Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/528 E. 2019/321 K. 19.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/528
KARAR NO : 2019/321
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/08/2018
KARAR TARİHİ : 19/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine kambiyo senedine dayanan ilamsız icra takibine girişildiğini, akabinde işbu davayı açmak zorunda kalındığını, icra takip konusu olan dosya borcunun takip yapılmadan önce alacaklı tarafa ödendiğini, gerek borçlu şirket hesabından gerekse diğer borçlunun, aynı zamanda şirket sahibi … tarafından ödendiğini, müvekkili şirketin bir aile şirketi olduğu için aile üyelerinin hesabı üzerinden de şirket adına borç ödemesi ve para alışverişi gerçekleştirilebilindiğini, söz konusu bu ödemelerin şirket sahibi ve yetkilisi …’nun hesabı üzerinden yapıldığını, … tarihlinde …-TL senede karşı ve yine … tarihinde …-TL olmak üzere gerçekleştirildiğini, … tarihinde alacaklı elinden çıkmış … Bankası … Şubesi namıza yazılan talep dilekçesinde, şubeye tahsile vermiş olunan … vadeli …-TL’lik senedin senedin muamelesiz iadesinin istenildiğini, bu beyanda bulunmasının sebebinin ise yine şirket yetkililerinden … tarafından alacaklı …’a kalan borç tutarı için bizzat elden verilen …-TL tutarında olduğunu, elden verilen bu paranın aynı … Şubesi içinden, … tarafından kendi hesabına yaıtırldığını, bu konuda … Bankası … Şubesinin … tarihli şube içi ve dışı kamera kayıtları incelendiğinde durumun ortaya çıktığını, müvekkili şirketin icra dosyasında alacaklı görünen …’a hiçbir borcu bulunmadığını, bu nedenle haksız açılan davaya itiraz ettiklerini belirterek, haksız icra dosyasının tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, kötüniyetli alacaklının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: … tarihli tensip tutanağı ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verildiğini, talep olmadan mahkemece tedbir kararı verildiğini, söz konusu talebin sadece takibin durdurulmasına yönelik bir talep olduğunu, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde bir talep olmadığını, mahkemece talep fazlasına karar verilmekle, müvekkilinin haklarının zarara uğratıldığını, örneğin davacısının senetteki diğer borçlu olan aynı davanın açıldığı Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas Sayılı dosyasında tedbir talebinin reddine karar verildiğini, derdest dosya bulunması bu sebeple sakıncalı olup iki ayrı mahkemeden iki ayrı karar olduğunu, bu sebeplerle ihtiyati tedbire itiraz ettiklerini, davacı tarafın borcun ödendiğine dair delil olarak sunduğu tek şeyin müvekkilinin senedi takas için verdiği ancak sonrasında davacı tarafın borcu ödeyecekleri söylemeleri üzerine müvekkilinin takasa verdiği bonosunu geri almak için yazdığı dilekçeden ibaret olduğunu, ancak borçlu tarafın …-TL dışında, bakiye borcu ödememesi üzerine müvekkilinin yasal olarak alacağını tahsil amacıyla bonoyu icra takibine koyduğunu, burada menfi tespit davasına konu edilebilecek hiçbir husus olmadığını, davacı tarafın hem borcu ödediğini iddia ettiğini hem de bono aslını neden almadıkları hususuna değinme gereği dahi duymadığını, yine ispat yükü kendisinde olan davacı tarafın iddialarına yönelik herhangi bir delili dosyaya sunmadığını, basit yargılama usulüne tabi işbu davada, davacı tarafın tüm delillerini açıkça bildirmesi gerekirken, ‘sonradan dosyaya sunacağımız alacaklı …’a yapılan ödemelere ilişkin başka belgeleri de bulacağız’ şeklinde beyanlarla işbu dava açıtığını, davacı tarafın tüm delillerini dava dilekçesinde göstermesi kanuni zorunluluk olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, dosyalar arasında hukuki bağlantı bulunduğu anlaşılmakla … Asliye Ticaret Mahkemesine birleştirme konusunda görüş sorulmuş ve anılan mahkemenin … tarihli mütalaası ile olumlu görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
HMK 166/1 maddesi “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir” …. Hükmünü aynı kanunun 166/4 maddesi ise “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır” hükmünü içermektedir.
Açıklanan nedenlerle, mahkememizde açılan bu dava ile … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasında kayıtlı dava dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan HMK madde 166 uyarınca davaların birleştirilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandıüı üzere;
1-Mahkememizin bu dosyasıyla, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası arasında hukuki irtibat bulunduğu anlaşılmakla, HMK 166.madde gereğince davaların birleştirilerek görülmesine,
2-Mahkememizin bu esasının kapatılarak yargılamanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden devamına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin birleşen dosyada dikkate alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, esas hakkındaki hükümle birlikte temyizi kabil olmak üzere karar verildi. 19/04/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)