Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/801 E. 2021/687 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/801 Esas
KARAR NO : 2021/687
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı borçlu … Şti arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığını, işbu kredi sözleşmelerine davalının müteselsil kefil olarak imza attığını, dava dışı şirketin kredi koşullarına uymaması, borcun zamanında ödenmemesi nedeniyle borçlulara ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararına müteakip Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun itirazının haksız ve yersiz olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılan genel haciz yolu ile icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, İİK’nın 45.maddesi gereğince alacaklının alacağını önce rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip ve tahsil etmesi gerektiğini, takibin iptali gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dosya içerisine; Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacı vekili tarafından genel kredi sözleşme sureti, hesap ekstresi, ihtarname sureti dosyaya sunulmuş, bankacı bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Dava: banka genel kredi sözleşmesinden doğan alacak için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalının müteselsil kefil olarak imzaladığı ihtilafsız olup, uyuşmazlık icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlu aleyhinde 430.056,71.-TL asıl alacak, 23.164,28.-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.158,21.-TL BSMV, 485,00.-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 100,20.-TL ihtiyati haciz yargılama gideri olmak üzere toplam 454.964,40.-TL alacaktan dolayı icra takibine girişildiği, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından tanzim edilen … tarihli raporda sonuç olarak; davacı banka … Şubesi ile dava dışı borçlu … Şti arasında …, … ve … tarihlerinde genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı, davalı müteselsil kefil …’in … tarihli …-TL limitli genel kredi sözleşmesinde …-TL kefalet limitiyle sözleşmeyi imzaladığını, buna göre yapılan hesaplamaya göre taleple bağlılık ilkesi gözetilerek davacı bankanın kat tarihi itibariyle …-TL asıl alacak, 17.535,71.-TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 876,78.-TL BSMV, 485,00.-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 100,20.-TL ihtiyati haciz yargılama gideri olmak üzere toplam 449.054,40.-TL alacağı bulunduğu, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren taksitli krediler ve borçlu cari hesap için (kalan toplam ana para …-TL) yıllık %38,35, ticari kredi kartı ve nakde dönen çek için (kalan toplam ana para 50.330,62.-TL) yıllık %30,24 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi olduğu, dava tarihinden sonra … tarihinde …-TL Kredi … A.Ş tarafından tazmin ödemesi yapılmış olup hesaba alacak kaydedildiği yönünde görüş ve kanaatte bulunulduğu anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından tanzim edilen … tarihli ek raporda sonuç olarak; davalı kefilin sadece … tarihli sözleşmede imzasının bulunduğunu, davalı müteselsil kefilin imzalamış olduğu sözleşme sonrası … tarihinde yeni genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve müteselsil kefil olarak dava dışı kefil … ve …’ın …-TL limitle sözleşmeyi imzaladıklarını, davalı …’in sadece … tarihinde kullandırılan krediden sorumluluğunun bulunmakta olduğunu, kredi hesabının … tarihinde kat edildiğini, kat tarihi itibariyle asıl alacak tutarının 54.083,81.-TL, takip tarihi itibariyle toplam alacak tutarının 57.670,28.-TL olduğunu, şayet davalı kefilin dava konusu kredilerin tamamından sorumlu tutulması halinde kök raporda yapmış olduğu hesaplamaların geçerli bulunduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilince bilirkişi kök ve ek raporuna itiraz edilmesi üzerine mahkememizce görevlendirilen Bankacı Bilirkişi … tarafından tanzim edilen … tarihli raporda sonuç olarak; davalı …’in davacı banka ile dava dışı borçlu şirket arasında imzalanan … tarihli …-TL limitli kredi sözleşmesine …-TL yönünden sözleşme tarihinden itibaren 10 yıl süreyle müteselsil kefil olduğu, davacı bankanın dava dışı firmayla yaptığı sözleşmelerin 25.maddeleri uyarınca tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla rehnin paraya çevrilmesi yoluyla birlikte ihtiyati haciz yoluyla da takipte bulunabileceği, yine anılan sözleşmeler gereği kat işleminin yapıldığı … tarihinin temerrüt tarihi sayılacağı ve ihtarnamede belirtilen %28,93 oranının temerrüt faiz kabul edilmesi gerektiği, kat işlemi sonrasında yapılan tahsilatlar da dikkate alındığında, davacı bankanın takip tarihi olan … tarihi itibariyle toplam …-TL alacağının bulunduğu, ancak bu rakam içinde 4 adet çek yaprağının davacı bankaya iade edilmiş olup olmadığına ilişkin bir kayda rastlanılmadığından, garanti bedeli olan toplam 6.200,00.-TL’nin terditli olarak takibe konu edilmesi gerektiği yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davacı banka ile dava dışı borçlu … Şti arasında …, … ve … tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığı ancak borcun dava dışı şirket tarafından ödenmemiş olması üzerine davacı banka tarafından Ankara … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin gönderilerek … tarihinde dava dışı şirket ile davalı …’e tebliğ edilmiş olduğu, davalı …’nın söz konusu sözleşmeleri kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, ihtarname ile verilen 3 günlük ödeme süresi içerisinde borç ödenmediği için davacı bankanın icra takibine giriştiği, davalı …’in söz konusu takibe borcu bulunmadığı iddiasıyla itiraz ettiği ancak yargılama sırasında alınan … tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan alacağın ödendiğine dair davalı tarafından herhangi bir yazılı belge sunulmadığı, söz konusu raporun denetime elverişli olması nedeniyle bu rapora itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar davalı sunmuş olduğu cevap dilekçesinde dava dışı şirketin söz konusu kredi borcu için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmadan doğrudan kendisine başvurulduğunu iddia etmiş ise de, davalının genel kredi sözleşmelerine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza atmış olması, İİK’nın 45.maddesi gereğince alacaklının doğrudan kefile başvurmasına engel teşkil etmediğinden, bu yöndeki savunmaları yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır. Somut davada alacağın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanması ve davalıya hesap kat ihtarının tebliğ edilmiş olmasına göre alacağın likit olduğu kanaatine varılmakla icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİNE,
Takibin asıl alacak …-TL, işlemiş akdi ve temerrüt faizi 17.535,71.-TL ve BSMV 876,78.-TL, ihtiyati haciz vekalet ücreti 485,00.-TL ve ihtiyati haciz yargılama gideri 100,20.-TL olmak üzere toplam …-TL üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağın takip tarihinden itibaren taksitli krediler ve borçlu cari hesap için ana para tutarı olan …-TL’sine yıllık %38,35,
Asıl alacağın takip tarihinden itibaren ticari kredi kartı ve nakdi ödenen çek miktarı olan 50.330,62.-TL’sine yıllık %38,24 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi UYGULANMASINA,
Alacak likit olduğundan asıl alacak …-TL’nin %20’sine tekabül eden 89.153,01.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Fazlaya ilişkin alacak isteminin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 30.674,90.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 5.494,84.-TL harcın mahsubu ile bakiye 25.180,06.-TL harcın davalıdan TAHSİLİNE, hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 5.494,84.-TL peşin harç ve 35,90.-TL başvuru harcının toplamı 5.530,74.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 1.050,20.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı (%98) gözetilerek hesaplanan 1.029,19.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Fazla kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 39.502,72.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/09/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır