Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/419 E. 2018/521 K. 06.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/419 Esas
KARAR NO : 2018/521
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/06/2018
KARAR TARİHİ : 06/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … Tüketici Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde; müvekkilnin eşinin vefat ettiğini vefat etmeden önce davalılardan … bankasından kredi kullandığını, kredi kullanırken diğer davalı …A.Ş. Tarafından hayat sigortası yaptırıldığını, sigorta teminatı uyarınca vefat teminatı ödenmesi gerektiğini, ödeme için karşı tarafa müvekkilinin tüm evrakları teslim ettiğini, ancak davalı şirketin ödemeyi yerine getirmediğini, müvekkilinin murisinin vefatının sigorta teminatını hak kazanmaya uygun olarak gerçekleştirildiğinin tespitini, kredi borcu nedeniyle yapılan hayat sigortasındaki sigorta poliçesi teminat miktarı olan 130.000,00 TL’nin fazlaya dair hakları gizli kalmak kaydı ile davalılardan alınarak ölüm tarihinden itibaren işlemiş ticari faizi ile birlikte müvekkiline verilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı …A.Ş. Vekili … Tüketici Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde; davacının diğer davalı ile kullanmış olduğu kredi yönünden sigortalanmak için müvekkiline başvuruda bulunduğunu, ve müvekkili şirket tarafından sigortalandığını, kanuni miraçları tarafından vefat teminatı bedelinin kendilerine ödenmesini talep ettiğini, müvekkili şirket tarafından sağlanan ”kaza sayılmayan vefat teminatı” kapsamında olmadığından talebin reddedildiğini belirterek haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalı …A.Ş. Vekili … Tüketici Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde; öncelikte davaya bakmaya asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, murisin ticari kredi kullandığını, tüketici mahkemelerinin görevli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
… Tüketici Mahkemesinin …/…/… tarih …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile “davalı … Bankası cevap dilekçesinde ekinde sunulan genel kredi sözleşmesi incelendiğinde, muris … … tarafından …/…/… tarihinde 200.000,00 TL tutarında ticari kredili mevduat hesabına istinaden kredi kullandığı, genel kredi sözleşmesinin Yargıtay uygulamaları göz önünde bulundurulduğunda ticari nitelikte bir kredi sözleşmesi olduğu, davacının murisinin de tüketici sıfatıyla tüketici kredisi kullanmadığı, taraflar arasında 6502 sayılı yasanın uygulanmasından kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu olmadığından, davaya bakmaya Asliye Ticaret mahkemelerinin görevli” olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Her ne kadar … Tüketici Mahkemesi genel kredi sözleşmesinin ticari nitelikte olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiş ise de davanın dayanağı hayat sigorta sözleşmesi olup, uyuşmazlık, kredi sözleşmesinden değil, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlık Murisin vefat halinin poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmıştır. Kredi sözleşmesi ile ilgili bir ihtilaf bulunmamaktadır. Hayat sigorta sözleşmelerinin, niteliği gereği sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesindeki düzenlemede belirtildiği üzere, muris tüketici konumunda olup davacılar da mirasçılık ilişkisine dayanarak dava açtıklarından ve davalı sigorta şirketi ile muris arasında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemi olmasından dolayı, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığa bakma görevi, anılan kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca tüketici mahkemesine ait bulunmaktadır. İş bu dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır. ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10938, Karar No: 2018/3130 Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi, Esas No : 2018/362, Karar No : 2018/278, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi, Esas No : 2018/386, Karar No: 2018/382
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1.maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğuna yer verilmiştir. Aynı yasanın 114/1-c bendinde Mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır. Mahkemenin görevi ile ilgili yasal düzenlemeler sonucunda görevle ilgili konular taraflar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturmaz. Çünkü dava şartlarının mevcut olup olmadığı , mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır ve dava şartı noksanlığı halinde HMK 115. maddesinde davanın usülden reddine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un yürürlük tarihi olan 28/05/2014 tarihinden sonra, 17/01/2018 tarihinde açılan davada, Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli …Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
-Görevsizlik kararının, istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde … Tüketici Mahkemesi ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluşacağından yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın re’sen Bölge Adliye Mahkemesinin … Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine,
2- Görevli mahkeme belirlendikten sonra taraflarca 2 haftalık süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
3-Vekalet ücreti, Harç ve Yargılama giderleri hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/07/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı