Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/201 E. 2019/103 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/201 Esas
KARAR NO : 2019/103
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
KARAR TARİHİ : 07/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili firmanın davalı firmaya taşeron olarak hizmet verdiğini, müvekkili firmanın davalı firmadan olan alacağını faturalandırdığını ve cari hesap ekstresinde bulunan bu alacakların ödenmemesi üzerine Antalya … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava; faturalı cari hesap bakiyesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davalının icra dairesine yaptığı itirazda; ödenecek bir rakam olmadığı, faturaların gönderilmediği, temerrüt olmadığı belirtilerek borca ve ferilere itiraz edildiği ancak takibin sadece asıl alacak üzerinden başlatıldığı anlaşılmıştır.
Fatura muhteviyatı hizmetin verilmediği yönünde itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık takip tarihi itibari ile davacının alacaklı olup olmadığı varsa ne kadar alacağı olduğuna ilişkindir.
Dosya içerisinde davacı vekili tarafından veresiye fişi suretleri, fatura suretleri ibraz edilmiş, bilirkişide rapor aldırılmış, Antalya … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Antalya … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … Şti. Tarafından davalı borçlu … Şti. Aleyhine, …, …, … tarihli faturalar ile cari hesap ekstresine istinaden; 19.888,90TL asıl alacak ve asıl alacağa işleyecek yıllık %9,75 avans faizi ile birlikte icra takibine girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu vekilinin süresinde itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup, delil olarak defter inceleme deliline de dayanıldığından tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesine karar verilmiş, davacı taraf belirlenen günde ticari defter ve belgeleri ibraz etmiş bilirkişiden rapor aldırılmış olup, bilirkişi …’in … havale tarihli raporunda sonuç olarak; Davacı tarafın ticari defterlerine göre taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, bu ticari ilişki gereğince davacı şirketin davalı şirket adına düzenlediği dava konusu alacağın dayanağı olana faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 19.888,90TL tutarında davalı şirketten alacağının kayıtlı olduğunu bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalının defterleri … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle incelenip rapor aldırılması istenilmiş, Mali müşavir Bilirkişi …’ın … havale tarihli raporunda; Her ne kadar davalı şirketin adresine ticari defter incelemesi için gitmiş olsa da şirket yetkilisi veya muhasebe sorumlusuna ulaşılamadığını, geçici çalışanı olduğunu beyan eden şahısla yapılan görüşmede, şahsın şirket yetkilisine ulaşarak ticari defterleri ibrazının mümkün olup olmadığının sorulduğunu, yetkili tarafından defterlerin ibrazının sağlanamayacağı şifaen bildirildiğini ancak kendisine defter ibraz edilmediğini belirttiği anlaşılmıştır.
Mahkeme, ticari davalarda, tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2016/4087 esas, 2017/261 karar sayılı içtihadından da açıklandığı şekilde, ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı belirtilmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında faturaya dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacının bakiye alacağı olduğu iddiasıyla davalı hakkında başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğu ve eldeki itirazın iptali davasının ikame edildiği, davalının mal teslimine ilişkin itirazlarının bulunmadığı, alacak belirlemesinin fahiş yapıldığını ve davacının bir alacağı olmadığını takibe itiraz dilekçesinde beyan ettiği, tarafların tacir olması ve delil olarak dayanılması nedeni ile tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırıldığı, davacının usulüne uygun tutulan defterlerinde üç adet faturanın kayıtlı olup bu faturalar toplamı bakiye 19.888,90-TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, bilirkişi raporunun davalıya tebliğ edildiği ve yasal süresi içerisinde rapora karşı itirazda bulunmadığı, adres itibari ile davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için talimat yazıldığı, talimat mahkemesince davalıya defter ibrazı için usulüne uygun davetiye çıkarılmış olmasına ve ayrıca bilirkişinin şirket adresine bizzat gitmiş olmasına rağmen davalı tarafça ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği, davalının mal teslimine ilişkin açıkça bir inkarının da savunmalarında yer almadığı, bu durumda yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve içtihatlar gereği, defter ibrazından kaçınan davalı karşısında davacının usulüne uygun tutulan defterlerinin davacı lehine delil teşkil ettiği, bu şekilde davacının iddialarını ispat ettiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
19.888,90.-TL asıl alacağın %20′ si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli 1.358,61.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 240,22.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.118,40.-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 1.081,12.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.386,66-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/02/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı