Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/66 E. 2022/554 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/66
KARAR NO : 2022/554
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/01/2018
KARAR TARİHİ : 29/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankadan ticari krediler kullandığını, banka sözleşmeye ve TTK’na aykırı işlemler yaparak haksız kazanç sağladığını, davacının kullanmış krediler nedeniyle toplam sözleşmeye aykırı toplam 6.825 TL dosya masrafı adı altında alınan ücretlerin iadesi gerektiğini, davalı bankanın müvekkilinin ticari hesabından sadece kredi müracaatı nedeniyle kredi tahsis ücreti adı altında toplam 2.756,25 TL sözleşmeye aykırı kesinti yaptığını, davalı bankanın yine müvekkilinden 25.11.2013 tarihinde kullanmış olduğu 50.000 TL’lik ipotekli ticari kredi için 252,00 TL, 26.11.2013 tarihinde 431,50 TL, 27.08.2015 tarihinde 682,50 TL ekspertiz ücreti adı altında toplam 1.366 TL ücret kestiğini, ancak davalı bankanın sadece 3.kişilere ödemiş olduğunu ispatlamak zorunda olduğunu, davalı banka herhangi bir fatura ibraz etmeden müvekkilinden haksız şart niteliğinde bu ücretleri kestiğini, haksız alınan bu ücretlerin iadesi gerektiğini, davalı bankanın müvekkilinin hesabından 21.03.2014 tarihinden 15.06.2015 tarihine kadar toplam 262,50 TL üye işyeri hizmet bedeli adı altında sözleşmeye aykırı ücret tahsil ettiğini, yine müvekkilinin Ziraat ve Denizbank ticari hesaplarından böyle bir hizmet bedeli alınmadığını, bu haksız sözleşmeye aykırı ücretin iadesini , davalı bankanın yine 25.11.2013 tarihinde kullanmış olduğu 50.000,00 TL’lik İpotekli Ticari Kredi için 787,50 TL İpotek tesis Ücreti adı altında kesinti yaptığını, tapu müdürlüğüne yazılan bir sayfalık yazı için müvekkilinden Haksız Şart Niteliğinde alınan bu ücretin iadesinin gerektiğini, davalı banka yine müvekkilinin hesabından komisyon adı altında 892,50 TL Ticari Hesabından ve gerekçesiz kesintiler yaptığını, bu haksız ücretlerin iadesi gerektiğini, davalı banka yine müvekkilinin hesabından ekstre ücreti adı altında yüksek tutarda 644,78 TL ücret kestiğini, davalı banka yine müvekkilinin hesabından müvekkilinin bilgisi ve izni dışında imzalamamış olduğu poliçelerden dolayı 579,31 TL Haksız Şart niteliğinde almış olduğu ücretlerin iadesi gerektiğini, davalı banka yine müvekkilinin hesabından posting masrafı adı altında 350 TL kesinti yaptığını, davalı banka zaten müvekkilimin post hesabından post bedeli, post hat bedeli adları altında kesintiler yapıldığını, diğer birçok ticari müşterisinden bu şekilde ücret alınmadığını, davalı bankanın müvekkiline sözleşmeye aykırı şekilde davranarak sebepsiz zenginleşme içerisine girerek haksız çıkar sağladığını ve bu aldığı haksız ücretleri bugüne kadar nemalandırarak kullandığını belirterek müvekkilinden haksız alınan fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 12.500,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi ile iadesini, 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde: Davaya konu taleplerin tamamı zamanaşımına uğradığını, davacının isteminin, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak istemi olduğunu, bu nedenle, zamanaşımı süresinin, sebepsiz zenginleşmeye ilişkin yasal düzenlemelerin kıyas yoluyla somut olaya uygulanarak tespit edilmesi ve sebepsiz zenginleşmenin meydana geldiği tarihteki Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği, dava dilekçesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 194. maddesinde öngörülen koşulları taşımadığını, davacının taleplerinin dayanaksız ve hakkın kötüye kullanılması olduğunu, davacının tacir olup, tacirler arasındaki sözleşmelerde irade serbestisi ilkesi geçerli olduğunu, davacı ile gerek kredi sözleşmesi gerekse diğer bankacılık işlemlerine ilişkin sözleşmeler imzalanmadan önce kredinin ve işlemlerin tüm kapsamı ve alınacak ücretlere ilişkin detaylı bilgi verildiğini, davacının özgür iradesi ile ticari bankacılık hizmetleri ve kredi kullandırım koşullarını kabul ederek müvekkili ile sözleşmeler imzaladığını, davacının dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, birden çok kredi kullandığını ve buna bağlı olarak da her bir hizmet, kredi tahsisi ve kullandırımı belirli bir operasyonel işlem gerektirdiğinden, müvekkilinin verilen hizmet karşılığında, müşteri ile varılan mutabakata istinaden yürürlükte bulunan Hizmet Komisyonları Çizelgesine uygun olarak; dava konusu ücret ve masrafları tahsil edildiğini, davacının bankadan sigorta pirim iadesi talebinde bulunulmasının yasal olmadığını, sigorta pirim ücreti yönünden müvekkilinin bankaya husumet yöneltilmesi, tahsilinin istenmesinin olanaklı olmadığını, davalının bilgisinde olduğu üzere, kendisini sigorta eden, risklerini teminat altına alan farklı bir tüzel kişilik olan sigorta şirketleri olduğunu, dolayısıyla, sigorta primlerinin müvekkili bankanın uhdesine geçen bir ücret olmadığı, davacının eğer sigorta pirimi alacağı olduğu düşüncesinde ise, bu talebini, kredili hayat sigortası sözleşmesini imzalayan ilgili sigorta şirketine yöneltmesi gerektiği, davacının, müvekkilinin sunduğu her türlü nakdi ve gayrinakti bankacılık hizmetlerinden yararlandıktan sonra, bağıtlanan sözleşmelere istinaden muvafakati ve bilgisi dahilinden yasal olarak kendisinden hakkedilen hizmet bedeline ve masraflara bu aşamada itiraz ileri sunmasının iyiniyet kurallarına, sözleşmelere ve yasal mevzuatlara aykırı olduğunu, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunun’nun 22. maddesinde (yeni TTK md 20 ) ücret isteme hakkı düzenlendiğini, bu hükme göre, tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin münasip bir ücret isteyebileceğini, öte yanda 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 144. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından 22.11.2006 tarihli ve 26354 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.10.2006 tarihli ve 2006/11188 sayılı Kararının verdiği yetki çerçevesinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından çıkarılan 2006/1 sayılı Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kar ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliği hükümleri Uyarınca bankalar tarafından kullandırılan kredilerde uygulanacak faiz oranları, faiz dışında sağlanacak diğer menfaatler ve tahsil olunacak masrafların (dosya masrafı, istihbarat ücreti, tahsis komisyonu, ekspertiz ücreti, ipotek fek ücreti, rehin ve haciz kaldırma ücreti gibi) niteliklerinin ve sınırlarının serbestçe belirleneceği hüküm altına alındığı, bankaların mevduat kabulüne ilişkin işlemleri ile diğer bankacılık hizmetlerine ilişkin olarak müşterilerden masraf, komisyon ve sair adlar altında talep ettikleri ücretlere ilişkin sınırlama getiren aksi bir yasal düzenleme de bulunmadığını, davacı tarafın banka ile imzaladığı Genel Kredi Sözleşmelerinin “komisyon, ücret, vergi, fon ve masraflar başlığı altındaki düzenlemelerin, her türlü masraf, komisyon ve faizlerin davacının kabul ve onayı ile gerçekleştirildiğini, dolayısıyla davacıdan tahsil edilen dava konusu ücretin ve masrafların, yasal düzenlemelere ve davacı ile bağıtlanan kredi ve diğer bankacılık hizmet sözleşmeleri koşullarına uygun olarak tahsil edildiğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da, Ticari kredi ve