Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/348 E. 2018/754 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/348 Esas
KARAR NO : 2018/754
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 25/05/2018
KARAR TARİHİ : 27/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekilinin …/…/… tarihinde …’ de temizlik elemanı olarak işe başladığını, müvekkilinin, şirketin gönderdiği bir otelde dış cephe camlarının temizliğini yaparken aşağı düştüğünü ve omurgasının kırıldığını, müvekkilinin ihyası istenen şirkete ve diğer sorumlulara karşı Antalya İş Mahkemesinde sürekli sakatlık nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açtığını, …İş Mahkemesinin …/… sayılı dosyası ile davam eden davanın …/…/… tarihli duruşmasında verilen … numaralı ara kararında ihya davası açmak için taraflarına süre verildiğini, … ticaret sicil numarasında kayıtlı iken …/…/… tarihinde sicilden kaydı silinen …’ nin ihyasına, ticaret sicil memurluğunda yeniden tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ticaret Sicili Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; Antalya ticaret sicil müdürlüğü … sicil numarasında kayıtlı …’ nin …/…/… tarihinde ticaret sicil kayıtlarına tescil edildiğini, münfesih olmasına rağmen TTK geçici 7. Mad. Uyarınca …/…/… tarihli ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunulmadığından …/…/… tarihinde sicilden resen terkin edildiğini, Ticaret Sicil Müdürlüğünün yasal hasım konumunda olduğunu, aleyhe yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Dava; Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sırasında kayıtlı, …’ nin ihyası istemine ilişkindir
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ihya koşullarının oluşup oluşmadığı, yargılama giderlerinden davalının sorumlu olup olmadığı hususlarındadır.
Dosya içerisine; …İş Mahkemesinin …sayılı dosyası ile Ticaret Sicil Müdürlüğünden ihyası istenen şirketin sicil dosyası celp edilmiştir.
… İş mahkemesinin …/… sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının … …, davalıların …, …olduğu, …/…/… tarihinde meydana gelen iş kazasına ilişkin tazminat davası olduğu, dosyanın halen derdest olup ihya davası açmak için davacı vekiline süre verildiği, davacı vekilinin süresinde eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Celp edilen Antalya Ticaret Sicil Kayıtlarına göre; …’ nin Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı olduğu, firmanın Ticaret Sicil Müdürlüğüne … tarihinde kayıt olduğu, münfesih olmalarına ve sayılmalarına rağmen, Türk Ticaret Kanununun geçici 7. Maddesi uyarınca kendilerine yapılan ihtar ve …/…/… tarihli ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içinde bildiride bulunulmadığından …/…/… tarihinde ticaret sicilden resen terkin edilerek kaydının silindiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda ihyası istenilen şirketin …tarihinde sicilden terkin edildiği, davanın yasada belirtilen 5 yıllık süre içerisinde açıldığı, davacının terkin öncesi tarihte ihyası istenilen şirket ile akdettiği iş sözleşmesi uyarınca münfesih şirkete karşı iş mahkemesinde dava açtığı, bu nedenle eldeki davayı açmada hukuki yararının bulunduğu değerlendirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca 01/07/2015 tarihine kadar sayılan hallere tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son 5 yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebebiyle re’sen terkin edilebilirler. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinde re’sen silinir. Ancak sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Yine geçici 7. Maddeye göre davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket ya da kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.
Geçici 7/15. maddeye göre “bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde ön görülen usullere gören hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin ünvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığı ünvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren 10 yıl sonra hazineye intikal eder. “
Ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin yeniden ihyasının sağlanması amacıyla 6102 Sayılı TTK kapsamında iki farklı yol öngörülmüştür. Buna göre belirli bir tasfiye sürecine giren şirketlerin tasfiye işlemlerinde eksiklik olması halinde TTK’nun 547. maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin tekrar sicile kaydedilmesi mümkündür. Örneğin şirkete ait bir mal varlığının bulunması ya da şirketin taraf olduğu derdest davaların varlığı bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bir diğer yol ise TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketlerin yeniden tescilidir. Buna göre asgari sermaye miktarına ulaşmayan, adres değişikliğini bildirmeyen şirketlerin re’sen kayıtlardan terkini halinde şirketin faal olması ve gerekli bazı koşulların da gerçekleşmesi halinde tekrar sicile kaydı mümkündür.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları uyarınca dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi gereğince mahkemece, tasfiye halindeyken sicilden terkin edildikten sonra ihya (yeniden tescil) isteminin kabulüne karar verilmesi halinde, tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekmektedir. Ancak ihyasına karar verilen şirketin, hiç tasfiye haline girmeden TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilmesi durumunda, tasfiye memuru atanmasına dair düzenleme olmadığından tasfiye memuru atanması gerekmemektedir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; ihyası talep edilen Antalya ticaret sicilinin … sicil numarasında kayıtlı …’nin 6102 sayılı TTK geçici 7. Madde uyarınca münfesih sayılmasına rağmen, ticaret sicil müdürlüğü tarafından yapılan ihtar ve ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilama rağmen süresinde bildirimde bulunulmadığından dolayı …tarihinde sicilden resen terkin edildiği, eldeki davanın 5 yıllık yasal süre içinde açıldığı, davacının sözü edilen şirketin ihyası için …İş Mahkemesinin …sayılı dosyasında yetki ve süre verildiği, davacının sicilden terkin edilen şirket aleyhine adı geçen iş mahkemesinde görülmekte olan davası bulunması nedeni ile eldeki davayı açmada hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla eldeki davaya dayanak …İş Mahkemesi dosyasına binaen şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, tasfiye sürecine girmediğinden ek tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım konumunda bulunduğundan aleyhine harç ve yargılama giderleri hükmedilmemesine (bu giderlerin İş Mahkemesinde görülen davadaki haklılık durumunda göre hükümle birlikte değerlendirilebileceği) dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
… İş Mahkemesinin …/… sayılı dosyasına binaen;
1-Davanın KABULÜ ile,
Antalya Ticaret Sicilinin … sicil numarasında kayıtlı …’ nin, TTK’ nın 643. Ve 547/1. Maddesi uyarınca İHYASINA, Ticaret Siciline yeniden TESCİLİNE,
2-Tasfiye sürecine girmediğinden tasfiye memuru atanmasına YER OLMADIĞINA,
3-Verilen Kararın tescil ve ilanı için karar kesinleştiğinde Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne gerekçeli kararın yazı işleri müdürlüğünce GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç peşin alındığından başkaca bir harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/11/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı