Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/501 E. 2019/361 K. 06.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/501 Esas
KARAR NO : 2019/361
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 07/06/2011
KARAR TARİHİ : 06/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine kambiyo senetlerine dayalı icra takibi yapıldığını, Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibinin dayanağı olan … vade … tanzim tarihli, …-TL bedelli bonodaki imzanın müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkili tek şahıs konumundaki …’nun eli mahsulü olmadığını, Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında imzaya itiraz davası açıldığını, müvekkilinin şirketin, senedin lehtarı gözüken şirketle hiçbir şekilde bu miktarda bir ticari ilişkisinin olmadığını, davalı … isimli şahısın o şirketle beraber hareket eden ve salt kötü niyetli olmasına rağmen iyi niyetli üçüncü şahıs definden yararlanmak ve kanunu arkadan dolanmak amacı ile senede sahip görünen bir şahıs olduğunu, beyan etmiş olup, davanın kabulü ile belirtilen icra dosyasından dolayı ve dosyanın dayanağı senetten dolayı müvekkili şirketin her iki davalı da borçlu olmadığının tespit edilmesi ve kötü niyetli alacaklının % 40’tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili duruşmadaki beyanında; müvekkilinin iyi niyetli 3. Kişi konumunda bulunduğunu ve davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
Diğer davalının cevap dilekçesi sunmadığı görüldü
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, davacı şirket yetkilisinin huzurda imza örnekleri aldırılmış, resmi kurumlardan imza incelemesine esas olacak şekilde yeteri kadar imzalı belge asılları celp edilerek, Adli Tıp Kurumu Jandarma Kriminal dairesinden ayrıntılı raporlar aldırılmıştır.Yine davacı şirkete ait şirket yetkilisini gösterir sicil kayıtları da celp edilmiştir.
Dava; İcra takibinden sonra açılan imzada sahtecilik hukuksal nedenine dayalı menfi tespit davasıdır.
Davacı vekilinin icra takip ve davanın dayanağını teşkil eden senetteki keşideci imzasının müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığı iddiasıyla eldeki davayı açmıştır. Sahtecilik iddiası mutlak defilerden olup, herkese karşı ileri sürülebilir .
Antalya … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı davalı … tarafından, borçlu davacı şirket ve diğer davalı … Şti. aleyhinde … tarihinde kambiyo senetlerine mahsus icra takibine girişildiği, takip dosyasının kesinleştiği ve derdest olduğu anlaşılmıştır.
Takip dosyasının dayanağını teşkil eden ve sahteciliği ileri sürülen senet metni incelendiğinde; … tanzim tarihli … vade tarihli, …-TL bedelli olup keşidecinin davacı şirket lehtarının davalı … Şti. Olduğu ve onun cirosu ile davalı …’a ciro edildiği … tarafından senet nedeniyle takibe geçildiği anlaşılmıştır.
Senedin tanzim tarihi olan … tarihi itibariyle davacı şirketin yetkilisinin … olduğu sicil kaydından anlaşılmış olmakla, …’nun imza incelemesine esas olacak şekilde huzurda bol miktarda imza örnekleri aldırılmış, yine senedin düzenlenme tarihine yakın tarihleri içerir resmi kurumlardan imzalı belge asılları da celp edilerek iki ayrı bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Duruşmada dinlenen davacı tanığı … dava konusu senetteki keşideci hanesindeki şirket kaşesi üzerindeki imzayı şirket yetkilisi …’nun imzasını taklit etmek suretiyle ona atfen imzaladığını beyan etmiş, bu doğrultuda …’in de huzurda … imzaları taklit ettirilmek suretiyle imza örnekleri aldırılmıştır.
