Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/37 E. 2018/377 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/37 Esas
KARAR NO : 2018/377
DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 16/01/2018
KARAR TARİHİ : 15/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirket adına …’ün … Belediye makamına sunmuş olduğu dilekçesinde …Başkanlığına bağlı …Müdürlüğünün denetime yetkili elemanlarınca …/…/… tarihinde yapılan denetimler esnasında …plakalı araçta, hal kayıt sistemine bildirilmeden nakliyesi yapılan 13000 kg domates tespit edildiğinden, davalı şirket adına tanzim edilen …/…/… tarihli … seri numaralı cezalı hal rüsumu tutanağı ve aynı tarihli … seri numaralı idari para cezası tutanaklarının, cezaya konu malın bildirimlerinin yanlış iki plakaya yapıldığı gerekçesiyle ceza tutanaklarının iptal edilmesi talebinde bulunduğunu, …’ün itirazına cevaben yazılan yazıda özetle “…’da yanlış plakaya bildirim yapıldığı taraflarınca iddia edilmesine rağmen hal kayıt sisteminde yapılan incelemede ceza tutanağının düzenlendiği saatten önce dilekçede belirtilen üç ayrı plakaya bildirim yapılmadığının anlaşıldığı ve ceza tutanaklarının belediye encümenince itiraz tarihinden önce …/…/… tarihli Encümen Toplantısı görüşülerek karara bağlandığı, tutanaklarda belirtilen tutarlar kadar idari para cezası ve cezalı hal rüsumu tahakkuk ettirilmesinin uygun bulunduğunun” bildirildiğini, … Valiliği …Müdürlüğü yazıları ekinde gönderilen …/…/… tarihli …-…-… numaralı kararında “….Hal Hakem heyetlerinin görevi kapsamı dışında olması sebebiyle talebin reddine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karara bağlandığını, itiraza konu …Merkez …Başkanlığının …/…/… tarih …-…-… numaralı kararı ile verilen, …Müdürlüğünün … Ekiplerinin davalı şirkete …/…/… tarihinde ve … sayılı numarası ile kesmiş olduğu 5.850,00.-TL’lik Hal Rüsum Tutanağı ile belirlenen cezasının iptal edilmesi kararı ile İdari Yargı konusu olan Encümen Kararının iptaline karar verme görevinin idari yargı mercilerine ait olup, Hal Hakem Heyeti görevi alanına girmeyen hususlarda karar alarak İYUK hükümlerine aykırı hareket ederek karar almakta olduğunu, ayrıca cezalı hal rüsumu tutanağının dayanağı encümen kararı iptal edilmeden ceza tutanağının kaldırılması kararının da yerinde olmadığını belirterek, … Merkez …Heyetinin görevsizliğine, Hal Rüsum Tutanağı ile belirlenen cezası kısmı hakkında aleyhe verilen kararına itirazlarının kabul edilerek kararın bozulmasına, davalı şirkete kesilen 5.850,00.-TL’lik cezanın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; … Heyetinin idari para cezası hakkında görevsizlik kararı verdiğini, bildirim yükümlülüğüne ilişkin verilmiş cezalı rüsum bedelinin ödenmesi kararında ise …AŞ ve …Şti’nin sorumlu bulunduğunu, müvekkilinin sorumlu olmadığının açıkça belirtildiğini, müvekkilinin idari para cezası verilmesini gerektiren cezai davranışta bulunmamasına rağmen idari para cezasını ödemek durumunda kaldığını, davalı şirketçe … … … plakalı araçla taşıma işlemi gerçekleştirileceği bildirimi yapıldığını, ancak hata sonucu yanlış iki plakalı araç için bildirim gerçekleştirildiğini, bildirimi yapan taşımacının sistemde bu işlemi kontrol imkanı bulunmadığından bu hatanın gerçekleştiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … Merkez …Heyeti karar örneği celp edilmiştir.
Dava; 5957 Sayılı Sebze Ve Meyveler İle Yeterli Arz Ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Mallarin Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkinda Kanun’un 10. maddesi ve bu kanuna göre çıkarılan Hal Hakem Heyeti ve Toptancı Hal Konseyi Hakkındaki Yönetmeliği’nin 20. Maddesi gereğince açılan hal hakem heyeti kararına itiraz niteliğindendir.
Davanın hakem kararının tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
… Merkez …Heyeti’nin …/…/… tarih ve …-…-… nolu kararının incelenmesinde; “Şikayetçi …Şti’nin başvurusunun 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanunun 3,5,9,12,15 ve 16 maddelerine dayanılarak çıkartılan Sebze ve Meyve Ticareti ve Toptancı Haller Hakkında Yönetmeliğin “Bildirim” başlıklı 41.maddesi ile “Bildirimcilerin Yükümlülükleri” başlıklı 43.maddesi çerçevesinde bildirim yükümlülüğünün …A.Ş ve …Şti’ye ait olduğu, dolayısıyla … Belediyesi Toptancı Hal Müdürlüğü Zabıta Ekiplerinin …Şti’ye …/…/… tarihinde … sayı numarası ile kesmiş olduğu 5.675,00.-TL’lik hal rüsum cezasının iptal edilmesine, Sebze ve Meyve Ticareti ve Toprancı Haller Hakkındaki Yönetmeliğin Cezalı Hal Rüsumu başlıklı 47. Maddesinin 7. Fıkrası gereği bildirimsiz malları taşıyan nakliyecileri de sorumlu tuttuğu, bu bağlamda …Belediyesi Zabıta ekiplerince …/…/… tarihinde saat …:…0 itibariyle yapmış olduğu denetimde …Şti’ye uyguladığı 2.704,00.-TL idari para cezasının uygun olduğu, ancak 5957 Sayılı Sebze ve Meyveler İle Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun Hal Hakem Heyeti ve Toptancı Hal Konseyi Başlıklı 10.maddesinin 7.fıkrası gereğince idari yaptırım kararına ait itirazlar Hal Hakem Heyetlerinin görev kapsamı dışında olması sebebiyle talebin reddine” dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık; Hal Hakem Heyetinin Belediye Encümen Kararına dayalı olarak davalı hakkında kesilen Hal Rüsumu cezasının iptaline ilişkin inceleme yapma ve karar verme yetkisinin olup olmadığı, idari yargının görev alanına girip girmediği hususlarındadır.
Konuyla ilgili Mevzuat şu şekildedir:
Sebze Ve Meyveler İle Yeterli Arz Ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Mallarin Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkinda Kanun’un “Hal Hakem Heyeti Ve Toptanci Hal Konseyi” başlıklı 10. Maddesine göre;
“(1) Üreticiler ile meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarında bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla il merkezlerinde bir hal hakem heyeti oluşturulur. Bakanlıkça gerekli görülen ilçe merkezlerinde de hal hakem heyeti oluşturulabilir.
(5) Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmündedir. Bu kararlar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar, bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hâkim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Hal hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği karar kesindir.
(6) Değeri elli bin Türk Lirası ve üstündeki uyuşmazlıklarda hal hakem heyetinin vereceği kararlar, asliye ticaret mahkemesinde delil olarak ileri sürülebilir. Bu maddede yer alan parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında arttırılır. Artırılan parasal sınırlar, her yıl aralık ayı içinde Bakanlıkça Resmî Gazete’de ilan edilir.
(7) 14 üncü madde dışındaki tüm uyuşmazlıklar, hal hakem heyetinin görev ve yetkileri kapsamındadır. Toptancı hali yönetimi veya personelinin uygulamalarından veyahut toptancı hallerinin ve pazar yerlerinin yönetim ve işleyişinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da bu kapsama dâhildir.”
Hal Hakem Heyeti ve Toptancı Hal Konseyi Hakkındaki Yönetmeliğinde de benzer düzenlemeler mevcut olup Hal Hakem Heyetinin görev ve yetkilerinin düzenlendiği 5. Maddeye göre; “Hakem heyeti, üreticiler ile meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarında Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklara çözüm bulmakla görevli ve yetkilidir.
Kanunun 14 üncü maddesinde öngörülen idari para cezası dışındaki tüm uyuşmazlıklar, hakem heyetinin görev ve yetkisi kapsamındadır. Toptancı hali yönetimi veya personelinin uygulamalarından veyahut toptancı hallerinin ve pazar yerlerinin yönetim ve işleyişinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da bu kapsama dâhildir.”
İlgili Kanun ve yönetmelik dikkate alındığında Hal hakem Heyetinin görevinin Kanun’un 14. Maddesinde öngörülen idari para cezaları dışındaki uyuşmazlıklar olarak belirlenmiştir.
Uyuşmazlık konusu Hal Rüsumu ise Sebze Ve Meyveler İle Yeterli Arz Ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Mallarin Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 8. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre:
“Madde 8 – (1) Toptancı halinde satılan mallardan yüzde bir, toptancı hali dışında satılan mallardan yüzde iki oranında hal rüsumu tahsil edilir. Ancak, (Ek ibare: 28/03/2013-6455 S.K./71. md) Bakanlar Kurulunca aksi kararlaştırılmadıkça, üretici örgütlerince toptancı halinde satılan mallar ile toptancı haline bildirimde bulunmak şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (ç), (d), (e) ve (f) bentlerinde belirtilen mallardan hal rüsumu alınmaz. Bakanlar Kurulu, Bakanlığın teklifi üzerine hal rüsumu oranlarını, değişen piyasa şartlarına göre, genel olarak veya mal bazında uygulanmak üzere yüzde doksanına kadar azaltmaya veya artırmaya yetkilidir.
(4) (Değişik fıkra: 28/03/2013-6455 S.K./71. md) Hal rüsumunun tahakkuk, tahsil ve paylaşımına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenir.
(8) Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak;
a) Toptancı haline bildirilmeden toptancı hali dışında toptan alınıp satılan, (Ek ibare: 28/03/2013-6455 S.K./71. md) ya da toptancı halinde satılmak üzere bildirimde bulunulup toptancı hali dışında toptan satılan
b) Sınaî üretimde kullanılmak veya ihraç edilmek üzere satın alınıp bu maddenin ikinci fıkrasına aykırı olarak iç piyasada satışa sunulan,
c) Toptancı halinden satın alınmadan veya toptancı haline bildirilmeden perakende satılan,
ç) Miktarına, değerine, üretim şekline veya künyesinde belirtilen diğer hususlara ilişkin gerçeğe aykırı beyanda bulunulan,
mallar için hal rüsumu, tespitin yapıldığı yerdeki toptancı halinde bir önceki gün o mallar için oluşan birim fiyatların en yükseği esas alınarak belirlenen toptan satış bedelinin yüzde yirmi beşi oranında cezalı olarak alınır. Hal rüsumunun cezalı olarak alınmasına belediye encümenince karar verilir. Cezalı hal rüsumu tahsil edilen mallar için önceden ödenen hal rüsumu varsa cezalı tahsil edilecek hal rüsumundan mahsup edilir.
” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
5957 Sayılı Kanuna dayalı olarak çıkarılan Sebze Ve Meyve Ticareti Ve Toptanci Halleri Hakkinda Yönetmeliğin 40. Maddesinde bildirim yükümlülüğü olanlar düzenlenmiştir.
“Madde 40 – (1) Bildirimciler, organik ve iyi tarım uygulamaları kapsamında üretilen sertifikalı ürünler dâhil bildirim miktarı veya üzerindeki sebze ve meyvelerin her ne şekilde olursa olsun alımı, satımı ve devrini yapan gerçek veya tüzel kişilerdir. Bu kişiler şunlardır:
a) Sınaî üretimde kullanmak üzere mal satın alan sanayiciler,
b) İhraç etmek üzere mal satın alan ihracatçılar,
c) İlgili mevzuatı çerçevesinde mal ithal eden ithalatçılar,
ç) Üretici örgütleri,
d) Komisyoncular,
e) Tüccarlar,
f) Üreticiden temin ettiği malları, tüketiciye satan market, manav, pazarcı ve diğer perakendeciler,
g) Üreticiden temin ettiği malları münhasıran kendi tüketiminde kullanan lokanta, otel, yemekhane, hastane ve yurt gibi kuruluşlar.
(2) Bildirimciler, sisteme kaydolmak zorundadır. Birinci fıkrada belirtilen sıfatlardan birden fazlasına sahip olanların kaydında, her bir sıfata ilişkin bilgiler sisteme işlenir. 34 üncü maddenin on dördüncü fıkrası hükmü saklıdır.
(5) Kayıt işlemi, toptancı hallerinde faaliyet gösterenler için toptancı hallerince, toptancı hali dışında faaliyet gösterenler için ise il müdürlüklerince yapılır. Sisteme kaydolmayanlar, bildirimde bulunamaz.” şeklinde bildirimcilerin kim olduklarının düzenlendiği, 41. Maddede de bildirimin nasıl yapılacağının düzenlendiği bu düzenlemelerde açıkça malın satıcıdan alıcıya nakliyesini yapan nakliyatçılara bildirim yükümlülüğü yüklenmediği, ancak mal sahibine ceza kesilmesi durumunda müteselsil sorumluluğunun doğduğu, somut olayda da nakliyecinin bildirim yükümlülüğü bulunmadığı ve mal sahibine de kesilmiş bir hal rüsum cezası bulunmadığı, Hal rüsumu ile ilgili cezaların 5957 Sayılı Kanun’un 14. Maddesinde düzenlenmediği, 8. Maddede düzenlendiği, bu nedenle 5957 Sayılı Kanun’un 10. Maddesi gereğince Hal Rüsumuna yapılan itirazlarda Hal Hakem Heyetinin yetkili ve görevli olduğu bu bakımdan davacının ileri sürdüğü iptal nedenlerinin sübuta ermediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, 5957 sayılı kanunun 10/5 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/05/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …