Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/3 E. 2022/391 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/3 Esas
KARAR NO : 2022/391
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2016
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Şti’nde çalışmaktayken, davacının eski eşi …’ın sürekli olarak davacının iş yerine gelerek davacıyı iş yerinde rahatsız ettiği ve davacıyı kendi iş yerinde darp ettiğini, davacı eski eşinden şikayetçi olduğu ve eşi hakkında uzaklaştırma ve mahkumiyet kararı verildiğini ancak davacıya yönelik tehdit ve darp eylemlerinin sona ermediği gibi …’ın davacının iş yerine gelerek davacıya tefeciden borç aldığını, daha önceden iş yerinden ele geçirmiş olduğu ve dava dışı …’e ait olan çek yaprağını şirketin kaşesi ile cirolayacağını, bu çek yaprağını şirket kaşesi ile cirolamaması halinde davacının kendisine ve çocuğuna zarar vereceğini, bu borcun kendisi tarafından ödeneceğini, şirket yetkililerinin hiçbir şekilde zarar görmeyeceğini belirterek davacıya çek yaprağını tehdit altında imzalattığını, …’ın o dönem evli olan eşine çek yaprağını imzalattıktan sonra, çek yaprağında açık şekilde görüldüğü gibi keşideci yerine, şirket kaşesi altında ve kendi adına 3 ayrı imza attığını, sonrasında darp eylemlerinin devam ettiğinden davacı Antalya … Aile Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile … aleyhine boşanma davası açtığı ve boşanma kararı verildiğini, müvekkili eşinden boşandıktan sonra kendisiyle bir süre görüşmediğini, müvekkili eşinden … ayında boşandıktan sonra …’ın zorla cirolamak zorunda kaldığı çek yaprağının vade tarihinde tahrifat yapılmak suretiyle Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine konularak şirket, şirket yetkilisi, davacı ve … hakkında icra takibi başlattığını, müvekkilinin zorla cirolamak zorunda kalınan çek yaprağı ile icra takibine girişilmesinden sonra takibin iptali amacıyla dava dışı … tarafından Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ancak davanın 5 günlük yasal süresi içerisinde açılmaması nedeniyle hak düşürücü süreden reddine karar verildiğini, … tarafından ele geçirilen çek yaprağının keşideci yerine ve şirket kaşesi altında sahte imza atılması suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını, sahtecilik yapmak suretiyle imza atılması ve davalı ile müvekkili arasında hiçbir ticari, hukuki ilişkilerin olmadığı gözetilerek müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinden sorumlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini, davacının cirolamak zorunda kaldığı çekin keşide tarihinin … olmasına rağmen, çekin dekie tarihinin tahrifat yapılmak suretiyle … olarak değiştirildiği ve bu tahrifatın, çekte keşidecei yerine imza atarak resmi belgede sahtecilik suçunu işleyen … tarafından yapıldığının açıkça görüldüğünü, çek üzerinde … olarak değişiklik yapıldığını, takibe girişilmesi nedeniyle esasen çekin yasal süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle müvekkili davacının takip dayanağı çekten hukuken sorumluluğu olmadığını belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen tüm hususların borçluların kendi aralarında olan ilişkileri içerdiğini, iyi niyetli üçüncü şahıs olan müvekkilini ilgilendiren bir durum olmadığını, belirtilen durumların müvekkilinin alacağını sakatlayan bir durum olmadığını, davacını çeki ödediğini dahi iddia etmediğini, bütün borçluların aralarındaki ticari ilişki nedeniyle hep birden müvekkili ile alakası olmayan durumları gerekçe göstererek borçtan kurtulmaya çalışıldığını, iddiada davacının çek sahibinin iş yerinde çalışmakta, diğer borçlu davacının eşi olan …’ın ise iş yerine gelip giderken çeki orta yerde görerek zaptettiğini, … bu çeki çalarken davacıya çeki cirolamasını ve davacının da baskı ile imzaladığını, tüm bu anlatımların müvekkili ile alakası olmadığını, davacının da imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, borcun kalan kısmını kabul etmesi ile birlikte sorunların ortadan kalkacağını, müvekkilinin hala davacı hakkında dolandırıcılık ve sahtecilik suçlaması ile suç duyurusunda bulunulmadığını belirterek, haksız ve yersiz davanın reddi ile davacı aleyhine %100 oranında tazminata hükmolunmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ve Antalya … Aile Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyaları celp edilmiştir.
Dava; senette tahrifat ve zorla cebir şiddet kullanılarak senet imzalatıldığı iddiasına dayalı olarak icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafça borçlular davacı ve dava dışı üçüncü kişiler aleyhinde …TL’lik çekten dolayı ferileriyle birlikte toplam …TL alacaktan dolayı kambiyo senetlerine özgü icra takibine girişildiği, icra takibinin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Takip ve dava konusu çek incelendiğinde, … bankası … Şubesi’ne ait olduğu, … keşide tarihli olduğu, …TL bedelli olup, keşidecisinin dava dışı … olup, çekin hamiline düzenlendiği, keşide tarihinin üzerinin çizilmek ve paraf atılmak suretiyle … tarihin yazıldığı, çekin arka yüzünde dava dışı … Şti’nin ünvan ve kaşesinin bulunduğu, onun cirosu ile …’a geçtiği, …’ın cirosu ile …’a ciro edildiği ve …’ın cirosu ile de en son hamil olan Davalı …’a ciro edildiği anlaşılmaktadır.
Antalya … Aile Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde de çekin arka yüzünde isim yazılı olan …’ın yine ciranta imzası bulunan …’la evliyken boşanmalarına karar verildiği, kararın kesinleştiği, dolayısıyla çekin arka yüzünde isim ve imzası bulunan (ciranta) …’ın davacı … olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraf cebir şiddet ve tehdit ile kendisine senet imzalatan kişinin eski eşi … olduğunun ile sürmekle ayrıca, çekteki keşideci yerine ve çekin arka yüzündeki ciranta şirketin kaşesi altına sahte imza attığını, …’ın çeki ciranta olarak da imzaladığını, dolayısıyla …’In kendi adına üç ayrı imza attığını ileri sürmekte, yine çekin vade tarihinde … tarafından tahrifat yapıldığını ileri sürmekte ise de takip alacaklısı davalının … ile işbirliği içerisinde hareket ettiğini hiçbir şekilde ileri sürmediği anlaşılmıştır.
İmzaların istiklali ilkesi gereğince davacının çekin keşidecisi ve önceki cirantanın imzalarının sahteliğini davalıya karşı ileri sürmesine itibar edilmemiştir. Ayrıca davacının çekteki kendisine ait imzaya da bir itirazı bulunmamaktadır.
Davacı taraf tanık deliline de dayanmış ise de dava dilekçesinde ileri sürülen olayların anlatım biçimine göre söz konusu çekin davacının cirosu ile davalıya geçmesi, davalı tarafa isnad edilen zorla senet imzalama iddiasının olmayışı yine davalının, senedi zorla imzalattığı ileri sürülen …’la işbirliği içerisinde hareket ettiğinin de ileri sürülmeyişi gözetilerek tanık dinlenmesi talebi reddedilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı taraf söz konusu çekin kendisine dava dışı … tarafından zorla imza ettirildiğini ileri sürerek ve ve çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı iddiasıyla eldeki davayı açmış ise de çekteki imzasına itiraz etmeyişi, ayrıca çekteki ciro silsilesi incelendiğinde davacının cirosu ile çekin davalıya geçtiği, imzaların istiklali ilkesi gereğince davacının keşideci imzasının sahteliğine dayanamayacağı, yine davalının davacıya zorla senet imzalattığı ileri sürülen … isimli kişiyle işbirliği içinde hareket ettiğini de ileri sürmeyişi ve açıkça davacının yemin deliline de dayanmaması karşısında sübuta ermeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş, tedbir kararının uygulanmayışı göz önünde bulundurularak da davalının tazminat talebinin reddine reddine dair verilen hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile; “…Davacı cirantası olduğu çekte çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığını ileri sürmüş ayrıca imzanın da sonra alındığını bildirmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de davacının iddiaları araştırılmamıştır. Çekin üzerindeki keşide tarihindeki düzeltmenin keşideci imzasıyla yapılıp yapılmadığı uzman bilirkişi aracılığıyla araştırılıp ayrıca TBK.md. 74. uyarınca ceza mahkemesince verilen mahkumiyet kararı hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olacağından davalı hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosya sonucunun beklenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozularak mahkememize gelmiş, mahkememizin yukarıdaki esas numarasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının akıbeti sorulmuş, Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosya aslı celp edilmiş, imza incelemesine esas olmak üzere dava dışı … ve …’e ait imzalı belge asılları toplanmış, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden rapor aldırılmıştır.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma … tarihli yazılarında soruşturma dosyası davasının Antalya … Asliye Ceza Mahkemesine açılarak mahkemenin … Esas sırasına kayıtla işlem gördüğü bildirilmiştir.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyanın incelenmesinde; katılanların …, …, sanığın …, suçun Resmi Belgede Sahtecilik olduğu, mahkemenin … tarih … Esas ve … Karar sayılı kararı ile sanığın 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın … tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden aldırılan … tarihli raporda sonuç olarak; Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede inceleme konusu çek ön yüzde atılı basit tersimli düzeltme imzası ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği, inceleme konusu çek ön yüzde atılı düzeltme imzası ile …’ın mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlik görülmekle birlikte; söz konusu imzanın basit tersimli olması nedeniyle …’ın eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında,”…HMK’nun 207. maddesi hükmü gereğince senetteki düzeltmelerin keşideci tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise; inkâr halinde yok hükmündedir. Bu nedenle, senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. İmzaya veya paraf imzasına itiraz halinde ise, mahkemece, yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin paraflı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır. Borçlunun söz konusu itirazları sabit olduğu takdirde; çekin TTK’nun 796. ve 808. maddelerinde (Eski TTK’nun 708. ve 720. maddeleri) öngörülen yasal süreden sonra ibraz edildiği sonucuna varılacak ve İİK’nun 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilebilecektir.
Çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı, paraf imzasının da sahte olduğu yönündeki itirazlar, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden HMK’nun 266. maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılmalıdır. Çek keşideci tarafından düzenlenmiş olduğundan, çek üzerindeki çıkıntı ve değişikliklerin keşideci tarafından paraf edilmesi gerekir. Ayrıca bu durum çekin kambiyo vasfını etkileyen bir husus olduğundan keşideci dışındaki borçlular da itirazda bulunabilir.
Hal böyle olunca, çekin keşide tarihinde değişiklik yapılmasına ilişkin parafın keşideciye ait olmadığı iddia edilmiş olmakla, dairemizin yerleşik içtihatlarına göre paraf imzanın sahteliği iddiası ve buna göre de keşide tarihinin önceki haliyle ibraz süresinin geçirilmiş olması senedin kambiyo vasfını etkileyeceğinden ve ciranta tarafından da bu husus ileri sürülebileceğinden, mahkemece, HMK’nun 266. maddesi uyarınca yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılarak keşide tarihi üzerindeki paraf imzasının keşideci imzası ile aynı el ürünü olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir…”
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında,”…HMK.nun 207. maddesi hükmü gereğince senetteki düzeltmelerin borçlu (keşideci) tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki kazıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkâr halinde yok hükmündedir. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Anılan imzaya veya paraf imzasına itiraz halinde, mahkemece yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır. Borçlunun söz konusu itirazları sabit olduğu takdirde; çekin TTK.nun 796. ve 808. maddelerinde öngörülen yasal süreden sonra ibraz edildiği sonucuna varılacak ve İİK.nun 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilebilecektir.
Çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı yönündeki itirazlar bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılmalıdır. Çek keşideci tarafından düzenlenmiş olduğundan, çek üzerindeki çıkıntı ve değişikliklerin keşideci tarafından paraf edilmesi gerekir. Ayrıca bu durum çekin vasfını etkileyen bir husus olduğundan keşideci dışındaki tarafların da itirazda hukuki yararları vardır.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece, çekin düzeltilen keşide tarihi yanındaki “paraf” imzasının, keşideci bölümündeki mevcut keşideci imzası(çek üzerinde bulunan imza ile) ile mukayese edilerek, aynı el ürünü olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması, farklı olduğunun tespiti halinde, senedin keşide tarihi, tahrifattan önce yazılmış olan şekli ile kabul edilip, bu haliyle muhatap bankaya süresinde ibraz edilip edilmediği belirlenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir…” belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden aldırılan … tarihli raporda da belirtildiği üzere davalı tarafından Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında takip konusu yapılan çekin üzerindeki keşide tarihindeki düzeltme imzasının keşideciye ait olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda yukarıdaki emsal içtihatlarda da belirtildiği üzere çekin keşide tarihi, tahrifattan önce yazılmış olan şekli ile kabul edileceğinden çekin keşide tarihi … olarak kabul edilmiş, çek yasal süresinden sonra … tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiğinden çekin kambiyo senedi olma özelliği kalmamıştır. (Prof. Dr. …, Kıymetli Evrak Hukuku, Güncelleştirilmiş … Bası, Ankara …, Yetkin Yayınları, s….). Dolayısıyla takibe konu çekte ciranta konumunda bulunan davacının söz konusu çekten dolayı ve Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasındaki borçtan dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, ayrıca davacının İİK.72/5 maddesi uyarınca tazminat talebi bulunmadığından davacı lehine kötü niyet tazminatına hükmolunmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının dayanağını teşkil eden çekten dolayı ve ilgili icra dosyasındaki borçtan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gerekli …-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan …-TL harcın mahsubu ile bakiye …-TL harcın davalıdan tahsiline, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, Atk fatura gideri ve harç olmak üzere) toplam …-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yapılan masrafın kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı ve davalı tarafa İADESİNE,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/05/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)