Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/174 E. 2018/462 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/174 Esas
KARAR NO : 2018/462
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 16/03/2018
KARAR TARİHİ : 21/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili bankanın …Şubesi lie … Şti arasında imzalanan kredi sözleşmeleri gereği adı geçen firmaya ve kefillerine kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine … İcra müdürlüğünün …/… ve …/… esas sayılı dosyalarından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takiplerine başlandığını, ödeme emirlerinin bila iade döndüğünden icra dosyasından işmellere devam edemediklerini, … sicil numarasında kayıtlı …Şirketinin ticaret siciline yeniden kaydının yapılarak şirket tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; …Şirketinin …/…/… tarihinde ticaret sicilde kayıtlarına tescil edildiğini, münfesih olmalarına ve sayılmalarına rağmen TTK’ nın geçici 7. Maddesi uyarınca süresinde bildirimde bulunulmadığından dolayı şirket ticaret sicil kaydı …/…/… tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, yasal hasım olarak bulunmaları sebebiyle aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesini talep etmiştir.
Dosya içerisine; İhyası İstenen …Şti’ nin sicil dosyası getirtilmiştir.
Dava; şirketin ihyası davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ihya koşullarının oluşup oluşmadığı, yasal hasım olduğunu iddia eden davalının yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu olup olmadığı hususlarındadır.
Celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre; ihyası istenilen …Şti’ nin Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken münfesih olmalarına ve sayılmalarına rağmen TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğünce kendilerine yapılan ihtar ve ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmadığından, …/…/… tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edilerek kaydının silindiği anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasında davacı banka tarafından … Şti’ hakkında, …/… esas sayılı dosyada ipotek veren … … aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda ihyası istenilen şirketin …/…/… tarihinde sicilden terkin edildiği, davanın yasada belirtilen 5 yıllık süre içerisinde açıldığı, davacının terkin öncesi tarihte ihyası istenilen şirket ile akdettiği kredi sözleşmesi uyarınca münfesih şirkete karşı yine icra takibi başlattığı, bu nedenle eldeki davayı açmada hukuki yararının bulunduğu değerlendirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca 01/07/2015 tarihine kadar sayılan hallere tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son 5 yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebebiyle re’sen terkin edilebilirler. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinde re’sen silinir. Ancak sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Yine geçici 7. Maddeye göre davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket yada kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.
Geçici 7/15. maddeye göre “bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde ön görülen usullere gören hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin ünvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığı ünvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren 10 yıl sonra hazineye intikal eder. “
Ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin yeniden ihyasının sağlanması amacıyla 6102 Sayılı TTK kapsamında iki farklı yol öngörülmüştür. Buna göre belirli bir tasfiye sürecine giren şirketlerin tasfiye işlemlerinde eksiklik olması halinde TTK’nun 547. maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin tekrar sicile kaydedilmesi mümkündür. Örneğin şirkete ait bir mal varlığının bulunması ya da şirketin taraf olduğu derdest davaların varlığı bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bir diğer yol ise TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketlerin yeniden tescilidir. Buna göre asgari sermaye miktarına ulaşmayan, adres değişikliğini bildirmeyen şirketlerin re’sen kayıtlardan terkini halinde şirketin faal olması ve gerekli bazı koşulların da gerçekleşmesi halinde tekrar sicile kaydı mümkündür.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları uyarınca dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi gereğince mahkemece, ihya (yeniden tescil) isteminin kabulüne karar verilmesi halinde, tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekmektedir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; ihyası talep edilen Antalya ticaret sicilinin … sicil numarasında kayıtlı …Şirketi’nin 6102 sayılı TTK geçici 7. Madde uyarınca münfesih sayılmasına rağmen, ticaret sicil müdürlüğü tarafından yapılan ihtar ve ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilama rağmen süresinde bildirimde bulunulmadığından dolayı …/…/… tarihinde sicilden resen terkin edildiği, eldeki davanın 5 yıllık yasal süre içinde açıldığı, davacının sözü edilen şirketle akdedilen kredi sözleşmesi gereği şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlattığı icra takibi nedeni ile eldeki davayı açmada hukuki yararının bulunduğu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip nedeniyle icra tebligatları ve takip hukuku açısından tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla eldeki davaya dayanak icra takiplerine binaen şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ve şirkete ek tasfiye işlemlerini yürütmek üzere şirketin son yasal temsilcisinin tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiş, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım konumunda bulunduğundan harç ve yargılama giderlerinden davacı sorumlu tutularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Antalya Ticaret Sicilinin … sicil numarasında kayıtlı …Şirketi’nin TTK’ nın 643. Ve 547/1. Maddesi uyarınca İHYASINA, Ticaret Siciline yeniden TESCİLİNE,
Şirketin son temsilcisi … … (TC:…)’ nın tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
Karar kesinleştiğinde kararın bir örneğinin göreve başlaması yönünde tasfiye memuru olarak atanan şirket temsilcili …’ ya TEBLİĞİNE,
Verilen Kararın tescil ve ilanı için karar kesinleştiğinde Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne gerekçeli kararın yazı işleri müdürlüğünce GÖNDERİLMESİNE,
2-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davanın mahiyeti itibariyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/06/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı