Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/189 E. 2019/71 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/189 Esas
KARAR NO : 2019/71
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 24/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:… tarihinde muris … idaresindeki … plakalı araç ile … idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında her iki araç sürücüsünün de vefat ettiğini, …’ in vefatı ile geriye mirasçısı olarak eşi …, kızı … ve oğlu …’ in kaldığını, kaza ile ilgili olarak aracın ZMMS sigortacısı olan davalı sigorta şirketine başvuru yaptıklarını ancak bir sonuç alamadıklarını, müvekkili … için destekten yoksun kalma tazminatı olarak şimdilik 500,00.-TL, … için 500,00.-TL olmak üzere davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın açıldığı tarih itibariyle zaman aşımına uğradığını, müteveffa sürücünün kazanın meydana gelmesinde tam kusuruyla sebebiyet verdiğinden müvekkili şirketin destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin sorumluluğunun bulunmadığını, haksız davanın reddini talep etmiştir.
Dava; … tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden destekçinin mirasçıları tarafından, desteğin bulunduğu aracın ZMMS sigortacısı aleyhine açılan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; talebin zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, müteveffanın kusurundan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olup olmadığı, talep edilebilecek tazminat miktarı olup olmadığı hususlarındadır.
Dosya içerisine; tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, davacı vekili tarafından kaza tutanağı, hastane raporları ibraz edilmiş, Antalya CBS’ nin … Muh. Sayılı dosyası getirtilmiş, sigorta poliçesi ile Ticaret sicil müdürlüğünden sahiplik bilgileri celp edilmiş, bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
… günü meydana gelen trafik kazası sonucunda … idaresindeki … plakalı araç ile sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın çarpışması sonucunda her iki araç sürücüsünün de vefat ettiği anlaşılmış olup, davacıların ise ölen …’ in kızı ve eşi oldukları anlaşılmıştır.
Antalya … Müdürlüğü’nün … tarihli cevabi yazısından … TC numaralı …’in vefatı ile sonuçlanan … tarihli trafik kazası sonrası hak sahiplerİne Uzun vade sigorta kolundan ölüm aylığı bağlandığının, …’in tüm aylığının devam ettiğinin, …’ın …-… tarihleri arası ölüm aylığını aldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki … Müdürlüğünün … tarihli yazısından; kazaya neden olan … plakalı aracın … adına trafikte kayıtlı olduğu ,… A.Ş’nin … tarihli yazısından; … plakalı aracın diğer davalı olan sigorta şirketine ZMSS sigorta poliçesiyle sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Yine dosya içerisine sunulan ölen …’e ait veraset ilamı incelenmesinde davacılar’ın ölenin kızı ve eşi sıfatıyla mirasçısı olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisine celp edilen Antalya Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma … karar sayılı dosyasının incelenmesinde, Şikayetçinin …, maktüllerin … ve …’in olduğu ölümlü yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası suçundan soruşturma açıldığı, …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracı ile karşı yönden gelen Maktül …nın kullandığı …plakalı motosiklet ile çarpıştıkları ve araçta bulunan …’in yaralandığı olay nedeniyle aracı kullanan şahısların öldüğü, kamu adına takibata mahal olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Aktüer bilirkişi …’ın … havale tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; … tarihinde trafik kazası sonucu hayatını kaybeden …’in geride kalan hak sahibi davacılar olan …’in destekten yoksun kalma tazminatının 193.815,57 TL olduğu, ancak davalı Sigortanın poliçe limiti ile sorumluluğunun 39.577,98TL olduğu, …(…)’ın destekten yoksun kalma tazminatının 11.896,26 TL olduğu, ancak davalı Sigortanın poliçe limiti ile sorumluluğunun 2.429,27TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
… havale tarihli Davacı vekilinin sunduğu ıslah dilekçesinde sonuç olarak; Müvekkili … için destekten yoksun kalma tazminatı yönünden 500,00TL’den 39.077,98.-TL artırarak toplam 39.577,98.-TL maddi tazminat miktarına, Müvekkili … için destekten yoksun kalma tazminatı yönünden 500,00.-TL’den 1.929,27.-TL arttırarak toplam 2.429,27.-TL maddi tazminat miktarına ıslah ettiği anlaşılmıştır.
