Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/346 E. 2018/862 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/346 Esas
KARAR NO : 2018/862
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/05/2018
KARAR TARİHİ : 27/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin emrine dava konusu çek düzenlenmiş olan …Şti. eski sahibi-ortağı olduğunu, iş bu şirketin hisselerini 3.Kişiye devrettiğini, alacağını hâlâ alamadığı gibi şirketin iflas davası devam ettiğinden mağdur durumda olduğunu, müvekkilinin dava konusu çek nedeniyle hiçbir borcunun bulunmadığını, iş bu çekin … Bankasından kredi kullanılması için müvekkilİnin hissesi olduğu dönemde rotatif kredi kullanmak için kullanıldığını, ancak çeki tekrar ele geçiren … şirketi yeni ortaklarının ciro silsilesinde yer almamasına rağmen alacağın temliki hükümlerine göre usulsüz bir şekilde ciro ettiğini, bu usul şartının yerine getirilmemiş olduğundan esasa girilmeden, alacağın temlik hakkı olmadığından takibin iptalinin zaruri olduğunu, mahkeme aksi kanaatte ise öncelikle taraflar arasındaki temlik eden … ile Müvekkil … arasındaki ilam mahiyetindeki sözleşmede açıkça belirtildiği üzere temlik eden … şirketinin herhangi bir alacağının bulunmadığını, kaldı ki müvekkilinin … İcra Müdürlüğünün …/…, … İcra Müdürlüğünün …/… ve … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyalarından alacaklarının mevcut olduğunu, bu nedenle takas mahsup talebinde de bulunduklarını belirterek, takibin iptali ile takip konusu çek nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, süresi içinde cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili duruşmadaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Dava; … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının dayanağını teşkil eden çekten dolayı açılan menfi tespit davasıdır. (İcra takibinden sonra açılan)
Uyuşmazlık; … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının dayanağını teşkil eden …/…/… keşide tarihli 20.000,00.-TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borcu bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.
Davacı dilekçesinin sonuç ve istem kısmında takip konusu çek nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiş, ancak harca esas değer olarak icra dosyasındaki takip çıkış tutarı olan 26.500,00.-TL üzerinden davasını açmıştır.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafça, davacı borçlu ve dava dışı diğer borçlular aleyhine 18.800,00.-TL çek bedeli ve ferileriyle birlikte toplam 26.500,02.-TL alacaktan dolayı kambiyo senetlerine ilişkin icra takibine girişildiği ve icra takibinin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Takip ve davaya konu çek suretinin incelenmesinde; …Şubesine ait …/…/… keşide tarihli 20.000,00.-TL bedelli olduğu, keşidecisinin dava dışı …Şti olup, lehtarının da dava dışı …Şti olduğu, davacının çekin ön yüzünde avalimdir ibaresiyle imzasının bulunduğu, çekin arka yüzünün incelenmesinde ise lehtarın cirosunun bulunduğu, daha sonraki …AŞ cirosunun iptal edildiği, …/…/… tarihinde bankaya ibraz edildiği, karşılıksız kaşesinin basıldığı ve daha sonra da yine …Şti’ne ve onun da cirosu ile davalı hamile ciro edildiği anlaşılmaktadır. Davacının çeki … veren sıfatıyla imzaladığı anlaşılmaktadır ve imzaya ilişkin bir itirazı da yoktur.
…; 6102 sayılı TTK’nın 700 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. … şekil bakımından asıl borca, maddi yönden ise tamamen müstakildir. … için sadece imza yeterli olup ayrıca isim soy isim yazılması da gerekli değildir.
TTK’nın 701.maddesine göre; “…, … içindir veya bununla eş anlamlı bir ibareyle ifade edilir ve … veren kişi tarafından imzalanır. Muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere poliçenin yüzüne atılan her imza avla şerhi sayılır. Kimin için verildiği belirtilmemişse, … düzenleyici için verilmiş sayılır.
TTK’nın 702.maddesine göre; “…veren kişi, kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olur. … veren kişinin teminat altına aldığı borç şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da, … verenin taahhüdü geçerlidir. … veren kişi poliçe bedelini ödediği takdirde poliçeden dolayı lehine tahakkuk altına girmiş olduğu kişiye ve ona poliçe gereğince sorumlu olan kişilere karşı poliçeden doğan haklarını iktisap eder.”
Ayrıca TTK’nın 724.maddesine göre de; “… veren, senedin diğer borçluları ile birlikte hamile karşı müteselsilen sorumludur.”
Ödemede bulunan avalist ödediği bedelin tamamını lehine … verdiği kimseden isteyebilir. Ödemede bulunan avalistin diğer avalistlere rücu hakkı yoktur.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davacı tarafça … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının dayanağını teşkil eden çekten dolayı bir borcunun bulunmadığı, çekin lehtarı olan şirketin eski ortağı olduğunu ancak, şirket hisselerini 3.kişiye devrettiğini, bu çekin de … Bankasından kredi kullanılması için şirketten hissesi olduğu dönemde kredi kullanmak için kullanıldığı iddiasıyla eldeki davayı açtığı, uyuşmazlığın çekten kaynaklandığı, davacının çekte … veren sıfatıyla isim ve imzasının bulunduğu ve imzasının inkar da edilmediği anlaşılmakta olup, TTK’nın 702/2.maddesine göre … veren sadece senette şekle ait bir noksan bulunması halinde sorumluluktan kurtulabileceği, senedin zorunlu unsurları tamam ise … veren kişinin keşideci ve lehtar arasındaki ilişkiden kaynaklanan defileri ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacağı, dava konusu olayda da takip ve dava konusu çekte şekle ait bir noksanlığın davacı tarafça ileri sürülmediği gibi çekin yasal unsurları havi bir çek oluşu gözetilerek, ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca her ne kadar davacı lehine ihtiyati tedbire karar verilmişse de, tedbir kararı uygulanmadığından davalı lehine tazminata hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Her ne kadar davacı taraf lehine ihtiyati tedbire karar verilmişse de tedbir kararı uygulanmadığından davalı lehine tazminata karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 452,56.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 416,66.-TL harcın istem olması halinde hükmün kesinleşmesine müteakip davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/12/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)