Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/497 E. 2019/342 K. 29.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/497 Esas
KARAR NO : 2019/342
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/07/2018
KARAR TARİHİ : 29/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, davalı tarafça faturadan kaynaklanan borcun ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, ancak davalı tarafça itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça icra takibine ve huzurdaki davaya konu edilen fatura incelendiğinde toplam 10.276,01.-TL miktarlı bir takım mal-malzeme olduğunun görüldüğünü, ancak fatura içeriğinde belirtilen şekilde müvekkili şirkete teslim edilen bir mal-malzeme olmadığı gibi müvekkili şirketin davacı tarafla böyle bir anlaşması ya da sözleşmesi de bulunmadığını, ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde de bu durumun ortaya çıkacağını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, irsaliyeli faturalar, dosyaya sunulmuş, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle ayrıntılı rapor aldırılmıştır.
Dava; fatura alacağı nedeniyle girişilen ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali davası niteliğindedir.
Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı takip ve davaya konu faturanın bu akdi ilişki nedeniyle düzenlenip düzenlenmediği, fatura içeriğindeki işlerin yapılıp yapılmadığı, faturanın davalıya tebliğ edilip edilmediği, sonuç olarak icra takip tarihi itibariyle alacak ve borç durumu ihtilaflıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça borçlu davalı aleyhinde 1 adet faturaya dayalı …-TL asıl alacak …-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine, borçlu vekili tarafından icra dairesine süresinde verilen itiraz dilekçesi ile borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulduğu, ve yasal bir yıllık süre içerisinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında işlemiş faiz talebiyle ilgili harç eksikliği, davacı vekilinde tamamlanmış ve tamamlama harcı makbuzu dosyaya sunulmuştur.
Taraf vekilleri ticari defter ve kayıtlarını sunmuşlar, rapor sunan mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; davacının incelenen defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, takip ve davaya konu edilen faturanın davacı kayıtlarına işlenmediği, ve davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan alacağının olmadığı, yine davalının incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davaya konu faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı ve davalının davacıya bir borcunun olmadığının kayıtlı olduğunun mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Davacı yargılama sırasında bir kısım mail yazışmalarına ilişkin belge örnekleri sunmuş ise de; başlangıçta dava dilekçesinde bu delile dayanmadığından sonradan sunmuş olduğu bu delile mahkememizce itibar edilmemiştir.
Takip ve davaya konu edilen … düzenleme tarihli … nolu irsaliyeli faturanın altında herhangi bir isim ve imza bulunmadığı, faturanın açık fatura olarak düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davada olayların ileri sürülüş biçimine göre ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğu açık olup, öncelikle davacının davalı ile aralarındaki sözleşme ilişkisinin varlığını ispat etmesi takip ve dava konusu faturanın bu akdi ilişkiden dolayı düzenlenmiş olması, fatura içeriğindeki işlerin davacı tarafça yapıldığının usulünce ispat edilmesi yazılı ve kesin delillerle ispat edilmelidir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiş takipteki itirazında akdi ilişkiye de açıkça karşı koymuştur. Davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarında takibe konu faturanın kayıtlı olmayışı delil olarak dayandığı irsaliyeli fatura altında teslim alan kısmında herhangi bir isim ve imza bulunmayışı, yine davalının usulüne uygun tutulan defterlerinde bu faturanın kayıtlı olmayışı, göz önüne alındığında davacı taraf yazılı delillerle aradaki akdi ilişkiyi ispat edememiş dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayandığında yemin teklif hakkı hatırlatılmış davacının yemin teklifine dayanması karşısında … tarihli celsede davalı şirket yetkilisinin yeminli ifadesi alınmış, davalı şirket yetkilisi yeminli beyanında; Takip ve davaya konu fatura içeriğindeki hizmetlerin taraflarınca alındığı iddiasını kabul etmemiş böyle bir anlaşmalarının olmadığının belirterek söz konusu faturadan dolayı davacıya bir borçlarının bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Buna göre ve dava dosyasındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı yüklenici tarafından davalı aleyhinde aralarındaki eser sözleşmesi ilişkisi nedeniyle düzenlenen bir adet faturadan dolayı ilamsız icra takibine girişilip davalı tarafça borca itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, davalı tarafça akdi ilişkinin ve borcun varlığının inkar edilmesi karşısında davacı yüklenicinin usulüne uygun yazılı ve kesin delillerle faturanın düzenlenmesine esas teşkil eden akdi ilişkinin varlığını ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılmış, davacının davalı hakkında yaptığı icra takibinin çeşitli hukuki nedenlerle var olduğunu düşündüğü hakkın, davalıya karşı kullanım kapsamında görülmesi gerekmesi karşısında, takibin kötü niyetli olmadığı sonucuna varılarak davanın reddine ve davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek , aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40.-TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 116,32 .-TL ve tamamlama ile alınan 44,40.-TL olmak üzere toplam 160,72.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 116,32.-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakiben istem olması halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/04/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)