Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/690 E. 2019/65 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/690 Esas
KARAR NO : 2019/65
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 15/10/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirket şirket adına, … Sicilinin … numarasıyla kayıtlı … Şirketi aleyhine, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında alacak davası açıldığını, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından … Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta, … Şirketi’nin … tarihinde terkin edildiğinin bildirildiğini, şirketin ihyası için taraflarına dava açmak için yetki verildiğini beyan etmekle; … Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini ve talep ve dava etmiştir.
Davalı … Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; …’nün … sicil numarasında kayıtlı … Şirketi’nin müdürlüğe … tarihinde kayıtlı olduğu, münfesih olmalarına ve sayılmalarına rağmen Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi uyarınca müdürlükleri tarafından kendilerine yapılan ihtar ve … tarihli ve … sayılı … Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmadığından … tarihinde ticaret sicilinden Resen Terkin edilerek kaydının silindiğinin tespit edildiğini, … Şirketi’nin ticaret sicilden terkini işleminin mevzuata uygun bir şekilde yerine getirildiğini, beyan etmekle … Müdürlüğü olarak taraflarına mevcut davada husumet yöneltilmesinin isabetli olmadığını, açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; şirketin ihyasına ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ihya koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır.
Mahkememizin … sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının … A.Ş, davalıların …, … Şti, ve … Şti , davanın alacak davası olduğu, … tarihli tensip zaptı … nolu ara kararı ile davacı vekiline davalı … Şti isimli şirketi ihya etmesi için süre verildiği, yasal süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisine; … Müdürlüğünden ihyası istenen şirketin sicil dosyası gönderilmiştir.
… Kayıtlarına göre; … Şirketinin … Müdürlüğünün … sicil numarasında … tarihinde kayıt olduğu, … tarihinde tescili yapılarak … sayılı kanunun … Maddesi uyarınca asgari sermaye miktarına yükseltilmemesi nedeniyle … tarihinde münfesih sayıldığı, münfesih olmalarına rağmen TTK’ nın geçici 7. Maddesi uyarınca süresi içerisinde bildirimde bulunulmadığından … tarihinde ticaret sicilden resen terkin edilerek kaydının silindiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda ihyası istenilen şirketin … tarihinde sicilden terkin edildiği, davanın yasada belirtilen 5 yıllık süre içerisinde açıldığı, davacının terkin öncesi tarihte ihyası istenilen şirket ile akdettiği borç anlaşması uyarınca münfesih şirkete karşı mahkememizde alacak davası açtığı, bu nedenle eldeki davayı açmada hukuki yararının bulunduğu değerlendirilmiştir.
… sayılı TTK’nın geçici … Maddesi uyarınca … tarihine kadar sayılan hallere tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim ve limited şirketler … sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya … tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son 5 yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebebiyle re’sen terkin edilebilirler. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinde re’sen silinir. Ancak sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Yine geçici 7. Maddeye göre davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket ya da kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.
Geçici 7/15. maddeye göre “bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde ön görülen usullere gören hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin ünvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığı ünvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren 10 yıl sonra hazineye intikal eder. “
Ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin yeniden ihyasının sağlanması amacıyla 6102 Sayılı TTK kapsamında iki farklı yol öngörülmüştür. Buna göre belirli bir tasfiye sürecine giren şirketlerin tasfiye işlemlerinde eksiklik olması halinde TTK’nun 547. maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin tekrar sicile kaydedilmesi mümkündür. Örneğin şirkete ait bir mal varlığının bulunması ya da şirketin taraf olduğu derdest davaların varlığı bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bir diğer yol ise TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketlerin yeniden tescilidir. Buna göre asgari sermaye miktarına ulaşmayan, adres değişikliğini bildirmeyen şirketlerin re’sen kayıtlardan terkini halinde şirketin faal olması ve gerekli bazı koşulların da gerçekleşmesi halinde tekrar sicile kaydı mümkündür.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları uyarınca dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi gereğince mahkemece, tasfiye halindeyken sicilden terkin edildikten sonra ihya (yeniden tescil) isteminin kabulüne karar verilmesi halinde, tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekmektedir. Ancak ihyasına karar verilen şirketin, hiç tasfiye haline girmeden TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilmesi durumunda, tasfiye memuru atanmasına dair düzenleme olmadığından tasfiye memuru atanması gerekmemektedir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; ihyası talep edilen … sicilinin … sicil numarasında kayıtlı … Şirketinin … sayılı TTK geçici … Madde uyarınca münfesih sayılmasına rağmen, ticaret sicil müdürlüğü tarafından yapılan ihtar ve ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilama rağmen süresinde bildirimde bulunulmadığından dolayı … tarihinde sicilden resen terkin edildiği, eldeki davanın 5 yıllık yasal süre içinde açıldığı, davacının sözü edilen şirketin ihyası için Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyasında yetki ve süre verildiği, davacının sicilden terkin edilen şirket aleyhine yine mahkememizde görülmekte olan alacak davası bulunması nedeni ile eldeki davayı açmada hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla eldeki davaya dayanak mahkememizin … dosyasına binaen şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, tasfiye sürecine girmediğinden ek tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, davalı … Müdürlüğü yasal hasım konumunda bulunduğundan aleyhine harç ve yargılama giderleri hükmedilmemesine (bu giderlerin mahkememizin … sayılı dosyasında görülen davada haklılık durumunda göre hükümle birlikte değerlendirilebileceği) dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Antalya … … sicil numarasında kayıtlı, … ŞİRKETİ’ nin, TTK’ nın 643. Ve 547/1. Maddesi uyarınca İHYASINA, Ticaret Siciline yeniden TESCİLİNE,
2-Verilen Kararın tescil ve ilanı için karar kesinleştiğinde … Müdürlüğüne gerekçeli kararın yazı işleri müdürlüğünce GÖNDERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 44,40 nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50-TL harcın, davacıdan tahsiline, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı yasal hasım olduğundan davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer OLMADIĞINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/01/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı