Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/762 E. 2021/691 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/762 Esas
KARAR NO : 2021/691
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … günü müvekkilinin karşıdan karşıya geçmek istediğini, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … numaralı soruşturma dosyasındaki CD çözümleme tutanağından da anlaşılacağı üzere müteveffa …’ın trafik kurallarına uygun olarak da yolu defalarca kontrol ederek yola çıkmışsa da davalılardan … AŞ.’ye ait ve davalılardan … AŞ. tarafından sigortalanmış olan ve yine davalılardan … idaresindeki … plakalı aracın hız sınırlarına uymadan yüksek süratle seyir halinde giderken, müteveffa …’a çarptığını ve araçtaki yüksek hız nedeniyle de müteveffayı yerden metrelerce yukarı fırlatıp düşmesi sonrasında da metrelerce sürükleyerek olay yerinde feci bir biçimde hayatını kaybetmesine sebep olduğunu, her ne kadar tutulan kaza tespit tutanağına göre müvekkilinin asli kusurlu kabul edilmişse de bunun kabul edilmesi mümkün olmadığını, zira davalılardan …’ın hem çok hızlı gitmekte hem de sürüş esnasında telefon benzeri bir aletle ilgilenmekte olduğunu, yaşanan bu elim kazadan sonra davalıların müvekkillerinin zararını gidereceklerini beyan ederek oyaladıklarını soruşturma dosyası ile ilgilenmesini engellediklerini, kazayı yapan davalılardan …’ın adli kontrol ile serbest bırakıldıktan sonra herhangi bir ödeme yapmayacaklarını beyan ettiklerini, davacılardan …’ın yaşanan kaza nedeni ile çocuklarına bakmakta ve çalışamamakta olduğunu, müteveffanın çocukları …, …, …, … ve … öğrenci oldukları için çalışmadıklarını, … ve …’ın ev hanımı olduklarını, … ve …’ın sigortalı olarak çalışmakta, …’in de mali müşavir olarak çalışmakta olduğunu, …’ın da … Bakanlığına bağlı öğretmen olarak çalışmakta olduğunu belirterek, müvekkillerinden; … için … TL, … için … TL, … için … TL, … için … TL, … için … TL, … için … TL, … için … TL, … için … TL, … için … TL, … için … TL, … için … TL, … için … TL manevi tazminatın davalılardan … AŞ. ile …’tan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, teselsül hükümleri çerçevesinde tahsiline, (üçüncü şahısların da kusurlu olduğunun tespiti halinde bu şahıslara ait kusur durumlarının da teselsül hükümleri doğrultusunda dikkate alınarak tahsilini), ayrıca müvekkillerinden …, …, …, …, … ve …’ın eş ve annelerinin maddi desteğinden yoksun kalmaları nedeni ile şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile … TL maddi tazminatın davalılardan … AŞ., … AŞ. ile …’tan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, teselsül hükümleri çerçevesinde tahsiline, (üçüncü şahısların da kusurlu olduğunun tespiti halinde bu şahıslara ait kusur durumlarının da teselsül hükümleri doğrultusunda dikkate alınarak tahsilini) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin meydana gelen trafik kazasında herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin …’ya iş amacıyla taşındığı için etrafı iyi bilmediğinden ve pek çok adrese gitmesi gerektiğinden cep telefonunun navigasyonunu kullanmakta olduğunu, olay sırasında telefon elinde değik araca kablosuyla bağlı olduğunu, kaza sonrası müvekkilinin davacılar ile ilgilendiğini, davacıların kendisinden …-TL para talep ettiklerini, müvekkilinin böyle bir mal varlığı ve geliri olmadığından kendilerine 20-30 bin TL civarında bir para verebileceğini söylediğini ancak karşı tarafın bunu kabul etmediğini, müvekkilinin kaza sonrası ruh sağlığının bozulmuş olup halen psikolojik destek almakta olduğunu, kaza gününden beri çalışmadığını, ayrıca davacı tarafça davalı … şirketine usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, davacı tarafın dava şartını yerine getirmediğini belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … çapında uzun dönem araç kiralama hizmeti vermekte olduğunu, yaklaşık … araçlık filosu ile hizmet veren müvekkilinin her aracı için yasal zorunluluk olduğu üzere zorunlu trafik sigortasının mevcut olduğunu, bu hizmeti … plakalı araç için … A.Ş.’nin vermekte olduğunu, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi teminat sınırını aşan kısım müvekkili şirketin “Genişletilmiş Filo Kasko Sigorta Poliçesi” müvekkili şirket nezdinde … no’lu …-… vadelisi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin “Genişletilmiş Filo Kasko Sigorta Poliçesi” olan … A.Ş.’ye davanın ihbarı gerektiğini, filo kasko poliçesinin de teminat sınırının aşılması durumunda tazminat talebinin aşkın kısmı için müvekkili şirketin “Kasko Excess Sigorta Poliçesi” … no’lu …-… vadelisi ile sigortalı olduğunu ve … A.Ş.’ye başvurulmalı ve davanın ihbar edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun azami teminat limitleri ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı olup sadece gerçek zarara ilişkin olduğunu, bu bakımdan davacının taleplerinin muhatabı yalnızca sigorta şirketleri iken davanın müvekkili şirkete yöneltilmesinin hukuken uygun olmadığını, müvekkili şirketin, karayolları trafik kanunu’nun 3.maddesi uyarınca işleten sıfatı olmadığından iş bu davada maddi ve manevi tazminat sorumluluğunun bulunmadığını, kazaya karışan … plakalı aracın … tarihli sözleşme ile … A.Ş.’ye 48 ay süre ile kiralandığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. Maddesi uyarında uzun dönem araç kiralama sözleşmesi ile kiralama söz konusu ise işleten sıfatının kiracıya ait olduğunu, müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğunun olmadığını, davanın kiracı firma … A.Ş.’ye ihbar edilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak müvekkili şirketin araç kullanıcısı …’ın kaza tutanağı ve ifadelerden görüleceği üzere kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olup asli kusurun …’a ait olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; hayatını kaybeden desteğin kardeşlerinin maddi tazminat hakkı bulunmadığını, manevi tazminat talepleri yönünden de müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin temerrüte düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, davacının dava şartını yerine getirmediğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur konusunda ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, yine davacıların tazminat talepleri ile ilgili hesabın Hazine Müsteşarlığı’na kayıtlı uzmanlar tarafından yapılması gerektiğini, yine SGK’dan ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından davacılara gelir bağlanıp bağlanmadığı hususunun araştırılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine, bilirkişi raporları, SGK yazısı, ölüm belgesi, mirasçılık belgesi, kaza tespit tutanağı, araç kiralama sözleşmesi ibraz edilmiş, tarafların sosyal ekonomik durumları araştırılmış, davalı … şirketinden poliçe ve hasar dosyası celp edilmiş, SGK’dan rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, Emniyet’ten trafik kayıt malik belgesi getirtilmiş, Antalya … ASCM’ nin … Esas sayılı dosya sureti celp edilmiş, kusur raporu ve aktüer hesaplama konusunda bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Dava: … tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden … yakınları tarafından açılan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat davasıdır.
Uyuşmazlık; kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları, işleten sıfatının kime ait olduğu, davalılardan … A.Ş’nin pasif husumetinin olup olmadığı, sigorta şirketine usulünce başvuru yapılıp yapılmadığı, dava şartlarının tamamlanıp tamamlanmadığı, davacıların varsa talep edebilecekleri maddi ve manevi tazminat miktarına ilişkindir.
Kaza olayının … tarihinde meydana geldiği, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin, yaya olan …’a çarpması sonucunda …’ın vefat ettiği, kaza tutanağı ve dosyadaki diğer kayıt ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Davacılar …, …, …, … ve …’ın müteveffanın çocukları, davacı …’in müteveffanın eşi, …’nin müteveffanın annesi, …, …, …, … ve …’nın da müteveffanın kardeşleri oldukları dosya içerisine alınan nüfus kayıtlarından anlaşılmıştır.
