Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/93 E. 2018/178 K. 02.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/93
KARAR NO : 2018/178
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/02/2017
KARAR TARİHİ : 02/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilleri ile davalı borçlular arasında, …Şti. şirketindeki hisselerin devrine ilişkin … tarihinde … Noterliği nezdinde devir anlaşması yapıldığı, devir işleminin … tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığını, devirden kaynaklanacak borçların ödenmesi ve yapılandırılması adına … tarihinde, “borçlunun alacaklıya olan borcunun ödenmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi” hususunda bir de protokol akdedildiğini, bu protokol uyarınca, borçluların alacaklı müvekkillere protokolde belirlendiği şekliyle, belirlenen vade tarihlerinde, borçlarını peyderpey ödeyeceklerini, ancak borçluların … tarihli ve … tarihli toplam 50.000 TL’lik borçlarını ödemediklerini, bahsedilen protokole binaen, müvekkilleri ile borçlular arasında düzenlendiğini ve hali hazırda ödenmemiş iki adet senet bulunduğunu, … vade tarihli 25.000 TL değerindeki senet ve … vade tarihli 25.000 TL değerindeki senetin borçlularca müvekkillerine verildiğini ve icra dosyasında takip talebine eklendiğini, ne var ki icra takibi neticesinde ödeme emrini ve senet suretlerini tebellüğ eden borçluların … tarihinde takibe haksız olarak itiraz ettiklerini, borçluların, ayrı ayrı verdikleri dilekçelerinde borçlarının bulunmadığını ve borca tüm fer’ileri ile birlikte itiraz ettiklerini, borcun varlığı ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin yazılı delille sabit olduğunu, borçlular itiraz dilekçelerinde borcun ödendiğine dair herhangi bir delil de ibraz etmedikleri gibi, senetlerdeki imzaya da itiraz etmediklerini belirterek haksız itirazın iptaline takibin devamına, borçluların % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: her ne kadar limited şirket hisse devri sebebine bağlı alacak iddiasıyla işbu dava işbu mahkemede açılmış ise de işbu davaya bakmakla görevli mahkemenin, Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, bu nedenle mahkemece öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, diğer yandan, müvekkillerinin dava tarihi itibarıyla davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkillerinin peyder pey borçlarını davacılara ödediklerini, davanın kabulü anlamına gelmemesi kaydıyla davadan evvel müvekkillerin temerrüde düşürülmediklerini, takip öncesi müvekkilleri aleyhine faiz işletilmesinin mümkün olmadığını, kaldı ki, hesap edilen işlemiş faiz tutarlarının hatalı ve fahiş olduğunu, işlemiş faize ve miktarına ayrı ayrı itiraz ettiklerini, işlemiş faiz yönünden de davanın reddine, takibin iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, davaya müstenit takip ana paranın 50.000-TL, işlemiş faiz 5.776,02-TL olmak üzere 55.776,02-TL takip çıkışı üzerinden hazırlandığını, hal böyleyken davacı tarafın takibin 66.354,21-TL üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava ettiklerini, her ne kadar dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte 66.354,21-TL üzerinden devamına denilmişse de işbu davanın harca esas değerinin 66.354,21-TL olarak gösterildiğini, hiçbir olasılıkta dahi sayın mahkeme icra takibinin çıkış tutarı olan 55.776,02-TL’nin daha üzerinde bir rakam üzerinden takibin devamına karar verilmemesi gerektiğini, davacı tarafın işbu davada harca esas değer gösterdiği 66.354,21-TL üzerinden takibin devamını istemesinin usul ve yasaya aykırı ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın bu yöndeki talebinin reddine karar verilmesini, aynı zamanda da takip çıkış tutarının üzerinde itirazın iptali davası açıp bu tutar yönünden takibin devamını isteyen davacı tarafın bu taleplerinde kötü niyetli olduklarından, davacı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine, davacı tarafın alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: İtirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde: davacı alacaklılarca, borçlu davalılar aleyhinde 25.000,00.-TL faiz başlangıç tarihli senet, 4.013,01.-TL işlemiş faiz, 25.000,00.-TL faiz başlangıç tarihli senet, 1.763,01.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 55.776,02.-TL üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçlulara tebliği üzerine süresinde borçlular vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası açmak için, borçlunun itirazının alacaklıya ya da vekiline tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması için hak düşürücü süre öngörülmüştür. Somut davada davalıların itirazı davacı vekiline tebliğ edilmemiş olduğundan hak düşürücü sürenin işleyemeye başlamadığı dolayısıyla dava süresinde açıldığı kabul edilerek davanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Her ne kadar davalılar vekili Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu iddiası ile mahkememizin görevine itiraz etmiş ise de; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın limited şirket hisse devrine ilişkin olup hisse devrinin 6102 Sayılı TTK da düzenlenen hususlardan olması nedeni ile ticari dava niteliğinde olması dikkate alınarak görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen … tarihli protokol başlıklı belge ile …Şti’nde bulunan hisselerin devri konusunda 300.00,00 TL karşılığında anlaşmaya varıldığı, sözleşmenin 4.maddesinde ödeme şekli olarak borcun vadeye bağlandığı ve davacılara 6 adet senedin de teminat olarak verildiği 5.maddede sabittir. Davacılar tarafından icra takibine konu edilen … vade tarihli ve 25.000,00 TL bedelli … vade tarihli senetlerin de söz konusu sözleşmeye istinaden verildiği ve bu senetlerin teminat senedi olduğu yönünde taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık hisse devrine ilişkin olarak bedelin tam olarak davacılara ödenenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
Dava konusu olan ve icra takibine konu edilen … vade tarihli ve 25.000,00 TL bedelli … vade tarihli senetler incelendiğinde söz konusu senetler keşide tarihi içermediğinden dolayı zorunlu unsurları taşımayan bu senetlerin adi senet hükmünde olduğu tartışmasızdır.
Davalılar savunmalarında hisse satış bedelinin davacılara tam olarak ödendiğini iddia etmiş olup, alacağın miktarı itibariyle HMK 200.maddesi gereğince kesin deliller ile ispatı zorunlu olup, davacılar vekili tarafından da davalıların tanık dinletme istemleri açıkça kabul edilmediğinden davalıların tanık dinletme taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davalılar cevap dilekçesinde ödeme ile ilgili olarak belge sunacaklarını beyan etmiş olup, davalılar vekiline usulüne uygun olarak verilen kesin süre içerisinde söz konusu ödeme belgeleri mahkememize sunulmamış olmakla ödeme iddiası ispat edilemediğinden asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, faiz alacağı yönünden ise söz konusu senetlerde kesin vade öngörülmüş olmakla senedin vadesi gelmekle temerrüd gerçekleşmiş olacağından ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiz istenmesinde hukuka aykırı yön görülmediğinden bu yöndeki davalıların itirazlarına da itibar edilmemiştir.
Ancak davacı dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren de işlemiş faiz alacağı talep etmiş olup, dava itirazın iptali davası niteliğinde olup, itirazın iptaline karar verilmiş olmakla, dava sırasında işleyecek faiz alacağı da işlemeye devam edecek olup, ayrıca talep edilmesinde davacıların hukuki yararı bulunmadığından bu yönden davanın kısmen reddine karar verilmiştir.
İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır. Somut davada alacağın kesin vadeli senetten kaynaklanıp, alacak miktarı senette sabit olmakla alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalıların … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olduğundan asıl alacak 50.000,00.-TL’nin % 20’sine tekabül eden 10.000,00.-TL icra inkar tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 3.810,06 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 854,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.955,77 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına
Davacıların peşin yatırdığı 854,29 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Davanın kısmen reddi nedeni ile alınması lazım gelen 35,90 TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam 186,80 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranı olan %84’üne tekabül eden 156,91 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Bakiye yargılama gideri ile reddedilen ihtiyati tedbir talebi yönünden yatırılan 51,70 TL tedbir harcının davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davacılar kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 6.485,36TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Davalılar kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın dava şartı eksikliği nedeni ile usulden reddedilmiş olması ve red sebebinin davalılar yönünden ortak olması nedeni ile hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/03/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)