Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/552 E. 2018/858 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/552
KARAR NO : 2018/858
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 29/01/2014
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas …/… karar sayılı dosyası
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 11/02/2014
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı dosyası
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/01/2015
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN: … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı dosyası
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 31/01/2014
KARAR TARİHİ : 26/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı ile vekil eden arasında …/…/… tarihli birim fiyatların bulunduğu teklif formunda belirtilen rakam üzerinden tarafların anlaştığını, buna göre anlaşılan fiyata göre davalı şirketin 390.000,00.-TL bedelinde parke, süpürgelik ve şilte teslim etmeyi kabul ettiğini, bunun üzerine müvekkil şirketin toplamda 390.00,00TL tutarındaki çekin davalı şirkete teslim ettiğini, verilen çekler karşılığında davalı şirketin toplam 191.263,54 TL tutarında, …A.Ş aracılığı ile 16.558,33TL tutarında ve …Şti aracılğı 27.837,93TL tutarında olmak üzere toplam 235.659,80TL tutarında mal teslim ettiğini, bu nedenle davalı şirkete verilen …şubesine ait …tarihli, …seri nolu 40.000,00TL bedelil çeklerin 154.340,00TL’lik kısmının karşılıksız kaldığını iddia ederek bu çeklere istinaden müvekkilinin borçlu olmadığnıın tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; eksik harç nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, İİK madde 72/ son gereği, menfi tespit davaları, davalının ikmetgahın da açılmalıdır. Müvekkili olan şirketin İstanbul’da olup yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, dava dilekçesinde, ticari ilşikin nedeniyle, davacı tarafından …A.Ş’ye verildiği belirtilen çeklerin davanın iddia ettiği gibi sadece …tarihli birim fiyatların bulunduğu teklif formuna istinaden yapılan alışverişe ilişkin olmayıp, davacının daha önceden de mal alışverişinden kaynaklanan süregelen ilişkiyle ilgili çekler olduğunu, ayrıca davacı …’ya verdiği dava konusu çeklere ilişkin sunduğu faturaların; …, … ve …tarafından düzenlenen faturalar olduğunu, Yine …A.Ş ile davacı arasındaki ticari ilişkiye dair cari hesap ekstresi de ekte mevcut olduğunu, cari hesap ekstresi ve defter kayıtlarının incelendiğinde, müvekkil olan şirketin davacıdan alacaklı olduğunun görüleceğini, dava konusu çeklerin müvekkile ciro edilmesinin hukuka ve kanuna uygun olduğunu, davacının bu yöndeki iddialarının hukuki olmaktan uzak olduğunu, davacının talep edilmeyen ürünlerin gönderildiğine ilişkin beyanlarının kabul edilemeyeceğini, ticari ilişkiyi konu ürünlerin, farklı modellerin ve seçime dayalı ürünler olduğunu, davacının huzurdaki davaları açmasındaki amacının …. krizi ile maddi sıkıntıya düşmesi ve ödemeleri için zaman kazanmak istemesi olduğunu, davacının taraf dava dilekçesinde sipariş edilmeyen ürünler gelse de alacaklarının kurturmak maksadıyla ürünleri kabul ettiğini belirttiğini, ancak iddia ettiği ürünlere ilişkin fatura bedellerinin çok düşüük olup, davacının iddia ettiği alacağını kurtarmasının hayatın olağan akışı ile bağdaşmayacağını, beyan etmekle davanın reddini, %20 müvekkil şirket lehine tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretini davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı …AŞ arasında …tarihli birim fiyatlarının bulunduğu teklif formunda belirtilen rakam üzerinden sözleşme yapıldığını, buna göre davalı şirketin üzerinde anlaşılan fiyata göre 390.00 TL bedelinde süpürgelik ve şilte teslim etmeyi kabul ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından …/…/… tarihli … , … nolu makbuzlar ile toplamda 390.000 TL bedelinde çekler teslim edildiğini, davalı şirket tarafından …, …ve …tarihli faturalar olmak üzere toplam 191.263,54.-TL bedelinde laminant parke teslimi yapıldığını, ancak bu arada davalı şirket tarafından bir takım malzemelerin kurucularının aynı olduğu …AŞ aracılığıyla gönderildiğini, anılan şirketin de toplam 16.558,33.-TL bedelinde laminant parke, süpürgelik, şilte ve talep olmamasına rağmen çelik çivi gönderildiğini, yine davalı şirket tarafından toplam 27.837,93.-TL bedelinde duvar kağıdı, tablo, duvar kağıdı tutkalı gönderildiğini, ancak anılan malzemelerin müvekkili tarafından sipariş edilmemiş ise de, alacağı kurtarmak adına kabul etmek durumunda kalındığını, ancak davalı şirketin çeklerinin karşılıksız çıktığı ve piyasaya yüksek meblağlarda borcu olduğunu öğrenen müvekkilinin davalı şirketten malzeme taleplerinin karşılanmamış olup, davalı tarafın müvekkilini oyalamaya çalıştığını, dolayısıyla davalı tarafa verilen çeklerin 154.340,00.-TL olarak bedelsiz kaldığını, bunun üzerine …AŞ aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığını ve bu dosyada alınan ihtiyati tedbir kararı neticesinde anılan şirkete ibraz edilen çekin ödenmediğini, bu arada …Şubesine ait 44.000,00.-TL bedelli çekin de …Şti’ne verildiğinin tespit edildiğini ve anılan çek ile ilgili de ayrıca menfi tespit davası açıldığını, ancak dava dışı şirketin kötü niyetli olarak söz konusu çeki davalıya ciro ettiğini, ancak her 3 şirketin de fiili bağlantı içerisinde olmaası ve kurucularının aynı hatta birbirlerinin kurucusu durumunda olması nedeniyle davalının iyi niyetli 3.kişi konumunda olmadığını belirterek, öncelikle çek ile ilgili ihtiyati tedbir kararı verilerek, dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini ve sonuçta müvekkilinin davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespiti ile anılan çekin iptaline ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesinde özetle; …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, müvekkilinin …tarih … seri nolu 40.000,00 TL bedelli, …/…/… tarih … seri nolu 40.000,00 TL bedelli ve …/…/… tarih … seri nolu 40.000,00 TL bedelli çeklerden dolayı davalılara borcunun olmadığının tespitini, …İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasına ödenen 49.165,39 TL nin ödeme tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte, …esas sayılı dosyasına ödenen 48.700,00 TL nin ödeme tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte, …/… esas sayılı dosyasına ödenen 48.750,00 TL ‘nin ödeme tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen istirdadına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen mahkememizin …Esas sayılı dosyasında; Davacı vekili mahkememize verdiği …/…/… tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların, dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu …tarihli birim fiyatlarının bulunduğu teklif formunda belirtilen rakam üzerinden anlaştıklarını, anlaşmaya göre, davalı şirketin 390.000,00 TL bedelinde …, …, …, …gibi parke çeşitlerinden süpürgelik ve şilte teslim etmeyi kabul ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirketçe … tarihli … ve … numaralı makbuzlar ile teslim edilen toplamda 390.000,00 TL bedelindeki çekler ile ilgili olarak mahkememizin …/… esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açtıklarını, dava açıldıktan sonra müvekkili tarafından yapılan araştırmada, davalı şirkete …Şubesi’ne ait … seri numaralı …/…/… tarih 44.000,00 TL bedelli çekin de verildiğinin tespit edildiğini ve işbu çekin de bedelsiz kaldığını, malların teslim edildiğine dair ispat yükünün davalıya ait olduğunu, İİK’nun menfi tespit ve istirdat davalarını düzenleyen 72.maddesinde, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sonrasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.”hükmünün yer aldığını, müvekkili aleyhine herhangi bir takip açılmadan veyahut çekin haksız bir şekilde bankaya ibrazından önce işbu menfi tespit davasını açmak zorunda kaldıklarını bildirmiş ve dava konusu edilen çek üzerine mahkemece belirlenecek teminat karşılığında, bankaya ibrazında ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, mahkememizin …/… esas sayılı dosyası ile işbu dava dosyasının birleştirilmesini ve davaya konu çek nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Dava ticari satış sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasında aktedilmiş yazılı bir satış sözleşmesi yoktur. Ancak ticari ilişki tarafların da kabulünde olduğundan uyuşmazlık satım sözleşmesine dayalı edimlerin tam olarak ifa edilip edilmediği ve davacının da davaya konu çeklerden sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak sözleşmeden ya da aksi sözleşme edimlerinden anlaşılmadıkça satım sözleşmesi aynı anda ifa edilen bir sözleşme olup, satım aktine konu edimin ifa edilmediğini ispat yükü davacıdadır.
Yine çek sebepten soyutlanmış bir ödeme vasıtası olup, ilke olarak keşidecinin mevcut bir borcunu ifa amacıyla keşide edilir. Bunun aksini iddia eden keşidecinin de iddiasını kesin delillerle ispat etmesi gerekir. Çekin bedelsizliği iddiasının hamilin açık muvafakati dışında tanıkla ispatı olanaklı değildir.
Dolayısıyla çekle ilgili karine göz önüne alındığında davada ispat yükünün davacı üzerinde olduğu değerlendirilmiştir. Davacının dava konusu edilen 2 adet çeki davalıya avans olarak verdiğini ve çeklerin bedelsiz kaldığını usulüne uygun ve kesin delillerle ispat etmesi gereklidir.
Ana dava dosyasında dava edilen çekler incelendiğinde;
…Şubesi’ne ait … numaralı 40.000,00 TL bedelli çek …İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında …/…/… tarihinde,
…Şubesi’ne ait … numaralı 40.000,00 TL bedelli çek …İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında …/…/… tarihinde,
…Şubesi’ne ait … numaralı 40.000,00 TL bedelli çek …İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında …/…/… tarihinde,
ödenmiştir.
…Şubesi’ne ait … numaralı 40.000,00 TL bedelli çek ise yargılama sırasında davalılar vekili tarafından mahkememize sunulmuş ve yazı işleri müdürlüğü kasasında muhafaza altına alınmış olup çek bedeli ödenmemiştir.
Birleşen…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyasında ise …Şubesi’ne ait … numaralı 44.000,00 TL bedelli çek ödenmemiş olup, yargılama sırasında bu çek yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
Birleşen …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyasında ise ana dava dosyasındaki çeklerden dolayı açılan istirdat davası söz konusudur.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında;
…havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dosyası ile davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde, davacı tarafın ticari defterlerine göre, taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve bu ticari ilişkiye istinaden iddia konusu olan 390.000,00TL tutarındaki çekler de dahil olmak üzere davacı şirketin toplam 576.793,00 TL tutarında davalı tarafa çek teslim edildiği, karşılığında toplam 507.152,48TL tutarında faturalar mukabilinde mal teslim alındığı, dolayısıyla da davacı şirketin bakiye 69.640,52TL tutarında davalı şirkete fazla çek teslim edildiği, bu durumda davacı şirketin ticari defterlerine göre, dava tarihi itibariyle davacı şirketin dava konusu ettiği çeklerin en son keşide tarihli çekler dikkate alınmak suretiyle …şubesine ait; …/…/… tarihli, … seri çeke istinaden =29.640,52TL, …/…/… tarihli, … seri çeke istinaden=40.000,00TL toplam 69.640,52 TL olan çeklere istinaden davac ışirketin borçlu olmadığı, dava konusu edilen diğer çeklere istinaden davacı şirketin borcunun olduğu, kanaat ve sonucuna varıldığı beyan edilmiştir.
…havale tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafından çeklerin teslim alındığı ile ilgili bir itirazının olmadığını, bu durumda davacı şirketin davalı tarafa fazladan teslim ettiği çek tutarının 69.640,52+354.780,00=424.420,52TL tutarında olduğunun hesaplandığını, davacı vekilinin dava dosyasına sunduğu 2.135,00TL ‘lik 4 adet çekin davalı tarafa teslim edildiği ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edilmediğini, davalı şirket vekili, davac ışirketin ticari defterlerinde kayıtlı olan ve fatura alacağından mahsup edilen …/…/… tarihli, … seri nolu, 40.000,00TL bedelli çekin karşılığının ödenmediğini, bu çekin müvekkilinin elinde olduğunu ve tahsile konu olmadığını iddia ederek bu çek aslını dava dosyasına ibraz ettiğini, davacı şirketin ticari defterlerinde bu çek davalı …A.Ş adına borç kaydedilmiş ve çek bedelinin fatura borcundan mahsup edildiğini, davalı vekilinin konusu ettiği …/…/… tarihli … seri nolu, 40.000,00TL bedelli, çekin davacı şirkete iade edilmesi durumunda, davacı şirketin davalı şirkete fazladan teslim ettiği çek tutarının 424.420,52-40.000,00=384.420,52TL olduğunun hesaplandığını, bu bilgilere göre, davacı şirketin dava konusu ettiği;
… /…/ …/…/… 40.000,00
… /…/ …/…/… 40.000,00
…-…/…/…/… 40.000,00
… /…/ …/…/… 40.000,00
Toplam:….160.000,00 çeklerin karşılıksız kaldığı ve bu çeklere istinaden davacı şirketin borcunun olmadığı kanaat ve sonucuna varıldığı beyan edilmiştir.
Dosya kapsamına göre; dava konusu edilen çeklerin çekin davacı tarafından davalıya aralarındaki sözlü satım akdi uyarınca avans olarak verilen çekler olduğu iddiası davacı tarafça usulüne uygun ve kesin delillerle ispat edilememiştir. Davacı taraf açıkça yemin deliline de dayanmamıştır.
Ancak davalı vekili tarafından …tarihli bilirkişi raporu ile davacı tarafa eksik olarak teslim edilmiş olan malların değeri olan 69.640,52 TL yönünden kabulü bulunduğundan yukarıda belirtilen karinenin aksine davacıya teslim edilmeyen 69.640,52 TL açısından davacının borçlu olmadığının kabulünün gerekeceği, bu durumda
a-…Şubesi’ne ait … numaralı 40.000,00 TL bedelli çek ise yargılama sırasında davalılar vekili tarafından mahkememize sunulmuş ve bu çek ödenmemiş olmakla bu yönden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş,
b-Menfi tespit kararı verilen çek bedeli olan 40.000,00 TL bilirkişi raporu ile saptanan ve davalı tarafında da kabulünde bulunan davacı tarafa teslim edilmeyen malların değeri olan 69.640,52 TL’den mahsup edildiğinde bakiye kalan 29.640,52 TL yönünden ise istirdat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş, davacı tarafça ödenen bu bedel en son ödeme tarihli olan …Şube Müdürlüğü’ne ait …/…/… keşide tarihli … seri numaralı 40.000,00 TL bedelli çek yönünden 29.640,52 TL borçlu olmadığının tespiti ile 29.640,52 TL’nin ödeme tarihi olan …tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Birleşen …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyasında ise …Şubesi’ne ait … numaralı 44.000,00 TL bedelli çek ödenmemiş olup satım akti ve çeke ilişkin karinenin aksi davacı tarafça ispat edilemediğinden bu davanın reddine karar vermek gerekmiş, dava konusu çek yönünden ise ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmakla davalı lehine İİK 72 maddesi gereğince tazminata da hükmedilmiştir.
Mahkememizin …Esas sayılı dosyası her ne kadar bu dava dosyası ile birleştirilmiş ise de sehven bu dosya hakkında karar verilmediği, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmaması açısından da gerekçeli karar ile bu dosya hakkında hüküm kurulmamıştır.
Tüm davalılar yönünden yapılan incelemede Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları incelendiğinde davalılar … A.Ş, …A.Ş, …Şti ve …Şti ortaklarının bazılarının diğer şirketler ile de ortak olduğu, hatta dosya arasında bulunan davacı tarafça sunulan faturalarda bazı edimlerin …AŞ tarafından yerine getirildiği, davalılar vekili tarafından dosyaya sunulan vekaletnamede de …A.Ş, …A.Ş, …Şti adına tamamının tasfiye memuru olarak görev yapan aynı zamanda şirket ortağı olan …ın davalılar adına vekalet vermiş olması dolayısıyla taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi bilebilecek durumda olmaları nedeni ile iyiniyetli hareket etmedikleri kanaatine varıldığından birleşen dosyadaki kabul edilen dava değerlerinden dolayı tüm davalıların sorumluluğu cihetine gidilmiştir.
Ancak Birleşen …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyasında ise ana dava dosyasındaki çeklerden dolayı açılan istirdat davası söz konusu olup, ana dava yönünden istirdat talebi kısmen kabul edilmekle tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ana dava dosyasısında (…/… Esas) davalı …A.Ş. ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen kararın davalı vekilince …/…/… tarihli istinaf dilekçesi ile istinaf edilmesi sonucu davaya bakan … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin …tarih …esas …karar sayılı ilamı ile; “…Mahkemece yazılı gerekçeyle asıl dava ile birleşen …/… Esas sayılı davanın kısmen kabulüne, birleşen …/… Esas sayılı davanın reddine karar verilmiş, birleşen …Esas sayılı dava yönünden herhangi bir hüküm verilmemiştir.
Davacı tarafından önce davalı …A.Ş aleyhine …tarihinde menfi tespit davası açılmış, davacı tarafından davalılar …Şti., …Şti. ve … aleyhine …tarihinde … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı menfi tespit ve istirdat davası açılmış ve asıl dava dosyası ile birleştirilmiş, davacı tarafından davalı … Şti. aleyhine …tarihinde … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı menfi tespit davası açılmış ve asıl dava dosyası ile birleştirilmiş, yine davacı tarafından davalı … A.Ş aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esasına kayıtlı menfi tespit davası …tarihinde açılmış ve asıl dava dosyası ile birleştirilerek yargılamaya …/… Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunduğu ve sonuçlandırıldığı anlaşılmıştır.