Destekten yoksun kalma tazminatı TBK’nın 53. Maddesinde düzenlenmiş olup, teker teker belirtilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”,
2918 sayılı KTK’nın 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu Kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu hususları düzenlenmiştir.
Poliçe tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 2013 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın sigortanın kapsamı başlıklı A-1. maddesinde “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. ” hükmü öngörülmüştür.
Davalının cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2. maddesinde ise, “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 109. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece fiilin Ceza Kanununa göre cezayı gerektiren bir fiil olmasının yeterli olması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece fiilin cezayı gerektiren bir eylem olmasını yeterli görmekte; bunun dışında, eylemi gerçekleştiren fail hakkında soruşturma yapılmasını, ceza davası açılmış olması veya mahkûmiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı koşulu aranmamaktadır. Dahası, sözkonusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten veya sigorta) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür (HGK’nın 10.10.2001 gün 2001/19-652-705, HGK’nın 16.04.2008 gün 2008/4-326-325 ve HGK’nın 05.06.2015 gün 2014/17-2198 E. 2015-1495 K. sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir).
Yukarıda açıklandığı üzere, KTK’nın 109/2. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için kamu davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması aranmamakta olup cezayı gerektiren fiilin varlığı yeterlidir. Ölümle sonuçlanan söz konusu trafik kazası da bu anlamda cezayı gerektiren bir fiil niteliğindedir ve sürücü davacı desteğinin vefat etmiş olması sonuca etkili değildir. Yasa koyucunun amacı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca tehlike sorumluluğunu doğuran olaylarda sorumlulara karşı daha uzun zamanaşımı süresi içerisinde yönelmeyi sağlamaktır. KTK’nın 109. maddesinin 2.fıkrasındaki “cezayı gerektiren fiil” ifadesinin seçilmesi zamanaşımı yönünden yukarıda da açıklandığı gibi soruşturma veya kovuşturma yapılması koşullarının aranmadığı sonucunu doğurmaktadır. Buna göre eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 85. Maddesi ile 66/1-d maddesi göz önüne alındığında, öngörülen 15 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dava tarihind dolmadığı anlaşılmakla zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu kaza olayının … tarihinde meydana geldiği ve davalı sigorta şirketinin düzenlediği trafik poliçesinin … tarihinde tanzim edildiği, Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girdiği, yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, davaya konu poliçe tarihi eski olduğundan somut olayda poliçe tanzim tarihinde yürürlükte bulunan eski genel şartların uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
Buna göre, kazanın … tarihinde, davacıların murisinin alkollü olmasına rağmen yanında tanık sıfatı ile savcılık dosyasında ifadesi alınan … ile birlikte sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla … istikametinden … merkezine dönerken … köprüsüne geldiği esnada kendi şeridinden çıkarak karşı şeride geçmesi ve karşı şeritteki dava dışı … sevk ve idaresinde motosiklete çarpışması sonucunda meydana geldiği, her iki araç sürücüsünün ölümüne neden olduğu, gerek kaza tutanağında gerekse sigortaya başvuruya verilen cevapta davacıların murisi alkollü araç kullanarak şerit ihlali yapıp ölüme sebebiyet veren …’in tam kusurlu olduğunun kabul edildiğinin sabit olduğu anlaşılmıştır. Davacılar ise kaza tarihi itibari ile yerleşik uygulama ve genel şartlara göre zarar gören üçüncü kişi sayıldıklarından destek tazminatı talebinde bulunabilecekleri anlaşılmıştır. Denetime elverişli olarak, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan PMF yaşam tablosuna göregöre hazırlanan ve gelir durumu ile SGK tarafından yapılan rücuya tabi ödemeler ile poliçe limitleri dikkate alınarak belirlenen Davacı … için 39.577,98.-TL, davacı … için 2.429,27.-TL olmak üzere toplam 42.007,25.-TL destekten yoksun kalma tazminatından davalının ZMMS sigortacısı sıfatıyla KTK ve ZMMS genel şartları uyarınca sorumlu olduğu anlaşılmış ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacı … için; 39.577,98.-TL, davacı … için 2.429,27.-TL olmak üzere toplam 42.007,25.-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacılara VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli 2.869,51.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.833,61.-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile, hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 669,85-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 4.970,80.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/01/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı