Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/24 E. 2018/538 K. 12.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/24 Esas
KARAR NO : 2018/538
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/04/2012
KARAR TARİHİ : 12/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında yapılan …/…/… tarihli sözleşme gereğince davalının müvekkiline ait işyerinin mimari dekorasyon işlerini üstlendiğini, davalı şirketin mimarlık şirketi olup, müvekkilinin de halen …Mahallesi … Caddesi üzerinde bulunan işletmeyi 7-8 yıldır işletmekte olduğunu, ancak daha iyi bir yer açarak yeni bir işletme kurmak ve müşterilerine daha iyi hizmet vermek maksadıyla açacağı işyerinin tüm mimari tadilat işlerini bu sözleşme ile davalıya verdiğini, müvekkilinin kurumsal bir işletme açacağı için mimari projeye göre işletmenin birinci sınıf olarak yapılmasını, her türlü imalatın birinci sınıf olarak yapılmasını istediğini ve bu hususun sözleşme ile taraflarca kararlaştırıldığını, sözleşme gereğince davalı şirketin ekli kroki ve resimlerde görüldüğü üzere müvekkiline ait işyerinin tüm dekorasyon, inşaat ve mimari işlerini yapmayı taahhüt ettiğini, ancak tadilat ve mimari dekorasyonun devamı aşamasında sözleşmeye aykırı ve eksik işler yapıldığını, sözleşmede kararlaştırılan işlerin yapılmadığını ve sözleşme süresi bitmesine rağmen bitirilip teslim edilmediğini, ancak haksız ve hukuka aykırı surette sözleşmenin süresinin tek taraflı olarak müvekkilinin haklarını zedeler nitelikte ve kötü niyetli olarak ödemelere ilişkin çeklerin tesliminden itibaren 75 gün olarak yazıldığını, bu kaydın hukuken geçersiz olup sürenin müvekkilinin 15.570,00.-TL ödemeyi yaptığı …/…/… tarihinden başlaması gerektiğini, davalı tarafça sözleşme gereği edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle davalıya ihtarname gönderildiğini, ancak davalı tarafça verilen cevabi ihtarnamede kendi personellerinin işe alınmadığı iddia edilerek işin yapılmayacağının bildirildiğini, davalının beyanlarının tamamen gerçek dışı olduğunu belirterek, fazlayailişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının sözleşme gereği yapmamış olduğu işlerin bedeli olarak kendisine müvekkili tarafından ödenen 70.000,00.-TL bedelin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, sözleşmenin 5.maddesi ile ceza-i şart olarak kararlaştırılan 20.000,00.-TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine ve müvekkilinin uğramış olduğu zarar olarak da 25.000,00.-TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca müvekkili tarafından mobilya hariç diğer tüm işlerin tamamlandığını, hatta karşı tarafın talebi ile fazladan birçok imalat ve iş yapıldığını, ayrıca mobilyaların da tamamlanıp …/…/… tarihinde davacının adresinde hazır edildiğini ancak karşı tarafça müvekkilinin içeriye sokulmaması nedeniyle işin tamamlanamadığını, bunun üzerine karşılıklı ihtarnameler çekildiğini ancak buna rağmen davacının işin tamamlanmasına müsaade etmediğini, tarafların basiretli birer tacir olduklarını, müvekkilinin süresinin kendisine çekler teslim edildikten sonra başlayacağını, kaldı ki müvekkilinin alacağı mallar ve 3.kişilere yaptıracağı imalatlar düşünüldüğünde bu maddenin mantığının da ortaya çıkacağını, davacının iddialarını usulüne uygun delillerle ispat etmek zorunda olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş sayılı tespit dosyası getirtilmiş, …/…/… tarihli sözleşme ve ekleri, ihtarnameler sunulmuş, … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş sayılı tespit dosyası celp edilmiş, duruşmada tarafların tanıkları dinlenmiş, talimat yoluyla keşif yapılmak suretiyle ve ayrıca dosya üzerinden inceleme yaptırılmak suretiyle ayrı ayrı bilirkişilerden raporlar aldırılmıştır.
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan iş sahibi davacı tarafından davalı yüklenici aleyhine açılan eksik iş nedeniyle yapılan fazla ödemenin istirdadı ve ceza-i şart alacağı istemiyle açılan dava niteliğindedir.
Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi niteliğindeki …/…/… tarihli sözleşme ilişkisinin varlığı ihtilafsız olup, sözleşmenin konusu 2.maddede davalı yüklenici tarafından davacı iş sahibine ait iş yerindeki mimari dekorasyon işlerinin yapılmasına ilişkin olup, iş bedeli 105.000,00.-TL olarak kararlaştırılmış, (madde 4.1) sözleşmenin 4.2 ve 4.3 maddesinde yüklenici ve iş sahibinin yükümlülükleri genel olarak düzenlenmiş, ceza-i şart başlığını taşıyan 5.maddesine göre de “İş sahibi bu sözleşmeden kaynaklanan ödeme ve uygun çalışma koşullarının sağlamakla ile ilgili yükümlülüklerini belirlenen zaman ve şekilde yerine getirmediği takdirde 20.000,00.-TL’ye kadar ceza-i şart tazminatını yükleniciye ödemeyi ve bunun devamında yükümlülüklerini yerine getirmeyi devam etmeyi kabul ve taahhüt eder. Ödemede temerrüt halinde ceza-i şart tazminatı almaya hak kazanan yüklenici yukarıda belirlenmiş olan bu tazminat miktarı tarafına ödenmediği müddetçe işe devam etmeyecektir.” şeklinde düzenleme yapıldığı anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere sözleşme ile kararlaştırılan ceza- i şart tek taraflı davalı yüklenici lehine konulduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraf davalı yüklenicinin sözleşme ile kararlaştırılan işi eksik yerine getirdiğini, davalı yükleniciye nakit ve çek olarak 105.169,00.-TL ödediğini, eksik iş nedeniyle yaptığı 70.000,00.-TL fazla ödeme bulunduğunu, ayrıca ceza-i şart alacağına hak kazandığını ve zarara uğradığından bahisle tazminat istemli eldeki davayı açmıştır.
Davalı ise savunmasında; işin mobilyalar haricinde tamamlandığını, hatta fazla imalat da yaparak davacıya teslim ettiğini, ancak mobilyaların montajına davacının izin vermeyip, işçileri iş yerine sokmadığını, mobilya ve ek işler ile ilgili olarak tespit yaptırdığını, gecikmenin de müvekkilinden kaynaklanmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi …/…/… tarihli olup, 6101 sayılı kanun 1. maddesindeki düzenleme uyarınca somut olayda 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği değerlendirilmiştir.
Borçlar Kanunu’nun 106. maddesi karşılıklı taahhütleri içeren sözleşmelerde taraflardan biri temerrüte düştüğü takdirde diğer tarafa seçimlik haklar tanımakta, buna göre diğer taraf ya aynen ifayı ve gecikme tazminatını veya aynen ifadan vazgeçip müspet zararı ya da akdin feshi ile menfi zararlarını talep edebilecektir. Bu ilke uyarınca davacı iş sahibinin davadaki istemi değerlendirildiğinde eksik işten dolayı yapılan fazla ödemenin istirdadını istediğine göre ve sözleşmenin feshi de taraflarca ileri sürülmediğinden, davadaki istek aynen ifa ve gecikme tazminatı olarak nitelendirilmiştir. Bu nedenle davacı iş sahibinin bunun dışındaki sözleşmenin ifa edilmemesinden dolayı uğradığı zarar istemi yerinde görülmediğinden bu konuda inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. İnceleme ve değerlendirme eksik iş nedeniyle iş sahibi davacının fazla ödemesi olup olmadığı ve ceza-i şart alacağını talep hakkının bulunup bulunmadığı yönünde yapılmıştır.
Tarafların tanıkları da duruşmada dinlendikten sonra dosya üzerinden teknik bilirkişiler …, … … ve …’dan oluşan bilirkişi marifetiyle …/…/… tarihli rapor aldırılmış, bu rapora göre; davalı yüklenicinin yapmış olduğu eksik ve ayıplı işlerin bedelinin 32.900,00.-TL olarak hesap edildiği, yine davalı yüklenici tarafça sözleşme dışı yapılan imalat bedelinin de 12.460,00.-TL olduğunun mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Bu rapora taraf vekillerince itiraz edilmesi üzerine … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, mahallinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; eksik ve kusurlu imalat bedeli serbest piyasa rayiçlerine göre 75.490,00.-TL olduğu, davalı yüklenici tarafından yapılan fazla imalat bedelinin de 3.000,00.-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat belirttikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan her 2 rapor arasında fahiş farkın oluşu ve çelişkinin giderilmesi bakımından 3.kez dosya üzerinden inceleme yaptırılmış, bilirkişiler …, …ve … tarafından düzenlenen … tarihli heyet raporuna göre; eksik ayıplı iş bedelinin seçenekli olarak miktarının belirlendiği, buna göre … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyasındaki raporda belirtilen ve kamyonet üzerinde sayımı ve kontrolü yapılan mobilya imalatlarının davacı iş yerinde ihzar edilmiş olmasının kabulü durumunda eksik ayıplı iş bedelinin 34.260,00.-TL olduğu, söz konusu mobilya imalatlarının işin teslim süresinden 4 ay sonra araç üzerinde yapılan tespit ile belirlenmiş olduğu üzere iş yerine teslimi ve mobilyaların ihzar edilmemiş olması durumu için ise eksik iş bedeli toplamının 44.810,00.-TL tutarında olduğu, davalı tarafça sözleşme haricinde yapılan işler bedelinin 6.050,00.-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesini süresinden sonra verdiğinden dolayı ve davacı tarafça da süresinde buna karşı koyulduğundan, davalı yüklenicinin ek imalat yapıldığı savunması dava dışı tutularak, bu konuda inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır.
Mahkememizce en son aldırılan …tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli, ayrıntılı ve denetlemeye açık şekilde düzenlenmesi nedeniyle bu rapora itibar etmek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında eser sözleşmesi niteliğinde akdi ilişkinin varlığı ihtilafsız olduğuna göre ve sözleşme bedelinin de davacı iş sahibi tarafından davalı yükleniciye ödediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlığın davalı yüklenici tarafça sözleşme uyarınca teslimi yapılan işin eksik yapılıp yapılmadığı konusunda olduğu ve mahkememizce de itibar edilen …/…/… tarihli bilirkişi raporunda belirlendiği üzere davalı yüklenicinin yapmış olduğu eksik işlerin bedelinin 34.260,00.-TL tutarında olduğu, davacı iş sahibi tarafından davalı yükleniciden aynen ifa kapsamında eksik iş bedelini istemesinin haklı olduğu ve bu kapsamda 34.260,00.-TL eksik iş bedelinin fazla ödeme sayılarak davacıya iadesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla, bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş davalı yüklenicinin süresinden sonra vermiş olduğu cevap dilekçesinde ileri sürdüğü sözleşme dışı imalat yapıldığı iddiası dava dışı tutulmuş, ayrıca sözleşmenin 5.maddesi ile kararlaştırılan ceza-i şart düzenlemesinin davalı yüklenici lehine tek taraflı konulan bir hüküm olduğundan davacı iş sahibinin ceza-i şart isteminin ve yine uğradığı zarar yönünden isteminin aynen ifa kapsamında değerlendirilmeyerek bu istekler yönünden davanın reddine dair verilen kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine davaya bakan Yargıtay … Hukuk Dairesinin …/…/… tarih ve …/… Esas – …/… Karar sayılı ilamı ile “Taraflar arasında imzalandığı … tarihinde götürü bedel eser sözleşmesi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davacı fazla ödeme yapıldığını, eserde ayıp ve kusurlar bulunduğunu ileri sürerek, fazla ödemenin istirdadını da talep etmiştir. Davalı ise, davanın reddi gerektiğini savunmuş, eksiklik bulunmadığını, işleri tamamladığını ve ayrıca ilave işler yapıldığını da bildirmiştir. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonucu son rapor hükme esas alınmışsa da, bu raporun ve diğer alınan raporların dosya kapsamına uygun olmayıp, bilirkişi kurulunda da mobilya konusunda uzman bulunmadığı anlaşıldığından hükmü esas alınamayacak niteliktedir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda da hesap yöntemi dairemizin uygulamalarına ve dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK’nın 365. maddesi kapsamında düzenlenen Götürü bedel eser sözleşmelerinde hakedilen iş bedeli-diğer bir anlatımla iadesi gereken fazla iş bedeli-fiziki oran yöntemiyle bulunmalı, eksik ve kusurlar dikkate alınarak fizik oran kurulmalıdır. İlave işlerle ilgili olarak da, 818 sayılı BK’nın 366. maddesi uyarınca imalâtın yapıldığı yıl mahalli serbest piyasa rayici ile hesaplama yapılması gerekirken, bu hususa uyulmadan alınan bilirkişi raporuna dayalı karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş; Mahkemece, aralarında inşaat mühendisi ve işyeri mobilyası konusunda uzman bilirkişi kurulu oluşturularak, sözleşmenin 105.000,00 TL götürü bedel olarak kararlaştırıldığı ve bedelin ödendiği gözetilerek, sözleşme kapsamında yapılan işin (imâl edilen mobilyalarla ilgili tevdi mahalli tayin ettirilmediğinden eksik kabul edilerek ve tespit dosyalarındaki bulgulardan da yararlanılarak) eksik ve ayıplar nazara alınarak yapılan işin tüm işe göre fiziki oranı bulunmalı, fiziki orana itiraz halinde itiraz konusunda ek rapor alınmalı, sözleşme bedeli olan 105.000,00 TL’ye uygulanmalı, sözleşme kapsamında hak edilen iş bedeli bulunmalı, ilave işlerle ilgili olarak, yapılan imalâtın yapıldığı yıl mahalli serbest piyasa fiyatı ile değeri bulunmalı, bulunan her iki tutar toplanıp, tarafların diğer itirazları da değerlendirilip, varsa fazla ödemenin istirdadına karar verilmelidir.
Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.” gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın bozulması üzerine dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilmiş, taraf vekillerinden bozmaya karşı diyecekleri sorulmuş ve mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yargılama devam ederken taraf vekilleri mahkememize müracaat ederek, tarafların karşılıklı olarak mahkememizin …/… Esas ve …/… Karar sayılı kararını kabul ettiklerini ve bu kararın taraflarca icra takibine konularak icra edilmiş olmakla şu ana kadar ödenmiş olan icra dosyaları haricinde herhangi bir ad altında (alacak, masraf, harç, vekaşet ücreti vb.) herhangi bir ek ödeme yapmaksızın dosyaların bu şekilde kapatılmasına karar vermiş bulunduklarını, sulh protokolü gereği davanın sulh ile sonuçlandırılmasına karar verilmesini talep etmeleri karşısında, sulh gereği davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın sulh gereği esas hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.707,75.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 1.671,85.-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem olması halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca karşılıklı olarak vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/07/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)