1- HMK’ nın 297.maddesi mahkeme hükmünün kapsamını belirler. Buna göre tarafların talepleri ve savunmaları ve toplanan deliller ve hangi delillere üstünlük tanınarak karar verildiği, kararın gerekçesinde açıklanır. Hüküm fıkrasında ise her bir talep hakkında kabul ya da reddedildiği, kabul edilmişse ne kadarlık kısmının kabul edildiği hakkında duraksamaya ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde açıkça belirtilmesi gerekir.
Mahkeme kararının hüküm fıkrasında birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı menfi tespit talepli dava yönünden hüküm fıkrası kurulmasının sehven unutulduğu, asıl ve diğer birleşen davalar yönünden hüküm fıkraları oluşturulduğu görülmüştür. Birleşen …/… Esas sayılı dosya yönünden hüküm fıkrası oluşturulmadığından eldeki dava dosyası yönünden hüküm bütünlüğü oluşmadığından istinaf incelemesinin yapılması mümkün olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusu yerindedir.
Bu nedenle mahkemece birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı menfi tespit konulu dava dosyası yönünden dosya kapsamı ve deliller değerlendirilerek ve bu dosya yönünden mevcut bilirkişi raporunun yeterli olduğu kanaatine varıldığı taktirde oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması, raporun yeterli olmadığı kanaatine varılır ise yeni bir rapor alınarak oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması için HMK’ nın 353/1-a-6.maddesince kararın kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
2-ilk bentte yazılı nedenlerden dolayı mahkeme kararının HMK’ nın 353/1-a-6.maddesince kaldırılmasına karar verileceğinden davacı vekilinin diğer istinaf başvuru nedenleri ile asıl ve birleşen davalarda davalılar …A.Ş ile … Şti. vekilinin istinaf başvurularının şimdilik incelenmesine yer olmadığına…”gerekçesiyle istinaf talebinin esastan kabulüne karar verilmiş olup, dava dosyası mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilip davaya devam edilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: dava konusu edilen çeklerin davacı tarafından aralarındaki sözlü satım akdi uyarınca davalıya avans olarak verilen çekler olduğu iddiası davacı tarafça usulüne uygun ve kesin delillerle ispat edilememiştir. Davacı taraf açıkça yemin deliline de dayanmamıştır.
Ancak davalı vekili tarafından …tarihli bilirkişi raporu ile davacı tarafa eksik olarak teslim edilmiş olan malların değeri olan 69.640,52 TL yönünden kabulü bulunduğundan yukarıda belirtilen karinenin aksine davacıya teslim edilmeyen 69.640,52 TL açısından davacının borçlu olmadığının kabulünün gerekeceği, bu durumda
a-…Şubesi’ne ait …numaralı 40.000,00 TL bedelli çek ise yargılama sırasında davalılar vekili tarafından mahkememize sunulmuş ve bu çek ödenmemiş olmakla bu yönden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş,
b-Menfi tespit kararı verilen çek bedeli olan 40.000,00 TL bilirkişi raporu ile saptanan ve davalı tarafında da kabulünde bulunan davacı tarafa teslim edilmeyen malların değeri olan 69.640,52 TL’den mahsup edildiğinde bakiye kalan 29.640,52 TL yönünden ise istirdat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş, davacı tarafça ödenen bu bedel en son ödeme tarihli olan …Şube Müdürlüğü’ne ait …/…/… keşide tarihli … seri numaralı 40.000,00 TL bedelli çek yönünden 29.640,52 TL borçlu olmadığının tespiti ile 29.640,52 TL’nin ödeme tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Birleşen …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyasında ise …Şubesi’ne ait … numaralı 44.000,00 TL bedelli çek ödenmemiş olup satım akti ve çeke ilişkin karinenin aksi davacı tarafça ispat edilemediğinden bu davanın reddine karar vermek gerekmiş, dava konusu çek yönünden ise ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmakla davalı lehine İİK 72 maddesi gereğince tazminata da hükmedilmiştir.
Mahkememizin …Esas sayılı dava dosyasında ise; Her ne kadar davacı tarafça bu dosyada …Şubesi’ne ait … numaralı 44.000,00 TL bedelli çek nedeni ile menfi tespit davası açılmış ise de; Birleşen …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyasında dava dilekçesi ile …Şubesi’ne ait … numaralı 44.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacı şirketin borçlu olmadığının tespiti talebinde bulunduğu görülmektedir. 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-ı bendinde aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmamasının olumsuz dava şartı olarak düzenlendiği, söz konusu birleşen davadaki …Şubesi’ne ait … numaralı 44.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacı şirketin borçlu olmadığının tespiti talebinin yine ana dosya ile birleşen …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyasında görülmekte olduğu bu şekilde dava şartı noksanlığı bulunduğu anlaşıldığından birleşen davanın HMK 114/1-ı ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Tüm davalılar yönünden yapılan incelemede Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları incelendiğinde davalılar …A.Ş, …A.Ş, …Şti ve …Şti ortaklarının bazılarının diğer şirketler ile de ortak olduğu, hatta dosya arasında bulunan davacı tarafça sunulan faturalarda bazı edimlerin …AŞ tarafından yerine getirildiği, davalılar vekili tarafından dosyaya sunulan vekaletnamede de …A.Ş,…A.Ş, …Şti adına tamamının tasfiye memuru olarak görev yapan aynı zamanda şirket ortağı olan …’ın davalılar adına vekalet vermiş olması dolayısıyla taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi bilebilecek durumda olmaları nedeni ile iyiniyetli hareket etmedikleri kanaatine varıldığından birleşen dosyadaki kabul edilen dava değerlerinden dolayı tüm davalıların sorumluluğu cihetine gidilmiştir.
Ancak Birleşen …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyasında ise ana dava dosyasındaki çeklerden dolayı açılan istirdat davası söz konusu olup, ana dava yönünden istirdat talebi kısmen kabul edilmekle tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ana dava dosyasısında (…/… Esas) davalı … A.Ş. ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili yoluna gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Ana dava dosyası olan …/… Esas sayılı dava dosyası yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davacının …Şube Müdürlüğü’ne ait …/…/… keşide tarihli … seri numaralı 40.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ ile, mahkememiz yazı işleri müdürlüğü kasasında saklanan çek aslının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacının …Şube Müdürlüğü’ne ait …/…/… keşide tarihli … seri numaralı 40.000,00 TL bedelli çek yönünden 29.640,52 TL borçlu olmadığının tespiti ile, 29.640,52 TL’nin ödeme tarihi olan …tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
a-Ana dava yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 4.757,14.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 2.635,75.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.121,39.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
*Ana dava yönünden davacı tarafından yatırılan 25,20.-TL başvuru ve 2.635,75.-TL peşin harcın toplamı olan 2.660,95.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
b-Ana dava yönünden davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti toplamından ibaret toplam 633,50.-TL yargılama giderininden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 285,84.-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
*Fazla kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Ana dava yönünden davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 8.010,46.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Ana dava yönünden davalı vekili kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 9.525,96.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Mahkememizin bu dava dosyası ile birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyası yönünden;
Davanın REDDİNE,
Reddedilen dava değeri olan 44.000,00 TL’nin %20’sine tekabül eden 8.800,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
a-Birleşen dava yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 35,90.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 751,45.-TL harcın mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 715,55.-TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine,
b-Birleşen dava yönünden davacının tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
c-Birleşen dava yönünden davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.190,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Mahkememizin bu dava dosyası ile birleşen …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyası yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davacının …Şube Müdürlüğü’ne ait …/…/… keşide tarihli … seri numaralı 40.000,00 TL bedelli çek yönünden 29.640,52 TL borçlu olmadığının tespiti ile 29.640,52 TL’nin ödeme tarihi olan …tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ana dava dosyasında (…/… Esas) davalı …A.Ş. ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
a-Birleşen dava yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 2.024,74.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 2.503,83.-TL harcın mahsubu ile bakiye 479,09.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
*Birleşen dava yönünden davacı tarafından yatırılan 27,70.-TL başvuru ve 2.503,83.-TL peşin harcın toplamı olan 2.531,53.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
*Fazla kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b-Birleşen dava yönünden davacının tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
c-Birleşen dava yönünden davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.556,86.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Birleşen dava yönünden davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 12.107,99.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Bu dava ile birleşen Mahkememizin …/… Esas sayılı dava dosyası yönünden;
Davanın derdestliğe ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle USULDEN REDDİNE,
a-Birleşen dava yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 35,90.-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 751,45.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 787,35.-TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine,
b-Birleşen dava yönünden davacının tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
c-Birleşen dava yönünden davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.190,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/12/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)