Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/505 E. 2019/206 K. 08.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/505 Esas
KARAR NO : 2019/206
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 15/06/2015
KARAR TARİHİ : 08/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında cari hesap şeklinde devam eden bir ticari ilişkinin mevcut olup bu ticari ilişkinin sona erdiğini, davalı şirkete mal alımları sırasında ve önceden çekler teslim edilmekte, nakit ödemeler yapılmakta, ihtiyaç halinde işin durumu ve gereklerine göre de bu malların teslim alınmakta ve yapılan işte kullanılmakta olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin sonlanmasından sonra tarafların birkaç kez bir araya geldiklerini ancak bir sonuç alınamadığını, davalı tarafça hukuki ya da mali bir dayanağı olmayan faturaların tanzim edilerek müvekkiline tebliğ edilmesi yoluna gidildiğini, dava dilekçesine ekli mali rapordan da anlaşılacağı üzere dava tarihi itibari ile müvekkilinin davalı şirketten toplamda ….-TL alacaklı olup halen davalı elinde bulunan keşidecisi müvekkili şirket ve lehtarı davalı olan toplam ….-TL’lik 5 adet çek nedeniyle müvekkili şirketin borcunun bulunmadığını belirterek sonuç olarak müvekkilinin söz konusu çekler nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının tespitini, müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun tespitine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00.-TL’nin davalı şirketten istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın inşaat işleri için gerekli malzemeleri müvekkilinden temin ettiğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi önceden ödeme yapıldığı ve çeklerin avans olarak verildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, yine davacının müvekkilini hesap görmek için görüşmeye çağırdığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, davacı tarafça hazırlanan mali mütalaa raporunun eksik ve tek taraflı düzenlendiğini, davacı tarafın nakde sıkışması sonucu …’ e ait her biri ….-TL bedelli sıralı 4 adet çekin davacıya verildiğini, fakat bu çeklerin davacı tarafından faktoring firmasına verilerek nakde çevrildiğini, yapılacak olan ticari defter incelemesi sonucunda da müvekkilinin davacıdan ….-TL artı 4 adet çek olma üzere toplamda ….-TL’lik bu çeklerden sonra bile davacı taraftan ….-TL alacaklı olduğunun görüleceğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile davacı tarafın %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; cari hesap ekstreleri, muavin defter kayıtları, çek fotokopileri ve ihtarnameler sunulmuş, tarafların ticari defter ve kayıtları bilirkişiye inceletilerek ayrıntılı rapor aldırılmış, 10/09/2014 tarihli belge örneği dosyaya sunulmuştur.
Dava; taraflar arasındaki cari hesap şeklinde yürüyen ticari satım akdi nedeniyle avans çeki iddiasıyla senedin bedelsizliğine dayalı olarak açılan menfi tespit ve yapılan fazla ödemenin istirdadına ilişkin alacak davası niteliğindedir.
Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasındaki cari ilişki sonucunda müvekkili tarafından davalıya avans olarak çekler verildiğini, ticari ilişkinin sonlandırılmasından sonra mali kayıtlar üzerinde yapılan incelemeye göre müvekkilinin davalıdan almış olduğu mallara karşılık ….-TL tutarında fazla ödemesinin bulunduğu, bu fazla ödeme tutarı içerisinde 30/08/2015 tarihli ….-TL bedelli çek ile ayrıca 30/06/2015 tarihli ….-TL bedelli, 30/06/2015 tarihli ….-TL bedelli, 30/07/2015 tarihli ….-TL bedelli ve 30/07/2017 tarihli ….-TL bedelli çeklerin de bulunduğunu, toplam ….-TL tutarındaki 5 adet çekin bedelsiz kaldığını, bu 5 adet ….-TL bedelli çekler nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitini, ayrıca davalıya fazladan yapılan ödemeler nedeniyle şimdilik 10.000,00.-TL’nin davalı şirketten istirdadı ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiş, yargılama esnasında toplam ….-TL bedelli çeklerin bedelinin ödenmiş olmasından dolayı davanın istirdat davası olarak yürütülmesini talep ettiği görülmüştür.
