Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/304 E. 2019/240 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/304 Esas
KARAR NO : 2019/240
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 09/05/2018
KARAR TARİHİ : 19/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, takibe konu bononun … tarihli protokol uyarınca düzenlenmiş olup, 75.000,00.-Euro bedelli olduğunu, davalı ile dava dışı … Turizm Ltd Şti’nin aralarında kâr ortaklığı adı altında anlaştıklarını, anlaşmaya göre davalının dava dışı şirkete … tarihinde 75.000,00.-Euro para vereceğini, bunun karşılığında da 3 ay sonunda 17.250,00.-Euro kâr payı alacağını, protokol uyarınca 75.000,00.-Euro ve 17.250,00.-Euro bedelli iki adet bono hazırlanacağını, anlaşma sağlandıktan sonra davalının dava dışı şirketin müdürünün akrabası olan müvekkilinin kefil olarak imza atmasını istediğini, müvekkilinin de borcun ödeneceğini düşünerek hem protokole hem de takibe konu bono ve diğer bonoya kefil olarak imza attığını, davalı ile dava dışı şirket arasında 3’er aylık dönemlerde yeni protokoller yapıldığını ve yeni bonolar tanzim edildiğini, müvekkilinin sadece … tarihli protokol ve bağlı bonolara imza attığını, başkaca hiçbir protokole ve bonoya kesinlikle imza atmadığını, 15/11/2015 tarihli protokolde “daha önceki dönemlere ait protokol ve senetler hükmünü yitirmiştir” şeklinde bir madde mevcut olup davalı ile dava dışı şirket arasında mevcut eski dönemlere ilişkin tüm belgelerin hükmünü yitirdiğini belirterek, müvekkilinin davalıya karşı borçlu bulunmadığının tespitine ve alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili … tarihli celsede dava dilekçesini açıklamış, taleplerinin Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki borç nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğunu belirtmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ekinde sunulan belgedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davacı tarafça belge aslının ibraz edilmemesi halinde başkaca bir incelemeye gerek olmaksızın davanın esastan reddi gerekeceğini, davacı tarafın bonoda bulunan imzasını inkar etmediğini, ödeme yaptığına ilişkin de bir iddiası olmadığını, davacının taraf olmadığı sözde imzalanmış bir protokolde yer aldığı iddia edilen genel bir ibareden hareket ile iş bu davayı açtığını, daha önce de belirtildiği gibi ekte bulunan belge üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmamakla birlikte, dava dayanağı yapılan sözde belgenin ilgili kısmının da soyut nitelikte olduğunu, genel ifadeler ile sözleşmenin tarafı olan olmayan herkesin ibra edilmesinin de mümkün olmayacağını, davacının her ne kadar sadece …’a kefil olduğunu, aradaki ilişkinin tarafı olmadığını belirtmekteyse de bunun doğru olmadığını, müvekkilinin davacının maaşına haciz şerhi koydurmuş olan sözde alacaklısı …, davacının babası …, … hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkilinin tanımadığı …’ın dolandırıldığı gerekçesi ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına …, …, …, …, …, … hakkında şikayette bulunduğunu, bu suç duyurusunda …’ın, … ile beraber hareket ettiğini, şikayetçi olan kişilerinin arasına sızmak -içerideki adam olmak- için …’ın kendisini de dolandırdığı iddia ettiğini belirttiğini, müvekkilinin tanımadığı yine başka bir mağdur olan …’nın ise Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği şikayet dilekçesi ile …, …, …, …, …, … hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, bu kişinin de tıpkı diğer mağdur gibi …, … ve …’ın beraber hareket ettiğini, dosyaya taraf olarak savcılık dosyasından bilgi sızdırmak için sözde şikayette bulunduğunu belirttiğini, adı geçen mağdurların farklı illerde yaşamakta ve birbirini tanımadıklarını, …’ın Antalya … Ağır Ceza Mahkemesi …/… Esas sayılı dosyası ile yargılanmakta olduğunu belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile %20 tazminata hükmolunması gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, davacı vekilince protokol, senet örneği, ödeme dekontları dosyaya sunulmuştur.
Davacı vekilinin adli yardım talebi ile ilgili olarak HMK 335/2 maddesi uyarınca dava harçları ile sınırlı olmak üzere adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Dava; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası niteliğindedir.
Davacı taraf, davalı tarafından aleyhine girişilen icra dosyasındaki borç nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafça, davacı borçlu ve dava dışı şirket aleyhinde … tanzim tarihli ve 15/05/2015 vade tarihli 75.000,00.-Euro bedelli bono nedeniyle toplam 81.947,26.-Euro ve ayrıca 481,60.-TL alacaktan dolayı kambiyo senetlerine ilişkin icra takibine girişildiği, takip dosyasının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Takip konusu edilen senet incelendiğinde; senedin keşidecisinin dava dışı … Turizm .. Ltd Şti olduğu, lehtarının davalı … olduğu, davacı …’ın da senedin ön yüzünde müteselsil kefil olarak isim ve imzasının bulunduğu anlaşılmıştır. Söz konusu senet incelendiğinde tüm yasal unsurları havi geçerli bir bono niteliğinde olup, takip ve dava tarihi itibariyle de zaman aşımına uğramamıştır.
6102 sayılı TTK’nın 701/3 maddesine göre; “Muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere poliçenin yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır.”
TTK’nın 702/2 maddesine göre; “Aval veren kişinin teminat altına aldığı borç şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir.”
Yine TTK’nın 724 maddesine göre; “Aval veren, hamile karşı poliçeyi düzenleyen, kabul eden, ciro edenlerle birlikte, yani senedin diğer borçluları ile birlikte hamile karşı müteselsilen sorumludur.”
Aval veren, sadece senette şekle ait bir noksan bulunması halinde sorumluluktan kurtulabilir. Senedin zorunlu unsurları tamam ise aval veren keşideci ve lehtar arasındaki ilişkiden kaynaklanan defileri ileri sürerek sorumluluktan kurtulamaz.
Buna göre ve dava dosyasındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı alacaklı tarafça borçlu davacı aleyhinde Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında kambiyo senetlerine ilişkin haciz yoluyla icra takibine girişildiği, takibin dayanağını teşkil eden … tanzim ve 15/05/2015 vade tarihli 75.000,00.-Euro bedelli senedin tüm yasal unsurları havi bir bono niteliğinde olduğu, davacının da senedi müteselsil kefil olarak imzaladığı, bononun ön yüzündeki bu imzanın aval niteliğinde olduğu, senette şekle ait bir noksan bulunmadığı, dolayısıyla TTK’nın 702/2 maddesi uyarınca avalist davacının keşideci ve lehtar arasındaki ilişkiden kaynaklanan defileri ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacağı, davacının taahhüdünün geçerli olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla, sübuta ermeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş, ihtiyati tedbire karar verilmediğinden davalı lehine tazminata hükmedilmeyerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (Talep kısmen yabancı para borcuna ilişkin olduğundan, dava tarihindeki … Bankası efektif satış kuru esas alınmak suretiyle harç ve vekalet ücreti hesaplaması yapılmıştır.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davalı lehine tazminata hükmolunmasına YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 44,40.-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 30.719,20.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/03/2019

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)