Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/721 E. 2018/673 K. 02.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/721 Esas
KARAR NO : 2018/673
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 23/10/2018
KARAR TARİHİ : 02/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’nin 3.574.500,00TL sermaye ile %71,49 ‘una sahip ortak ve yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğunu, …’nin 10.000,00TL sermayesinin %100’üne sahip tek ortak ve şirket müdürü olduğunu, …’nin 25.000,00TL sermaye ile %50 sine sahip ortak ve şirket müdürü olduğunu, Müvekkili …ın ortağı ve yöneticisi olduğu şirketlerin mali yapılarının bozulması üzerine, şirketlerin bankalardan kullanmış oldukları krediler, kamu borçları ve üçüncü kişilere (gerçek veya tüzel) karşı yüklendikleri borçları, vadesi geldiği halde ödeyememe tehlikesi altına girmiş olmaları nedeniyle ilgili şirketlerin yüklendikleri borç ve yükümlülüklere mukabil şahsi mal varlığıyla müteselsil kefil olarak asıl borçlu sıfatıyla sağlamış olduğu teminatların aleyhine yürütülmesi riski doğduğunu, müvekkilinin ortağı ve yöneticisi olduğu şirketlerin sağlık hizmetlerinin sunumuna yönelik tıbbi malzeme ve hizmet alımları kapsamında gerçekleştirdikleri harcamalar, yabancı kaynak ile finanse edildiğini, bu çerçevede şirketlerin ağır bir borç yükü altına girdiğini, sağladığı tahsilatlar ile borç ödemelerinin finanse edilemediğini, bunun ise zincirleme olarak hem şirketlerin hem de müvekkilinin nakit dengesini bozduğunu, müvekkilinin ortağı ve yöneticisi olduğu şirketlerin ticari faaliyetlerini finanse edebilmek için dış kaynak kullanımı nedeniyle katlandığı yüksek maliyetler nedeniyle ortaya çıkan finansman açığının karşılanması amacıyla yüksek finansman maliyetine katlanıldığını, bu şekilde kısa vadeli borçlanma ihtiyacının finansman planlamasında birtakım hatalar yapılmasını tetiklediğini, müvekkilinin ortağı ve yöneticisi olduğu şirketlerin 6102 sayılı TTK’nın 376-377. Maddeleri ve 2004 sayılı İİK’nın 285 ve devamı maddeleri hükmünce Adi Konkordato amacıyla Geçici Mühlet Talebinde bulunduklarını , Konkordato Ön Projelerinde tüm alacaklılara tek bir teklif sunduğunu ve vade konkordatosu talep ettiklerini, 2004 sayılı İİK’nın 308/h maddesi hükmünce rehinli alacaklılar bakımından müvekkilinin yöneticisi ve ortağı olduğu şirketlerin yüklendikleri borçları nedeniyle ilgili şirketlerin Adi Konkordato amacıyla geçici mühlet almış olsalar bile, ilgili şirketlerin korunma tedbirleri kapsamında yüklendikleri borçlara yönelik özellikle bankalara rehin olmuş müvekkilinin şahsi mal varlığının müteselsil kefil olarak asıl borçlu sıfatıyla korunma tedbirleri kapsamında olmadığının anlaşıldığını, bahsi geçen şirketler tarafından uygulamaya geçirilen konkordato projesi çerçevesinde sağlanan yeni yapılanma ile söz konusu borçların konkordato teklifine uygun olarak bir plan ve disiplin içerisinde yapılandırılmak suretiyle ödenmesinin mümkün olduğunu, müvekkilinin mali durumunun iyileştirilebilmesi ve faaliyet devam edebilmesi için İİK 285. Maddesi uyarınca vade ve tenzilat verilmesi amacıyla adi konkordato talebinde bulunulmasına karar verildiğini ve …tarihli ön projesi hazırlandığını, konkordato projesinin izahının geçici mühlet ve konkordato ön projesi çerçevesinde mali durumun iyileştirilmesi olduğunu, konkordato projesinin temel konseptinin; konkordatoya tabi (imtiyazsız/rehinsiz) alacaklılarla %25 oranında bir indirimle birlikte 5 yıl vade konusunda anlaşarak, konkordatonun tasdiki tarihinden başlayarak dörder aylık taksitlerle ödemek olduğunu, ön konkordato projesinde kararlaştırılan süre sonunda müvekkilinin temkinli öngörüler çerçevesinde toplam 178.500,00 gayri menkul satışı gerçekleştireceğini müvekkilinin mühlet öncesi doğmuş olan borçlarının %25 oranında tenzilat yapıldıktan sonra konkordatonun tasdiki kararından itibaren ilk yıl geri ödemesiz 5 yıl vadede, dört ayda bir yapılacak eşit ödemelerle ödenerek tasfiye edileceğini ve müvekkilinin …yılı sonu itibariyle sağlıklı borç ödemeye elverişli nakit akışına ulaşacağını, İİK’nın 308/h çerçevesinde müvekkilinin konkordatoya tabi olmayan rehinli alacaklılarla mühlet içinde konkordato komiserinin tavassutu ile İİK’nın 308/h maddesinde öngörülen usulle, borçlarının yeniden yapılandırılması anlaşmaları yapmayı talep ettiğini, geçici mühlet kararının verilebilmesi için gerçek kişi şahıslar için İİK’nın 286. Maddesinde belirtilen tüm belgeler eksiksiz olarak işbu talep dilekçesi ekinde mahkemeye sunulduğunu, ekli belgelerin tespiti üzerine yukarıda anılan İİK’nın 287 hükmü çerçevesinde geçici mühlet kararının derhal verilmesi ve şirket mal varlığının koruyucu gerekli tedbirlere de hükmedilmesinin Kanun Koruyucunun açık iradesine uygun olacağını beyan etmekle; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 377 maddesi ve 2004 sayıl İcra İflas Kanununun 285. Maddesi hükümleri çerçevesinde müvekkili lehine üç aylık geçici mühlet kararı verilmesini, müvekkiline bir geçici konkordato komiseri atanmasını, müvekkilinin mallarının muhafazası için konkordato mühletinin sonuna kadar 6183 sayılı kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere müvekkiline karşı icra ve iflas yoluyal takip başlatılmasının engellenmesini, bu konkordato talebinden önce müvekkiline karşı 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takiplerin de dahil olmak üzere başlatılmış bulunan tüm icra takiplerinin durdurulmasını, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde malların muhafazası altına alınması ve satış işlemlerinin durdurulmasını, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasını, mühlet içinde doğacak alacaklar için temlik işleminin hükümsüz sayılmasını ve mühlet içinde ödemelerin komiser denetiminde müvekkiline yapılmasını, müvekkilinin keşide veya ciro ettiği çeklere karşılıksız şerhi vurulmasının önlenmesini, alacaklı bankalardaki müvekkilinin hesaplarında mevcut blokajların kaldırılmasını, mühlet kararından sonra hesaplar gelecek muhtemel paraların ve müvekkil lehine doğacak alacakların müvekkiline ödenmesini, geçici mühlet kararı ile birlikte, mühlet içinde alacaklılar tarafından yapılabilecek takas ve mahsup işlemlerinin engellenmesini, mühlet boyunca şirket tarafından üçüncü kişilere verilen teminat mektuplarının nakde dönüştürülmesinin engellenmesini, konkordato projesinin gerçekleştirilebilmesi için zorunluluk arz ettiğinden, müvekkilinin şahsi malları üzerindeki mevcut muhafaza işlemlerinin, hacizler baki kalmak kaydıyla kaldırılarak müvekkiline yed-i eminde olarak teslimine ihtiyati tedbir yoluyla karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dilekçesi ekinde Konkordato ön proje raporu, rehinli ve imtiyazlı borçlar listesi, alacaklara yapılması planlanan adi konkordato teklifi, çalışılan bankaların listesi ve iki adet de tapu senet örneği sunmuştur.
Dava; 7101 sayılı kanunla değişik 2004 sayılı İİK’nın 285 ve devamı maddeleri uyarınca açılan Konkordato istemine ilişkindir.
Davacı iflasa tabi olmayan gerçek kişi olup, dilekçesinde bildirmiş olduğu üç adet sermaye şirketinin ortağı ve yöneticisi olduğunu, ortağı ve yöneticisi olduğu şirketlerin mali yapılarının bozulması üzerine borçlarını ödeyememe tehlikesi altına girmiş olduklarını, kendisinin de ilgili şirketlerin yüklendikleri borçlara ve yükümlülüklere şahsi mal varlığı ile müteselsil kefil olduğunu, dolayısıyla müteselsil kefil olarak asıl borçlu sıfatıyla sağlamış olduğu teminatların aleyhine yürütülmesi riski doğduğundan bahisle, yine ortağı ve yöneticisi olduğu şirketlerin adi konkordato talebiyle mahkemeye müracaatta bulunduklarını belirterek vade ve tenzilat verilmesi amacıyla adi konkordato istemiyle eldeki davayı açmıştır.
İİK’nın 7101 sayılı kanunla değişip 285. Maddesine göre” Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İflas talebinde bulunabilecek her alacaklı gerekçeli bir dilekçe ile borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.
Yetkili ve görevli mahkeme iflasa tabi olan borçlu için 154. Maddenin 1. Veya 2. Fıkralarında yazılı yerdeki iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesidir. ”
İİK’nın 286. Maddesinde borçlunun Konkordato talebine ekleyeceği belgeler teker teker sayılmıştır. Buna göre borçlunun borçlarını hangi oranda ve vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını……. Gösteren Konkordato ön projesi, borçlunun mal varlığını durumunu gösterir belgeler, borçlunun mali durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler, alacaklıları alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste, konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi ön görülen miktar ile borçlunun iflası halinde, alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı, karşılaştırmalı olarak gösteren tablo, talebe eklenecek belgeler arasında sayılmıştır.
Davacı tarafça dosyaya sunulan ön proje ve eklerinin incelenmesinde; ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu ve konkordato teklif eden şirketlerin mali yapısı ile ilgili açıklamaların yer aldığı şahsi mal varlığının durumunu gösterir bilgi ve belgelerin gösterilmediği, tamamen ortağı ve yöneticisi olduğu şirketlere atıfta bulunarak adı geçen şirketlerin borç durumu ve mali yapıları ile ilgili açıklamalara yer verdiği anlaşılmaktadır. Ayrıca takbis sisteminden yapılan sorgulamada davacının dilekçelerinde bahsetmediği gayri menkul mal varlığının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Oysa ki davacı taraf iflasa tabi olmayan gerçek kişi sıfatıyla eldeki davayı açarken yapması gereken mal varlığının durumunu gösterir belgeleri, mali durumunu açıklayıcı bilgi ve belgeleri, mal varlığının yaklaşık değerlerini mahkemeye açık bir şekilde sunmak ve İİK’nın 286. Maddesinin aramış olduğu belgeleri tam ve eksiksiz bir şekilde sunması gerekirdi. Konkordato’nun amacı; Elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan dürüst borçluları korumaktır. Davacı tarafça sunulan ön proje ve ekleri İİK’nın 286. Maddesi’nin aradığı şartlara haiz olmadığı, eksik olduğu, davacının şahsi mal varlığının durumunu gösterir belgelerin dosyaya sunulmadığı, yine borçlu davacının mali durumunu açıklayıcı yeterlilikte olmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir. Sadece Konkordato’nun nimetlerinden yararlanmak için bu kuruma başvurmak mümkün değildir.
Davacı şirket ortağı konkordato isteminin nedenini, ortağı ve yöneticisi olduğu şirketlerin bankalardan kullandığı kredilere verdiği kefalet ve ipotek borçlarına dayandırmıştır. Kefalet müessesesinin amacı da zaten asıl borcu teminat altına almaktır. Kefil, kefalet borcu dolayısıyla mal varlığında bir eksilme olmasını bilerek kefalet sözleşmesi akdetmektedir. Dava dilekçesi içeriğine göre de henüz kat edilmiş bir banka alacağından bahsedilmediği,kefalet sözleşmelerinin ibraz edilmediği gibi davacının aktiflerinin nelerden ibaret olduğu, bunların değeri ve vadesi gelen borçları ödemeye yeterli düzeyde olup olmadığına dair de bir açıklama yapılmamıştır. 178.500,00.-TL’lik bir gayrimenkul satışından bahsedilmekle yetinilmiş, gayrimenkulün ayrıntısı açıklanmamış, müphem bırakılmıştır. TBK’nun 585. Maddesinde düzenlenen adi kefalette dahi asıl borçlu hakkında konkordato mühleti verilmesi halinde alacaklının doğrudan kefile başvurabileceği düzenlenmiş olup, eldeki davada davacı müteselsil kefil olup, TBK’nun 586. Maddesi gereği kanunen adi kefilden daha fazla yükümlülük ve sorumluluk altına girmektedir. Somut olayda asıl olarak kefalet borçlarından dolayı konkordato talep eden davacının, TBK’nun 590/2-son maddesi uyarınca aynı güvence karşılığında konkordato kararına kadar kendisine yöneltilen takiplerin durdurulmasına karar verilmesini isteme hakkı da bulunmakta iken eldeki davayı açmasında hukuki yararınında bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; Davacının iflasa tabi olmayan gerçek kişi konumunda olduğu, her ne kadar ortağı ve yöneticisi olduğu şirketlerin mali durumlarının bozulduğu ve şirketlerin konkordato davası açmak zorunda kaldıklarını ve kendisinin de şahsi mal varlığı ile adı geçen şirketlere müteselsil kefil olarak bankalara karşı, borç ve yükümlülük altına girdiği, müteselsil kefil olarak asıl borçlu sıfatıyla sağlamış olduğu teminatların aleyhine yürütülmesi riski doğduğundan bahisle eldeki davayı açmışsa da davacının dilekçesi ekinde sunmuş olduğu ön proje ve eklerinin incelenmesi sonucunda kanunun aradığı anlamda özellikle İİK’nın 286. Maddesinde aranan bilgi ve belgelerin mahkememize eksiksiz olarak sunulmadığı, davacının tamamen ortağı ve yöneticisi olduğu şirketlere atıfta bulunarak onların mali durumları hakkında açıklamada bulunulduğu, davacının kendi şahsi mal varlığına ilişkin sunmuş olduğu belgelerin İİK’nın 286. Maddesinin aradığı niteliklere haiz olmadığı dolayısıyla davacının konkordato talebinin mahkememizce ciddi görülmediği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/11/2018

Başkan …
e- imzalıdır
Üye …
e- imzalıdır
Üye …
e- imzalıdır
Katip …
e- imzalıdır