Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/269 E. 2018/605 K. 25.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/269 Esas
KARAR NO : 2018/605
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 20/04/2018
KARAR TARİHİ : 25/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı ve yetkilisi olduğu Antalya Ticaret Siciline …-… sicil numarası ile kayıtlı …tarafından …/…/… tarihinde … aleyhine alacak davası açıldığını, yargılamanın … ATM’ nin …/… sayılı dosyası ile devam ettiğini, dosyanın …/…/… tarihli duruşmasında ; müvekkili şirketin ihyası ve tasfiye memuru atanması hususunda dava açmak için süre verildiğini, bunun üzerine … ATM’ nin …/… Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, ancak mahkemenin şirketin tüzel kişiliği bulunmadığından bahisle davayı açmaya yetkisi olmadığından davanın reddine karar verdiğini, bunun üzerine eldeki davanın açıldığını, “…”‘ nin tüzel şikilğinin yeniden ihya edilmesine ve ticaret sicil kayıtların işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu şirketin Antalya Ticaret Sicilinde … numarasında kayıtlı olduğunu, münfesih olmalarına rağmen Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresinde bildirimde bulunmadığından …/…/… tarihinde ticaret sicilden re’sen terkin tescili yapıldığını, müvekkilinin yasal olarak hasım olduğunu, aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Dava; sicilden resen terkin edilen şirketin devam eden davası olduğundan bahisle, şirketin ihyası istemine ilişkindir
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ihya koşullarının oluşup oluşmadığı, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti tayin edilip edilmeyeceği hususlarındadır.
Dosya içerisine; …Şirketinin sicil dosyası getirtilmiştir, … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Celp edilen Ticaret Sicil kayıtlarına göre; …Şirketinin Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı olduğu, firmanın Ticaret Sicil Müdürlüğüne …/…/… tarihinde kayıt olduğu, münfesih olmalarına ve sayılmalarına rağmen, Türk Ticaret Kanununun geçici 7. Maddesi uyarınca kendilerine yapılan ihtar v …/…/… tarihli ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içinde bildiride bulunulmadığından …/…/… tarihinde ticaret sicilden resen terkin edilerek kaydının silindiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisine davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan duruşma zaptı ve celp edilen … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; …celsesinin … nolu ara kararı uyarınca davacı vekiline, sicilden resen terkin edilen müvekkili şirketin ihyası ve tasfiye memuru atanması hususunda dava açmak üzere kesin süre verildiği, davacı vekilinin … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… sayılı dosyasıyla dava açtığı, söz konusu davada şirketin tüzel kişiliğinin bulunmadığından şirket ortağı tarafından açılabileceğinden bahisle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verildiği, bunun üzerine açılan eldeki davanın, davacı şirket yetkilisi tarafından açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda ihyası istenilen şirketin … tarihinde sicilden terkin edildiği, davanın yasada belirtilen 5 yıllık süre içerisinde açıldığı, davacının terkin öncesi tarihte ihyası istenilen şirket ile akdettiği sözleşme uyarınca münfesih şirkete karşı yine icra takibi başlattığı, bu nedenle eldeki davayı açmada hukuki yararının bulunduğu değerlendirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca 01/07/2015 tarihine kadar sayılan hallere tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son 5 yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebebiyle re’sen terkin edilebilirler. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinde re’sen silinir. Ancak sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Yine geçici 7. Maddeye göre davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket yada kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.
Geçici 7/15. maddeye göre “bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde ön görülen usullere gören hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin ünvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığı ünvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren 10 yıl sonra hazineye intikal eder. “
Ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin yeniden ihyasının sağlanması amacıyla 6102 Sayılı TTK kapsamında iki farklı yol öngörülmüştür. Buna göre belirli bir tasfiye sürecine giren şirketlerin tasfiye işlemlerinde eksiklik olması halinde TTK’nun 547. maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin tekrar sicile kaydedilmesi mümkündür. Örneğin şirkete ait bir mal varlığının bulunması ya da şirketin taraf olduğu derdest davaların varlığı bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bir diğer yol ise TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketlerin yeniden tescilidir. Buna göre asgari sermaye miktarına ulaşmayan, adres değişikliğini bildirmeyen şirketlerin re’sen kayıtlardan terkini halinde şirketin faal olması ve gerekli bazı koşulların da gerçekleşmesi halinde tekrar sicile kaydı mümkündür.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları uyarınca dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi gereğince mahkemece, ihya (yeniden tescil) isteminin kabulüne karar verilmesi halinde, tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekmektedir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; ihyası talep edilen Antalya ticaret sicilinin … sicil numarasında kayıtlı …Şirketi’nin 6102 sayılı TTK geçici 7. Madde uyarınca münfesih sayılmasına rağmen, ticaret sicil müdürlüğü tarafından yapılan ihtar ve ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilama rağmen süresinde bildirimde bulunulmadığından dolayı …tarihinde sicilden resen terkin edildiği, eldeki davanın 5 yıllık yasal süre içinde açıldığı, davacının sözü edilen şirketin ihyası için … Asliye Ticaret Mahkemesinin …sayılı dosyasında yetki ve süre verilmesi nedeni ile eldeki davayı açmada hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla, eldeki davaya dayanak …Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasına binaen şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ve şirkete ek tasfiye işlemlerini yürütmek üzere şirketin son müdürünün tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiş, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım konumunda bulunduğundan harç ve yargılama giderlerinden davacı sorumlu tutularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Antalya Ticaret Sicilinin … sicil numarasında kayıtlı …’ nin, TTK’ nın 643. Ve 547/1. Maddesi uyarınca İHYASINA, Ticaret Siciline yeniden TESCİLİNE,
2-Tasfiye işlemlerinin takibi için şirketin son müdürü … … (TC:…)’ nın tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Karar kesinleştiğinde kararın bir örneğinin göreve başlaması yönünde tasfiye memuru olarak atanan şirket temsilcisi …’ ya TEBLİĞİNE,
4-Verilen Kararın tescil ve ilanı için karar kesinleştiğinde Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne gerekçeli kararın yazı işleri müdürlüğünce GÖNDERİLMESİNE,
5-Harç peşin alındığından başkaca bir harç alınmasına yer olmadığına,
6-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.25/09/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı