Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/835 E. 2019/348 K. 29.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/835 Esas
KARAR NO : 2019/348
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ : 29/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya portakal alımı avansı adı altında … tarihinde …-TL banka havalesi yoluyla gönderildiğini, … tarihinde ise …-TL çek keşide edildiğini ve toplamda …-TL satım bedelinin davalı tarafa ödendiğini, fakat davalının satım sözleşmesine aykırı olarak müvekkili şirkete mal tesliminde bulunmadığı gibi satım bedelinden bakiye …-TL’yi müvekkiline iade etmediğini, bunun üzerine davalı borçlu hakkında Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, ancak borçlu tarafça itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu belirterek, davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ise cevap dilekçesinde özetle; öncelikle ikametgahının … olması sebebiyle mahkememizin yetkisine itirazda bulunmuş, esasa ilişkin olarak da; davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının istediği portakal ürününü …’deki depoda hazır etmesine rağmen davacı tarafça hiçbir sebep gösterilmeksizin ürünlerin teslim alınmadığını, davacı tarafın basiretli bir tacir gibi davranmayarak ürünlerin bozulmasına kendi kusuru ile sebep olduğunu belirterek, davanın reddi ile %20 tazminata hükmolunmasını istemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, ihtarnameler dosyaya sunulmuştur.
Dava; ticari satım akdinden kaynaklanan davalıya yapılan …-TL avans ödemesine karşılık karşılığında mal teslim edilmediğinden bahisle ödenen bedelin tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça borçlu davalı aleyhinde …-TL asıl alacak, 77,15.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle borcun tamamına ve icra dairesinin yetkisine itiraz edilerek takibin durdurulduğu ve yasal süre içerisinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf takipteki …-TL asıl alacağa yönelik itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmış, işlemiş faiz yönünden talepte bulunmamıştır.
Dosyada mevcut Antalya … Noterliğinin … yevmiye nolu … tarihli ihtarnamesinin incelenmesinde; davacı tarafça davalıya hitaben keşide edildiği ve mal alımı için … tarihinde …-TL banka havalesi ile gönderilip …-TL’lik çek keşide edilip teslim edildiği, fakat davalı tarafça mal tesliminde bulunulmadığı gibi satım bedeli olan bakiye …-TL’nin de iade edilmediğinden bahisle derhal ifa kuralı gereği satım konusu malları ifa etmeyerek temerrüte düşüldüğünü, sözleşmeden dönüldüğü ve davalıya verilen …-TL’nin ihtarın tebliğinden itibaren 5 gün içinde banka hesabına ödenmesinin ihtar edildiği anlaşılmıştır.
Yine davalı tarafça davacının bu ihtarnamesine cevap olarak düzenlenen Alaşehir … Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesine göre; davacı ile …-TL karşılığında portakal tedariki konusunda anlaşıldığının doğru olduğunu, bu portakalların …’deki fabrikada hazırlanıp yıkanıp paketlenip paletlenmişi olarak sevkıyata hazır halde beklerken karşı taraftan kaynaklanan sevkıyatın gecikmesinden dolayı portakalların depoda çürüdüğünün davacı tarafça süresi içinde malların alınmadığından kusurlu olan tarafın davacı olduğundan bahisle temerrüte düştüğü yönündeki davacı iddiasının kabul edilmediğinin ihtar edildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında ticari satım akdi ilişkisinin varlığı, davacı alıcının bu anlaşma uyarınca davalıya …-TL ödeme yaptığı, malların davacıya teslim edilmediği hususları ihtilafsız olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; mal teslim borçlusu olan davalı satıcının ifayı borca uygun şekilde teklif edip etmediği, alacaklı davacının ifayı haklı bir nedene dayanmaksızın reddedip reddetmediği, davalı satıcının TBK 107 maddesi uyarınca alacaklının temerrütü durumunda teslim borcundan kurtulup kurtulmadığı, davacının ödediği bedeli davalıdan talep etmekte haklı olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Davalı tarafça hem icra dairesinin yetkisine hem de süresinde verilen cevap dilekçesiyle mahkemenin yetkisine itirazda bulunulmuş, ancak taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığının ihtilafsız oluşu, uyuşmazlığın para borcundan kaynaklı oluşu ve davacı alacaklının ikametinin Antalya oluşu gözetilerek TBK’nın 89 maddesi uyarınca Antalya İcra Daireleri ve mahkemeleri yetkili olduğundan, icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itiraz reddedilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari satış akdinden kaynaklanmakta olup, davacı alıcı taraf, davalı satıcının borçlu temerrütüne düştüğünden bahisle sözleşmeden dönerek ödediği bedelin iadesini talep etmektedir.
Sözleşme tarihi itibariyle olayda uygulanması gerekli 6098 sayılı TBK’nın 212 maddesi satıcının temerrütü başlığını taşımakta olup, “Satıcının temerrütü halinde borçlunun temerrütüne ilişkin genel hükümler uygulanır. Zilyetliğin devri için belirli bir süre konulmuş olan ticari satışlarda satıcı temerrüte düşerse, alıcının devir isteminden vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararının giderilmesini istediği kabul edilir. Alıcı satılanın devredilmesini isteme niyetinde ise, belirlenen sürenin bitiminde bunu satıcıya hemen bildirmek zorundadır.”
TBK’nın 232.maddesi alıcının borçları başlığını taşımakta olup; “Alıcı satış sözleşmesinde kararlaştırılmış olduğu biçimde satış bedelini ödemek ve kendisine sunulan satılanı devralmakla yükümlüdür. Aksine yerel adet veya anlaşma yoksa satılanın hemen devralınması gereklidir.”
TBK’nın 107.maddesine göre; “Alacaklının temerrüte düşmesi durumunda borçlu hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Tevdi yerini ifa yerindeki Hakim belirler. Bununla birlikte ticari mallar Hakim kararı olmadan da bir adliyeye tevdi edilebilir.”
6102 sayılı TTK’nın 23.maddesi ticari satış ve mal değişimi başlığını taşımakta olup, buna göre; “Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de TBK’nın satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır.
a)Sözleşmenin niteliğine, tarafların amacına ve malın cinsine göre satış sözleşmesinin kısım kısım yerine getirilmesi mümkün ise veya bu şartların bulunmamasına rağmen alıcı çekince ileri sürmeksizin kısmi teslimi kabul etmişse, sözleşmenin bir kısmının yerine getirilmemesi durumunda alıcı haklarını sadece teslim edilmemiş olan kısım hakkında kullanabilir. Ancak o kısmın teslim edilmemesi dolayısıyla sözleşmeden beklenen yararın elde edilmesi veya izlenen amaca ulaşılması imkanı ortadan kalkıyor veya zayıflıyorsa ya da durumdan ve şartlardan sözleşmenin kalan kısmının tam ve gereği gibi yerine getirilemeyeceği anlaşılıyorsa alıcı sözleşmeyi feshedebilir.
b)Alıcı mütemerrit olduğu takdirde satıcı malın satışına izin verilmesini mahkemeden isteyebilir. … ”
TBK’nın 106.maddesine göre; “Yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa temerrüte düşmüş olur. Alacaklı müteselsil borçlulardan birine karşı temerrüte düşerse, diğerlerine karşı da temerrüte düşmüş olur.”
TBK’nın 235.maddesi alıcının temerrütü başlığını taşımakta olup buna göre; “Satılanın ancak satış bedeli ödendikten sonra veya ödenme anında devredilmesi gereken durumlarda alıcı temerrüte düşerse, satıcı herhangi bir işlem gerekmeksizin satıştan dönebilir. Bu hakkını kullanmak isteyen satıcı durumu gecikmeksizin alıcıya bildirmek zorundadır. Satılanın zilyetliği satış bedeli ödenmeden alıcıya devredilmişse alıcının temerrütü sebebiyle satıcının dönme hakkını kullanarak satılanı geri alması, bu hakkın sözleşmede açıkça saklı tutulmasına bağlıdır.”
Dava konusu olayda ilk ihtarnameyi davacı alıcı göndermiş olup, derhal ifa kuralı gereği davalı satıcının ifa yükümlülüğüne uymadığından temerrüte düştüğünü,i ifanın da yararsız kaldığını söyleyerek sözleşmeden dönmüş ve ödenen bedelin iadesini ihtarname ile talep etmiştir.
Buna karşılık davalı satıcı cevabi ihtarnamesinde satım konusu malları depoda sevkıyata hazır halde beklettiğini fakat davacı alıcının gecikmesinden dolayı portakalların depoda çürüdüğünü ileri sürmektedir. Ancak davalı satıcı tarafından bunun öncesinde malları sevkıyata hazır halde bulundurduğuna dair davacı alıcıya herhangi bir bildirimde bulunulduğu ileri sürülmediği gibi bu konuda dosyaya herhangi bir delil ve belge de davalı tarafça sunulmamıştır.
Olayların ileri sürülüş biçimine göre davacı tarafça satım bedelinin de ödendiği ve ticari satıma konu ilişkinin menkul satışı olduğu da göz önüne alındığında peşin satış karines uyarınca davalı tarafın teslim ve buna bağlı olarak TBK 106 maddesi uyarınca davacı alıcının temerrütü nedeniyle ve TBK 107 maddesi uyarınca teslim borcundan kurtulduğunu ve borçtan sorumlu olmadığını ispat etmesi gereklidir. Ancak davalı tarafça buna ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. Davalı açıkça yemin deliline de dayandığından savunmalarının ispatı bakımından davacıya karşı yemin deliline dayanıp dayanmadığının tespiti bakımından Alaşehir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, davalıya talimat mahkemesince usulüne uygun yapılan tebligata rağmen yemin deliline ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmış, dolayısıyla mahkememizce de davalı tarafın yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı değerlendirilmiştir.
Buna göre ve dava dosyasındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında sözlü ticari satım akdi ilişkisinin kurulduğu, davacı tarafça davalı satıcıya gönderilecek portakallar karşılığında …-TL avans ödemesi yapıldığı, ancak davalı satıcı tarafından kararlaştırılan malların davacıya gönderilmediği, TBK’nın 212 maddesi uyarınca olayda satıcının temerrütü koşullarının gerçekleştiği, mal teslim borcunu davalı satıcının yerine getirmediği, bu konuda davacı tarafından usulüne uygun olarak davalının temerrüte de düşürüldüğü anlaşılmakla sonuç olarak davacı tarafça davalıya yapılan ödemenin taleple bağlılık gereğince …-TL ödemeyi davalıdan talep etmekte haklı olduğu, sonuç olarak icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan …-TL tutarında alacaklı olduğu, icra takibindeki işlemiş faizin dava konusu yapılmayışı da gözetilerek, davanın kabulü ile davalı borçlunun Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki …-TL borca yönelik itirazının iptaline karar vermek gerekmiş, alacağın likit nitelikte oluşu gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalı borçlunun Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki …-TL borca yönelik İTİRAZININ İPTALİ ile,
Takibin …-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Haksız itiraz edilen …-TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 3.945,85.-TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 986,47.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.959,35.-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 1.178,37.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.704,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/04/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)