… … Sanayi Sitesi Şubesinin 04/09/2015 tarihli cevabi yazısına göre; dava konusu edilen 5 adet toplam ….-TL bedelli çekin bankalar arası takas sistemi vasıtasıyla ibrazında çek bedellerinin ödendiğinin bildirildiği görülmüştür. Dolayısıyla menfi tespit istemine konu edilen ….-TL bedelli çeklerin ödenmesi nedeniyle dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüştür.
Davacı vekili söz konusu çeklerin avans çeki olarak alınacak mallar karşılığı davalıya verildiğini ileri sürmekte iken, davalı taraf ise çeklerin avans olarak verildiği iddiasını kabul etmeyip, davacıdan olan alacağına mahsuben ve 10/09/2014 tarihinde karşılıklı mutabakat sağlandıktan sonra sıralı çeklerin alındığını, 30/08/2015 tarihli ….-TL’lik çekin davacının kendisinden aldığı nakde binaen kendisine verildiğini savunmaktadır. Davacı tarafın nakde sıkışması sonucu söz konusu çeklerin verildiğini ileri sürmektedir. Ayrıca davalı taraf davacıya borçlu olmadığı gibi davacıdan cari ilişki sonucu ….-TL alacaklı olduğunu ileri sürmektedir.
Uyuşmazlık; davaya konu edilen ve bedeli ödenmekle kendiliğinden istirdada dönüşen 5 adet çekin davacı tarafından davalıya aradaki ticari ilişki uyarınca avans olarak verilip verilmediği, avans olarak verilmişse bedelsiz kalıp kalmadığı, ayrıca taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi nedeniyle davacının davalıdan istirdadını talep edebileceği fazla ödemenin bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Dosya içerisine sunulan 10/09/2014 tarihli belgenin incelenmesinde; “30/08/2015 tarihli … nolu ….-TL’lik çek nakit verilen paralar karşılığı teminat çeki olarak alınmıştır.” ibaresinin yazılı olduğu, belgenin altında ise … ile … isim ve imzalarının yazılı olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili tarafından sunulan … tarihli dilekçede; söz konusu belgede bahsi geçen ….-TL bedelli çekin davalı şirket temsilcisi olan …’a müvekkili şirket temsilcisi … tarafından teslim edildiği, bu çekin teminat vasfı konusunda ihtilaf olmadığı kanaatinde olduklarının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Mali müşavir bilirkişi … tarafından tarafların ticari defter ve kayıtları incelenerek düzenlenen … tarihli rapora göre; davacının incelenen defterlerinin 2012, 2013, 2014 yıllarına ait olanlarının kapanış tasdiklerinin yapılmış olup, 2015 yılı defterlerinin henüz tasdik süresinin dolmaması nedeniyle kapanış tasdikinin yapılmadığının görüldüğünü, davalının ticari defterlerinin de aynı şekilde 2011 yılının kapanış tasdiki olmayıp, 2012, 2013 ve 2014 defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunduğunun, fakat 2015 yılı defterlerinin kapanış tasdiki için süre bulunması nedeniyle kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, davacının defter kayıtlarına göre davalıdan teslim aldığı mal bedelinin ….-TL olduğu, teslim aldığı nakit paranın ….-TL olup, davalıya teslim ettiği nakit ve çek bedelinin ise ….-TL olup, buna göre davacının fazla ödemesinin ….-TL olarak kayıtlarda göründüğünü, davalının defterlerinin incelenmesine göre ise davacıya yapılan teslimat bedelinin 3.173.249,26.-TL olup, iade olunan 4 adet fatura bedeli ….-TL düşüldüğünde ….-TL hesap edildiğini, ortaya çıkan bu sonucun davacının kayıtlarındaki mal alım bedeli olan ….-TL’ye yakın olduğunu, davacı tarafından iadesi yapılan 4 adet faturaların yapılan iş ve verilen malzemeler karşılığı olduğunu, … Anadolu Lisesi ve … Fen Lisesi Pansiyon İnşaatı işi için kesildiğini, bu malzemeler verilip işçiliğin kendileri tarafından yapıldığının davalı tarafça iddia edildiğini, fakat bu iddianın İnşaat Mühendisi Bilirkişi incelemesiyle tespitinin mümkün olabileceğini, davacı tarafın kendisine gönderilen bu ….