Antalya SGK İl Müdürlüğünden gelen … tarihli cevabi yazıya göre; davacılara kaza olayı sonrası herhangi bir iş göremezlik ödemesi yapılmadığının, gelir bağlanmadığının, dolayısıyla peşin sermaye değeri oluşmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; Sanık …’ın taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak suçunu işlediğinden dolayı mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla talimat yoluyla aldırılan Bilirkişiler Prof. Dr. …, Prof Dr. …, Doç. Dr. … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporuna göre; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın %35 oranında, davacıların murisi yaya …’ın ise %65 oranında kusurlu olduklarının mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Taraf vekillerinin bilirkişi heyet raporuna itiraz etmeleri üzerine bilirkişilerden aldırılan … tarihli ek raporda da bilirkişiler kök raporlarındaki görüş ve kanaatlerini yinelemişlerdir.
Aktüer Bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre;
Davalı …Ş. tarafından düzenlenen ZMSS poliçesinin tanzim tarihi ile kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuata (01/06/2015 yürürlük tarihli ZMSS Genel Şartları’na) göre; TRH-2010 Yaşam Tablosu, 1,8 Teknik Faiz, Devre Başı Ödemeleri Belirli Süreli Rant Formülü kullanılarak yapılan hesaplama (1. Seçenek) neticesinde davacıların uğradıkları destekten yoksun kalma zararlarının; Davacı …’ın için 79.719,93 TL, Davacı …’ın için 23.437,80 TL, Davacı …’ın için 12.614,12 TL, Davacı …’ın için 10.089,53 TL, Davacı …’ın için 8.865,16 TL, Davacı …’ın için 5.556,78 TL, Davacı …’ın için 3.566,41 TL olarak hesaplandığı;
Anayasa Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı ve … tarihli iptal kararı da nazara alınarak; bugüne kadar yerleşik Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş olan genel tazminat ilkelerine göre; PMF 1931 Yaşam Tablosu, Progresif Rant Metodu, %10 artırma ve iskonto kullanılarak yapılan hesaplama neticesinde (2. Seçenek) davacıların uğradıkları destekten yoksun kalma zararlarının; Davacı …’ın için 103.200,25 TL, Davacı …’ın için 21.687,35 TL, Davacı …’ın için13.236,05 TL, Davacı …’ın için 10.782,71 TL, Davacı …’ın için 9.410,62 TL, Davacı …’ın için 5.788,57 TL, Davacı …’ın için 3.929,80 TL olarak hesaplandığı
Seçenekli hesaplamalardan hangisine itibar edileceği hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu, hesaplanan zararlar toplamının poliçe teminat limitini aşmadığı ve bu nedenle tazminatın garameten paylaştırılmasına gerek görülmediği, desteğin annesi davacı … için de destekten yoksun kalma zararı hesaplanmış olup; bu davacı için destekten yoksun kalma tazminatı istenip istenmediği hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı …’ın sosyal ve ekonomik tespiti dikkate alındığında kaza tarihinde üniversite öğrencisi olduğu ve 25 yaşına kadar müteveffanın desteğinden yoksun kaldığı kabul edilerek rapor hazırlandığı, bu davacının kaza tarihinde üniversite öğrencisi olup olmadığı, üniversite öğrencisi ise mezun olup olmadığı hususlarında araştırma yapma hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunulduğu anlaşılmıştır.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itiraz etmesi üzerine bilirkişi tarafından düzenlenen … tarihli ek rapora göre; Davalı …Ş. tarafından düzenlenen ZMSS poliçesinin tanzim tarihi ile kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuata (01/06/2015 yürürlük tarihli ZMSS Genel Şartları’na) göre; TRH-2010 Yaşam Tablosu, 1,8 Teknik Faiz, Devre Başı Ödemeleri Belirli Süreli Rant Formülü kullanılarak yapılan hesaplama (1. Seçenek) neticesinde davacıların uğradıkları destekten yoksun kalma zararlarının; Davacı … için 97.132,23 TL, Davacı … için 14.417,04 TL, Davacı … için 12.247,13 TL, Davacı … için 10.745,42 TL, Davacı … için 6.687,63 TL, Davacı … için 4.246,42 TL olarak hesaplandığı;