bankacılık işlemlerinden kaynaklanan her türlü masraf, komisyon ve vs. kesintilerinin, hizmet bedeli olarak tahsilinin yasalara uygun olduğu, sadece sektördeki genel uygulamalara göre makul oranda olup olmadığının denetlenebileceği belirtilmekte olduğunu, dava dilekçesinin sadece sonuç bölümünde belirtilen, somutlaştırma vedelendirme zorunluluğu yerine getirilmeden talep edilen manevi tazminat isteminin hukuki temeli ve koşulları bulunmadığını, manevi tazminat, ancak kişilik haklarının hukuka aykırı ihlali hallerinde ileri sürülebileceğini, Yine kabul anlamına gelmemek üzere, ödeme tarihinden itibaren itibaren ticari avans faizi uygulanmasının talep edilmesi hukuka aykırı olduğunu, Hukuki dayanaktan yoksun, üsüle ve yasaya aykırı açılan davanın reddine karar verilmesini ,açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin ve sair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak üzere; zamanaşımı itirazımızın kabulü ile davanın zamanaşımı yönünden reddine, usule ve esasa ilişkin diğer savunmaları doğrultusunda haksız ve dayanaksız açılan davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Dava: Davacının … Bankası Aş.’den kullanmış olduğu ticari kredi ve ticari hesap kullanımı nedeniyle dosya masrafı, kredi tahsis ve değerlendirme ücreti, ekstre ücreti, hipotek tesis ücreti, ekspertiz, komizyon ücreti, poliçelerden dolayı alınan ücret ve posting masrafı adı altında tahsil edilen meblağın iadesiyle 10.000,00.-TL manevi tazminata ilişkin olan alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası bankacı bilirkişi …’e tevdi edilerek rapor aldırılmış, aldırılan 04/11/2021 tarihli rapora göre: taraflar arasında kredi işlemlerinin yürütüldüğü çerçeve sözleşmenin 6098 sayılı TBK’nın yürürlüğü girdiği tarihten sonra düzenlenmesi dikkate alındığında sözleşmenin TBK 20.madddesi kapsamında genel işlem koşulları içerdiği, sözleşmenin düzenlenmesi öncesinde davacının sözleşme ön bilgi formuyla davacının genel işlem koşullarına ve menfaatine aykırı hükümler yönüyle bilgilendirildiği anlaşılmaktadır.
Tüketici kredileri dışında, bankaların kredi işleminden Bankalar Kanununun 144.maddesi çerçevesince serbestçe faiz, faiz dışı komisyon ve masraf alması mümkün bulunmaktadır. Genel uygulamada tüketici sıfatına haiz banka müşterileri için BDDK tarafınca 3.10.2014 tarihli resmi gazetede yayınlanan yönetmelikle düzenleme ve bazı sınırlamalar getirilmiştir. Ancak davacının banka ile olan akdi ilişkisinde tacir sıfatına haiz olduğundan dava konusu yapılan ücret ve kamisyonların değerlendirilmesinde, bankanın ücret tarifesi ve tarafların karşılıklı kabulü esastır.
Davacının imzalamış olduğu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin 6. maddesinde taraflar arasındaki kredi ve bankacılık hizmetleri işlemlerinden her türlü komisyon ve masraf tutarlarının alınacağı yazılı bulunmakta ayrıca bankanın sözleşmede alınacağını belirttiği ücret ve komisyon tarifesini güncel olarak bildirmektedir.
Bankacılık uygulamasında bilindiği üzere kredi kullandırım esnasında kredi tutarları üzerinden çeşitli adlar altında ( dosya masrafı, kredi kullandırım ücreti gibi) masraf kesintileri yapılmaktadır. Dava dosyasına sunulan diğer banka tarifelerinde görüldüğü üzere dava konusu işlemlerle ilgili daha yüksek tutarlarda ve daha düşük tutarlarda ücretler alınmaktadır. Kredi kullandırım esnasında kredilerden alınan komisyon ve masraflar bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Kredi kullandırım esnasında ise banka ile müşteri arasında kredinin maliyeti konusunda mutabık kalarak hareket edilmekte, müşterinin bilgisi ve talebi doğrultusunda işlem yapılmaktadır.
