Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/400 E. 2019/324 K. 19.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/400 Esas
KARAR NO : 2019/324
DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 18/06/2018
KARAR TARİHİ : 19/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında … tarihinde … sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden davalı tarafından işletmekte olduğu otelip iç pazar satış hakkı ve otelin callcenter satış hizmetinin müvekkil şirkete devredildiğini, davalıya ödeme planı ile nakit ve çek verildiğini, davalı şirket tarafından sözleşme şartları yerine getirilmediğini, söz konusu şirkete yönelik satışların durdurulduğunu ve davalı şirkete Manavgat … Noterliğince ihtarname çekilip müvekkili şirket tarafından verilen … vade tarihli …TL bedelli … Bankası … şubesine ait … nolu çekin iadesinin istendiğini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere …TL maddi ve manevi tazminat talep edildiğini, davalı şirketin herhangi bir şekilde cevap vermediğini, müvekkilinin mağduriyetinin önlenmesi için … Bankası … Şubesine ait … nolu … vade tarihli ve …-TL bedelli çek için ödeme yasağı konulması ile icra takibine konu edilmemesi yönünde tedbir konulmasını ve çekin iadesine karar verilmesini, vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili … havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmekle dosya ele alınarak incelenmiş ve davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin oluşu, feragatın yargılamaya tek yönlü olarak son veren ve kesin bir hükmün sonuçlarını doğuran taraf işlemi olması gözetilerek davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiş, Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamı ile “…şarta bağlı feragat yapılamayacağından anılan dilekçesinin davadan vazgeçme olarak nitelendirilip karşı tarafın muvafakatine bağlı bulunduğu gözetilerek öncelikle davalıya vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılmış, eldeki esasa kaydı yapılmış, yargılamaya devam olunmuştur.
Davanın geri alınması 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 123 üncü maddesinde(eski 1086 sayılı HMUK’nın 185/1maddesi) düzenlenmiştir. Davacının davasını geri alabilmesi için davalının rızası şarttır. Davanın geri alınması durumunda dava hiç açılmamış sayılır ve mahkemece “karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilir. Davanın geri alınması durumunda, geri alma anına kadar edinilen izlenime göre, haksız olduğuna kanaat getirilen tarafa vekalet ücreti ve yargılama giderleri yüklenir. Davanın geri alınması durumunda geri alınan dava ileride tekrar açılabilir. Davacının davasını geri almasına davalı rıza göstermemişse, davaya devam edilmeli ve talep hakkında esastan bir karar verilmelidir. Davacının davasını geri alabilmesi için davalının açık rızasına ihtiyaç vardır. Zimnı muvafakat yeterli değildir. Bu nedenle, davacının davasını geri almasına rıza gösterip göstermediği davalıya sorulmalı, davalı açıkça geri almaya rıza gösterir (muvafakat verirse) ise ona göre işlem yapılmalıdır. (Yargıtay … Hukuk Dairesi, … esas, … karar)
Davalı vekiline meşruhatlı davetiye gönderilerek davanın geri alınmasına muvafakat edip etmediği sorulmuş, davalı vekili … tarihli dilekçesi ile davanın geri alınmasına vekalet ücreti baki kalmak üzere muvafakat ettiğini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacının davasından vazgeçtiği, davalının da vazgeçmeyi kabul ettiği, bu durumun HMK 123. maddesinde düzenlenen “Davanın geri alınması” olarak nitelendirileceği, davanın bu şekilde son bulduğu, davanın geri alınma tarihine kadar ileri sürülen dava ve cevap dilekçeleri ve içerikleri dikkate alındığında, otel müşterilerinin şikayetleri, ihtarnameler ve derdestlik itirazına konu olan yargılama vs. Olmasına, davanın cevap dilekçesi verilmeden önce geri alınmasına göre bu aşamada davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, ilerde tekrar dava açabilme hakkı bulunan davacı üzerinde yargılama giderlerinin bırakılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla; esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şeklinde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın geri alınması nedeniyle esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 44,40.-TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 3.415,50.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 3.371,10.-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davanın geri alınana kadar edinilen izlenim ve davanın cevap dilekçesi verilmeden önce geri alınması karşısında, davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer OLMADIĞINA,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/04/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı