birbirini karşıladığı, sanık savunmasının bu şekliyle kabul edilebilir olduğu, sanık … in hesabına giren paranın bankaya icra aşamasında ödenmiş olmasının da sanığın suç kastı olmadığı savunmasını desteklediği kanısıyla … numaralı iddia ve bu iddia bakımından sanık … in beraatine karar vermek gerekmiştir.” kanaatine varılmıştır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davalı yetkilisi hakkında ağır ceza mahkemesince verilen beraat kararının kesinleşmesinin dosyamıza bir yenilik katmayacağı, hukuk mahkemesinin beraat kararı ile bağlı olmadığı gibi gerek ceza dosyasında yapılan gerekçeli tespitler, gerek alınan bilirkişi raporları ve davacı banka teftiş kurulu tarafından düzenlenen müfettiş raporu birlikte değerlendirildiğinde davalı şirket yetkilisinin kredi kullanımından haberdar olmadığını, dava evvel de hesaplarından eksilen para olduğunu ve bu krediyle eksik hesabın kapatıldığını iddia ettiği, kayıtlara göre davaya konu kredi kullandırımından önce davalı şirketin hesabından … tarihinde …-Tl para çıkışı yapıldığı, bu para çıkışı sırasında davalı şirket yetkililerinin bankada bulunmadığı, banka içinde bir teslim olmadığı, yine davalı şirket hesabından … tarihinde 3 parça olarak toplam …-TL çekilmesine yönelik işlem yapılmasına rağmen banka güvenlik kaydı görüntülerinde yine davalı şirket yetkililerinin bankada olmadıklarının ve fiili bir para teslimi olmadığının tespit edildiği, bu durum karısında davalı şirket yetkilisinin beyanlarına itibar edilmesi gerektiği yine icra takibine konu olan alacağın davalı şirket temsilcisi … tarafından da takip sırasında yatırılmış olduğu dikkate alındığında davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli …-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan …-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan …-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır