Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/449 E. 2018/520 K. 06.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/449 Esas
KARAR NO : 2018/520
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/07/2018
KARAR TARİHİ : 06/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin alacaklı, dava dışı …ŞİRKETİ’nin borçlu olduğu … İcra Müdürlüğü …/… Esas sayılı icra takibinin derdest olduğunu üçüncü haciz ihbarnamesinde yazan hususlar çerçevesinde öğrendiklerini, davalı şirket tarafından gönderilen 3. Haciz ihbarnamesinin … tarihinde müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, davalı takip alacaklısının, müvekkili dava dışı icra takip dosyası borçlusunun, müvekkil şirkette hiçbir surette bulunmayan hak ve alacakların icra veznesine ödenmesi için İİK 89/1 uyarınca birinci haciz ihbarnamesi gönderdiğini, süresinde itiraz edilmemesi üzerine ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu ihbarnameye de itirazda bulunulmaması üzerine üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkili şirketin dava dışı takip borçlusu …ŞİRKETİ’NE hiçbir borcu bulunmadığı gibi, müvekkili şirketin yedinde takip borçlusuna ait bir mal veya alacak da bulunmadığını, bununla birlikte müvekkili şirketin bugüne kadar ne takip borçlusuyla ne de takip alacaklısıyla herhangi bir ticari bağı, faaliyeti veya tanışıklığı bulunmadığını, bu hususun mahkemeye sunulacak ilgili resmi kayıt ve defterlerden de anlaşılacağını, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine müvekkili şirketin daha önceki yetkilisine tebliğ edildiğini ve ihbarnamelerin takibi ihmal sebebi ile takip edilemediğinden itiraz edilemediğini, bu sebeplerle müvekkili şirketin takip borçlusuna hiçbir borcu bulunmadığının tespiti için, İİK 89/3 uyarınca iş bu menfi tespit davasını açma zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek, müvekkilinin dava dışı takip borçlusu şirkete borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; İİK 89. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nın 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişikli yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın İİK 89/1 maddesi uyarınca açılan menfi tespit davası olup, (hamiline ait olmayan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmayan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödeyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi).Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2,3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.hükmüne göre kanunda anılan 3 şahıslar kimleri kapsar.) davanın ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, davanın İİK’dan kaynaklanıyor oluşu, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişkinin olmayışı gözetilerek, görev ile ilgili düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği göz önüne alındığında ve HMK 114 maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı niteliğinde oluşu gözetilerek mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/07/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)