Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/305 E. 2019/196 K. 06.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/305
KARAR NO : 2019/196
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 09/05/2018
KARAR TARİHİ : 06/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı müvekkiline ait medikal firması bulunduğunu, söz konusu firma ile müvekkilinin, gerek Antalya İli içerisinde gerek İl dışında bulunan kamu veya özel hastanelere medikal ürün satışı ve teminin de bulunduğunu, davalı tarafından müvekkili şirkete toplam değeri 21.000,00 TL olan iki adet fatura ile 210 adet kemik graft materyali satışında bulunduğunu, buna ilişkin olarak ürünleri ve faturaları da müvekkilime ait işletmeye gönderdiğini, ancak davalı tarafın göndermiş olduğu ürünlerin yasal unsurları eksik olduğu için satışının yapılması mümkün olmadığını, buna ilişkin olarak davalı tarafla yapılan tüm görüşmelerde davalı mallarının iadesini alacağını belirtmiş olmasına rağmen mallarını iade almadığını, davalı tarafından müvekkili şirkete gönderilen iki adet faturanın 04/04/2017 ve 11/04/2017 tarihlerine ilişkin olduğunu, söz konusu faturaların ödenmemesi nedeniyle davalı tarafından Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas ve Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyalarına ilişkin olarak icra takibine geçilmiş olup, taraflarınca yapılan itirazlar nedeniyle takibin durduğunu, yapılan itirazlar sonucunda davalı tarafın Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi …/… esas ve Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi …/… esas sayılı dosyaları üzerinden itirazın iptali davası ikame ettiklerini, söz konusu faturaların içeriğindeki malların satışına ilişkin olarak davalı tarafından bulundurulması gereken ve yasal zorunluluk olan … (…) kodunun eksik olması neticesinde satışı gerçekleştirilmediğini ve bunun yasal olarak satışının mümkün olmadığını, şöyle ki; … (…) CE direktiflerinden Tıbbi Cihaz Yönetmeliği direktifleri olan (…) Vücuda Yerleştirilebilir Aktif Tıbbi Cihazlar Yönetmeliği (…) ve Vücut dışında kullanılan (İn Vitro) Tıbbi Tanı Cihazları Yönetmeliği …) kapsamındaki ürünler/cihazlar ile bunların üretimini, ithalatını, dağıtım ve satışını yapan işletmelerin kayıt altına alındığı İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen web tabanlı kayıt sistemi olduğunu, 14/01/2011 tarihi itibariyle … sisteminin yeni versiyonu faaliyete geçmiş olup, firma ve ürün kayıt bildirim işlemleri için gerekli veri girişi yeni sistem üzerinden gerçekleştirileceğini, … yani …: İlaç ve tıbbi cihazların ihale, teklif, sipariş, nakliye, satın alma, stok, hastaya order, fatura ve ödeme gibi ticaretin tüm süreçlerinin konuyla ilgili her kişi ve kurum tarafından elektronik ortamda yürütülebilmesi sağlayan Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri tarafından Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı adına yürütülen ortak proje olduğunu, … kodu olmayan firmaların bu şekilde satmış oldukları ürünlerin piyasada tedavülü mümkün olmayıp satışının 3. Kişilere yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle davalı tarafından müvekkiline satışı ve teslimi yapılan ürünlerin piyasada tedavülü mümkün olmadığından bu hususta alacak talep etmeleri de haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenle müvekkilinin söz konusu faturalara ilişkin olarak borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili tarafından davacıya satılan ürünlerin gerekli nitelikleri taşıdığını, davacının bu beyanlarının borçtan kurtulmaya yönelik olduğunu, davacının müvekkiline satış gerçekleştikten sonra ürünlerin niteliğiyle ilgili hiçbir bildirimde bulunmadığını, hatta ürünleri sattığını fakat başka acil ödemeleri olduğunu kendisine kısa süre içerisinde ödeme yapılacağının beyan edildiğini, ancak davacının, müvekkilinin kendisine tanıdığı sürede de ödeme yapmayınca taraflarından icra takibi yapma zorunluluğu doğduğunu, tarafların tacir olması ve basiretli bir tacir gibi davranması beklenirken davacının (borçlu) ürünlerin satış için gerekli nitelikleri taşımadığı kanaatinde ise Ticaret Kanunu m. 23/5 “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür.” amir hükmü gereğince müvekkiline bildirim yapılması gerekirken hiçbir bildirimde bulunulmadığını, müvekkiline malların tesliminden sonra ayıp ile ilgili bir ihbarda bulunulmadığı gibi, borcu bugün ödeyeceğiz yarın ödeyeceğiz diyerek sürekli ertelediklerini, ayrıca davalının muhasebecisinin de müvekkilini arayarak fatura detayları hakkında bilgi alıp muhasebe kayıtlarına defterlere işleyerek gider gösterdiğini fakat herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: Menfi Tespit davasıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde: davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı aleyhinde 11.000,00-TL asıl alacak, 176,30.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.176,30.-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde: davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı aleyhinde 10.000,00-TL asıl alacak, 143,01.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.143,01.-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: menfi tespit davası, itirazın iptali davasına ilişkin ikame edilen Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi …/… E esas ve Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi …./… esas sayılı dosyalarından sonra açılmış olup dava konusunun aynı olması sebebiyle davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, dava açmakta hukuki yarar bulunmasının dava şartları arasında sayıldığı, menfi tespit davasının itirazın iptali davalarından sonra açılmış olduğundan davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından HMK.’nun 114/h ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı noksanlığı bulunduğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 44,40.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 358,63.-TL harcın mahsubu ile fazladan yatırılan 314,23.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/03/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)