Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/254 E. 2019/390 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/254
KARAR NO : 2019/390
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/04/2018
KARAR TARİHİ : 23/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin … tarihinde davalı … şirketine sigortalandığı ve dava dışı …’un sürücüsü olduğu … plakalı araçta yolcu olarak bulunmaktayken, dava dışı araç sürücüsü …’un yapmış olduğu tek taraflı kaza neticesinde yaralandığını, anılan kaza ile ilgili olarak dava dışı araç sürücüsü … hakkında Kemer Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, müvekkilinin kaza tarihi itibariyle asgari ücretle endüstriyel ve yapısal çelik konstrüksiyon işçisi olarak çalıştığını, bu kaza nedeniyle de … Hastanesinde tedavi gördüğünü, müvekkilinde kaza neticesinde asetabulum kırığı ve kalça çıkığı meydana geldiğini ve bu nedenle de malul kaldığını, işbu davadaki taleplerinin de kaza nedeniyle müvekkilinde oluşan özürlülük nedeniyle maddi zararın tazminine ilişkin olduğunu, işbu davayı açmadan önce yasa gereği davalı … şirketine başvuruda bulunulduğunu, davalı tarafından … tarihli cevapla da …-TL ödeme teklifinde bulunulduğunu, ancak yapılan teklif düşük olduğu için taraflarınca kabul edilmediğini ve sonuçsuz kalan başvuru neticesinde işbu davayı açtıklarını belirtmiş olup, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla …-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde ölüm sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti ile azami …-TL olarak sınırlandırıldığını, bu miktarın maksimum talep edilebilecek miktar olup, müvekkili şirketin asıl sorumluluğunun gerçek zarar üzerinden belirleneceğini, trafik sigortasının bir meblağ sigortası olmayıp, zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesinin söz konusu olmayıp zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespit ive sigortalının kusur oranında bu gerçek zararın tazmininin esas olduğunu, … şirketinin sigortalısının kusur oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesinin önemli olduğunu, sigortanın bir zenginleşme aracı olmadığını, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limitin meblağın tamamını değil, üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesinin esas olduğunu, yine maddi tazminat yönünden de sigortanın zenginleşme aracı olmayıp, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limitin meblağın tamamını değil, üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: Tazminat davasıdır.
Davacı vekilinin … havale tarihli sulh dilekçesi ve … tarihli dilekçesi ile makbuz ve -ibraname başlıklı belgeyi sunduğu, ibranameye istinaden; davalı ile yaptıkları sulh protokolü çerçevesinde anlaştıklarını, bu nedenle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, karar kesinleştiğinde ise artan gider avansının taraflarına iade edilmesini talep etmiştir. Belge üzerinde … şirketinin yetkilisine ait imzanın bulunmadığı anlaşılmış ise de, davacı vekilince … şirketinin yetkili kıldığı şahsa/şahıslara günümüz koşullarında ulaşıp imzasının alınmasının zor olması ve davalı … şirketinin sözkonusu evrakta belirtilen tazminat tutarını ödemesi nedeniyle bir uzlaşının söz konusu olduğu, işbu nedenle de belgenin sulh protokolü niteliğinde kabul edilebileceği göz önünde bulundurularak mahkememizce davacı vekilinin talebi gereği konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığında dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sulh nedeniyle konusuz kalan davanın ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Sulhun gerçekleştiği aşama gözetilerek 2/3 oranında belirlenen 29,60.-TL harcın peşin alının 35,90.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 6,30.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/05/2019

Katip … Hakim …
¸(e-imzalı) ¸(e-imzalı)