Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/846 E. 2018/805 K. 10.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/846 Esas
KARAR NO : 2018/805
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 10/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilli mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasında vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekillerinden …Şti’nin … yılında kurulduğunu, şirketin öncelikle tüm … Bölgesindeki turizm tesislerinin peyzaj malzemelerinden olan çanak, çömlek, saksı tedarikçisi olup … Bölgesinde en güçlü ve tanınan firmalardan biri olduğunu, şirketin faaliyetlerini arttırıp büyüme ile ilgili farklı sektörlere adım atmayı düşünerek Rent A Car sektöründe faaliyet göstermek üzere 7 araç satın aldığını, kredi yoluyla edindiği bu araçların kiraya verilmesi noktasında ekonomik durgunluktan dolayı yeterince verim alamadığını ve kullandığı banka kredilerinin döngüsünü yeterince sağlayamadığını, araç kiralama faaliyetinden beklediği cironun kredileri ödemeye yetip, üstüne üstlük firmayı büyütme noktasında da gelir sağlayacağı yerde, ekonomik durgunluğun getirdiği olumsuz koşullar nedeniyle bu getirileri sağlayamadığını ve firmayla ilgili ticari döngüyü sıkıştırdığını, şirketin borçlarını ödeyemeyecek duruma geldiğini, giderek daha fazla faiz ödemek zorunda kalındığını, bu çerçevede alacaklılarla uzlaşmaktan başka çare kalmadığını, işbu konkordato geçici ve kesin mühlet taleplerinin kabul görmesi halinde borçların %20 tenzilat ile vadelendirilmek suretiyle 24 eşit taksitte ve 3’er aylık vadeler ile yapılandırılacağını ve şirketin içinde bulunduğu mali krizin bu süre içinde daha iyi yönetilerek aşılacağını, müvekkilleri …’in şirketin tek ortağı ve sahibi olup, …’in şirketin … yılından beri dışarıdan atanmış şirket müdürü olduğunu, …’in şirket sahibi olması sebebiyle tüm banka kredilerinde kefil olduğunu ve haciz baskısı altında bulunduğunu, yine …’in de … yılından beri imza yetkisine sahip müdürü olması sebebiyle banka kredilerine kefil olduğunu ve sahip olduğu 4 taşınmazı ile haciz baskısı altında olduğunu belirterek, tüm davacılar yönünden İİK 287 ve 297 maddeleri gereği bütün tedbirlerin alınmasına, şirketin keşidecisi olduğu çeklerin bankaya ibrazı halinde karşılıksız kaşesi vurulmaması yönünde tedbir kararı verilmesine, rehinli malların muhafazasının durdurulmasına, tüm hak ve alacakların müvekkiline ödenmesine, takiplerin durdurulmasına ve nihayetinde İİK 289.maddesi gereği kesin mühlet kararı verilmesini ve konkordato projesinin tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin …Esas sayılı dava dosyasında verilen tefrik kararı uyarınca Davacılar … ve … yönünden dava dosyası tefrik edilerek, mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilmiştir.
Davacılar vekili dilekçesi ekinde Konkordato ön proje raporu, rehinli ve imtiyazlı borçlar listesi, alacaklara yapılması planlanan adi konkordato teklifi, çalışılan bankaların listesi, ve tapu senet örnekleri sunmuştur.
Dava; 7101 sayılı kanunla değişik 2004 sayılı İİK’nın 285 ve devamı maddeleri uyarınca açılan Konkordato istemine ilişkindir.
Davacılar tefrik edilen dosyanın davacısı olan …Şti’ninortağı ve yetkili müdürü olan kişiler olup, aynı zamanda şirketin bankalardan çekmiş olduğu kredilere kefil olduklarını ileri sürmektedir. Davacılar iflasa tabi olmayan gerçek kişiler olup, dilekçesinde bildirmiş olduğu … Şti’nin ortağı ve yöneticisi olduğunu, ortağı ve yöneticisi olduğu şirketlerin mali yapılarının bozulması üzerine borçlarını ödeyememe tehlikesi altına girmiş olduklarını, kendilerinin de ilgili şirketin yüklendikleri borçlara ve yükümlülüklere şahsi mal varlığı ile müteselsil kefil olduğunu, dolayısıyla müteselsil kefil olarak asıl borçlu sıfatıyla sağlamış olduğu teminatların aleyhine yürütülmesi riski doğduğundan bahisle, yine ortağı ve yöneticisi olduğu şirketin adi konkordato talebiyle mahkemeye müracaatta bulunduklarını belirterek vade ve tenzilat verilmesi amacıyla adi konkordato istemiyle eldeki davayı açmıştır.
İİK’nın 7101 sayılı kanunla değişik 285. Maddesine göre; “Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İflas talebinde bulunabilecek her alacaklı gerekçeli bir dilekçe ile borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.
Yetkili ve görevli mahkeme iflasa tabi olan borçlu için 154. Maddenin 1. Veya 2. Fıkralarında yazılı yerdeki iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesidir. ”
İİK’nın 286. Maddesinde borçlunun Konkordato talebine ekleyeceği belgeler teker teker sayılmıştır. Buna göre borçlunun borçlarını hangi oranda ve vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını….. gösteren Konkordato ön projesi, borçlunun mal varlığını durumunu gösterir belgeler, borçlunun mali durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler, alacaklıları alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste, konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi ön görülen miktar ile borçlunun iflası halinde, alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı, karşılaştırmalı olarak gösteren tablo, talebe eklenecek belgeler arasında sayılmıştır.
Davacı tarafça dosyaya sunulan ön proje ve eklerinin incelenmesinde; ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu ve konkordato teklif eden şirketin daha ziyade mali yapısı ile ilgili açıklamaların yer aldığı, şahsi mal varlığının durumunu gösterir bilgi ve belgelerin yeterli olmadığı, tamamen ortağı ve yöneticisi olduğu şirkete atıfta bulunarak adı geçen şirketin borç durumu ve mali yapıları ile ilgili açıklamalara yer verdiği anlaşılmaktadır.
Oysa ki davacı taraf iflasa tabi olmayan gerçek kişi sıfatıyla eldeki davayı açarken yapması gereken mal varlığının durumunu gösterir belgeleri, mali durumunu açıklayıcı bilgi ve belgeleri, mal varlığının yaklaşık değerlerini mahkemeye açık bir şekilde sunmak ve İİK’nın 286. Maddesinin aramış olduğu belgeleri tam ve eksiksiz bir şekilde sunması gerekirdi. Konkordato’nun amacı; Elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan dürüst borçluları korumaktır. Davacı tarafça sunulan ön proje ve ekleri İİK’nın 286. Maddesi’nin aradığı şartlara haiz olmadığı, eksik olduğu, davacının şahsi mal varlığının durumunu gösterir belgelerin dosyaya sunulmadığı, yine borçlu davacının mali durumunu açıklayıcı yeterlilikte olmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir. Sadece Konkordato’nun nimetlerinden yararlanmak için bu kuruma başvurmak mümkün değildir.
Davacı şirket ortağı ve şirket müdürü, konkordato isteminin nedenini, ortağı ve yöneticisi olduğu şirketin bankalardan kullandığı kredilere verdiği kefalet ve ipotek borçlarına dayandırmıştır. Kefalet müessesesinin amacı da zaten asıl borcu teminat altına almaktır. Kefil, kefalet borcu dolayısıyla mal varlığında bir eksilme olmasını bilerek kefalet sözleşmesi akdetmektedir. Dava dilekçesi içeriğine göre de henüz kat edilmiş bir banka alacağından bahsedilmediği, kefalet sözleşmelerinin ibraz edilmediği gibi davacının aktiflerinin vadesi gelen borçları ödemeye yeterli düzeyde olup olmadığına dair de bir açıklama yapılmamıştır.
TBK’nun 585. Maddesinde düzenlenen adi kefalette dahi asıl borçlu hakkında konkordato mühleti verilmesi halinde alacaklının doğrudan kefile başvurabileceği düzenlenmiş olup, eldeki davada davacı müteselsil kefil olup, TBK’nun 586. Maddesi gereği kanunen adi kefilden daha fazla yükümlülük ve sorumluluk altına girmektedir. Somut olayda asıl olarak kefalet borçlarından dolayı konkordato talep eden davacının, TBK’nun 590/2-son maddesi uyarınca aynı güvence karşılığında konkordato kararına kadar kendisine yöneltilen takiplerin durdurulmasına karar verilmesini isteme hakkı da bulunmakta iken eldeki davayı açmasında hukuki yararınında bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davacıların iflasa tabi olmayan gerçek kişi konumunda olduğu, her ne kadar ortağı ve yöneticisi olduğu şirketin mali durumlarının bozulduğu ve şirketin konkordato davası açmak zorunda kaldıklarını ve kendisinin de şahsi mal varlığı ile adı geçen şirketlere müteselsil kefil olarak bankalara karşı, borç ve yükümlülük altına girdiği, müteselsil kefil olarak asıl borçlu sıfatıyla sağlamış olduğu teminatların aleyhine yürütülmesi riski doğduğundan bahisle eldeki davayı açmışsa da davacının dilekçesi ekinde sunmuş olduğu ön proje ve eklerinin incelenmesi sonucunda kanunun aradığı anlamda özellikle İİK’nın 286. Maddesinde aranan bilgi ve belgelerin mahkememize eksiksiz olarak sunulmadığı, davacının tamamen ortağı ve yöneticisi olduğu şirkete atıfta bulunarak onların mali durumları hakkında açıklamada bulunulduğu, davacıların kendi şahsi mal varlığına ilişkin sunmuş olduğu belgelerin İİK’nın 286. Maddesinin aradığı niteliklere haiz olmadığı dolayısıyla davacıların konkordato talebinin mahkememizce ciddi görülmediği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/12/2018

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)