Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/260 Esas
KARAR NO : 2018/414
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 18/04/2018
KARAR TARİHİ : 31/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Fen İşleri Müdürlüğü’nün …/… ihale kayıt numaralı açık ihale usulü ile ihale edilen 760 kWe kurulu gücünde GES yapım işini aldığını, bu kapsamda taraflar arasında …/…/… tarihli sözleşme imzalandığını, imza altına alınan “760 kWe Kurulu Gücünde GES Yapım İşine Ait Sözleşme” ile müvekkili şirketin … İlçesi … Mahallesi … Caddesi No:… adresinde …-… parselde kain … Pazarı Yeri Çatısı Üzerine 760 kWe kurulu gücünde güneş enerji santrali yapım işini üstlendiğini, edimini süresi içinde sözleşme ve teknik şartname çerçevesinde yerine getirdiğini, hatta müvekkili şirket tarafından teknik şartnamede yer almayan imalatlar dahi davalı idarenin isteği doğrultusunda yapıldığını, … GES isimli enerji santrali işi hakkında davalı idare kabul heyetinin … tarihinde tesisi incelediğini ve uygun görerek kabul işlemini tamamladığını, nitekim … tarihinde de kesin hakediş raporu hazırlandığını, hatta bu tarihten itibaren davalı belediye Güneş Enerjisi Sistemi nedeni ile …A.Ş.’ne sattığı enerji nedeni ile aylık 80.000,00.-TL – 90.000,00.-TL civarında gelir elde etmeye dahi başladığını, müvekkili şirket tarafından üzerine düşen tüm edimlerin ifa edilmiş iken davalı tarafın sözleşme bedelinin bir kısmını ödemediğini, yüklenici müvekkili şirketi zararda bıraktığını, müvekkilinin … tarihli, … tarihli ve nihayetinde … evrak kayıt numaralı … tarihli dilekçeleri ile ödenmemiş hakedişlerinin ödemesinin yapılmasını talep etmişse de tüm girişimlerinin sonuçsuz kaldığını ve ödemenin halen gerçekleştirilmediğini, müvekkil şirketin davalı yandan tahsil edemediği kabaca 645.168,26 TL alacağının bulunmakta olup sözleşme, idari ve teknik şartname, hakediş belgeleri ve faturalar ile müvekkili şirkete ait hesap dökümleri incelendiğinde alınacak bir bilirkişi raporu ile de müvekkilinin tahsil edememiş olduğu hakediş bedelinin açıklığa kavuşacağını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 550.000,00 TL’nin işin bitim ve kesin hakediş raporu tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde görev itirazında bulunarak, müvekkili Belediye’nin bir kamu kurumu olup tacir sıfatının bulunmadığını ve işlerinin de ticari iş olmadığını, bu sebeple davacının davasının ticaret mahkemelerinde değil genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden davacının davasının görev yönünden reddi gerektiğini belirtmiştir.
6100 sayılı HMK 137 v.d. maddelere göre ön inceleme aşaması nedeniyle yapılması gereken işlemler yönünden dosya incelendi.
HMK 138 maddesi gereğince öncelikle dava şartları ve ilk itirazların dosya üzerinden incelenmesi gerektiği anlaşıldı.
Dosya HMK 114,115 ve 116. maddelerde düzenlenen dava şartları ve ilk itirazlar yönünden incelenme öncelik sırası gözetilerek dosya incelendi.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişikli yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; taraflar arasındaki ihtilafın eser sözleşmesinden kaynaklanıyor olması, davalı belediye başkanlığının tacir olmayışı, yine bu davanın TTK’nun 4.maddesinde sayılan dava türlerinde de bulunmayışı göz önüne alındığında ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, görev ile ilgili düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği göz önüne alındığında ve HMK 114 maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı niteliğinde oluşu gözetilerek mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli OLDUĞUNA,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Dosyanın süresinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderinin HMK’nın 331/2. Maddesi gereğince görevli mahkemece nazara ALINMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/05/2018

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)