Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/130 E. 2018/801 K. 10.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/130 Esas
KARAR NO : 2018/801
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/02/2018
KARAR TARİHİ : 10/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalının yetkilisi ve ortağı olduğu …Şti’nden … … … plakalı otobüsü ticari amaçla yolcu taşıma işinde kullanmak üzere araç satış sözleşmesi ile satın aldığını ve bedelini ödediğini, aracın Antalya Trafik Tesciline davacı adına tescil edilerek …plaka numarasını aldığını, davalının araçtaki bazı eksik ve arızanın giderilmesi ve tamiri bahanesiyle söz konusu aracı sanayiye götürdüğünü ve aracı kaçırdığını, uzun süre aracı sakladığını, ayrıca davalının … C. Savcılığının …/… … sayılı dosyasından müvekkili hakkında gerçeğe aykırı isnatlara dolandırıcılık şikayetinde bulunduğunu, iftira atarak aracı sattığını inkar ettiğini, daha sonra davalı tarafından kaçırılan aracın davalının kayın pederinin evinin önünde bulunduğunu belirterek, sair hakları saklmak üzere ticari amaçla kullanmak üzere aldığı aracı 4 ay 7 gün süre ile kullanamayan müvekkilinin uğradığı maddi zarara mahsuben şimdilik 5.000,00.-TL ile uğradığı manevi zarar karşılığı 4.000,00.-TL tazminatın …tarihinden itibaren işleyen ve işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç ve C plaka alım satım işi yaptığını, ayrıca …Muhtarlığı görevini ifa ettiğini, müvekkilinin bunca yıldır ticaret ile uğraşmasına rağmen davacı ile aralarında olan ihtilafa kadar hiçbir zaman ne ticaret yaptığı kişilerle ne de başkaca kişilerle herhangi bir ihtilafının olmadığını, eldeki davaya ilişkin olarak öncelikle görev itirazında bulunduklarını, tarafların tacir olmadığını bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da; davacının müvekkilinden 110.000,00.-TL karşılığında …plaka sayılı C plakayı satın aldığını, bu plakayı satın aldıktan sonra da sadece plaka devri mümkün olmadığı ve davacının da bu plakayı takacak aracı olmadığı için müvekkilinden …plaka sayılı aracı satın almış olduğu C plakanın ölmemesi için 10 günlüğüne emaneten devraldığını, davacının emaneten aldığı bu araca yine müvekkilinden satın aldığı …sayılı plakayı takıp resmi işlemleri C plaka açısından hallettiğini, ancak akabinde müvekkili tarafından kendisinden emaneten almış olduğu bu aracı defaatle resmi olarak noterden iade etmesinin talep edilmiş olmasına rağmen davacının sürekli olarak türlü bahanelerle müvekkilini oyaladığını, aracın zilyetliğinin hiçbir zaman davacının uhdesine geçmediğini belirterek, yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava: davalıdan satın alınan aracın, davalı tarafından haksız şekilde zapt edilip davacının kullanımının engellenmesi iddiasıyla uğranılan zararın tazminine ilişkin tazminat davası niteliğindedir.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişikli yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; taraflar arasındaki ihtilafın haksız fiilden kaynaklanıyor olması, davalının tacir olmayışı, yine bu davanın TTK’nun 4.maddesinde sayılan dava türlerinde de bulunmayışı göz önüne alındığında ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, görev ile ilgili düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği göz önüne alındığında ve HMK 114 maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı niteliğinde oluşu gözetilerek mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/12/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)