Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/288 E. 2018/340 K. 02.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/288 Esas
KARAR NO : 2018/340
DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 30/04/2018
KARAR TARİHİ : 02/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin hissedarları olan … … ve …’ın şirketten gerek kar payı dağıtımlarına ilişkin, gerek sair alacaklarını almayıp davacı şirkete sermaye olarak koymak ve şirket sermayesini bu şekilde artırmak istediklerini, TTK’nın 127’nci maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm olmadıkça ticari şirketlere; “Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar, Fikrî mülkiyet hakları, Taşınırlar ve her çeşit taşınmaz, Taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları, Kişisel emek, Ticari itibar, Ticari işletmeler, Haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler, Maden ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik değeri olan diğer haklar, Devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer” sermaye olarak konulabileceğini, anonim şirketlere özel bir düzenleme getiren aynı kanunun 342’nci maddesinde ise ayni sermaye olarak konulabilecek mal varlığı unsurları, ”Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dahil, malvarlığı unsurları” nın ayni sermaye olarak konulabileceği ancak “Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacakların sermaye olarak konulamayacağı düzenlemesine yer verildiğini, bu yasal düzenlemelere göre, ortakların şirketten olan alacaklarından, vadesi gelmemiş olanların sermaye olarak kabul edilemeyeceği; ancak vadesi gelmiş kar payı ve sair alacaklarının sermaye olarak konulmasının mümkün bulunduğu sonucu çıktığını, idarenin uygulamasının da bu yönde olduğunu belirterek, şirketin ortakları olan … … ve …’ın davacı (talep eden) şirketten olan alacaklarının mahkemece görevlendirilecek bilirkişiler marifetiyle tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; öz sermaye tespitine ilişkindir.
HMK’nın 385.maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinde niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulü uygulanır ve aksine bir hüküm bulunmadıkça resen araştırma ilkesi geçerlidir. HMK’nın 320.maddesi uyarınca basit yargılama usulünce mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden dosya üzerinden karar verir.
TTK’nın 342.maddesinde ayni sermaye konulabilecek mal varlığı unsurlarının neler olduğu sıralandıktan sonra 343.maddesinde bunlara değer biçme yönteminin açıklandığı, buna göre ortağın şirketten olan alacağı ayni sermaye olarak konulabilecek mal varlığı unsurlarından sayılmadığı gibi yasasda şirketin öz varlık tespitinin mahkemece yapılacağına dair herhangi bir hüküm de bulunmadığı gözetilerek, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talebin REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/05/2018

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)