Anayasa Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı ve … tarihli iptal kararı da nazara alınarak; bugüne kadar yerleşik Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş olan genel tazminat ilkelerine göre; PMF 1931 Yaşam Tablosu, Progresif Rant Metodu, %10 artırma ve iskonto kullanılarak yapılan hesaplama neticesinde (2. Seçenek) davacıların uğradıkları destekten yoksun kalma zararlarının; Davacı … için 125.745,67 TL, Davacı … için15.818,71 TL, Davacı … için 12.809,65 TL, Davacı … için 11.126,76 TL, Davacı … için 6.684,26 TL, Davacı … için 4.404,45 TL olarak hesaplandığı,
Seçenekli hesaplamalardan hangisine itibar edileceği hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı vekilinin itirazı doğrultusunda desteğin gelirinin eşi çalışan, 5 çocuklu AGİ ilave edilmiş asgari ücret olarak kabul edildiği; hesaplamalarda 2021 yılında yürürlüğe giren asgari ücret verilerinin kullanıldığı; bunlar dışında hesaplamada değişikliğe gidilmediği; tüm hak sahipleri yönünden hesaplama yapıldığı, hesaplanan toplam destekten yoksunluk zararının poliçe teminat limitini aşmadığı ve dolayısıyla tazminatın limit içerisinde paylaştırılmasına gerek bulunmadığı; desteğin annesi olan davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatı talep edip etmediği hususundaki hukuki takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı …’ın sosyal ve ekonomik durum tespiti dikkate alındığında kaza tarihinde üniversite öğrencisi olduğu ve 25 yaşına kadar müteveffanın desteğinden yoksun kaldığı kabul edilerek hesaplama yapıldığı; bu davacının kaza tarihinde üniversite öğrencisi olmadığının tespiti halinde davalı … vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor tanziminin gerekeceği; yönünde görüş ve kanaatte bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili … havale tarihli ıslah dilekçesi ile davasını ıslah etmiş, … için maddi tazminat olarak taleplerini 97.132,23 TL’ye, … için maddi tazminat taleplerini 6687,63 TL’ye, … için maddi tazminat taleplerini 4246,42 TL’ye, … için maddi tazminat taleplerini 10745,42 TL’ye, … için maddi tazminat taleplerini 12247,13 TL’ye, … için maddi tazminat taleplerini 14.417,04 TL’ye arttırdıklarını beyan etmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı TBK’nın 53. maddesinde düzenlenmiş olup, hangi hallerde bu tazminata hükmolunacağı açıklanmıştır.
… tarihinde davalılardan … AŞ’nin mülkiyetinde olan ve davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracı ile … Caddesini takiben … Caddesi istikametinde seyir halinde iken karşıdan karşıya geçmek isteyen davacıların murisi …’a çarpması neticesinde ölümlü trafik kazası meydana geldiği, alınan raporlara göre meydana gelen kazada davalı …’ın %35 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, kazanın meydana geldiği tarih itibariyle yürürlükte olan 01/06/2015 yürürlük tarihli ZMSS Genel Şartlarına göre TRH2010 yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılan … tarihli ek rapor hükme esas alınmıştır.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Dosya kapsamından alınan aktüer raporun Yargıtay ve BAM uygulamalarına göre gerekçeli ve denetime elverişli olduğu dikkate alınarak hükme esas alınmış ve davanın maddi tazminat yönünden ıslah edilmiş haliyle davalı … ve … AŞ yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nın 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. TBK 53. maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır. Sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimsenin devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunması gerekir. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olan olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır.
Manevi tazminat, TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne amirdir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; meydana gelen haksız fiilde tarafların kusur oranları, davacıların muris …’a yakınlık derecesi, tarafların sosyal ekonomik durumları ile meydana gelen ölümün davacılarda yaratmış olduğu psikolojik etkinlik derecesi dikkate alınarak davacılar … için 35.000,00.-TL, … için 15.000,00.-TL, … için 15.000,00.-TL, … için 15.000,00.-TL, … için 15.000,00.-TL ve … için 15.000,00.-TL, … için 15.000,00.-TL, … için 5.000,00.-TL, … için 5.000,00.-TL, … için 5.000,00.-TL, … için 5.000,00.-TL ve … için 5.000,00.-TL manevi tazminata hükmedilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Hükmedilen tazminatlar yönünden TBK’nın 117/1 maddesi uyarınca haksız fiilin işlendiği tarihte failin temerrütü gerçeklemiş olduğundan haksız fiil tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsiline, davalı … yönünden ise davadan önce sigorta şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılmamış olduğundan dava tarihi itibariyle temerrüte düştüğü kabul edilerek maddi tazminatlara dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Davalılardan … AŞ yönünden yapılan incelemede ise; kazaya sebebiyet veren davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araç kaza tarihinde davalı şirket adına kayıtlı ise de, dosya kapsamında bulunan … tarihli sözleşme ile aracın dava dışı … AŞ’ye teslimden başlamak suretiyle 36 ay veya … km ile ve 48 ay veya … km ile sınırlı olmak üzere kiralanmış olduğu, KTK’nın 3.maddesine göre araç sahibinin uzun süreli kiralama yapması durumunda kiralayanın işleten sıfatı bulunduğunun düzenlendiği, yerleşik Yargıtay uygulamalarında da aracın 2 yıldan fazla süreyle kiralanması durumunda araç malikinin işleten sıfatının bulunmadığına ilişkin kararları dikkate alındığında davalı şirketin işleten sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla bu davalı yönünden açılan maddi ve manevi tazminat taleplerinin pasif husumet nedeniyle reddine, davanın açılması sırasında davacı yanca kira ilişkisinin bilindiğinin veya bilinmesini gerektiren somut emarelerin bulunduğunun ortaya konulamadığı, davacı hasmı belirlerken dürüstlük kurallarına aykırı ve özensiz davranmadığı anlaşıldığından HMK’nın 327/2. maddesi uyarınca hakkında husumetten ret kararı verilen davalı … A.Ş. lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların maddi tazminat taleplerinin KABULÜ ile;
Davacılar … için 97.132,23.-TL, … için 6.687,63.-TL, … için 4.246,42.-TL, … için 10.745,42.-TL, … için 12.247,13.-TL ve … için 14.417,04.-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı …Ş yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihi olan …, davalı … yönünden ise haksız fiil tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …Ş ve Davalı …’tan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ÖDENMESİNE,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile;
Davacılar … için 35.000,00.-TL, … için 15.000,00.-TL, … için 15.000,00.-TL, … için 15.000,00.-TL, … için 15.000,00.-TL ve … için 15.000,00.-TL, … için 15.000,00.-TL, … için 5.000,00.-TL, … için 5.000,00.-TL, … için 5.000,00.-TL, … için 5.000,00.-TL ve … için 5.000,00.-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,
3-… AŞ yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davalarının pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
4-Kabul edilen maddi tazminat davası yönünden;
a) Alınması gerekli 9.937,46.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.707,75.-TL ve ıslah ile alınan 462,72.-TL’nin toplamı 2.170,47.-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.766,99.-TL harcın davalılar … ve … AŞ’den müştereken ve müteselsilen TAHSİLİNE, hazineye gelir KAYDINA,
b) Davacılar tarafından yapılan maddi tazminata ilişkin olarak 1.707,75.-TL peşin harç, 462,72.-TL ıslah harcı ile aktüer bilirkişi ücreti 450,00.-TL olmak üzere toplam 2.620,47.-TL yargılama giderinin davalılar … ve Quick Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
c) Davacılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.770,21.-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve … AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
d) Davalı … AŞ yönünden vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA ve yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kabul ve reddedilen manevi tazminat talepleri yönünden;
a) Alınması gerekli 10.246,50.-TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’tan TAHSİLİNE, hazineye gelir KAYDINA,
b) Davacılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan; 18.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
c) Davalı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 18.200,00.-TL (davanın kısmen reddi yönünden davalıya takdir edilecek vekalet ücretinin, davacılara takdir edilen ücreti geçemeyeceği kuralı dikkate alınarak) nispi vekalet ücretinin davacılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
d) Davalı … AŞ yönünden vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Davacıların maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ortak gider olarak yapılan 1.744,80.-TL yargılama giderinin kısmen kabul oranı olan %46’sına tekabül eden 802,61.-TL’nin davalılar … ve … AŞ’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
Bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı … şirketinin yapmış olduğu yargılama giderinin maddi tazminata yönelik olması nedeniyle kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı … AŞ vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/09/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır