Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/157 E. 2019/111 K. 11.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/157 Esas
KARAR NO : 2019/111
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/08/2011
KARAR TARİHİ : 11/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın … tarihinde maden ocağından iki adet mermer bloku yükleyip yola çıktığı esnada devrilmesi sonucu kaza yaptığını, aracın pert olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, kasko sigortası ile alakalı olarak taraflarına ait olan yükümlülüklerin tümünün yerine getirildiğini ancak davalı kasko şirketinin kendilerine şu ana kadar hiçbir ödeme yapılmadığını, taraflarına da sözlü olarak olumsuz cevap verildiğini, kasko sigortası poliçesi şartlarına göre aracın pert olduğundan davalı şirketin aracın bedelini ödemesi gerektiğini, davalı şirketin ödemekle yükümlü olduğu aracın piyasa değerinin asgari değerde dahi 140,000,00.-TL olduğunu, oluşan hasarın bedelinin gayet yüksek olduğunu söyleyerek aracın hasarının giderini müvekkilince yapılamadığını, bu yüzden aracın halen hasarlı şekilde beklediğini ve mevcut zararın devam ettiğini, ayrıca bu kaza yapan araç dışında … plakalı aracın 600,00TL, … plakalı aracın 10.620,00TL, …(dorse) plakalı aracın 7.080,00.-TL, …(dorse) plakalı aracın 30.000,00TL, … plakalı aracın 40.000,00TL olmak üzere toplam 228.300,00TL tutarında ayrı ayrı çeşitli tarihlerde maddi hasarlı trafik kazaları neticesinde hasarlarının olduğunu, bu belirtilen araçlarında hasar bedellerinin ödenmediğini, müvekkilinin … plakalı aracının çalışamamasından ötürü şu ana kadar 10.000,00TL de maddi zararının bulunduğunu belirterek, bütün araçların toplam zararları olan 100.600,00TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tüm bu hasarlar nedeni ile müvekkilinin içerisinde bulunduğu manevi çöküntü nedeni ile de 20.000,00TL manevi tazminatın kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davanın davalının ikametgahı mahkemesinde açılması gerektiğini, davaya konu kazaların da …’da meydana gelmediğini, poliçeleri düzenleyen acente de …’da bulunmadığını belirterek yetkili mahkemelerin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin de, davacı tarafından belirtilen kazaların hangi tarihte meydana geldiğini belirtmediğin, ne şekilde olduğunu söylemediğini, buna ilişkin bir belge sunmadığını belirtmiş, bu yüzden bu hasarlarla ilgili zamanaşımı geçip geçmediği, kaza ve hasar tarihi itibari ile müvekkili şirketinin bir poliçesi olup olmadığının bilinemediğini, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatları içinde yer almadığını, bu sebeple davacı tarafından manevi tazminata ilişkin taleplerinin yerinde olmadığını, … plakalı araç ve ona takılı dorse … plakalı araçta davacı tarafa … tarihli tazminat makbuzu ibraname ile 22.000,00TL ödendiğini ve bu kaza ve hasar ile ilgili olarak müvekkili şirketin ibra edildiğini, … plakalı çekici ve ona bağlı … plakalı dorsede … tarihinde meydana gelen hasarın teminat kapsamında olmadığını, şöyle ki olay yeri görgü ve tespit tutanağı ile ve müvekkili şirketçe yaptırılan ekspertiz çalışmaları neticesinde davaya konu hasarın “istibdat haddinden fazla aşırı yük ” sebebi ile meydana geldiğinin tespit edildiğini, her ne kadar araç üzerinde 2 adet mermer blok yüklü gibi gösterilmeye çalışılsa da olay yeri görgü ve tespit tutanağı ve olay yeri krokisi düzenleyen jandarma tarafından olay yerinde kaza anından sonra hemen kaldırılmış ve fazla yüklenmiş olan mermer blokları kaldırılarak götürmek maksadıyla gelmiş olan iş makinelerinin tekerlek izlerinin görüldüğünün tespit edildiğini, kaza malinde de 4 adet mermer blok izi bulunduğuna dair tesip yapıldığını, davacı tarafına … plakalı araçta meydana gelen hasara ilişkin talepleri de hasarın poliçe kapsamında olmaması sebebi ile yerinde olmadığını, araç sürücüsünün de olay akabinde jandarmaya verdiği beyanında araç içinde bulunan mermerler yanlış ve aşırı yükleme sebebi ile kayarak dorseya zarar verdiğini söylediğini, kazanın hemen ilgili yasal mercilere bildirilmediğini, ertesi gün bildirildiğini, kaza yapan … plakalı araçta ne kadar yük olduğuna dair karşı tarafa kantar fişi sunulmadığını, kazadan sonra mermerlerin kaza yerinden ayrılması amacıyla yüklendiği … plakalı araçla ilgili olarak da herhangi bir kantar fişi sunulmadığını, ayrıca dorse stop lambasının ise dorseyi iterken çekişi tarafından hasarlandığı olay sonrasında tutulan tutanaklar ile sabit olduğunu belirterek, öncelikle yetki itirazı da değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; sigorta poliçeleri, hasar dosyaları sunulmuş, bilirkişilerden ayrıntılı raporlar aldırılmıştır.
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan sigortalı davacının, davalı sigortacı aleyhine açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davası niteliğindedir.
Davacı, davalıya kasko sigortası ile sigortalı olan toplam 6 adet aracının çeşitli tarihlerde trafik kazası nedeniyle maddi hasra uğradığını, bunlardan … plakalı aracın hasar dışında ayrıca çalışamadığı dönemlere ilişkin de bu araçtan dolayı zarar gördüğünden bahisle hem hasar, hem de araç mahrumiyet zararından dolayı maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Taraflar arasında sigorta ilişkisinin varlığı ihtilafsızdır. Davacıya ait olup davalı sigorta şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan araçlar … plakalı dorse, … plakalı araç, … plakalı dorse, … plakalı araç, … ve … plakalı araçlardır.
Davalı vekilince cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine yönelik yetki itirazında bulunulmuş ise de, cevap dilekçesi süresinde verilmediğinden usulüne uygun yapılmayan yetki itirazı reddedilmiştir.
Dosya içerisine hasar dosyaları ve poliçeler celp edildikten sonra bilirkişiler … ve …’dan oluşturulan heyetten … tarihli rapor aldırılmış, rapora göre davacıya ait araçlardan … plakalı çekicide meydana gelen hasar miktarının dosyada yeterli belge mevcut olmadığından hasar ile ilgili değerlendirme yapılamadığını, bunun dışında … plakalı dorsede meydana gelen hasar tutarının işçilikler ve kdv dahil olmak üzere toplam 9.836,00.-TL olduğunu, … plakalı çekiciye bağlı … plakalı römorktaki hasardan kaynaklanan 22.000,00.-TL tutarın … tarihli tazminat makbuzu ibraname ile davacıya ödendiğinin anlaşıldığını, bu sebeple tazminat talebinin değerlendirilemediğini, … plakalı dorsede meydana gelen hasar tutarının işçilik ve kdv dahil 6.789,00.-TL tutarında olduğunu, hasarın teminat kapsamında olup olmadığı hususunda kanaatince sigortacı davalının hasarın istiap haddinin aşması nedeniyle meydana geldiğini ispat edemediği için zararı tazminle yükümlü olduğunu, … plakalı çekicide meydana gelen hasar ile ilgili dosyada hesaplamaya esas herhangi bir hasar dosyası ve benzeri belge bulunmadığından değerlendirme yapılamadığını, bundan başka … plakalı araç hasarı için ayrıca araç mahrumiyet zararı talep edildiği fakat gerek mahrumiyet zararı (kazanç kaybı) gerekse manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını beyan ettikleri görülmüştür.
Dosyadaki bir kısım eksik belgeler ve hasar dosyaları da yeniden temin edildikten sonra bilirkişi …’dan rapor aldırılmış, bilirkişi … tarihli raporunda davacıya ait … plakalı araçtaki hasar bedelinin 18.000,00.-TL, … plakalı araçtaki hasar bedelinin 9.836,00.-TL ve … plakalı araçtaki hasar bedelinin de 7.080,00.-TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi … tarihli ek raporunda önceki raporunda değişilik yapılmasını gerektirir bir durum yönünde mütalaada bulunmuştur.
Bilirkişi …’dan aldırılan … tarihli 2.ek bilirkişi raporuna göre de (ilgili araçların hasar dosyaları temin edildikten sonra) … plakalı araçta oluşan hasarın 78.668,00.-TL, … plakalı araçtaki zararın da 1.354,88.-TL tutarında olduğunu mütalaa ettiği görülmüştür.
Bilirkişiler tarafından … plakalı araç dışında hasara uğradığı iddia olunan diğer 5 adet araçlardaki hesaplanan toplam hasar tutarı 114.938,88.-TL’dir. … plakalı çekiciye bağlı … plakalı römorkun hasarından kaynaklanan 22.000,00.-TL tutarın davacıya … tarihinde yani davadan sonra ödendiği hususu sunulan makbuz ve davalı vekilinin beyanlarından anlaşılmaktadır.
Davacı vekili tarafından verilen … tarihli ıslah dilekçesiyle dava netice-i talebe ilişkin olarak maddi tazminat istemi yönünden ıslah edilmiş … plakalı aracın hasarına ilişkin 48.368,00.-TL, … plakalı aracın hasarına ilişkin 4.836,00.-TL ve … plakalı araç için de 2.080,00.-TL olmak üzere toplam 55.284,00.-TL yönünden maddi tazminat talebini arttırarak ıslah dilekçesi sunmuş, ıslah dilekçesinin harcını yatırmış ve davalıya usulünce tebliğ etmiştir. Davalı taraf ıslah dilekçesine karşı sunmuş olduğu … tarihli dilekçesiyle zaman aşımı itirazında bulunmuştur.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklandığından ve olayda uygulanması gereken zaman aşımı hükümlerinin TTK 1420 maddesi uyarınca 2 yıllık süreye tabi oluşu ve zaman aşımının başlangıcının da alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren başlaması göz önüne alındığında dava tarihi olan … tarihi ile ıslah tarihi olan … tarihi arasında 2 yıllık sürenin dolmuş olması nedeniyle ıslah ile arttırılan kısım yönünden zaman aşımı nedeniyle maddi tazminat isteminin bu kısım için reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan sigorta ilişkisi mevcut olduğu, sigortalı davacıya ait 6 adet aracın değişik tarihlerde hasarlandığı, bunlardan … plakalı çekiciye bağlı römork hasarı nedeniyle davalı sigorta şirketince dava tarihinden sonra 22.000,00.-TL davacıya ödendiği anlaşıldığından ve davacının diğer araçlarında meydana gelen hasar tutarının bilirkişi raporlarında hesaplandığı üzere toplam 114.938,88.-TL’den ibaret olup, ilk dava açılırken davacı tarafça maddi tazminata ilişkin olarak 100.600,00.-TL talep edildiğinden ve ıslah ile arttırılan kısım yönünden dava da zaman aşımına uğradığından davacının toplam hesaplanan zararının 100.600,00.-TL olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu tutardan davadan sonra ödenen 22.000,00.-TL düşüldüğünde davacının 78.600,00.-TL alacağı ve davadan sonra ödenen kısım için ödeme tarihine kadar işlemiş faiz tutarının da resen yapılan hesaplama sonucunda 396,88.-TL faiz alacağının davalıdan istemekte haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davanın maddi tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, fazlaya dair maddi tazminat isteminin ıslah ile arttırılan kısım yönünden zaman aşımına uğraması nedeniyle, ayrıca araç mahrumiyet zararının da kasko poliçesi teminat kapsamı dahilinde bulunmadığından reddine karar vermek gerekmiş, manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmeye göre de poliçe teminat kapsamında bulunmadığı anlaşılmakla manevi tazminat isteminin de reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine davaya bakan Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı ile;
“1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan kasko sözleşmesine dayanan tazminat talebine ilişkindir.
H.U.M.K 46.maddesi-H.M.K’nin 167.maddesi “mahkeme yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için birlikte veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına davaların her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden karar verilebilir hükmünü öngörmektedir.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait davalı şirkete kasko sözleşmesi ile sigortalı … tarihinde hasarlanan … plakalı araçla birlikte anılan kazadan önce farklı tarihlerde hasarlanan diğer 5 araç için de tazminat talebinde bulunmuştur. Fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak, … plakalı araç için 60.000,00 TL ve aracın kazanç kaybı için 10.000,00 TL; … plakalı dorse için 5.000,00 TL; … plakalı dorse için 5.000,00 TL; … plakalı dorse için 5.000,00 TL, … plakalı araç için 600,00 TL, … plakalı araç için 10.000,00 TL; … plakalı araç için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 100.600,00 TL tazminat talep etmiştir.
Bilirkişi raporunda; davacıya ait … plakalı araçtaki hasar bedelinin 18.000,00 TL, … plakalı araçtaki hasar bedelinin 9.836,00 TL ve … plakalı araçtaki hasar bedelinin 7.080,00 TL, … plakalı araçta oluşan hasarın 78.668,00 TL, … plakalı araçtaki zararın 1.354,88 TL tutarında olduğu, … plakalı araç dışında hasara uğradığı iddia olunan diğer 5 adet araçtaki hesaplanan toplam hasar tutarının 114.938,88 TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece, ayrıca … plakalı çekiciye bağlı … plakalı römorkun hasarından kaynaklanan 22.000,00 TL tutarın davacıya … tarihinde yani davadan sonra ödendiği belirtilmiştir.
Davacı vekili, ıslahla … plakalı aracın hasarına ilişkin 48.368,00 TL, … plakalı aracın hasarına ilişkin 4.836,00 TL ve … plakalı araç için de 2.080,00 TL olmak üzere toplam 55.284,00 TL talebini arttırmış, mahkemece, ıslah edilen kısmın zaman aşımına uğradığı uğradığı belirtilmiş, ıslah edilmemiş şekli ile 100.600,00 TL’den davalı tarafından ödenen … plakalı çekiciye bağlı … plakalı römorkun hasarından kaynaklanan 22.000,00 TL düşülerek, 78.600,00 TL üzerinden hüküm kurulmuştur.
Toplam 6 araçtan hasar bedeli talep edilmesine ve her biri için hasar ile ilgili ayrı rapor alınıp hasar miktarı tespit edilmesine rağmen toplam hasar üzerinden hüküm verilmiş olup mahkemece hangi araç için ne miktar hasar kabul edildiği hükümden ve gerekçeden anlaşılamamaktadır. Gerekçede sadece bilirkişi raporunda ne kadar hasar belirlendiği belirtilmiştir.
Ayrıca, bilirkişi raporunda … plakalı araçtaki zararın 1.354,88 TL tutarında olduğu belirtilmiş olmasına rağmen hükmün gerekçesine göre dava dilekçesinde … plakalı araç için talep edilen 10.000,00 TL hasar bedeli tamamen kabul edilmiş durumdadır. Hüküm bu haliyle denetlenebilir değildir.
3-Mahkemece dava konusu edilen her bir araç için ayrı ayrı kabul edilen hasar bedeli belirlenerek, tarafların iddia ve savunmaları gözönüne alınıp hükmün ve gerekçesinin kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde toplam hasar bedeli üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
O halde, mahkemece, araçlarla ilgili talepler hakkında 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 46. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükmü gereğince re’sen davaların ayrılmasına karar vererek, HMK. 167.2 maddesi gereği ayrılmasına karar verilen davalara bakmaya devam etmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın bozulması üzerine dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilmiş, taraf vekillerinden bozma ilamına karşı diyecekleri sorulmuş ve mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, yargılamaya devam olunmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamında belirtildiği üzere davacı vekilinden özellikle manevi tazminat talebi yönünden açıklayıcı dilekçe sunması istenmiş, davacı vekili sunduğu … tarihli dilekçesinde davaya konu ettikleri araçlar için herhangi bir manevi tazminat talebinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Yargılama sırasında davacı taraf dava konusu alacağını … tarihli devir ve temlik sözleşmesi uyarınca …’a devretmiş, devreden …’nin davada davacı sıfatı kalmamış, alacağı devralan …’ın davacı sıfatıyla dava ve duruşmalara kabulüne karar verilmiştir.
Davaya konu edilen araç … plakalı çekiciye bağlı … plakalı römorktur. … plakalı aracın kasko poliçesi üzerinde …bank AŞ … Şubesi lehine daini mürtehin kaydının bulunduğu görülmekle, ilgili banka şubesine müzekkere yazılarak, daini mürtehin kaydının devam edip etmediği, devam ediyorsa davaya muvafakat edilip edilmediği hususu sorulmuş, …bank … Şubesinden gelen … tarihli cevabi yazıda; ilgi plakalı araç üzerindeki dain mürtehin kaydının sona ermiş olduğu, aracın söz konusu poliçeye ilişkin herhangi bir borcunun bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan sigortalı davacı tarafından davalı sigortacı aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Söz konusu … plakalı çekiciye bağlı … plakalı araçtaki hasara ilişkin mahkememizce bozma öncesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; dava konusu aracın dorse olduğu, aracın tamirinin ekonomik olmadığı, perte ayrılmasının uygun olduğu, aracın hasarlı haldeki sovtaj bedelinin 4.000,00.-TL olup, aracın 2.el piyasa rayiç değerinin 22.000,00.-TL olduğu hususunda dosyada mevcut ekspertiz raporunun belirlenen hasarlı parça ve işçiliklerin meydana gelen hasar ile uyumlu olduğunu, dolayısıyla … plakalı dorsedeki hasar bedelinin 18.000,00.-TL olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından dosyaya sunulan kasko ön ekspertiz raporunda da (… tarihli) aracın hasarının tam hasar olup, tam ziya işlemi yapılması gerektiğini, 2.el piyasa rayiç değerinin 22.000,00.-TL olup, aracın hurda değerinin 4.000,00.-TL olduğunu neticeten hasar tutarının 18.000,00.-TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Kasko sigorta genel şartları hükümlerine göre; onarım masrafının sigortalı aracın riziko tarihindeki değerini aşması veya aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespiti durumunda araç tam hasara uğramış sayılır. Bu halde aracın hasar anındaki rayiç değeri ödenir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uyarınca hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi, sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenene araç ve aksamı talep ettiği takdirde sigortacının malı olur. Görüldüğü üzere sigorta şirketi meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limiti içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olur. Sigortalı, aracın hurdasını kendisine verilmesini istemedikçe hurda bedelinin tazminattan düşülmesi mümkün değildir. Tercih hakkı sigortalıya aittir.
Dosyaya sunulan … tarihli tazminat makbuzu ve temlikname başlıklı belgenin incelenmesinde; davalı sigorta şirketi tarafından temlik eden davacı …’ye … plakalı dava konusu aracın hasarı nedeniyle 22.000,00.-TL ödeme yapıldığı, buna karşılık …’nin tazminat bedelini tahsil etmekle açmış ve açacağı dava ve icra takipleri ile işlemiş ve işleyecek faiz ve fazlaya dair haklarından feragat ettiğini, … AŞ’yi tam ve mutlak surette ibra eylediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Dava tarihinden sonra bu ödemenin yapıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı vekili fazla ödeme yaptıklarını, bu nedenle vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini ileri sürmekte ise de, yapılan ödeme tutarı göz önüne alındığında ve aracın da pert total oluşu gözetilerek, 2.el piyasa rayiç değerinin 22.000,00.-TL olarak belirlenmesi karşısında davalı sigorta şirketi tarafından yapılan fazla bir ödeme söz konusu değildir. Bu nedenle davaya konu edilen alacak, davadan sonra ödenmekle dava konusuz kalmış olup, bu konuda esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, dava tarihindeki haklılık durumuna göre davalı sigorta şirketi tutum ve davranışı ile dava açılmasına sebebiyet verdiği değerlendirilerek, yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalı sorumlu tutulmak suretiyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kalmakla esas hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 44,40.-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 157,41.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 113,01.-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem olması halinde davacıya İADESİNE, (Bozma öncesi dava dilekçesinde davacı taraf tüm araçlar için topluca dava açıp toplam talep tutarı 120.600,00.-TL üzerinden dava tarihindeki Harçlar Tarifesi uyarınca … hesabıyla maddi manevi tazminat yönünden 1.790,91.-TL peşin harç yatırmış olup, eldeki dava konusu için dava dilekçesinde 10.600,00.-TL maddi tazminat talep edilmekle, davacı vekilinin hesap şekline göre yapılan hesaba göre 10.600,00.-TLX… hesabıyla ilk dava dilekçesi ile yatırılan peşin harcın 157,41.-TL’lik kısmının eldeki dava konusu maddi tazminata ilişkin olduğu değerlendirilmek suretiyle hesap yapılmıştır.)
3-Davacı tarafça yatırılan 157,41.-TL peşin harç ve 18,40.-TL başvuru harcının toplamı 175,81.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 2.050,30.-TL yargılama giderinin her ne kadar eldeki dava konusuz kalmakla bu yönde karar verilip yargılama giderinden de davalının sorumlu tutulması gerektiği belirtilmiş ise de, bu davanın yargılama sırasında bozma ilamı uyarınca diğer araçlara ilişkin tefrik edilip mahkememizin …, … ve … Esas sayılı dosya numaralarını alan dava dosyalarında da davanın kısmen kabulüne karar verilişi gözetilerek ve ilgili dosyalarda yargılama giderleri yönünden tefrik edilen ana dosya olan eldeki dava dosyasında hüküm kurulacağı belirtildiğinden takdiren yargılama giderlerinin 1/2’sine tekabül eden 1.025,15.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Fazla kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/02/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)