Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/632 E. 2019/306 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/632
KARAR NO : 2019/306
DAVA : Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 11/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Değişik iş dosyası ile aldığı ihtiyati haciz kararına bağlı olarak Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasından müvekkiline ait … plakalı aracı ihtiyaten haczederek … tarihinde otaparka çektirdiğini, takip dayanağının …TL’lik bono olduğunu, söz konusu bononun üçüncü kişi …’ın kiraladığı araca ilişkin olarak müvekkili tarafından yine üçüncü kişi …’ya verildiğini, ancak bononun üzeri alacaklısı … olarak gerçeğe aykırı şekilde doldurularak icra takibine konu edildiğini, aracın değer kaybı için şimdilik 1.000,00TL’nin zarar tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, aracın eski hale getirilebilmesi için yapılan ve yapılacak işçilik ve parça masrafı için …TL’nin zarar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, araç için ödenen yediemin ve otopark ücret için 440,00TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, aracın … tarihinden … tarihine kadar kullanılamamasından kaynaklanan zarar için 500,00TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, müvekkilinin manevi zararının tazmini için 10.000,00TL nin dava tarihinden başlayacak yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile karış vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava; haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
İhtiyati haciz kararına konu bononun araç kiralanması esnasında teminat olarak verildiği hususu ihtilafsızdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; bononun haksız yere ihtiyati hacze konu edilip edilmediği, teminat işlevinin ortadan kalkıp kalkmadığı, davacının bonodan dolayı borcunun olup olmadığı, bunlardan çıkacak sonuca göre, ihtiyati haczin haksız olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res’en araştırmakla yükümlüdür.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı … tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalar da mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’nda değişiklik yapan ve … tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesi ile 6102 sayılı kanunun 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
Somut olayda; tarafların tacir olmadığı ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olmadığı hususunda ihtilaf bulunmayıp, davacının dava dışı rent a car’dan kiraladığı araç nedeni ile verildiği iddia edilen teminat senedinin, teminat işlevinin ortadan kalktığı, bu senet nedeniyle uygulanan ihtiyati haczin haksızlığı iddiasına dayalı, maddi ve manevi zararların tahsili talep edilmekte olup, dava bu niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası niteliğindedir. Bu haliyle dava TTK’ da düzenlenen hususlardan kaynaklanmadığı gibi davanın tarafları da tacir olmayıp, dava da ticari işletme ile ilgili olmadığından davaya bakma görevi genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. İhtiyati haciz kararının dayanağının bono olması eldeki davanın da ticaret mahkemelerinde açılmasını gerektirmez. Nitekim Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2015/13385 Esas – 2015/13448 Karar sayılı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/2712 esas, 2014/9947 karar sayılı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ‘nin 2018/474 esas, 2018/1564 karar sayılı ilamlarının da aynı yönde olduğu değerlendirilmekle, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’ nın 20. Maddesi gereğince, karar kesinleştiğinde ve süresinde (kesinleşmeden itibaren iki hafta içerisinde) başvurulması halinde dava dosyasının görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a)Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b)Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse, talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/04/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı