Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/823 E. 2021/766 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/823 Esas
KARAR NO : 2021/766
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı adına sigortalı … plakalı aracın davacı şirket nezdinde … numaralı Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ile 21.02.2014-21.02.2015 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, aracın 26.07.2014 tarihinde dava dışı sürücü … idaresinde iken yaralamalı trafik kazasına karıştığını, sürücünün gerekli yasal belgeleri olmaksızın aracı kullandığını, kaza nedeniyle sürücünün tam kusurlu olduğunu, kaza neticesinde … ve …’ın malül olduğunu, …’na ihtiyari arabuluculuk görüşmesi neticesinde 12.06.2018 tarihinde 11.250.57-TL ödeme yapıldığını, diğer mağdur …’a ise Sigorta Tahkim Komisyonu kararı neticesinde … tarihinde 19.256,20-TL ödeme yapıldığını, kazaya sebep olan sürücünün SRC belgesinin olmadığını ve kazada asli kusurlu olduğunu, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B7 maddesi ile gerekli belgeler olmadan araç kullanmanın rücu nedenleri arasında sayıldığını, bu nedenle mağdurlara ödenen 30.506,77-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle: Davacının belirsiz veya kısmi dava açmasının mümkün olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, davalı şirkete kusura ilişkin herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, bu nedenle müvekkilinin kusura ilişkin raporlara itiraz şansı olmadığını. varsa kusura raporuna ve kusur oranlarına itiraz ettiklerini, davalının kusurundan söz edilemeyeceğini, aracın güvenli şekilde trafiğe çıkmasını sağladığını, iddia edilen bedellerin neye istinaden ödendiğinin belli olmadığını, miktarların fahiş olduğunu, eğer kusurdan bahsedilecekse dava dışı 3. Kişilerin kendi kusurları ile sebebiyet verdiklerini, …’nın Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… E. …/… K. sayılı dosyasından manevi tazminat davası açıldığını, söz konusu davada davacı lehine 1.500,00-TL manevi tazminata hükmedildiğini, bu nedenle ödenen bedellerin fahiş olduğundan davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Dava: ZMSS sigortacısına açılan rücu davasıdır.
Davacı, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4 B.4 maddesinin b bendinde düzenlenen hükme dayanarak eldeki davayı ikame etmiştir.
Anılan madde gereği; Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebileceği; rücu sebeplerinden bir tanesinin ise “tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda meydana gelmesi” olarak görülmüştür.
Genel şartlarda yer alan bu düzenlemenin dayanağı ise 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. Maddesidir. Bu maddeye göre; “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Gerek 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. Maddesinde, gerek genel şartlarda yer alan B.4. Maddedeki düzenlemeler dikkate alındığında genel şartlarda tahdidi olmayan şekilde belirtilen hususların sigortalıya rücu edilmesi için tek başına yeterli olmayıp bu hallerin aynı zamanda tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabilecek oranda olup olmadığının da belirlenmesi gerekmektedir. Böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü de TTK’nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Somut olayda da davacı … vekilinin davaya konu aracın gerekli yasal belgeleri olmayan kimse tarafından sevk edildiği iddiasında bulunduğu, davalı tarafın bu iddiayı çürütecek bilgi ve belgeleri sunmadığı gibi açıkça davacı … şirketinin bu iddiasına karşı da konulmadığından SRC belgesi hususu uyuşmazlık konusu yapılmadığından bu konuda mahkememizce bu konuda gerekli araştırma yapılmasına gerek görülmediği;
Dava dışı …’ın dava konusu olay neticesinde maluliyet oranının Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından yaptırıldığından, bu hususta usul ekonomisi gereği yeniden rapor aldırılmamış, ancak dava dışı … Odabaşı maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan rapor aldırılmadığı anlaşıldığından, dava dışı …’nın Üniversite Hastenesine sevki sağlanarak dava konusu olay neticesinde maluliyet oranının tespiti hususunda rapor aldırılmış,… tarihli Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının raporunda zarar gören kişide sürekli iş göremezlik halinin bulunmadığı değerlendirmesi yapıldığı;
Davacı şirketin dava dışı zarar gören …’a ana para, faiz ve ferileri ile birlikte 19.256,20.-TL ödeme yapıldığı; zarar gören …’na ise sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 11.250,57.-TL ödeme yaptığı;
Davacı … şirketince üçüncü kişilere yapılan ödemenin yerinde olup olmadığı hususunda rapor aldırılmış ve anılı raporda zarar gören …’ın anapara zararının 21.157,25 TL olduğu; …’nın sürekli iş göremezlik zararının oluşmadığı tespitinin yapıldığı;
Kazaya neden olan araç sürücüsünün gerekli yasal belgesinin olmaması durumunda zarar görene ödeme yapan (ZKTMM) Sigortacısının sürücünün kusuru oranında sürücüye ve kendi sigortacısına rücu edebileceğinden, SRC belgesi bulunmayan sürücü …’in kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğunun alınan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının … tarihli raporu ile anlaşıldığı ve davacı … şirketinin zarar görenlere ödediği rakamın sürücünün kusuru oranında (%100) davalıya rücu edebileceği (Yargıtay 17. HD’nin 2015/6984 E., 2018/121 K. Sayılı ilamı), kanaatine varıldığı, ancak zarar gören …’na geçici iş göremezlik tazminatı için bir ödeme yapılmadığı ve zarar gören …’nın sürekli iş göremezlik zararının oluşmadığı göz önüne alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
19.256,20.-TL’nin 12/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 1.315,39.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 520,98.-TL harcın mahsubu ile bakiye 794,41.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvuru harcı, 520,98.-TL peşin harç olmak üzere toplam 556,88.-‬TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti toplamından ibaret toplam 1.568,70.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan ‭990,18.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/10/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)