-TL bedelli faturaları 8 günlük süresi içerisinde itiraz ederek iade ettiğinin anlaşıldığını, sonuç olarak davacının davalıdan 624.918,99.-TL olarak alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine 2.kez mali müşavir bilirkişi…’den rapor aldırılmış, bilirkişinin … tarihli raporuna göre; davacının incelemeye tabi tutulan defterlerinin 2010 ve 2011 yılı defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılı defterlerinin tasdiklerinin süresi içerisinde yaptırıldığının tespit edildiğini, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 2010-2014 yıllarında ….-TL tutarında mal ve ….-TL nakit para olmak üzere toplamda ….-TL tutarında nakit ve mal alışı yaptığı ve davacı tarafından davalıya bu süre zarfında ….-TL tutarında nakit ve çek teslim edildiğini, davacının defter ve kayıtlarına göre davalıdan ….-TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğunu, incelenen davalı tarafın ticari defterlerinin 2011 yılı defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılı defterlerinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davalının defter kayıtlarına göre davacıya 2011-2015 yıllarında ….-TL tutarında mal ve nakit teslim ettiği, bu süre zarfında davacıdan ….-TL nakit, ….-TL çek havale eft yoluyla olmak üzere toplamda ….-TL tutarında tahsilat yaptığı, davalı kayıtlarına göre davacı firmadan ….-TL alacaklı olduğunun gözüktüğünü, ancak davalının defter ve kayıtlarında yer alan toplam ….-TL bedelli 4 adet faturanın davacı tarafça kabul edilmeyip süresinde iade edildiği göz önüne alındığında davalı tarafça ticari ilişki boyunca davacıya teslim edilen malzeme bedelinin ….-TL olduğu, verilen nakit bedelinin ise ….-TL olmak üzere toplamda ….-TL olduğu, davalının davacı firmadan bu süre zarfında ….-TL tahsilat yaptığı ve sonuç olarak davalı firmanın davacıya dava tarihi itibariyle ….-TL tutarında borçlu olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Çek kural olarak bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun ifası amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Bu karinenin aksini ileri süren taraf karinenin aksini ispatla yükümlüdür. Dava konusu olayda davacı taraf çeklerin önceden avans olarak verildiğini ileri sürmekte, davalı taraf ise çeklerin avans olarak verildiğini kabul etmeyip, mevcut alacağına karşılık ve karşılıklı mutabakat sağlandıktan sonra bu çeklerin alındığını savunmaktadır.
Davaya konu edilen çeklerin keşide tarihi 30/06/2015 , 30/07/2015 ve 30/08/2015’tir. İncelenen tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre ise taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2010 yılından itibaren başladığı ve 2015 yılına kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla ticari ilişkinin 2010 yılından itibaren başlaması ve çeklerin de keşide tarihlerinin 2015 oluşu göz önüne alındığında, bu husus davalının söz konusu çeklerin mevcut alacağa karşılık verildiği savunmasını doğrulamaktadır. Kaldı ki dosyaya sunulan 10/09/2014 tarihli taraf şirketlerin yetkilileri tarafından düzenlenen belgede de ….-TL bedelli çekin nakit verilen paralar karşılığı teminat çeki olarak alındığı kararlaştırılmıştır.
Davacı tarafın çeklerin avans olarak verildiği iddiasının ispatı bakımından sunmuş olduğu deliller, ticari defter ve kayıtları iddiasının ispatı için yeterli elverişlilikte görülmemiş, davacı vekiline çeklerin avans olarak verildiği iddiasının bakımından dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmakla, yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususu … tarihli celsede hatırlatılmış, ancak davacı taraf yemin deliline dayanmayacaklarını beyan etmiştir.
Davacının talepleri arasında yer alan ve yargılama sırasında bedelleri ödenmekle kendiliğinden istirdat davasına dönüşen çeklerin bedelsizliği iddiası, çeklerin davalıya avans olarak verildiği hususu usulünce ispat edilemediğinden çek bedelleri olarak ödenen ….-TL’nin istirdadı istemi yerinde görülmeyerek reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının diğer talebi olan davalıdan alacaklı olduğu ve fazla yapılan ödemenin istirdadı istemi yönünden yapılan inceleme ve değerlendirmeye göre ise, incelenen taraf defterlerinin usulüne uygun olmayışı, aradaki ticari ilişki uyarınca davacının davalıya fazla ödeme yaptığı iddiasını usulüne uygun delillerle ispat edemeyişi, bu konuda yemin deliline de dayanılmayacağının son celse davacı vekili tarafından beyan edilmesi karşısında, davanın davadaki tüm talepler yönünden reddine dair verilen kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine davaya bakan Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarih ve… Esas – … Karar sayılı ilamı ile; “Mahkemenin tarafların kabulünde olan … tarihli belge nedeniyle … tarihli … TL bedelli çekin nakit verilen paralar karşılığı teminat çeki olmak üzere düzenlendiği yönündeki kabulü yerinde ise de, kalan kısım ile ilgili taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin kapsamının açıkça belirlenip tarafların anlaştıkları ve uyuşmazlık konusu olan hususlar davacı ve davalı vekilinin dilekçelerinde ayrıntılı hesaplamaları içeren beyanları ile birlikte değerlendirilip tespit edilerek ayrıca davalı vekilinin 09.06.2016 tarihli dilekçesinde ileri sürdüğü … Anadolu Lisesi ve … Fen Lisesi pansiyonu inşaatı için davacıya teslim edilen malzeme ve imalat bedeli olarak düzenlendiği belirtilen 4 adet toplam … TL bedelli faturaların içeriğinin inşaatın bulunduğu yerde bilirkişi tarafından tespiti ve uyuşmazlığın buna göre değerlendirilmesi gerektiği yönündeki beyanı da değerlendirilerek tarafların ileri sürdükleri iddialar ve ispat külfeti ayrı ayrı belirlenerek, tarafların ticari kayıtları, faturalar, mal teslimi, teslim edilen çekler, nakit ödemeler, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanıp ayrıntılı değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmeksizin yalnız çek teslimi ve ödemelerin avans olarak yapıldığı kabul edilip ispatlanamadığı gerekçesi ile eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. ” gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesi sonucu dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Antalya BAM … Hukuk Dairesinin ilgili kararı doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılmıştır. Buna göre taraflar arasında 2010 ve 2015 yılları arasında taraflar arasında açık hesap şeklinde yürüyen cari ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında TTK’nın 89. Maddesinde belirtildiği şekilde yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından dava konusu olayda TTK 90. Maddesinin uygulanma koşulları bulunmamaktadır. Bu nedenle özellikle tarafların iddia ve savunmaları uyuşmazlık konusu olan hususlar göz önünde bulundurularak inceleme ve değerlendirme yapılmıştır.
Dava; Menfi Tespit ve istirdat davası niteliğindedir. Davacı taraf davaya konu yapılan toplam ….-TL bedelli beş adet çekin davalıya önceden avans olarak verilen çekler olduğunu iddia etmekte ve çeklerin bedelsiz kaldığını öne sürerek menfi tespitle yapmış olduğu fazla ödemenin istirdatını talep etmektedir. Davalı ise davacının çeklerin avans olarak verildiği, iddiasının gerçek dışı olduğunu savunmaktadır.
Davadan sonra davaya konu edilen toplam ….-TL lik çeklerin davalı tarafça tahsil edildiği anlaşılmakta olup, bu hususta taraflar arasında ihtilafsızdır.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmış Mali Müşavir bilirkişiden rapor aldırılmış Bilirkişi… tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; Davacı şirketin 2010-2011-2012-2013-2014 ve 2015 yıllarına ait defterlerinin incelendiği bunlardan 2010 ve 2011 yılı ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, diğer defterlerin kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığını, davalının da 2011-2012-2013-2014 ve 2015 yıllarına ait ticari defterlerinin incelendiği( yevmiye, kebir ve envanter defterleri) incelendiği, bunlardan 2011 yılı ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığını, diğer defterlerin süresi için usulüne uygun olarak, tasdiklerinin yapıldığını, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre, davalı firmadan 2010-2014 yılları arasında toplam ….-TL tutarında mal ve ….-TL nakit para olmak üzere toplam ….TL alım yaptığını, davacı tarafça davalıya bu süre zarfında toplamda ….-TL tutarında nakit ve çek teslim edildiğini, davacı defter ve kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle davalı firmadan ….-TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, dosyada fotokopisi bulunan lehtarı davacı şirket keşidecisi davalı şirket olan ve davacının defter ve kayıtlarına dahil etmediği görülen … Bankasına ait 15/07/2014 keşide tarihli, ….-TL bedelli, 30/07/2014 tarihli ….-TL bedelli, 15/08/2014 keşide tarihli ….-TL bedelli 30/08/2014 tarihli ….-TL bedelli olmak üzere toplam ….-TL tutarındaki çeklerin bedellerinin vadelerinde davacı tarafından ödendiği ve ticari defter ve kayıtlarından davalının cari hesabına … Yapıya giden EFT olarak borç kaydedilerek ödemelerin davalının cari hesabından mahsup edildiğinin tespit edildiğini, söz konusu çeklerin davacının defter ve kayıtlarına üstelenmemiş olup, bu ödeme hakkında EFT belgelerinde çeklerin iade gideri açıklamasının mevcut olduğunu, bu nedenle söz konusu bu çeklere istinaden yapılan ödemelerin çek karşılığı olduğundan ve defter ve kayıtlarda da yer almadığından davacı tarafça ödenen ve davalının cari hesabından mahsup edilen toplam ….-TL tutarlı dört adet çek bedellerinin davalı cari hesabından mahsup edilmemesi gerektiğini, bu çek ödemelerine ait kayıtlar çıkarıldıktan sonra davacının davalı firmadan 1.054918,99.-TL alacaklı olduğunu, ayrıca mahkemece davalının düzenlediği ve davacıya gönderdiği toplam ….-TL tutarındaki dört adet faturanın da davacı kayıtlarına işlenilmesi kanaati oluşur ise bu ….-TL cari hesaptan düşüldüğünde davacının sonuç olarak ….-TL alacaklı olduğunu, bunun dışında davalının ticari defter ve kayıtların da yapılan incelemeye göre ise; davalı firma tarafından davacı firmaya 2011-2015 yıllarında ….-TL tutarında mal ve nakit para teslim edildiğini, davalı firmanın davacıdan bu süre zarfında ….-TL nakit ….-TL çek havale Eft yolu ile olmak ü zere toplamda ….-TL tutarında tahsilat yaptığını, ve davalının ticari defterlerine göre dava tarihinde davacı firmadan ….-TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, fakat davalının defterlerinde ve kayıtlarında yer alan toplam ….-TL bedelli dört adet faturanın davacı tarafından kabul edilmeyerek süresinde ihtarname ile davalıya iade edildiğini, dolayısıyla mahkeme bu fatura tutarlarının davalının defter ve kayıtlarından çıkarılarak dikkate alınmaması kanaatinde ise bu halde davalının davacıya ticari ilişkileri boyunca teslim etmiş olduğu, mal bedeli toplamının ….-TL olduğu, verilen nakit bedelinin de ….-TL olmak üzere toplam alacağı bedelin ….-TL olduğunu, davalının davacı firmadan bu süre zarfında ….-TL tahsilat yaptığını buna göre davalı firmanın davacıya dava tarihinde ….-TL borçlu duruma geleceğini, dosya kapsamında mevcut ve davaya da konu edilen ….-TL bedelli çeke ilişkin olarak 10/09/2014 tarihli belgede nakit verilen paralar karşılığı teminat çeki olarak alınmıştır. İbaresinin yazılı olduğunu, davalı tarafın nakit ödediği bedellere ilişkin dosya kapsamına tevsik edici bir belge ibraz etmediğini, yasa gereği tacirler arasında vuku bulan ticari iş ve işlemlerde tevsik zorunluluğu getirilen hadler bulunduğunu, davalının ticari defter ve kayıtlarına bu hususu 02/01/2015 tarihinde ” Önceki yıllar şirket ortağı H. … tarafından nakit verilen ” açıklaması ile davacı şirketi carisine ….-TL tutar borç kayda girilerek muhasebeleştirildiğini, eğer mahkemece herhangi bir tevsik edici belgeye dayanmayan işlemin kayıtlardan çıkarılması, borç kaleminde dikkate alınmaması gerektiği kanısı oluşursa bu şekilde davalının davacıya malzeme ve nakit bedeli olmak üzere verdiği tutarın ….-TL olduğu, davalının bu süre zarfında davacıdan ….-TL tahsilat yaptığı da gözetildiğinde davalının dava tarihi itibariyle davacıya ….-TL borcu bulunduğu yönünde görüş ve mütalaa da bulunduğu anlaşılmıştır. (Cari hesap kayıtlarını ayrıntılı bir şekilde tablolar halinde raporunda belirtmiştir.)
Mahkememizce genel hatlarıyla yukarıda özeti yazılan Mali Müşavir Bilirkişi raporuna itibar edilmiş ancak bazı hususlara ilişkin mahkememizce resen değerlendirmeler yapılarak taraflar arasındaki sonuç alacak borç durumunun belirlenmesi cihetine gidilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmalarının ayrı ayrı değerlendirilmesi özellikle davaya konu edilen beş adet toplam ….-TL tutarlı, çeklerle ilgili ayrıca davalının defterlerinde kayıtlı olup da davacı defterlerinde kayıtlı olmayan dört adet toplam ….-TL tutarlı faturalar, yine bilirkişinin raporunda bahsettiği lehtarı davacı şirket keşidecisi davalı şirket olan … Bankasına ait her biri ….-TL bedelli toplam ….-TL tutarlı çeklere ilişkin değerlendirme yapılması gereklidir.
Öncelikle davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup, davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmayan, ….-TL tutarındaki dört adet fatura yönünden yapılan incelemeye göre; 06/05/2015 tarihli 237.087,30.-TL bedelli, 02/05/2015 tarihli ….-TL bedelli, 14/05/2015 tarihli 92.110,89.-TL bedelli ve 15/05/2015 tarihli 161.480,81.-TL bedelli, toplam ….-TL bedelli faturalar irsaliyeli fatura olup, faturaların altında teslim alan kısmında isim ve imzanın bulunmadığı, sadece teslim eden kısmında imza bulunduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşıldığı gibi süresinde davacı taraf faturaları davalıya iade etmiştir. Fatura Akdin kuruluş safhasına ilişkin olmayıp, ifa safhasına ilişkindir. Fatura tek başına akdi ilişkiyi ispata elverişli bir belge değildir. Davalı taraf söz konusu faturaların kendileri tarafından yapılan iş ve verilen malzemeler karşılığı olup, Kumlucu Anadolu lisesi ve … fen lisesi pansiyon inşaatı için bu faturaların düzenlendiğini, yapılacak keşifle bu hususun ispat edileceğini ileri sürmüştür.
Davacı taraf bu faturaya konu akdi ilişkiyi kabul etmeyip dosyada başkaca faturalara konu akdi ilişkinin varlığını ispata elverişli delil bulunmadığından ve davalı taraf açıkça yemin deliline de dayanmadığından bu faturalara konu işlerin yapıldığı, davalı tarafça ispat edilemediği mahkememizce değerlendirilmiştir.
Dava konusu edilen 5 adet toplam ….-TL tutarlı çekler yönünden yapılan değerlendirmeye göre ise; davacı taraf bu çeklerin davalı ile aradaki ticari ilişki uyarınca mal alımları sırasında ve önceden avans çeki olarak verildiğini ileri sürmekte, davalı taraf ise çeklerin avans olarak verildiği iddiasının doğru olmadığını , alacağına mahsuben ve karşılıklı mutabakat sağlandıktan sonra söz konusu çeklerin kendisine verildiğini savunmaktadır.
Öncelikle her biri 50.000,00TL bedelli olan 4 adet toplam 200.000,00TL lik çeklere ilişkin olarak davalının incelenen ticari defterlerinde bu dört çekin kayıtlı olmadığı, davacının defterlerinde ise; diğer sıralı yedi adet çekle beraber ödeme olarak kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf söz konusu çeklerin önceden avans olarak verildiği iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Ancak buna ilişkin davacı tarafın dosyaya iddiasını ispata elverişli yazılı bir delil sunamadığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf … tarihli celsede yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususunda kesin süre verilmesine rağmen bu konuda yemin deliline dayanmayacaklarını … havale tarihli dilekçesinde belirtmiştir. Dolayısıyla bu …Tl Bedelli çeklerin davacı tarafından davalıya aradaki cari ilişki nedeniyle ifa amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Diğer davaya konu edilen … … Sanayi Şubesinin 30/08/2015 tarihli ….- TL bedelli çek yönünden yapılan değerlendirmeye göre de; davalı taraf buna ilişkin delil olarak 10/09/2014 tarihli belge sunmuş, söz konusu belge içeriğine göre; ” 30/08/2015 tarihli … nolu ….-TL’lik çek nakit verilen paralar karşılığı teminat çeki olarak alınmıştır.” şeklinde altında … ve … imzalarının bulunduğu anlaşılmıştır. …’ın davalı şirketin temsilcisi olduğu, …’ın ise davacı şirket temsilcisi olduğu, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 28/09/2015 tarihli dilekçe içeriğinden anlaşılmakta olup bu çekin teminat vasfı husunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. ….-TL bedelli çek nakit verilen paralar karşılığı davacı tarafından davalıya verildiği sabittir. Bu çek davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup, ödeme olarak kayıtlı iken davalının defterlerinde çek tutarına karşılık gelecek ….-TL bedelin ticari defter ve kayıtlara 02/01/2015 tarihinde önceki yıllar şirket ortağı H. … tarafından nakit verilen açıklaması ile davacı şirketin carisine ….-TL tutarında borç kaydı girilerek muhasebeleştirildiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca Bilirkişinin raporunda bahsetmiş olduğu, lehtarı davacı şirket keşidecisi davalı şirket olan, … Bankasına ait her biri ….-TL bedelli toplam ….-TL tutarındaki çeklerin davacının ticari defter ve kayıtlarına işlenmeyişi, bu çeklerin bedellerinin davacı şirket tarafından vadesinde ödendiği, ve ödeme hakkında EFT belgelerinden çeklerin iade bedeli açıklaması olduğu göz önüne alındığında bilirkişinin tespiti gibi ….-TL tutarlı bir çek bedellerinin davalının cari hesabından mahsup edilmemesi gerektiği, mahkememizce de benimsenmiştir.
Bilirkişi… tarafından düzenlenen raporda özetle; davalının davacıdan tahsilatı davalının kendi defterlerine göre ….-TL olup, davacının ticari defter ve kayıtlarında ise aradaki ilişki süresince davacı tarafından davalıya nakit ve çekle yapılan ödemelerin ….-TL tutarında olduğu, bu tutar içerisinde 4 adet her biri ….-TL bedelli … TL’lik ödenen çek bedellerinin de bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bunun dışında davalının ticari defter ve kayıtlarına göre; davalı tarafından davacıya teslim edilen malzeme bedeli ….-TL ve davacıya verilen nakit EFT ve havale bedeli tutarı da ….-TL olarak gözükmektedir. Davacının defterlerinde ise; bu durum yani davalıdan teslim alınan malzeme bedeli ….-TL yine davacıdan alınan nakit ve EFT ödeme tutarı ise ….-TL olarak kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Her iki tarafın defterlerindeki kayıtlar aynı zamanda kendiler i aleyhine ve delil teşkil eder netilikte oluşu gözetilerek davalı tarafça davacıya teslim edilen malzeme teslimatı verilen nakit ve EFT tutarları bu şekilde hesaplandığında ( ….-TL + ….-TL =….-TL) davalının davacıya teslim ettiği malzeme ve nakit ödemeler tespit edilmiştir. Burada ….-TL’lik davalı defterlerinde kayıtlı olan nakit ve Eft ödeme tutarı davalının daha lehine olacak şekilde değerlendirilmiş ve bu bedel bulunmuştur. Yani sonuç olarak davalı taraf davacıya ….-TL tutarında malzeme ve nakit teslim etmiş bunun karşılığında davalı taraf kendisi aleyhine delil teşkil eden ticari defterlerinde ki kayıtlara göre davacıdan toplam ….-TL tahsil etmiştir. Bu hesaba göre davacının fazla ödemesi ( ….-TL – ….-TL) ….-TL olarak hesaplanmıştır.
Mahkememizce bu şekilde resen hesaplana yapılırken özellikle bilirkişinin raporunda belirttiği üzere 4 adet toplam ….-TL tutarındaki çeklerin EFT belgelerinde çeklerin iade bedeli açıklaması gözetilerek her ne kadar davacının defterlerinde davalıya ödeme olarak cari hesaptan mahsup edildiği görülmekte ise de; yukarıda da açıklandığı gibi bu ödemelerin cari hesaptan mahsup edilmemesi gerektiği değerlendirilerek hesaplama da göz önünde bulundurulmuştur. Yine davalının dayandığı ….-TL tutarlı 4 adet faturaya ilişkin olarak da yukarıdaki açıklamalar uyarınca bunlar hesaplamada göz önünde bulundurulmamıştır. Zira davalı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarında bu faturalar da kayıtlı olarak davacıdan ….-TL alacaklı olduğu anlaşılmakta ise de; bu faturalar dahil edilmediğinde davalı tarafın kendi defterlerine göre davacıya ….-TL borçlu olduğu ortaya çıkmaktadır. Davalının defterlerinde dava konusu edilen ….-TL tutarlı dört adet çek kayıtlı olmayıp, bu çekler ve bunun haricinde ….-TL bedelli çek davacının defterlerinde ödeme olarak kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Buna rağmen davalının defterlerinde kendisi aleyhine delil teşkil ettiği üzere davacıdan yapmış olduğu tahsilat tutarı ….-TL olup, buna karşılık davacıya vermiş olduğu malzeme ve nakit paralar tutarı toplam ….-TL olup, davacının dava tarihi itibariyle ….-TL davacıya fazla ödemesinin olduğu anlaşılmaktadır. Bu tutarın içerisinde davadan sonra tahsil edilen ….-TL lik çek bedeli dahil değildir.
Davacı taraf menfi tespit istemi yanında şimdilik kaydıyla fazladan yapılan ödemeler nedeniyle 10.000,00.-TL’nin istirdadı talebi ve ayrıca tespiti talep edilen çekler nedeniyle yargılama sırasında ödeme yapılması halinde bunların bedelinin davacıdan istirdadı talebi de bulunduğundan sonuç olarak dava tarihi itibariyle davacının davalıdan aradaki açık hesap şeklinde devam eden cari ilişki nedeniyle borcunun bulunmadığı fazladan ….-TL ödemesinin olduğu anlaşılmakla davaya konu edilen 5 adet toplam ….-TL bedelli çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine çek bedellerinin davadan sonra ödenmesi nedeniyle dava kendiliğinden istirdada dönüşmekle talep gibi ödenen ….-TL’nin davalıdan istirdaden tahsiline ve yine aradaki cari hesap ilişkisi uyarınca fazla yaptığı ödemelerden dolayı talep gibi 10.000,00.-TL’nin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş her ne kadar davacı taraf çekler nedeniyle cari hesap kaydı nedeniyle alacaklı olduğunun ve alacak miktarının tespitine ve davalıdan tahsiline karar verilmesini de talep etmişse de buna ilişkin ortada usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
… … Sanayi Şubesine ait;
30/06/2015 tarihli … nolu ….-TL bedelli,
30/06/2015 tarihli … nolu ….-TL bedelli,
30/07/2015 tarihli … nolu ….-TL bedelli,
30/07/2015 tarihli … nolu ….-TL bedelli,
30/08/2015 tarihli … nolu ….-TL bedelli
5 adet toplam ….-TL miktarlı çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu bulunmadığının TESPİTİNE,
Davadan sonra çek bedelleri ödenmekle, dava kendiliğinden istirdata dönüştüğünden ….-TL ödenen çeklerin bedeli olan tutarın davalıdan istirdaten alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Davacı tarafın davalıdan aradaki cari ilişkiden dolayı alacaklı olduğu anlaşılmakla talep gibi 10.000,00.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Davacının fazlaya dair hakkının saklı TUTULMASINA,
3-Davacının davalıdan alacaklı olduğunun ve alacak miktarının tespiti ve davalıdan tahsiline ilişkin talebi yönünden ortada usulen harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından bununla ilgili karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Alınması gerekli 51.915,60.-TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 12.978,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 38.936,70.-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 14.198,10.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 44.350,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/03/2019

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)