Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/611 E. 2022/450 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/611
KARAR NO : 2022/450
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/09/2018
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı … (%… ortak) ile davacı müvekkilinin (%… ortak) ve dava dışı …’in (%… ortak) …ŞTİ’nin hissedarı olduklarını, davalı …’in söz konusu %… şirket hissesini … (Antalya … Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı yazısı ile) tarihinde … ilinde bulunan kendisine ait işyerinde çalışan …’e devrettiğini, ancak yapılan bu devrin tamamen kağıt üzerinde olup fiili olarak davacının şirket üzerindeki çalışması ve ortaklığının devam ettiğini, tarafların sahibi oldukları şirketin işleri için şirket adına piyasa değeri …-TL olan … marka … aldıklarını, alınan … için davalı haricindeki hissedarlar … ödemesini yapan davacıya toplamda …-TL değerinde parça parça senetler düzenlediklerini, ancak senetlerin ödeme tarihleri gelmeden alınan … … tarihinde fatura bedeli …TL+KDV bedelle dava dışı … Şti’ye satış gösterilerek …’in sahibi olduğu-… İlindeki … Şti’ye götürüldüğünü, söz konusu işlemlerde tarafların ortağı olduğu şirketin kağıt üzerindeki ortağı ve davacının yanında çalışan olan … tarafından gerçekleştirildiğini, göstermelik bu satışa istinaden …-TL’lik çek keşide edildiğini, çekin … tarafından tahsil edildiğini ve şirket bünyesine konulduğunu, tahsilatın … Şti veya davalı …’e teslim edildiğini, davalı tarafında alınan … kendi uhdesine geçirdikten sonra ortada bir borç ilişkisi kalmamasına rağmen senetleri davacı tarafa teslim etmediğini, belirterek sonuç olarak haksız itirazın iptaline takibin devamına davalının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye makum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Dava: İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde: davalı alacaklı tarafça borçlu davacı aleyhinde …-TL senet, …-T gecikmiş gün faizi olmak üzere toplam …-TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde: katılanları …, …, … olan, sanığın … olduğu Resmi Belgede Sahtecilik, Kamu Kurum ve Kuruluşları vb. Tüzel kişiliklerin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçunu teşkil ettiği, mahkemece yargılamaya … tarihinde … ve … hakkında beraat kararı verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümünde ispat ve ispat yükü kavramlarının kısaca açıklanması yerinde olacaktır.
İspat; dava konusu yapılan hakkın gerçekten var olup olmadığının anlaşılması, maddi hukukun o hakkın doğumunu veya sona ermesini kendisine bağladığı vakıaların doğru olup olmadığının tespit edilmesi sonucunda mümkün olur. İşte dava konusu hakkın ve buna karşı yapılan savunmanın dayandığı vakıaların var olup olmadıkları hakkında mahkemeye kanaat verilmesi işlemidir. (Kuru, B:Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 2001,6.2.c.,s.1966)
Hakim, davada hangi çekişmeli vakıanın ispat edilmesi gerektiğini tespit ettikten sonra bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi sorusu ile karşılaşır; buna da ispat yükü denir.
İspat yükü, hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunana düşer ve yeri gelmişken belirtmek gerekir ki; kendisine ispat yükü düşen taraf için bu bir yükümlülük (mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür (külfettir). Zira taraf kendisi tarafından ispatı gereken bir vakıayı ispat edemezse, karşı taraf (ve mahkeme) onu mutlaka ispat etmesini isteyemez (yükümlülük). Bilakis, kendisine ispat yükü düşen taraf, o vakıayı ispat edememiş sayılır; mesela, kendisine ispat yükü düşen ve fakat bunu yerine getiremeyen taraf davacı ise, davasını ispat edememiş sayılır ve dava bu nedenle reddedilir.
Konu ile ilgili genel kural 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’ nun 6′ ncı maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
İspat aracı olan ve kendi içinde kesin-takdiri olmak üzere ikiye ayrılan deliller, kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulanamayacağı davalarda kural olarak taraflarca ileri sürülmedikleri müddetçe hakim tarafından resen dikkate alınamaz.
Hakimi bağlayıcı nitelikteki (kesin) delillerden belki de en önemlisi “senet” tir.
İspat yükü üzerine düşen taraf iddiasını yahut savunmasını adi yazılı senede dayandırır ve bu adi senet altında imzası bulunup senet kendisine karşı delil teşkil edecek olan kimse tarafından ikrar edilirse, o senet kesin delil teşkil edecektir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), m. 205/1Senetle ilgili ilk kural, kesin delille ispat zorunluluğu veya tanıkla ispat yasağı da denilen, kanun koyucunun bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacı ile yapılan hukuki işlemlerin değerinin belli bir miktarın üzerinde olması halinde ispatının ancak senetle yapılabileceği kuralıdır. (HMK, m.200) Bu husus kısaca ispat sınırı olarak da anılabilir.
Senetle ispat zorunluluğu hakkındaki ikinci kural ise senede karşı senetle ispat zorunluluğudur.
Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı defi (savunma) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, senetle ispat sınırından az bir miktara ilişkin olsa bile tanıkla ispat olunamaz, ancak ve ancak senet (kesin delil) ile ispat olunabilir (HUMK, m. 290;HMK, m.201)
Somut olayda;
Tarafların ortakları oldukları şirketin işleri için şirket adına piyasa değeri …-TL olan … … alındığı, alınan … için davalı haricindeki hissedarlar … ödemesini yapan davacıya toplamda …-TL değerinde parça parça senetler düzenlendiği, Ancak senetlerin ödeme tarihleri gelmeden alınan … dava dışı … Şti’ye satış gösterilerek …’in sahibi olduğu … ilindeki … Şti’ye götürüldüğü ve dolayısıyla da senedin bedelsiz kaldığını ileri sürerek, davacının Antalya … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı sayılı dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise, davacının dava konusu senedi , … alımı için şirkete verildiğini iddia ettiğini, ispat yükümlülüğü altında bulunan davacı taraf bu iddiasını senet metnine yakın yazılı belgeler ile ispatlaması gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davacı tarafından bedelsizlik iddiasının ispatına yarar yazılı delil sunulamadığı gibi Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyada apılan yargılama sonucunda davalının beraat ettiği anlaşıldığından, davacının bononun bedelsiz kaldığı savunmasını destekler, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, kesin ispata yeter güçte delil/belge sunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle senedin bedelsiz kaldığına ilişkin iddianın kanıtlanamadığı, yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla davacının kanıtlanmayan davasının reddine, icra veznesindeki paranın alacaklı davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı teminat yatırılmaması sebebi ile infaz edilmediğinden davalı lehine tazminat taktirine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Şartları oluşmadığından davalı lehine tazminat verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen …-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan … harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan …-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan … TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/06/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)