Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/309 E. 2019/374 K. 10.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/309
KARAR NO : 2019/374
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/05/2018
KARAR TARİHİ : 10/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, davalı borçlunun faturalardan kaynaklanan borcunu ödemediğini, bu nedenle alacağın tahsili amacı ile Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ederek takibin durduğunu beyan etmekle; borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, davalı borçlunun %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılması rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava: Ticari satım akdi uyarınca faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık: Akdi ilişkinin varlığı, faturaların bu akdi ilişki nedeniyle düzenlenip düzenlenmediği, fatura içeriğindeki malların davalı tarafa teslim edilip edilmediği, faturanın tebliğ edilip edilmediği ve icra takip tarihi itibariyle alacak borç durumu ihtilaflıdır.
Davacı vekili tarafından dosya içerisine; faturalar ve cari hesap ekstresi sunulmuş, Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri inceletilerek Mali Müşavir bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
… tarihli Mali Müşavir bilirkişi …’in raporunda sonuç olarak; Davacı şirketin ticari defterlerine göre , taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve bu ticari ilişkiye istinaden davalı adına borç kaydedilen dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacının bakiye …-TL tutarında davalı taraftan asıl alacağının olduğu, davacı taraf dava konusu alacağın dayanağı olan faturaları ve muhteviyatlarındaki malları davalı …’a teslim edildiğini somut belgelerle ispatlamakla mükellef olduğu, kanaat ve sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde: davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı aleyhinde 7 adet faturaya istinaden …-TL asıl alacak, …-TL önceden ödenen, …-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf delil listesinde tarafların ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayandığından, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının ibrazının sağlanarak bilirkişi incelemesi yaptırılması için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, davalı şirket adına defter ve kayıtlarını inceleme için ibraz etmesi hususunda meşruhatlı davetiye tebliğ edilmesine rağmen, davalı taraf defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 219.maddesi uyarınca; Taraflar kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Aynı kanunun 220/3 maddesi uyarınca da belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede delilleri ile birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkar eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse mahkeme duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkili ticari kayıtlarında davacı tarafa ilişkin herhangi bir veri bulunmadığını, yapılacak bilirkişi incelemesi ile bu hususun ispatlanacağını söylemesine rağmen, davalı taraf defter ibrazından kaçınmış olup, defterlerin zayiine ilişkin herhangi bir belge de sunulmamıştır.
HMK’nın 219 ve 220 maddesindeki düzenleme uyarınca davalı tarafın defterlerini ibraz etmemesinin davacı aleyhine sonuç doğurmayacağının kabulü gerekir.
Yine Yargıtay … Hukuk Dairesinin süreklilik kazanan içtihatlarında açıklandığı üzere ticari defterler kesin delillerden olup, HMK 222.maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise, karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmasa bile karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere, karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde, dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından, dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise, birlikte incelenip değerlendirildiğinde delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden, verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3 madde gereğince sunmaktan kaçındığı ticari defterlerindeki kayıtların karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olan ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip, sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Buna göre ve dava dosyasındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı vekili tarafından müvekkili ile davalı arasında cari hesap şeklinde yürüyen ticari satım akdinden kaynaklanan alacağın tahsili için ilgili icra dosyasında ilamsız icra takibine girişildiği ve itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmakta olup, davalı tarafın kendisine meşruhatlı davetiye tebliğ edilmesine rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçındığı, davacının incelenen defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve icra takip tarihi itibariyle davalıdan …-TL tutarında alacağının kayıtlı olduğu anlaşılmakta olup, yukarıda açıklandığı üzere HMK’nın 220 ve 222 maddeleri göz önünde bulundurulduğunda davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan …-TL alacağı olduğunu usulüne uygun ve kesin delillerle ispatladığı sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın kabulüne ve davalı borçlunun icra dosyasındaki borca yönelik itirazının iptaline ve takibin aynen devamına karar vermek gerekmiş, alacağın likit nitelikte oluşu gözetilerek de davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalı borçlunun Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki borca yönelik İTİRAZININ İPTALİ ile, takibin aynen devamına,
Haksız itirazın …-TL asıl alacağın takdiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 315,08.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 35,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 279,18.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam 668,30.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/05/2019

Katip …
e- imzalıdır

Hakim …
e- imzalıdır