İmza incelemesiyle ilgili olarak Adli tıp kurumu başkanlığı fizik ihtisas dairesi tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; inceleme konusu olan senetteki keşideci imzasının … eli ürünü olduğu yönünde oy çokluğuyla (2/1) yönünde görüş ve kanaatte bulunulduğu anlaşılmış, 3 üyeden … muhalefet şerhinde keşideci imzasının …’nun eli ürünü olmadığını belirttiği görülmüştür. Davacı tarafça rapora itiraz edilmesi üzerine bir kez de Jandarma kriminal Daire Başkanlığından rapor aldırılmış … tarihli 3 kişilik Kriminal Daire Heyeti raporuna göre; dava ve takip konusu senetteki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisi … eli ürünü olmadığının, söz konusu imzaların … eli ürünü olduğunun belirtildiği görülmüştür. Her ne kadar aldırılan Adli Tıp Kurumu raporu ile Jandarma kriminal Dairesinin raporu arasında kısmi çelişki olduğu anlaşılsa da Adli Tıp Kurumu raporunda rapor tanzim eden 3 üyeden birisinin karara muhalif kalarak senetteki imzanın … eli ürünü olduğunu belirtmesi ve diğer Jandarma kriminal dairesi raporunun da oy birliği ile alınması ve imzanın şirket yetkilisine ait olmadığının belirlenmesi karşısında mahkememizce de Jandarma kriminal Dairesinin raporundaki belirlemelere itibar edilmek suretiyle hükme esas yeterlilikte değerlendirilmiştir.
Açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; Antalya … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen bonodaki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığının belirlenmesi karşısında, söz konusu senetteki sahtecilik tespit edilmiş olmakla ve sahtecilik iddiasının mutlak defi olup, herkese karşı ileri sürülebilen hususlardan oluşu gözetilerek davalı … yönünden de iyi niyetli hamil olduğu yönündeki savunmasına itibar edilmeyerek, senedin geçersizliği nedeniyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, ayrıca davalılardan … tarafından girişilen icra takibinin davalının haksız ve kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden bu nedenle diğer davalı şirket yönünden ise de, girişilen bir icra takibi söz konusu bulunmadığından davacının kötü niyet tazminat talebinin de reddine dair verilen karar davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine davaya bakan Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı ile “Yargılama sırasında mahkemece Adli Tıp Kurumundan aldırılan … tarihli heyet raporundaki çoğunluk görüşünde davaya konu bonodaki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olduğu, azınlıkta kalan bilirkişi görüşünde ise imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığının bildirildiği görülmektedir.
Davacı vekilince bu rapora itiraz üzerine Jandarma Kriminal Labarotuvarında yaptırılan inceleme sonucu aldırılan heyet raporunda ise senetteki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığı saptanmıştır.
Bu durum karşısında dosyaya sunulan raporlar arasında çelişki oluştuğu anlaşıldığından bu çelişkinin giderilmesi için farklı bir heyete davaya konu bono üzerinde inceleme yaptırılıp rapor aldırılarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle anılan çelişki giderilmeden yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.” gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın bozulması üzerine dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilmiş, taraf vekillerinden bozma ilamına karşı diyecekleri sorulmuş ve mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda; … Nöbetçi Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazılmak suretiyle dava konusu edilen bono üzerinde inceleme yaptırılıp, rapor aldırılması istenmiş, bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen tarihsiz rapora göre; dava konusu edilen bonodaki keşideci hanesindeki şirket kaşesinin üzerindeki imzanın davacı şirketi yetkilisi …’nun eli mahsulü olmadığı, bu atılı imzaların …’in eli mahsulü olduğunun belirlendiği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce de aldırılan bilirkişi raporunun bilimsel verilere uygun, ayrıntılı ve gerekçeli oluşu sebebiyle ve bozma öncesinde aldırılan iki rapor arasındaki çelişkiyi de gideren nitelikte oluşu nedeniyle rapora itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Buna göre ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Antalya … İcra … esas sayılı icra takip dosyasında takip konusu edilen, bonodaki keşideci hanesindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı anlaşılmakla, söz konusu senetteki sahtecilik hususu tespit edilmiş olup, sahtecilik iddiası mutlak defi niteliğinde oluşu ve herkese karşı ileri sürülebilecek olan hususlardan olduğu da gözetilerek, davalılardan … yönünden iyi niyetli hamil olduğuna itibar edilmeyerek, senedin geçersizliği nedeniyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalılardan … tarafından girişilen bu davanın haksız ve kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden, diğer davalı şirket yönünden ise girişilen bir icra takibi bulunmadığından, davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine davaya bakan Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı ile; “Mahkemece bozma kararı doğrultusunda … Akademisinden seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınması için yazılan talimatın bila ikmal iade edilmesi üzerine, davacı vekili tarafından … günlü dilekçe ile Dr. …-…, …-… …-… adlı bilirkişi heyetinden rapor alınmasının sağlanmasının talep edildiği, mahkemece davacı vekilinin bahsedilen talep dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmeksizin ve davalı tarafın bu bilirkişi heyeti hakkındaki görüşü alınmaksızın … günlü talimat yazısı ile davacı vekilinin bildirdiği bilirkişi heyetinden rapor alınmasına yönelik yeni bir talimat yazıldığı ve bu talimat yazısına istinaden adı geçen bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, davalı vekilinin bilirkişi seçiminin usulsüz olduğuna yönelik itirazları değerlendirilmeksizin bu bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verildiği görülmüştür.
“Bilirkişiler, bilirkişi listelerinden seçilirler… Bilirkişi seçiminde mahkemenin, kendi yargı çevresindeki bölge adliye mahkemesi adli yargı komisyonlarının düzenlediği liste esas alınır. Ancak, bu bilirkişi listesinde, başvurulacak uzmanlık dalında bilirkişi bulunmaması halinde, diğer (bölge adliye mahkemelerinde oluşturulmuş) listelerden, burada da uzman bilirkişi yoksa, liste dışından bilirkişi görevlendirilir. Liste dışından bilirkişi seçiminde, o konuda özel ve teknik bilgi sahibi olan uzman kişiler arasından seçim yapılmasına özen gösterilir. Bir kişinin belli bir konuda uzman olup olmadığını belirlemede son söz hakimindir… İstinabe yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılması halinde, bilirkişinin hangi uzmanlık alanından seçileceğine istinabe eden mahkeme karar verir. (Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2011, s.444) “
Taraflardan birinin belirlediği bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak rapor düzenlenmesinin istenilmesi doğru değildir. Bu nedenle davacı tarafından bildirilen fakat davalı tarafından kabul edilmeyen bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın bozulması üzerine dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilmiş, taraflardan bozmaya karşı diyecekleri sorulmuş ve mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yeniden … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, bilirkişiler Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve Uzm. Dr. …’den oluşturulan bilirkişi heyetinin … tarihli raporuna göre; dava konusu edilen bonodaki keşideci imzalarının davacı …’nun eli ürünü olmadığının, bu imzaların adı geçen şahsın hakiki imzaları model alınarak serbest taklit yöntemiyle atılmış sahte imzalar olduğunu ve davaya konu senetteki serbest taklit yöntemiyle atılan sahte imzaların …’in eli ürünü olduğunun belirlendiği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce alınan bu heyet raporunun denetime elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı oluşu sebebiyle rapora itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Buna göre ve dava dosyasındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında takibe konu edilen bonodaki keşideci hanesindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı anlaşılmakla, söz konusu senetteki sahtecilik hususu tespit edilmiş olup sahtecilik iddiasının mutlak defi niteliğinde oluşu ve herkese karşı ileri sürülebilecek olan hususlardan olduğu da gözetilerek, davalılardan … yönünden iyi niyetli hamil olduğuna itibar edilmemiş, senedin geçersizliği nedeniyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalılardan … tarafından girişilen iş bu davanın haksız ve kötü niyetli olduğu tespit edilemediğinden, diğer davalı şirket yönünden ise girişilen bir icra takibi bulunmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının dayanağını teşkil eden senetten dolayı davacının davalılara borçlu bulunmadığının TESPİTİNE,
Davacının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 13.320,45.-TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.895,75.-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.424,70.-TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından bozma öncesinde yapılan davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere 3.360,65.-TL ve bozma ilamlarından sonra yapılan davetiye, müzekkere ve bilirkişi giderleri olmak üzere 3.200,00.-TL olmak üzere toplam 6.560,65.-TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 17.650,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/05/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)