Davalı banka dava konusu işlemler bankanın bildirmiş olduğu Hizmet Komisyon Tablosunda yer almaktadır. Davacı tarafın bilgisi dahilinde olduğu, alınan komisyon tutarların faiz dışı gelir komisyon niteliğinde olduğu, davacının tacir sıfatında olduğu, bankaların faiz ve faiz dışı işlemlerde sağlayacakları gelirler yönünden sınırlama getiren düzenleme bulunmadığı, taraflar arasında sözleşme uyarınca tahsil edilen ücretlerin ipotek tesis ücreti dışında makul seviyede bulunması nedeniyle genel işlem şartlarından söz edilemeyeceği fakat raporda belirtmiş olduğum üzere davacı tarafından iade talep edilen davacının hesabından 2013 yılında 750,00 TL olarak tahsil edilen fakat diğer banka ortalamaların üzerinde kalan 500,00 TL ve 25,00 TL bsmv’nin iadesi gerektiği hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın davalı bankadan kullanmış olduğu ticari krediler nedeniyle davalı banka tarafından söz konusu kredi sözleşmeleri uyarınca dosya masrafı, kredi tahsis ve değerlendirme ücreti, ekstre ücreti, ipotek tesis ücreti, ekspertiz, komizyon ücreti, poliçelerden dolayı alınan ücret ve posting masrafı adları altında kesinti yapıldığı, mahkememizce itibar edilen 04/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, taraflar arasında kredi işlemlerinin yürütüldüğü, davacının banka ile olan akdi ilişkisinde tacir sıfatına haiz olduğundan dava konusu yapılan ücret ve komisyonların değerlendirilmesinde, bankanın ücret tarifesi ve tarafların karşılıklı kabulü esas olacağı, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin 6. maddesinde taraflar arasındaki kredi ve bankacılık hizmetleri işlemlerinden her türlü komisyon ve masraf tutarlarının alınacağı yazılı bulunduğu, dava konusu işlemler bankanın bildirmiş olduğu Hizmet Komisyon Tablosunda yer aldığı, alınan komisyon tutarların faiz dışı gelir komisyon niteliğinde olduğu, davacının tacir sıfatında olduğu, bankaların faiz ve faiz dışı işlemlerde sağlayacakları gelirler yönünden sınırlama getiren düzenleme bulunmadığı, taraflar arasında sözleşme uyarınca tahsil edilen ve ipotek tesis ücreti dışında kalan ücretlerin makul seviyede bulunduğu, ancak davacıdan 750,00.-TL olarak tahsil edilen fakat diğer banka ortalamaların üzerinde kalan 500,00.-TL ipotek tesis ücreti ve 25,00.-TL bsmv’nin davlı banka tarafından sözleşme, yasa, bankacılık teamüllerine uygun olduğunu ispat edemediği, dolayısıyla bu kesintilerin haksız ve hukuka aykırı olduğu gözetilerek toplam 525,00.-TL’nin davacıya iadesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, yapılan kesintiler haksız fiil niteliğinde olmayıp dava dilekçesinde kesinti tarihlerinden itibaren temerrüdün gerçekleştiğine ilişkin emsal olarak gösterilen Yargıtay ilamının somut olayda uygulanamayacağı, dava tarihinden önce davalının temerrüdünün gerçekleşmediği kanaatine varılarak hüküm altına alınan alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
500,00.-TL ipotek tesis ücreti ve 25,00.-TL BSMV tahsilatı olmak üzere 525,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken ‭80,70.-.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 384,25.-TL harcın mahsubu ile bakiye ‭‭303,55‬.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvuru harcı, 384,25.-TL peşin harç olmak üzere toplam ‭420,15‬‭.-‬TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat vs toplamından ibaret toplam 1.087,40 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan ‭25,37.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 525,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle davalı yönünden miktar itibariyle kesin, davacı yönünden ise, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/06/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)