Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/216 E. 2018/840 K. 24.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/216 Esas
KARAR NO : 2018/840
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 02/04/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; … Ticaret Sicil Müdürlüğünce TTK’nın Geçici 7. Maddesi uyarınca …/…/… tarihli sicil gazetesinden de görüleceği üzere sicilden terkin edildiğini, ancak şirketin üzerine kayıtlı maddi değeri bulunan ticari araç bulunduğunu, bu nedenle şirketin kısmen ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … numarasında kayıtlı …ŞTİ.’nin …/…/… tarihinde ticaret sicil kayıtlarına tescil edilmiş bulunduğunu, …yılında adres ve durumunun tespit edilememesi nedeniyle üyeliğinin askıya alındığını, münfesih olmalarına ve sayılmalarına rağmen TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca müdürlük tarafından kendilerine yapılan ihtar ve 06/05/2015 tarih 8814 sayılı Türkiye Ticaret sicil Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunulmadığından dolayı …/…/… tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, söz konusu resen terkine ilişkin işlemlerin mevzuata uygun bir şekilde yerine getirildiğini, davanın kabul edilmesi halinde … Ticaret Sicil Müdürlüğünün yasal hasım konumunda olduğundan aleyhine yargılama masrafı ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; ihyası istenilen şirkete ait sicil dosyası getirtilmiş, yine il emniyet müdürlüğü trafik şube müdürlüğünden … … … plakalı araca ait trafik kayıt belgesi de celp edilmiştir.
Dava: TTK’ nın geçici 7/15. Maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilen Ltd. Şirket tüzel kişiliğinin ihyası davasıdır.
Dava dilekçesini davacı ihyası talep edilen şirket yetkilisi sıfatıyla mahkemeye hitaben vermişse de; Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde; vekaletnamenin … tarafından verildiği, dolayısıyla davanın … tarafından davacı sıfatıyla açıldığı kanaatine varılmış , HMK’nın 124 Maddesi uyarınca karşı tarafın rızası aranmaksızın maddi bir hatadan kaynaklı oluşu gözetilerek davacı sıfatıyla … davaya ve duruşmalara kabul edilmiştir.
Celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre; ihyası istenilen …Şti’nin … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken münfesih olmalarına ve sayılmalarına rağmen TTK’ nın geçici 7. Maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğünce kendilerine yapılan ihtar ve ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmadığından … tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edilerek kaydının silindiği anlaşılmıştır.
Somut olayda ihyası istenilen şirketin … tarihinde sicilden terkin edildiği, eldeki davanın yasada belirtilen 5 yıllık süre içerisinde açıldığı, davacının terkin öncesinde ihyası istenilen şirketi temsile yetkili kişi olması nedeniyle davada taraf ehliyetinin bulunduğu değerlendirilmiştir.
Dosya içerisine celp olunan … İl emniyet Müdürlüğünün …/…/… tarihli cevabi yazısına göre; Halen ihyası istenilen şirket adına Trafik Sicilinde kayıtlı …plaka sayılı aracın bulunduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca 01/07/2015 tarihine kadar sayılan hallere tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son 5 yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebebiyle re’sen terkin edilebilirler. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinde re’sen silinir. Ancak sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Yine geçici 7 Maddeye göre davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket yada kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.
Geçici 7/15’e göre “Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde ön görülen usullere gören hareket edilir.bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığı unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren 10 yıl sonra hazineye intikal eder.”
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; ihyası istenilen şirketin 6102 sayılı TTK geçici 7. Madde uyarınca münfesih sayılmalarına rağmen, ticaret sicil müdürlüğü tarafından yapılan ihtar ve ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilama rağmen süresinde bildirimde bulunulmadığından dolayı …/…/… tarihinde sicilden resen terkin edildiği, eldeki davanın 5 yıllık yasal süre içinde açıldığı, davacının sözü edilen şirketin terkinden önceki yetkilisi olması sıfatıyla taraf ehliyetinin bulunduğu, ayrıca Sicilden terkin edilen şirket adına Trafik Tescilinde kayıtlı … … … plakalı aracın bulunduğu, dolayısıyla şirketin halen mal varlığının mevcut olduğu, değerlendirilmekle ek tasfiyle işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla; Ticaret Sicilinde TTK geçici 7. Madde uyarınca resen terkin edilen şirket tüzel kişiliğinin mal varlığı olan …plakalı aracın tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesi ile sınırlı olmak üzere; Şirket Tüzel Kişiliğinin yeniden ihyasına ve şirkete ek tasfiye işlemlerini yürütmek üzere Tasfiye memuru atanmasına karar vermek gerekmiş , davalı … yasal hasım konumunda bulunduğundan harç ve yargılama giderlerinden davacı sorumlu tutularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Tasfiye Memuru olarak atanan Davacı ücret istemediğini beyan ettiğinden ücret takdir edilmemiştir. )
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
… ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı iken …/…/… tarihinde resen terkin edilen …ŞTİ.’nin tüzel kişiliğinin şirkete ait …plakalı aracın satılarak tasfiyenin gerçekleştirilmesi işlemi ile sınırlı olmak üzere TTK’nın Geçici 7/15. Maddesi uyarınca İHYASINA,
Tasfiye Memuru olarak şirketin terkinden önceki yetkilisi olan …’ın ATANMASINA,
Tasfiye Memuruna ücret takdir edilmesine YER OLMADIĞINA,
Karar kesinleştiğinde tasfye memurunun İŞE BAŞLMASINA,
Ayrıca karar kesinleştiğinde … Ticaret Sicilinde TESCİLİNE ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde İLANINA,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacının yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/12/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)