Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/766 E. 2019/371 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/766 Esas
KARAR NO : 2019/371
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 09/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı borçlu aleyhine, müvekkili banka ile imzaladığı … tarihli Genel Kredi sözleşmesi mucibince kullanılan kredilerden doğan borç sebebiyle Antalya … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, davalının itirazlarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının diğer borçlarına ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere icra takibine yapılan itirazın iptaline, %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava; Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca(ticari katlı sistemler sözleşmesi) başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; takip tarihi itibariyle asıl alacak, işlemiş akdi ve temerrüt faizi ile ferilerine ilişkindir.
Dosya içerisine, davacı vekili tarafından ihtarname ve sözleşme suretleri ibraz edilmiş, Antalya … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası celp edilmiş, bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı …bank T.A.ş tarafından borçlu davalı … aleyhine, …-TL asıl alacak olmak üzere asıl alacağa takip tarihiden itibaren işleyecek %45 temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsili için icra takibine girişildiği, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, süresinde itirazda bulunduğu ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi … tarafından ibraz edilen … havale tarihli raporda özetle; davacı banka … Şubesi ile davalı … arasında aktedilen … tarihli, …-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinin … Maddesinde müşterinin , temerrütün doğduğu tarihten itibaren fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler için, temerrüt tarihinde aynı tür krediler e hesaplar için bankaca belirlenen en yüksek cari faiz oranının %50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizi ödeyeceğine hükmedildiğini, sözleşmenin … Maddesinde kat tarihi olan … tarihi itibariyle temerrüt halinde bulunduğunun belirlendiğini, davalı asıl borçlu …’ nın takip tarihi itibariyle kullandığı kredili mevduat hesabından doğan borcunun;
… kat tarihi itibariyle asıl alacak …-TL,
…-… itibariyle 39 günlük yıllık %30,24 temerrüt faiz …-TL,
%5 gider vergisi 10,36.- TL olmak üzere takip tarihi itibariyle toplam alacak miktarının …-TL olduğu,
Asıl alacak …-… tarihleri arasında temerrüt faizinin yıllık %30,24, … tarihinden itibaren temerrüt faizinin yıllık %33 ve faizi üzerinden %5 gider vergisine tabi olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda davaya cevap vermeyen davalının … tarihinde Serik … Müdürlüğüne yazılı dilekçe vererek İcra Dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmakla öncelikle takibin yetkili İcra Dairesinde yapılmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, itirazın iptali davası açılabilmesi için öncelikle yetkili icra dairesinde başlatılmış hukuken geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartıdır.
İcra dairesinin yetkisini düzenleyen İcra İflas Kanunu’nun 50/1.maddesine göre “para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nun yetkili dair hükümleri kıyas yolu tatbik olunur. Şu kadarki takibe esas olan akdin yapıldığı yer İcra Dairesi de takibe selahiyetlidir.” HMK’nın 6.maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunu’nun 10.maddesinde sözleşmeden doğan davalar için sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Öte yandan; yine aynı kanunun 17.maddesinde tarafların yetki sözleşmesi yapmak suretiyle yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabul edebilecekleri belirtilmiştir.
Ayrıca 6098 sayılı TBK’nun 89. maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla davacının seçimine göre hem genel ve hemde özel yetkili mahkemede açılabilir. Bu husus icra takibi için de geçerlidir.
Somut olayda, davanın kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin yapılan takibe itirazın iptali davası olduğu, genel kredi sözleşmesinin davacı bankanın … Şubesi tarafından imzalandığı, davalı borçlunun yerleşim yerinin … olduğu, davacı alacaklının şube olarak … Şubesi olduğu, bankanın merkezinin İstanbul olduğu, taraflar arasındaki kredi sözleşmesinde yetkili mahkemenin belirlenmediği, yetki sözleşmesine ilişkin düzenlemenin boş bırakıldığı, takibin ise tüm bu yetkili yerler dışında …’da başlatıldığı ve borçlunun süresi içinde icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde açıkça icra dairesini yetkisine itiraz ettiği ve itirazının yerinde olması nedeni ile davalı hakkında usulüne uygun şekilde yapılmış takip bulunmadığı anlaşıldığından dava şartı noksanlığı ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İcra Dairesinin yetkisizliği nedeniyle itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 115,83.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 71,43.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/05/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı